psikolog ücretleri
-
çocuk için üç seçeneğimiz vardı. birinci seçeneğimiz 2500 lira, ikinci seçeneğimiz 1200 lira istedi. ilk gidip hiç seçenek olarak bile düşünmediğimiz de 3000 lira demişti. biz tecrübe ve referanstan ötürü ikinciyi seçtik. birincisi bugün mesaj atıp “isterseniz 1300 lira yaparım. ona da çok derseniz konuşuruz rakamı” dedi. turist dolandıran esnaf gibi olmuşlar. yersen diye değerinin üç katı fiyat çekiyorlar. istanbul'da psikologların bir kısmı bildiğin dolandırıcılık sistemi kurmuş ne yazık ki. instagramdan reklam yapıp tuzağa çekiyorlar ve kapasitelerinin hiç hak etmediği rakamları istiyorlar. zaten çoğu hiçbir işe de yaramıyor. bunların tuzaklarına düşüp de hak etmediği zenginliği yaşatmayın. kimsiniz lan siz? ne eğitiminiz, emeğiniz ve faydanız var da 50 dakikada 2500-3000 lira kazanacaksınız?
edit: şimdi kimse kimseyi kandırmasın. kimsiniz lan'la kastettiğim dandik özel üniversitelerde parayla okuyup, sonra yine parayla sertifikalar eğitimler alıp, daha kendini çözümlemeden ortada psikoloğum diye gezip de 50 dakikaya 3000 lira isteyenler. baba parasıyla diplomalar sertifikalar almış, bir ofise torpille girmiş, sosyal medyada reklam basmış diye 50 dakikasına 3000 lira verecekler verebilir, ben hakkıyla okumuşuna 1200 vereceğim. masalarda sıralarda onlarca yıl dirsek çürütmüş profesör o paraları kazanmıyor, dandik özel üniversite bitirmiş kezban günde 15 bin kazanıyor. tekrar, çoğunuzun kendisine faydası yok kimsiniz lan siz?
edit 2: gelen mesajlara cevaben; ben bütün psikologlar çöptür demiyorum. işini gerçekten iyi yapanlar var, onlar zaten sizi dolandırmaya çalışmıyorlar; boşanırken de çok faydasını gördük. kaldı ki annesinin de benim de para sorunumuz yok, çocuğumuzun iyiliği için seansa 5 bin de verebiliriz. ama her işin bir değeri var kardeşim. 50 dakikada 3000 lira kim kazanıyor bu ülkede? kimse bana seansa 2500 deyip, biz geri dönmeyince “hadi ayağınız alışsın” der gibi “1300'e bırakayım” diyenleri korumasın. biraz pazarlık yapsak 1000 liraya inecek. fayda? hem bu esnaf kafasının, hem de tüm eğitimini parayla almış birinin kendine faydası olmaz ki çocuğunuza ne faydası olsun. şu anda bu sektörde büyük suistimal dönüyor. çocuklarımızı sevmemizi, onları önemsememizi suistimal ediyorlar -
oğlum yazın da görelim ne kadarmış. çok fazla diyip miktar belirtmiyorsunuz iyice kitliyosunuz adamı.
merak konusu ücretler. -
psikolog ücretlerinin yazılmadığı başlık.
-
psikologlar da alsatçılar gibi amk. birbirlerine terapi yapa yapa piyasayı yükseltiyorlar.
psikologlar şu an psikoloğa gitmeyi bıraksalar, yarısı işsiz kalır. -
antepte arkadaşı cinlerle kafayı bozdu diye 1200 tlye psikoloğa götürdüm, yanlış olduğunu, bilimsel olmadığını anlatır diye. arkadaşım rüyamda cinler bana saldırıyor deyince "evet ya ben de çok korkuyorum duşa kabinin üstünü örtüyle örttüm görmeyeyim diye" demiş. senin aldığın diplomayı...
-
türkiye'den “siktir olup gidenler” yüzünden zıvanadan çıkan olgu.
yurt dışındaki beyaz yakaların neredeyse hepsinin bir psikologu var. ülkeye en büyük döviz girdisi kaynaklarından biri şu an. muhtemelen o yüzden rakamlar zıvanadan çıktı ve artmaya devam ediyor. avrupa'daki adam için ise üçbeş kuruş bir para. iki büyük pizza yiyeceğine bir seans danışmanlık alıyor. olan türkiye'nin mevcut ortamda delirme sınırına gelip yardım almak isteyen insana oluyor. -
psikoterapist olmak için psikologların harcadıkları paralar yüzünden.
klinik psikoloji yüksek lisansı devlet üniversitelerinde çok az ve kontenjanları çok kısıtlı. vakıftakiler ayı gibi pahalı. üstüne terapi ekolü eğitimleri, test eğitimleri, süpervizyon, psikoloğun kendi analizi. işin ehli olmak için hepsi mecbur ve hepsi çok pahalı. gerçekten işinde iyi olmaya çalışan bir psikologa ödediğin seans ücretinin yarısı ve hatta mesleğe yeni başlayanlarda neredeyse tamamı eğitimlere gidiyor. iş ticarete dökülmüş, meslek yasası yok, tpd'nin bir boka merhem olduğu yok. yani bize gelişi bu ablacım, aşağısı kurtarmıyo maalesef.
edit: devlet, devlet hastanelerinde daha fazla psikolog istihdam edebilir. sigorta kapsamında ücretsiz olamayabiliyorsa da özelde ödenen ücretlere göre daha düşük, sembolik ücretlere hizmet verdirebilir. ama yok. son sağlık bakanlığı atamasında 10bin filan hemşire 100 psikolog ataması oldu. iki yılda, tüm bakanlıklar dahil devlete atanan psikolog sayısı 2000 değil ama kyk yurtlarına tek seferde 1000'e yakın manevi rehber atandı. mevcut yönetimin psikoloji alanına bakışı ortada. bi bok değişeceğine dair zerre umudum yok. -
uzmanlığını yeni almış bir klinik psikolog olarak benim de söylemek istediğim birkaç şey var. şöyle bir yanılgı var; danışanlar yıllarca içlerinde biriktirdikleri şeyler bir ya da iki seansta geçer sanıyorlar. oysaki terapi haftada bir ya da duruma göre iki haftada bir olacak şekilde düzenlenir. bir terapi sürecinin ne zaman sonlanacağını bilemeyiz ama evet öngörebiliriz. mesleki tecrübelerime göre bu süreç ortalama 8-12 seans arasındadır. elbette her hafta bu maliyetleri karşılamak kolay değil, ama bir klinikte çalışıyorsanız misyon ve vizyon gereği belli bir standartın altında hizmet veremiyorsunuz. kendi kliniğinizi açtığınızda da belli giderleri karşılamak zorundasınız ve yine düşük tutamazsınız. benim çalıştığım klinik sosyal sorumluluk adı altında ihtiyacı olanlara ortalamanın oldukça altında psikolojik destek sağlıyor, ama bu kriterleri karşılamanız kaydıyla. işin özü; psikolojik destek görmek bence de bir lüks olmamalı, özellikle de içinde bulunduğumuz bu acımasız çağ içinde. biz insana ulaşamadıkça, insanların ruhu ölmemeli. ama okuması oldukça masraflı bir meslek dalı, eğitimlerden ve onca okul yükünden başarıyla çıkmak inanın ki zor. bu sebeple aldığınız desteğin kalitesi arttıkça (alanında uzman, eğitimlerden geçmiş ve geçmeye devam eden ruh sağlığı uzmanlarından bahsediyorum) , ödediğiniz maddi bedel de artmaktadır.
edit: psikologlarla fena halde derdi olanlar var gördüğüm kadarıyla. anlamadığınız bir nokta var; psikiyatristin yaptığı her şeyi bir psikolog yapamaz, bir psikoloğun yaptığı her şeyi bir psikiyatrist yapamaz. ikisinin de birbirine ihtiyacı var ve olması gereken birlikte çalışmalarıdır. birkaç kötü tecrübe sebebiyle bir bilim dalını üstelik çok fazla araştırma, bilimsel makale ile sağlığa ve akademiye katkı sağlamış bir alanı küçümseyemezsiniz. gerçi bu da ayrı bir patoloji, ama doğru, bir patolojiyi iyileştirmek için önce bu patolojiyi kabullenmeniz gerekiyor. -
ayrıca depresyon sebebidir. o yüzden gitmiyoruz.
-
seans ücretleri gerçekten çok pahalı. bir arkadaşımız ortalama 250-350 yazmış ama 250'den aşağı olmasını geçtim 250 bile hiç duymadım. ruh sağlığı alanında çalışmalar yapan bir meslek elemanı olarak pandemi sürecinde insanların ruhsal desteğe daha fazla ihtiyaç duyduğunu biliyorum, görüyorum, anlıyorum. bu süreçte ekonomik olarak açmaza giren kişilerin de sayısı az değil. bu sebeple tüm dünya böyle özel bir dönemden geçiyorken ben ne yapabilirim diye düşündüm ve bir online danışmanlık sitesinde hesap açtım. hiçbir şekilde ücret talep etmeyeceğimi de anasayfamda belirttim.
bazı kaynaklarda ücretin mevzu bahis olmadığı bir danışmanlık ilişkisinin profesyonelce olmadığı ifade ediliyor. ben de bunu çok iyi biliyorum aslında. bu yüzden sembolik de olsa bir miktar ücret alma konusunu düşündüm. fakat işsizlikle boğuştuğu için intiharın eşiğine geldiğini söyleyen bir danışana sembolik ücret, mesleki ilişki, etik, profesyonellik vs. anlatmak bütün yardım mesleklerinin öncelikle zarar verme ilkesini ezip geçecekti. bu küçük ücreti bile karşılayamayacağını söyleyen birinin yüreğindeki yara biraz daha açılacak, psikolojik dayanıklılığı bir parça daha azalacaktı.
nihayet bu ücret meselesini kendi zihnimde tamamen kapattım. bilirsiniz; bazen kitaplarda yazıldığı gibi olmaz. ücret talep etmediğimi ifade ettiğim için birçok kişi danışmanlık alma konusunda istekliydi. ben de kendi uzmanlık alanıma ilişkin problemler paylaşan bireylere kendi çalışma takvimim ve onların müsaitlik durumunu birlikte değerlendirerek online görüşme yapmak üzere randevular verdim. randevu saatlerini buzdolabımın üzerine güzelce yapıştırdım. belirlenen günde bir değişiklik yapmam gerektiyse önceden bilgilendirdim, yeni bir gün ve saat ayarladık. kendilerinin de görüşme günü ile ilgili bir değişiklik talebi olursa önceden bilgilendirmelerini istedim.
kısaca bendeniz normalde yaptığım işte ne kadar özenli isem, online danışmanlık konusunda da o kadar özenliydim. sistemim aynıydı. fakat gelin görün ki tek bir kişi bile verdiğim randevulara riayet etmedi. belirlenen gün ve saatte görüşme yapamadık. ertesi gün "hocam kusura bakmayın bir işim çıktı" gibi mazeretler duydum mesela. bazıları açıklama bile yapmadı. bir kısmı yeniden randevu talep etti.
maalesef bu ülkede herkesin çok ciddi bir güven problemi var. ayrıca ciddiyet problemi var. ve siz toplumun dinamiklerini, insanın iç dünyasını görece daha iyi bilen (bilmesi gereken) bir meslek elemanı olsanız bile sizin de hevesiniz azalabiliyor. bana da bu oldu. hem ne demiş bir yazar; istekliliğimize olan şu ki: istediklerimizden çok azını alabildik.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap