• türkıye’de psikolojik operasyonların medya etkeni ile değerlendirilmesi /2

    başlangıç 1.2

    daha çok delil elde etmek maksadı ile yasal çerçevede telefon dinlemesi yapmak müteşebbisinde olan laik, devletçi, atatürkçü polislerimize karşı olarak bir psikolojik harekat başlatılmış ve örgüt tarafından tahminen bu propaganda için yirmi milyon amerikan doları kaynak ayrılmıştır. bu kaynak basına aktarılmış ve basın cumhurbaşkan’ından tutunuz da vatandaşın dahi telefonlarının yasal olmayan biçimde, yasal olmayan maksatlarla söz konusu kişiler tarafından dinlendiğini belirten onlarca, yüzlerce haber yapmıştır. isnat edilen suç gerçeği yansıtmamaktadır. fakat bir kamuoyu oluşmuştur.
    bu da yetmemiş, telefonu dinlendiği öne sürülen birçok kişinin iç işleri bakanlığı aleyhine tazminat davası açması sağlanmıştır. idari yargıda takdir olunacak tazminatların saral ve ak tarafından rücu edilmesi sağlanacak ve bu kişiler maddi yönden de çöküntüye maruz bırakmayı örgüt öngörmüştür. saral ve ak, ağır ceza’da yargılanmıştır.

    bulgular
    örgüt, aleyhinde icra edilen bilgi temin, veri temin çalışmalarını bağlantıları sebebi ile öğrenmiş, temin edilen verileri tahrip ve tahrif etmiştir. bununla da kalmamış, karşı propaganda başlatarak bir tür psikolojik harekat denemiş ve bu doğrultuda ne yazık ki başarılı olmuştur. medyayı kullanarak, kendileri için yapılan yasal işlemleri, toplumun çabucak etkileneceği şekilde çarpıtmış ve vatansever kişiler aleyhindeki propagandada başarılı olmuştur.
  • "düşmanın kendi rızasıyla teslim olması en iyisidir. saldırıp yenmek bundan daha az önem taşır"

    sun tzu

    düşman/hedef bellediğiniz kişi/kurum/ülkeyi minimum efor ve zaiyatla alt edebilmeyi sağlar psikolojik savaş/harekat.
  • kaderin şahsıma karşı uyguladığı harp şekli.

    öncelikle karşıma eşi benzeri görülmemiş bir saldırmazlık paktı sundu. daha sonra ittifak isteğiyle bu paktı pekiştirdi. hop tam imzalayacağım, dur bir de şu küçük yazıları okuyayım dedim: esasında müttefik olmayı dahi istemiyormuş muhatabım orospu çocuğu. imzayı atsam da atmasam da bir şey değişmeyecekmiş. imzalamadım ve böylelikle ilk yıkıma uğrattı beni. bir anda her şeyin çok güzel olacağını düşünürken esasında bombok bir halde olduğumu fark ettim.

    daha sonra daha da uzaklara gidebileceğimi sandım. kader bu kez demiryollarımı bombalamış ve raylardan geriye kalanların üstüne "cahil piç" yazmıştı. bir yıkım daha.

    ölülerimi kendi toprağıma gömüp yola burda devam etmek istedim. bu sebeple kadere bir ateşkes teklifi sundum, kaderse bunu oldukça makul karşılar gibi göründü. ölülerimi gömmek için savaş meydanına çıktığımdaysa kaderin ölülerimi götlerinden kazığa oturtup onların yüzlerini kahkaha atar hale getirmek suretiyle yanaklarından parçaladığını gördüm. kazmamı küreğimi olduğum yere bıraktım. ölülerime olan matemim biteyazacak gibi olmuşsa da tekrar başladı.

    artık ölülerinden beslenen onlarla var olan piçin tekiydim. piçtim evet.
  • bunun tarihteki en iyi örneklerinden biri mete han'a aittir.

    mete han, çinlilerle yapılan baideng muharebesi'nde 20.000 kişi ile yaklaşık 200.000 civarındaki çin ordusunu yener.
    tabii türkler, at üstünde savaşabilmektedirler ve kayıtlara geçen ilk turan taktiği bu savaşta kullanılmıştır.
    çinliler bu tuzağa düşerler ve çin imparatoru baideng kalesi'nde hapsolur.
    işte buradan sonra psikolojik savaş başlar.
    mete han istese imparatoru öldürüp çin'i işgal edebilirdi lâkin çinlilerin çok büyük nüfusa sahip olması sebebiyle türkleri asimile edebileceklerini düşünen mete, bunu yapmaz.
    kaleyi kuşatır ve yedi gün bekler.
    nihayetinde barış antlaşması yapılır ve mete han, çin imparatorunun kaleden çıkmasına izin verir.
    fakat bu o kadar kolay değildir! kaleye giden yolun sağına ve soluna at üzerinde ellerinde oklarla bekleyen türk askerlerini yerleştirir.
    imparator gao-zu, o yolu kendisine çevrilmiş yüzlerce okun takibinde yürümek zorunda kalır.
    bu korkuyu bir daha hayatı boyunca unutamaz! bunu da o tarihten sonra tekrar eskisi gibi ordu toplanmasına rağmen bir daha mete han ile savaşı göze alamamasından anlıyoruz. hatta mete han, sürekli akınlar düzenlemeye devam eder sonraki yıllarda çin üzerine ama imparator görmezden gelir.
    üstelik antlaşmaya göre çin, her sene vergi verir türk devletine.

    büyük adammış, çok büyük adam.
  • kan akmaksız, can alıcı, en acımasız harp.
  • "yiğidi öldüremiyorsan hakkını ye" ilkesiyle bir çok insanın canını yakabilecek nitelikte bir savaştır.
  • türkiye'de "internet gazeteciliği" nin veya "internet haberciliği"nin ufkunu, mehmet eymür, "atin.org" sitesi ile açtı..

    bir anda, gerçek bir "alternatif medya" çıktı ortaya.. kartel ve tekel medyasının yayınlamadığı, sansürlediği haberler, "atin.org" dan okunur oldu..

    mehmet eymür'ün açtığı yola, türkiye'nin bağımsız ve özgür kalmak isteyen gazetecileri hemen girdi..

    şimdi bu alanda, gerçek bir çeşitlilik var'..

    bu sözler mehmet barlas'ın 20 haziran 2001 tarihli yeni şafak gazetesindeki köşesinden alıntı.

    evet, türkiye'de internetin fikirleri özgürce sunabilme imkanından ilk faydalananlardan, öncülük yapanlardan biriyiz. ancak bunu yaparken yalan bir beyanda bulunmamaya, kişileri haksız yere suçlamamaya azami dikkat ettik.

    şimdi internet'te, patlayan mısır taneleri gibi her gün yeni bir sayfa açılıyor. bazıları çok kısa süre sonra ya imkansızlıktan, ya da yeterli okuyucu bulamadıkları için kapanıyorlar.

    son yıllarda yoğun olarak yaşadığımız "psikolojik harp" internet'e de taşındı. devlet yanlısı veya karşıtı beyaz, gri ve kara propaganda örneklerine, komplo teorilerine artık web sayfalarında sık sık rastlamak mümkün.

    propagandanın değişmeyen hedefi, insanların düşüncelerini etkileyip onları belli bir amaç doğrultusunda şekillendirmekten ibaret.

    beyaz propaganda doğru unsurlardan meydana gelir ve kaynağı da bellidir. gri propagandanın kaynağı belli değildir. abartılmış bir doğru habere bir sürü yalan da eklenir. abartma dozu yüksek, hedef kitlede heyecan yaratan, zihinleri karıştıran bir nitelik taşır. kara propaganda, genellikle istihbarat teşkilatları tarafından yapılan gizli bir propaganda türüdür. hedefte psikolojik tahribat yapmayı amaçlar. propagandayı hasım kitle veya kişi yapıyormuş gibi gösterilir.

    yalan haber üretme, gri ve kara propaganda deyince türkiye'de aklımıza gelen ilk isim doğu perinçek. zaten ona "fabrikatör" adını bu sebeple taktık. fabrikatör istihbaratta kullanılan bir terim olup "siyasi ve şahsi maksatlar için, genellikle hakiki kaynaklara sahip olmaksızın uydurma veya şişirme haber üreten şahıs veya grup" anlamındadır.

    perinçek'in uydurma haberlerinden sık sık örnekler vermiş, bu haberlerden birini de belgeleri ile fabrikatör nasıl çalışıyor ve perinçek kimi gizliyor? başlıklı yazılarda belirtmiştik.

    para karşılığı kendini önüne gelene satan bu istihbarat bezirganı suç üstü yakalanmıştı. ağzını açıp bir kelime bile söyleyemedi.

    hani bazı aşağılık, ağzı bozuk, marazi tipler vardır. küfür ediyor diye döversiniz. dayağı yerken sesi kesilir, arkanızı dönüp giderken ayağa kalkar ve yine küfür etmeye başlar. bu perinçek de o tiplerden. ipliğini pazara çıkardık ama o yine de birilerinden talimatı alınca dayanamıyor, küfüre başlıyor.
    bu perinçek ve ekibi, yeşil.org diye, yayınlandığı tarihten beri "çok yakında" diye flaş anonslar yapan, ama içeriğinde maksatlı birkaç uydurma yazıdan başka bir şey bulunmayan bir site açtılar. dikkati çekmek için sanki yayını yeşil kod isimli mahmut yıldırım yayınlıyormuş gibi üst sol köşeye de onun resmini koydular. yeşil.org'u mehmet eymür yayınlıyor diye söylenti yaydılar ama tutmadı. herkes artık bizim tarzımızı ve lağım fareleri gibi saklanıp gizlenerek iş yapmadığımızı, fikirlerimizi açıkça yayınladığımızı biliyor.

    aydınlıkta çıkan yazıların, resimlerin aynıları yesil.org'da da yayınlanıyor. soldaki resimlerden yukarıdaki, "suikastta mossad-fettullah hattı" başlığı taşıyan 22 aralık 2002 tarihli aydınlık dergisinde basılmış. alttaki aynı resmin renklisi ise yesil.org sitesinin "hablemitoğlu makası yanlış ucundan tuttu!" başlıklı yazısında yer alıyor. her iki yayının işlediği konular, işleyiş tarzı, vermek istedikleri mesajlar hep aynı. site'nin aydınlık'çılar tarafından yayınlandığı o kadar belli ki.. biraz inceleme yetiyor.

    şimdi internet'te cunta.org isimli orduya veya ordu içindeki bir gruba yönelik yeni bir site açılmış. henüz tam incelemedim. perinçek'in aydınlık mecmuası şimdi de bu siteyi bana maletmeye çalışıyor. eminim ki onun arkasında da perinçek'in grubu vardır. perinçek bu.. ikili, üçlü, dörtlü oynamayı sever. necip hablemitoğlu da böyle ikili oynamaya kalkmış, bir yandan komutanlara yakın dururken, bir yandan da askerlere yönelik yayın yapan yolsuzluk.com isimli bir siteye devamlı bilgi aktarmıştı. yolsuzluk.com sitesi genelkurmay askeri mahkemesince yasaklandı. hablemitoğlu ise çok yönlü ilişkilerinin bedelini hayatı ile ödedi. perinçek ve grubu bu işlerin içinde, tam göbeğinde. cinayetin neden ve nasıl yapıldığını gayet iyi biliyorlar. bu konuya yeşil.org'da, "hablemitoğlu makası yanlış ucundan tuttu!" yazısında değinmişler.

    çekirge bir sıçrar, iki sıçrar. bakalım perinçek daha kaç kere sıçrayacak...

    haa, unutmadan sorayım. bay fabrikatör, çin'deki ticarethanelerden iyi gelir geliyor mu? bir de sami demirkıran'ın yöneticisi paşam ile barışmışsınız. artık aranızdan su sızmıyormuş. allah muhabbetinizi daim etsin. paşama benden de selamlar.
  • psikolojik savaş, bir düşmanın düşüncesini veya davranışını yanlış yönlendirmek, sindirmek, moralini bozmak veya başka bir şekilde etkilemek için; savaş, savaş tehditleri veya jeopolitik huzursuzluk dönemlerinde propaganda, tehdit ve diğer savaş dışı tekniklerin planlı taktiksel kullanımıdır.

    psikolojik savaşın (psywar) veya psikolojik operasyonların (psyop) taktik hedefleri genelde su sekildedir:

    * bir düşmanın savaşma iradesinin üstesinden gelmeye yardımcı olmak,
    * düşmanın işgal ettiği ülkelerde morali sürdürmek ve dost grupların ittifakını saglamak,
    * dost ve tarafsız ülkelerdeki insanların bize karşı moral ve tutumlarını etkilemek.

    hedeflerine ulaşmak için, psikolojik savaş kampanyalarının planlayıcıları önce hedef kitlenin inançları, sevdikleri, hoşlanmadıkları, güçlü yanları ve zayıf yönleri hakkında tam bilgi edinmeye çalışır.

    kalpleri ve zihinleri ele geçirmek için ölümcül olmayan bir çaba olarak psikolojik savaş; tipik olarak hedeflerinin değerlerini, inançlarını, duygularını, muhakemesini, güdülerini veya davranışlarını etkilemek için propaganda kullanır. bu tür propaganda kampanyalarının hedefleri hükümetleri, siyasi örgütleri, stk'lari, askeri personeli ve sivil kişileri içerebilir. bu propagandalar birkaç şekilde yayılabilir:

    * yüz yüze sözlü iletişim,
    * televizyon ve filmler gibi görsel-işitsel medya,
    * radyo yayınlarını içeren yalnızca sesli ortam,
    * broşürler, gazeteler, kitaplar, dergiler veya posterler gibi tamamen görsel medya.

    üç propaganda yontemi
    beyaz propaganda: bilgi doğrudur ve yalnızca orta derecede önyargılıdır. bilginin kaynağı belirtilir.
    gri propaganda: bilgiler çoğunlukla doğrudur ve ispatlanabilecek hiçbir bilgi içermez. ancak, hiçbir kaynak belirtilmemiştir.
    kara propaganda: kelimenin tam anlamıyla "sahte haberler". bilgi, yanlış veya aldatıcıdır ve oluşturulmasından sorumlu olmayan kaynaklara atfedilir.

    gri ve kara propaganda kampanyaları çoğu zaman en acil etkiye sahipken, aynı zamanda en büyük riski de taşırlar. er ya da geç, hedef kitle bilgiyi yanlış olarak tanımlar ve böylece kaynağın itibarını sarsar. daniel lerner'in dedigi gibi, "inandırıcılık bir ikna koşuludur. bir adama dediğinizi yaptırmadan önce, onu söylediklerinize inandırmalısınız."

    savaşta psyop
    gerçek savaş alanında, psikolojik savaş, düşman savaşçılarının moralini bozarak itiraf, bilgi, teslim olmalarini veya kaçmalarini saglamak için kullanılır. savaş alanı psyop'un bazı tipik taktikleri şunları içerir:

    * düşmanı teslim olmaya teşvik eden ve nasıl güvenli bir şekilde teslim olunacağına dair talimatlar veren broşür veya broşür dağıtımı,
    * çok sayıda asker veya teknolojik olarak gelişmiş silahlar kullanan büyük bir saldırının görsel "şoku ve dehşeti",
    * düşman birliklerine yüksek sesle, sinir bozucu müzik veya seslerin sürekli yansıtılması yoluyla uykusuzluk,
    * kimyasal veya biyolojik silahların kullanımının gerçek veya hayali tehdidi,
    * propaganda yayınlamak için oluşturulan radyo istasyonları,
    * keskin nişancıların, bubi tuzaklarının ve el yapımı patlayıcı cihazların (ied'ler) rastgele kullanımı,
    * "yanlış bayrak" olayları: düşmanı başka uluslar veya gruplar tarafından gerçekleştirildiğine ikna etmek için tasarlanmış saldırılar veya operasyonlar.

    her durumda, savaş alanı psikolojik savaşının amacı, düşmanın moralini yok etmek ve onları teslim olmaya veya kaçmaya sevk etmektir.

    erken psikolojik savaş
    modern bir icat gibi görünse de psikolojik savaş, savaşın kendisi kadar eskidir. ornegin güçlü roma lejyon askerleri, kılıçlarını ile kalkanlarina vurarak, rakiplerinde dehşet uyandırmak için tasarlanmış bir şok ve korku taktiği kullanıyorlardı.
    525 b.c. pelusium muharebesinde, pers kuvvetleri, dini inançları nedeniyle kedilere zarar vermeyi reddeden mısırlılara karşı psikolojik bir avantaj elde etmek için kedileri rehin almistir.

    askerlerinin sayısının gerçekte olduğundan daha fazla görünmesini sağlamak için, moğol imparatoru cengiz han, her askere gece üç meşale taşımalarını emretti. ayrıca, havada uçarken ıslık çalmak için çentikli oklar tasarlayarak düşmanlarını korkuttu. ve belki de en aşırı şok ve dehşet taktiğinde, moğol orduları, sakinleri korkutmak için insan başlarını düşman köylerinin duvarlarına fırlatırdı.

    modern psikolojik savaş
    modern psikolojik savaş taktikleri ilk olarak ı.dünya savaşı sırasında kullanıldı. elektronik ve yazılı medyadaki teknolojik gelişmeler, hükümetlerin kitlesel gazeteler aracılığıyla propaganda dağıtmasını kolaylaştırdı. savaş alanında, havacılıktaki gelişmeler, broşürleri düşman hatlarının arkasına bırakmayı mümkün kıldı ve propaganda notlari tasiyabilen top mermileri tasarlandı. ingiliz pilotlar tarafından alman siperlerine atılan kartpostallar, alman mahkumların ingiliz esirleri tarafından insani muamelelerini öven sözde el yazısıyla yazılmış notları taşıyordu.

    ıı.dünya savaşı sırasında, hem mihver hem de müttefik güçler düzenli olarak psyop kullandı. adolf hitler'in almanya'da iktidara yükselişi, büyük ölçüde siyasi muhaliflerini itibarsızlaştırmak için tasarlanmış propaganda tarafından yönlendirildi. öfkeli konuşmaları ulusal gururu toplarken, insanları almanya’nın kendi kendine neden olduğu ekonomik sorunlar için başkalarını suçlamaya ikna etti.

    bununla birlikte, ikinci dünya savaşı'nın belki de en etkili psyop'unda, amerikan komutanları sahte emirlerin "sızdırılmasını" yöneterek alman yüksek komutanlığının müttefik d-day işgalinin normandiya, fransa yerine calais sahillerinde başlatılacağına inanmasına neden oldu.

    soğuk savaş, abd başkanı ronald reagan'ın sovyet nükleer füzelerini atmosfere yeniden girmeden önce imha edebilen son derece sofistike bir "yıldız savaşları" stratejik savunma girişimi (sdı) anti-balistik füze sistemi için ayrıntılı planları kamuya açıkladığı zaman neredeyse sona erdi. reagan’ın "yıldız savaşları" sistemlerinden herhangi biri gerçekten inşa edilmiş olsun ya da olmasın, sovyet başkanı mikhail gorbachev yapabileceklerine inanıyordu. abd'nin nükleer silah sistemlerindeki ilerlemelerine karşı koymanın maliyetlerinin hükümetini iflas ettirebileceğinin farkına varan gorbaçov, kalıcı nükleer silah kontrol anlaşmalarıyla sonuçlanan detant dönemi müzakerelerini yeniden açmayı kabul etti.

    daha yakın zamanlarda, amerika birleşik devletleri 11 eylül 2001 terör saldırılarına ırak ordusunun savaşma iradesini kırma amaçlı büyük bir "şok ve dehşet" kampanyasıyla ırak savaşı'nı başlatarak karşılık verdi. abd işgali, 19 mart 2003'te ırak'ın başkenti bağdat'ın iki gün aralıksız bombalanmasıyla başladı. 5 nisan'da abd ve müttefik koalisyon güçleri, ırak birliklerinden yalnızca basit bir direnisle karşılasti ve bağdat'ın kontrolünü ele geçirdi. abd, şok ve dehşet işgalinin başlamasından bir aydan kısa bir süre sonra 14 nisan'da ırak savaşı'nda zafer(!) ilan etti.
  • bugun ulkede yasananlar bu savasin en zorlu cephesini temsil etmektedir.

    ulkenin icinde oldugu yanginlar,
    siyasi erk sahiplerinin basiretsizlikleri,
    ulkenin sinirlarinin kevgire donup ne oldugu belirsiz binlerce insanin ulkeye girmesi,
    ekonomik sorunlarin getirdiği buhran,
    siyasi erk sahiplerinin akil ve mantiktan uzak soylemleri,
    ulkenin komsulariyla olan sorunlari,
    toplumun icindeki bolunmeler ve ayrismalar,
    adalet sisteminin islevsizlesmesi,
    suçun itibar kazanmasi

    gibi saymakla bitmeyecek maddeyle zihinlerimiz dolu, ruhlarimiz yorgun ve mutsuzluk icinde caresiz...

    psikolojimiz dipte...
    ve her gecen gunde bir darbe almaya devam ediyoruz.
hesabın var mı? giriş yap