• sovyet anti-tank tüfeği.

    sovyetler şurada anlatılan derin savaş teoremi üzerinde çeşitli düzenlemeler yapıyorken 1930'larda düşmanın tank unsuru üzerinde etkili olabilecek ana tanksavar silahının yüksek hızlı antitank topları olduğunu benimsemiş durumdadır. onlara göre tabur seviyesinde kullanılacak 45mm ve 76mm toplar düşman tanklarını durdurmaya en ehil görünen şeylerdir. 1938 civarında bu antitank tüfeklerine de bir meyleder gibi olurlar ancak bakarlar ki bu tüfekler tek asker için çok ağır (15kg ve üstü), üstüne o esnada dünyada da hakim olan tank ön zırhı kalınlığı bu tüfeklerin delebileceği seviyeyi geçmiş durumda, daha da üstüne bu tüfekleri alıp kullanmak lojistiğe de yeni mermiler yeni yedek parçalar falan ekliyor bu antitank tüfeği konseptinden o ara komple vazgeçerler.

    almanya bu sırada panzerbüchse 39 polonya da wzor 35 antitank tüfekleri yapmış ve bölük seviyesinde orduya dağıtmıştır.

    sonra gün olur devran döner, almanya durup dururken sovyetlere bir girer pir girer. sovyetlerin ilk günlerde kaybettiği arazi, ekipman, silah ve birlik organizasyonu askerlik tarihinde emsalsizdir. almanların 1941 haziranında sovyetlere ilk girişi olan ve moskova önlerinde sonlanacak olan barbarossa harekatının ilk altı ayında yenilgiden yenilgiye, acıdan acıya koşan sovyetlerin bir ara durup dikkat kesildiği iki şey olur:

    birincisi çekili antitank topçusunun alman blitzkriegini durdurmada tek başına bir halt yiyemediğidir. alman tank kolları kundağı çekili topun geri çekilip pozisyon alıp tekrar savunmaya girişmesinden çok daha hızlı taarruz etmektedir. blitzkrieg'in ilacı derinlemesine savunma/defence in depth'tir. çekili top ise derinlemesine savunma için yavaş bir platformdur. o işler için daha mobil bir şeyler gerekmektedir.

    ikincisi de alman tanklarının beklediklerinden biraz daha zayıf olduklarını farkederler. onlar alman tankını panzerini demirden yenilmez bir kale gibi beklerken alman blitzkrieginde panzer 1, panzer 2 ve panzer 3 dizaynları da kervana katılmış utanmadan gelmektedir. hemen 1938 yılında zırhı çok kalın bir de tüfek mi taşıyacağız diye diye dizayn masasında bıraktıkları antitank tüfekleri akıllarına gelir.

    stalin ertesi gün fetva vererek antitank tüfeği istiyorum ve hemen istiyorum dediği için ülkede hemen hemen hemen sesleri yankılanmaya başlar. sovyetlerin önde gelen iki silah tasarımcısı vasily degtyarev ile sergei simonov'a bu iş anında simultane olarak ihale edilir. simonov dizaynı yarı otomatik ptrs-41 olarak üretime girer, daha kompleks daha ağır daha pahalı bir dizayndır. degtyarev'in dizaynı ise ptrd-41 haline gelir.

    burada parantez açarsak sovyetler 21 haziran 1941'de işgal edilmiş demiştim. ağustos'un 2'sinde bu silahların üretimi emredilmiş (işgalden 42 gün sonra), emir verildikten sadece 22 gün sonra ise silahların prototipleri atış testleri bitirilmiş ve seri üretime geçmişlerdir. işte bu aklın havsalanın alamayacağı bir hızdır. karşılaştırma yapacak olursak amerikan m1 garand tüfeğinin dizayn edilip piyade tüfeği ihalesine girişi 1928'de, testleri 1931'de, üretime geçişi 1937'de olmak üzere toplam 9 yıl almıştır. ruslar ise baskı ve ihtiyaç altında hemen silah dizayn edip, bunları hemen test edip 1 ayın altındaki sürelerde askere al git savaş diye dağıtabilen ilginç bir ordu kültürüdür. değişikliğe adapte olmakta üstlerine pek yoktur. nitekim silah 1941 yılı sonunda 18 bin adet kadar üretilmiştir. 1942 sonunda ise 185bin adedi kızıl ordunun elindedir. diğer silah üreticisi simonov ise 1941 yılında 77 adet ptrs-41 üretebilmiştir. bunun da nedeni ptrd üretiminin küçük atölyeler tornalar tarafından kolaylıkla yapılabilmesidir.

    silah tek atışlı, 14.5x114mm çapında, 2 metre boyunda, 17 kg ağırlığında bir dev olarak fabrikadan çıkar. tanklara karşı kullanmak için de tungsten çekirdek etrafına kurşun dolgu ve pirinç kaplama zırh delici mermiler üretirler. ptrd tüfeği bu sayede tabur seviyesinden iki kişinin taşıyabildiği müfreze seviyesine inen bir silah olur. ptrd buna rağmen alman tanklarının ön zırhına zarar verememektedir, ancak tankın paletlerine cer dişlisine icra yaylarına falan bir denk getirdi mi affetmemekte ve tankı patlatmasa da durdurmaktadır. 1941 yılı kasım ayı sonuna kadar kızıl ordunun bütün olayı oyalama/delay operasyonu olduğundan tankları kamyonları sakatlayıp duran ptrd o ortamda çok feci iş görmüştür. penetrasyon averajı ise 100 metreden dik açıyla çelik levha zırha 3.5 - 4cm arasında bir nüfuzdur. tungsten karbür çekirdekli mermiyle 4cm zırh delebilmektedir. bu sayede panzer 1 (13mm yan zırh) ve panzer 2 (20mm) panzer 3 (30mm) tanklarının yan zırhlarını kolayca deler. panzer 4 tankını ise denk getirirse arkadan delebilmektedir.

    daha sonradan gelen alman tank serileri pz.kpfw v panther ve pz.kpfw vi tiger tanklarına ise tüfek mermisi işlememesine rağmen ptrd ile tank kupola vizörüne, sürücü holüne, tank taret rulmanına falan mermi denk gelirse tank yine bir şekilde sakatlanabilmektedir. tankların da haricinde alman doğu cephesinde kamyonlar, arabalar, zırhlı arabalar ve diğer mermilerin işlemediği statik koruganlardan binlerce vardır. bunların hepsi ptrd atışlarına karşı zayıf olduğundan ruslar deyim yerindeyse bu silahın bir süre sonra bokunu çıkaracak. tam 471500 tane üretecek ve uçana kaçana 14.5mm dolma gibi mermiler yollamaya başlayacaktır. bu da 1943 yılına falan denk gelir. ruslar bu silahta öyle bir üretim outputu yakalar ki savaşın ikinci yılında kızılordudaki her taburda ptrd ihtiyacı karşılanır. yeni tüfeğe ihtiyaç pek kalmaz.

    silah levyeyle kurulan/bolt action olmasına rağmen insanlık dışı geri tepmesinin bir kısmı mekanizmayı geriye atıp kovanı çıkarmakta kullanılır. yani mavzer gibi her atışınızdan sonra boş kovanı çıkarmak için levyeyi kaldırmazsınız. o kendisi yapar. ama kendi özel imalatı mermisini kullanmaz gider kpv makinelisinden 14.5 mermi alır (kırmızı siyah başlı zırh delici/izli) takarsanız mekanizma şahlanır ama geriye gidip boş kovanı çıkaramaz. bunun da yanında atışlarda şarjörü olmadığı için her atıştan sonra elle yeni mermi sürmek gerekir ki ikinci atış yavaştır. ptrs'e olan zayıf tarafı da işte odur.

    kötü taraflarına gelince, öyle bir namlu ağız alevi vardır ki aydan dahi görülebilmektedir. özellikle pusu koşullarında gece falan ilk mermi isabet etti bir şeyler oldu ne ala, tüm alman keşif kolu bütün silahlarını ateşin görüldüğü yere çevirip ne var ne yok boşaltmaktadır. 17 kg silahla manevra yapamayıp oradan oraya koşamayan ptrd timleri savaş boyunca çok kayıplar verecektir.

    donetsk ayrılıkçı militanlarında halen kullanılmaktadır. bkz videosu.
  • (bkz: dvadtsat vosem panfilovtsev) bu filmde efsane silahın kullanıldığını görebilirsiniz.
  • namlusu olan boru olmuş bu
  • ptrd ve ptrs varyasyonları daha sonra yerlerini rbg ve rpr-82'ye bırakmışlardır.
    daha sonra ise piyadeler için spg-82 gibi smoothbore stili platformlar yerine çok daha kullanışlı olan rpg varyasyonları imal edilmeye başlanmıştır.
hesabın var mı? giriş yap