pucca

• kendisi gibilerine alkim kitabevi ayirdigi rafin ismiyle en guzel cevabi vermistir: edebiyat disi
• dün gece trt haber'e yapmış olduğu canlı telefon bağlantısından;
  
  -ailen kitap yazdığını biliyor mu? annen, baban?
  -pucca: yok, onlar bilmiyo. sadece kardeşim biliyo.
  -öyle mi, hala bilmiyorlar yani senin pucca olduğunu?
  -pucca: yok hala bilmiyolar.
  -peki kitabı biliyorlar mı, evde hiç konu oluyor mu?
  -pucca: yok hiç konu olmuyo. zaten babamın böyle şeyleri seveceğini zannetmiyorum. "babam böyle çok nasıl diyim bilim teknik falan okuyan bi insan"
  
  evet, bu kısa diyalogdan fark edeceğiniz üzre annesine çekmiş olmalı. babasına hürmetlerimi iletiyorum.
• türkçe öğrenen belçikalı bir arkadaşımın okuduğu kitapların yazarı. kendisi bu kitapların daha önce okumaya çalıştığı ama pek de başarılı olamadığı çocuk kitaplarından daha anlaşılır ve basit bir dille yazıldığı konusunda ısrarcı.
• tam bir azınlık düşmanı, egemenlerin istediği tipte bir düzen çocuğu. herhangi bir azınlığa mensup biri veya kendini azınlıkların yerine azıcık koyabilen insanları ciddi bir şekilde rahatsız edecek, mide bulandırıcı bir zihniyete sahip yazdıklarından bir demet:
  
  "hımm bunu mu giysem ayy bu da travesti bekir'in iş kıyafeti gibi duruyor".
  
  "taksidi ile bile bir rus kızını kiralayabileceğim fondötenimi ayy rengi ne iyiymiş dur süreyimdiye atladıkları zaman suratlarını cırmıklayasım geliyor".
  
  "yaz sıcağında omzuna koyduğun ince kazakla da kendine zengin süsü vermeye çalışmışsın ama buram buram kırıkkalede kuaförlük yapıyorum diye bağırıyorsun".
  
  "bronz tenin güzel bir şey olduğunu kim çıkartmışsa aklına sıçayım ben onun. arabaların önüne atlayıp silim mi abi diyen bebelerden bir farkı yok. bok rengi saç, kara sarı ten".
  
  çok öfkelendirici, çok zavallıca.. kendisinin beyniyle ilgili hiçbir halt söylemeyip, dış görünüşünü eleştirenlerin ("dış görünüş eleştirmek"? bir insan sabah kalkar ve saçını sağa veya sola doğru tarar, kimisinin dişi yamuktur, kimisinin saçı yeşildir.. 'eleştirmek' ne demek? nasıl sığ bir beyin, ne kadar da meşru durumda.. 2011 yılında..) bu 'eleştiri'leri de ayrıca mide bulandırıcı.
• oldum olası nefret ettiğim twitter fenomeni diye tabir edilen kişi. yediği yarakları kitap haline getirip teenage sınıfına hitap eder. sevmiyorum arkadaş sevmiyorum.
• tam anlamıyla tumblr kızı. umut sarıkaya sen çok büyük adammışsın.
  
  http://i.imgur.com/hhhcj.jpg
• ben pek pucca ile ilgilenmem zamanında oturur bloglarını okurdum, ilk kitabının da bloğundaki olayları tekrar yazıp devam ettirmesinden ibaret olduğunu biliyorum.
  
  çirkin mi evet gayet çirkin ama asıl garip olan ben zayıfladım eski kilomdayım artık diyip, göbeğim kalmıştı onu da yağ aldırmayla aldırdım yazıp( yağ aldırmış hali bu yani) hala 3.5 dana kıvamında arzı enfam ediyor olması...
  
  bir de cinsellikten bahsetmiyormuş??
  
  pardon da kendisi eski erkek arkadaşı mastürbasyon yapsın diye webcamde göğüslerini açtığından bahsettiği, ayak fetişisti diye hergün camde ayaklarıyla ona şov yaptığını ve onun kendisini tatmin edişini anlattığını,
  sevgilisiyle ilk kez seks yapacağında tercih ettiği pozisyonu, ışıklar açık sevişemediğini, jartiyer giyme ve içine sığamama maceralarını, siğilli erkek arkadaşı ile geçen seks diyaloglarını, bundan önceki sevgilisi ile aynı evde yaşarken tavşan gibi bilmemkaç kez seviştiğini günde vs... yazanın kendisi olduğunu ne çabuk unutmuş.
  
  kalbi iyi ühü ühü diyen insanlar da sanırım kendisinin hemcinslerine davranışlarının pek farkında değil,
  sırf zevk için önce boynuzlayıp sonra terk ettiği adamın sarhoş oluşunu da fırsat bilip abuk danslarıyla nişanlısının yanında baştan çıkartıp kızın ağlamasından tatmin olan, kendisine hiçbir şey yapmamış iş arkadaşını sırf istediği erkeğe ulaşmak için kötüleyen üzerine kendisini ağlatmış süsü verip herkesi ona düşman eden, yalnız kalmamak için sevmediği insanlarla arkadaş olup sonra sevgililerini elinden alan(sözde iş yerindeki en samimi arkadaşının aşık olduğu adamla ondan habersiz seks yapmasından bahsedebilir miyim) bir tip işte...
  
  hani dı güzellik görecelidir de, hayatımda gördüğüm en fesat, en kötü kalpli, kıskanç, içi çürümüş insanlardan bu bacı...
  
  neyin derdindesiniz?
• bir pucca benzemiyormuş kendileri.
• bülent ersoy + seren serengil = pucca
  
  http://i.imgur.com/6zfv0.jpg
• bu kisi hakkinda yapilan tartismalarin vs. iki boyutu var. (tabii oncelikle "bu kisi hakkinda niye tartisma yapiyoruz?" sorusu cevaplanmali ama hadi onu gecelim.)
  
  1. pucca'nin guzelligi/cirkinligi hakkinda yapilan yorumlar/espriler, herhangi bir insanin hakkinda yapilan yorumlar/esprilerle ayni kritere sahiptir. yani pucca'nin gorunumu hakkinda hakarete varan yorumlar yapiliyorsa, bunlarin elestirilmesi ve bunlari yapanlara "n'apiyorsunuz?" denmesi normaldir.
  
  2. gelelim "ama pucca yazdiklariyla meshur oldu, ama onun ic guzelligi" vs. argumanlarina. bunlar cok bayat argumanlar.
  
  pucca, yazilari bilinirken birden ortaya cikmis bir yazar degil ki sadece yazilariyla degerlendirilsin. pucca bu yola kendi girdi en basta, zira "yuzunu gostermemesi" pazarlama surecinin bir parcasiydi. yani pucca, kendi yuzunu tamamen kendi istegiyle pazarsal bir obje haline getirdi. yuzu bir gun ortaya cikinca bu yorumlarin yapilmasi, ongorulen surecin bir parcasi zaten.
  
  bir de ustune ustluk kendisi politika falan yazmiyor ki "ic guzelligi" muhabbeti yapilsin. bizzat bu meseleler hakkinda yaziyor. ve hatta soyle bir ifade kullanmis zamaninda:
  
  "bronz tenin güzel bir şey olduğunu kim çıkartmışsa aklına sıçayım ben onun. arabaların önüne atlayıp 'silim mi abi' diyen bebelerden bir farkı yok, bok rengi saç, kara sarı ten."
  
  ozetle: sen -icabinda- baskalarinin goruntusunu yargilayarak popularite yakalayacaksin, bu surecte "yuzunu gostermeme" gibi marketing 101 bir taktigi benimseyeceksin, sonra bir gun yuzun gozukunce insanlar yorum yapmayacak he mi?
  
  hayat o kadar da adaletsiz olmasin yahu.