• yelkenler, arkadan esen rüzgârla şişmiş olarak
  • (bkz: pupa) (bkz: orsa) (bkz: apaz)
  • (bkz: ayı bacağı)
  • sadun boronun yelkenli teknesiyle yaptığı dünya turu anılarını kaleme aldığı anı kitabı. yayın tarihi 1977 olmalı hafızam beni yanıltmıyorsa.
  • 1.baskisi 1969 yilinda yapilan sadun boro,oda boro ve kedileri mico'nun kismet kotrasiyla yaptiklari dunya seyahatinin anlatildigi kitap.
    ikinci baskisi "pupa yelken;kismet'in dunya seyahati" ismiyle 2004 yilinda cikmistir.
  • cok iri ve gosterisli gogusleri olan hatunlari tarif ederken kullanilabilen bir benzetme.
  • modern navigasyon imkanlarından yoksun sadun boro abimizin, eşi oda ve sonradan mürettebata dahil olan miço eşliğinde, 9 metrelik yelkenlisi ile gerçekleştirdiği, yaklaşık üç yıl süren dünya seyahatini anlattığı kitabıdır.
    her denizci gibi yarı deli olan bu güzel insanın kendine has dili ile aktardığı anıları, insanı o yıllara ve o diyarlara sürükler.
  • bir aşk hikayesi anlatan sadun boro kitabı. hem de öyle bir aşk ki, iki insan arasında olandan çok daha derin, tutkulu, doyumsuz ve firtınalı bir aşk. insan ile denizin aşkı. bizlerin yüreğimiz ağzımızda ya da ağzımızın suyu akarak okuduğumuz, aylar, yıllar süren tehlikeli, bıçaksırtı, uykusuz, yorgun ve fakat müthiş keyifli, uçsuz bucaksız maceraları. bunun içindir ki, vazgeçememektedir insan, devam etmektedir yoluna her şeye rağmen. deniz, hem sevmekte hem de zorlamaktadır insanı. hem aşkı, hem mücadele istek ve gücü artmaktadır yolculuk sürdükçe. bitmese denilmektedir; bitince, yenisine yelken açmak için sabırsızlanılmaktadır.

    aşk yaşanır anlatılmaz diyerek, meraklılarının çoktan okumuş olduğunu bildiğimiz bu kitabı denizi ve aşkı seven herkese diğer eserlerimizle (tek başıma/@zavrak ve imkansiz bir sefer/@zavrak) birlikte tavsiye ediyor ve kitapta özellikle dikkatimizi çeken birkaç hususu aşağıya spoiler ediyoruz.

    --- spoiler ---
    üstad sadun boro’nun, çok sevgili eşi oda boro ile 22 ağustos 1965'te çıktığı ve onun kanser nedeniyle birkaç ay ayrılması haricinde birlikte 15 haziran 1968'de tamamladıkları dünya turunda kadınlarda gözünün kalmış olduğunu görüyor ve hissediyoruz, kâh öf lan öf şeklindeki anlatımlarından kâh kitaba koyduğu resimlerden. öf ki ne öftür, tahiti’li pürüzsüz bir cilde sahip, sütun hanımın çıplak göğüsleri.

    emperyalizmin, dünyadaki her deliğe girdiğini, her kara parçasına bayrağını diktiğini ve bir şeylerini aldığını ya da almakta olduğunu görüyoruz bir de. ne işi vardır, hollanda’nın, britanya’nın ya da fransa’nın, yılda üç tekne uğrayan, insanlarının kıçlarına sardıkları bez parçasından fazla bir şeyinin olmadığı ve allahın siktir ettiği pasifiğin dibindeki on metrekare adada?

    ayrıca dönüşü de etkileyicidir gezinin; karşılama muhteşemdir, donanmanın en afili gemilerinin eşliğinde yüzlerce tekne, binlerce insan, dünyayı dolaşan bu evlatlarının gözlerini yaşartmıştır, çanakale’den istanbul’a kadar.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap