• ay tanrısının simgesi olan putu tapınaklarının tepesine dikip tapınma ritüellerini ay takvimine göre düzenleyen kabilelerin peşinden gittiği ilkel masallar.

    .
  • dünyada nerede putperestlik varsa, orada fakirlik, kıtlık var. çünkü insanlar yardımları putlarından bekliyorlar. öyle olunca da elleri boş dönüyorlar...

    hakikate kim daha çok yakınsa, o daha çok kazanır. bu manada ilahları reddeden batılı görüş, putperestliğin çok daha üstünde bir bilinç seviyesindedir. çünkü la ilahe illallah sözündeki "la ilahe" kısmını başarmışlardır. yani hakikate yakınlar. ancak putperestler o kadar uzak ki...

    işte putperestlik aslında insanı dünyada ve ahirette hüsrana uğratır. bir ülkede fakirlik, ekonomik kriz artmaya başlamışsa bilin ki orada putperestlik de artmaya başlamıştır. yardımı, rızkı allah'tan değil de, bir insandan veya herhangi bir puttan bekleme söz konusudur. böyle olunca da elbette elleri boş geri dönerler.

    bir toplumun putperestlikden kurtulması kolay bir şey değildir. o toplumun başına türlü şeyler gelir, ta ki elleri boş bir halde putlarının yanından dönmekten bıkana kadar... ne zaman ki putları yıkıp "la ilahe" derler, işte o zaman nimetler de yağmaya başlar. ancak bu seviyede kalırlarsa sadece dünyada nimete kavuşurlar(geçici süreliğine). la ilahe illallah derlerse hem dünyada hem ahirette refaha ve huzura kavuşurlar.

    dünyada birçok ülkenin hali budur. amerika hakikate daha yakın olan olduğu için dünyada en baskın olan da o. ama bir gün başka bir ülke "la ilahe illallah" derse, o ülkenin önünde hiçbir şey duramaz.

    yüksek bilinç, küçük bilinci yer. kim hakikate daha çok yakınsa, dünyada da ahirette de o kazanır.

    güney kore ile kuzey kore arasındaki fark budur. hindistan ile almanya arasındaki fark budur. örnekleri çok çoğaltabiliriz. dünyada ve ahirette mutluluğun tek yolu, la ilahe illallah muhammeden resulullah demektir.

    bu bir tefekkür yazısıdır. doğrusunu allah bilir.
  • kötü bir şey değil bence.

    çok sevdiğim bir arkadaşım pan magneti almış ki pan'a taparım ben. aldım buzdolabının ortasına yerleştirdim. su içmeye yeltendiğimde bile görüyorum onu ki çoktandır unutmuşum onu. eğlendiğin yerde ol, arzuladığın insanlarla ol kafasından da uzaklaşmışım. bu sabah evden çıkarken yine bakıştık cancağızımla. söz verdim. bundan sonra beni sıkan, üzen şeylerden/kimselerden uzak duracağım. hayat eğlendiğin, keyiflendiğin sürece güzel. boş yere kedere, derde gerek yok...

    hayatında her yaptığı sorun, etrafındaki insanların tümü mutsuz olan insan gördüğün vakit kaçacaksın. ben kendime yetiyorum. fazlasına gerek de yok. bir insanın kendisi de dahil etrafındaki 9 insandan 8'i antidepresan ilaçlarla hayata tutunuyorsa onun bulunduğu yerden kaçacaksın. mutsuzluk aşısı gibi çünkü bunlar... yetinmemeyi, gösterişi, ahkam kesmeyi maharet sanıp alkol masalarında sizi yıpratırlar.

    bu kez sözümü tutacağım pan. içinden geldiği gibi yaşayanlardan olmaya kaldığımız yerden devam. show must go on kafasını benimsemiş hastalıklı aile ilişkilerine de insanı sıkan/boğan sosyalleşme zırvalarına da ihtiyacımız yok.

    dokunmaktan ve konuşmaktan keyif aldığımız insanlar bize yetiyor. yetinemeyenlere "her sezon yeni bir kişisel gelişim yöntemi aramaya devam" demekten başka çaremiz yok maalesef.
  • çoğu insanın yanlış bildiği inanıştır.nesini yanlış biliyorlar?insanların tahtadan figürlere taptığını zannediyorlar.halbuki putperestlikte bir güç vardır ve insan zihninin o gücü maddeleştirme çabasıyla birlikte o güç figürleştirilir ama figüre değil güce tapılır.yıllar yıllar önce islam devriminin arabistandaki bozuk sosyal düzene,köleliğe karşı;insani şartlarda yaşayamayanların çabalarıyla gerçekleştiğini gör(e)meyen,düşünmeyen,muhafazakar dinciler için öcüden farksızdır tabi ki.onlar için otoriteye isyan şeytan işidir çünkü.islam devrimi putlar yüzünden gerçekleşmiştir.
  • bizim saçmasapan din dersi sağolsun türkiye'de yanlış anlaşılan din: put tanrıyı/inancı simgeleyen bir nesnedir, tanrının kendisi değil... bununla beraber...putperestlerin o kadar gerizekalı olabileceğine inananın kendisi gerizekalıdır. neyse azar faslını kısa tutuyorum..

    islam'dan örnek verelim:

    (bkz: kabe)

    kabe islami bir ritüelin merkezi, maneviyatının simgesidir. kabenin kendisine tapılmaz, kabenin temsil ettiği maneviyata tapılır. maneviyatı olan taş duvarlardan oluşur, özellikleri ile değil temsil ettiği anlamıyla kutsaldır.

    yani teknik olarak bir puttur, ancak islam gibi bir semavi din içerisinde konumlandığı için put şeklinde nitelendirilmez.
  • tapınağı internet olan modern zaman dini.
    kendi suretlerinizi kilden heykelcikler haline getirip önünde tapınmanıza gerek yok artık.
  • her ramazanda insanlarin hirka-i serife bakip aglarken ki halini gordugumde dusundugum din.
  • türkiye'de "din kültürü ve ahlak bilgisi" kisvesi altında verilen islam eğitiminde pagan inanışına yapılan yaftalamadır.

    paganların puta taptıklarını düşünmek, hintlerin ineğe, müslümanların da örümceğe taptığını iddia etmenin karşılğıdır. çünkü bu dinlerde de bu canlılara yüklenen bir anlam/değer vardır ama kimse onlara tapıyor değildir.

    yani daha açık ifade edecek olursak onlar için kutsiyeti olan bir objeyi, taptıkları şey diye lanse edip yanlış bilgilendirme üzerinden "ötekileştirmek" ve ötekini de aşağılamak üzerine kurulu bir anlayıştır.

    paganlar nasıl hristiyanlığa onlarca hatta yüzlerce etki miras bırakmışlarsa (bkz: zeitgeist) onların da kendilerinden yüzlerce yıl öncesinin kutsal varlıkları olan antik yunan totemlerinden etkilenmiş olmaları çok muhtemeldir.
  • islam öncesi arabistanı'nın inancıdır diye kestirilip atılıyor. halbuki adamların o dönem çok sağlam mitolojileri var. doğal olarak da islam dini büyük ölçüde arap ve sümer mitolojisi üzerine kurulmuş. islam öncesi çok tanrılı skala'da allah yaratıcıydı ve diğer alt-tanrıları yaratmıştı gibi..

    sonuç olarak çok tanrıcılıkta duaya muhattap alınan tanrının heykeli ile etkileşime geçiliyor. olayı taşa tapmak diye tanımlamanın, semavi dinleri camiye, kiliseye, sinagoga tapmak şeklinde tanımlamaktan farkı yok.
hesabın var mı? giriş yap