• puzzle yani güzel türkçemizdeki karşılığyla yapboz belki de zaman geçirmek için en iyi aktivitelerden birdir fakat bazı zararları da vardır. mesela en başında bir parça koyarsınız "cuk" diye oturmuştur yerine, bi bakarsınız heyt be ne de güzel oldu buraya böle giderse ben bunu 2 günde bitiririm (oldu canım başka?) zaman geçer bişeyler garipleşir, kalan parçaları sayarsınız 58, boşlukları sayarsınız 58 ama 4 tarafı çevrili bi boşluğa gelecek şekildeki bütün parçaları bir kenara ayırmanıza ve teker teker o boşluğa denemnize rağmen uygun parça yoktur. hatta bu durum bi ara puzzleı üreten firmaya küfür etmeye kadar varabilir. aslında en başta bak ne de güzel durdu burda denilen parça başlangıçtan beri sizinle dalga geçmektedir. ama hani vardır ya orgazmdan daha keyif veren şeyler, işte o parçanın akıbeti belli olup da teker teker tüm parçalar yerine oturunca, bir adım geriye gidip, bütününe uzaktan bi bakmak varya, o da dünyanın en güzel anlarından biridir.
  • bunun cok guzel bir ornegini, aldigim ve yapamadigim bir puzzle yasatmisti. puzzle in alt kartonu yoktur, ne sekil cikacagi hic bir yerde, kutunun ustu de dahil olmak uzere verilmemisti, sadece agatha christie'nin bir romaninin hikayesinin kullanildigi -nerde kullanilmis o da mechul- ama sonunun farkli oldugunu anlatan bir yazi vardi ustunde. parcalar cok kucuk ve uzerinde ne oldugu cikarilamayacak gibiydi. tabi beni salak yerine koymustur koymasina ama bende bu sifati butun bunlara dikkat etmeden aldigim icin basariyla tasimisimdir.

    bu da boyle bir animdir
  • geçen hafta birkaç kez anahtarları unuttum. kullandığım şeker ilacından sebep, b 12 eksiliyormus diye ayda 1 defa b 12 iğnesi yaptırıyorum. aa, baktım bu ayda 1 olacak gibi değil, ben sürekli her şeyi unutuyorum, 2 defa mı olsa falan diye hemşireyle konuşurken " zihnini çalıştır, mesela puzzle falan yap" deyince hemen gidip 1000 lik 2 tane puzzle aldım. hani bi leylek kaldı kuşlardan hesabı.
    hevesle kurdum düzeni; puzzle üzerinde yapabileceğim ve odadan odaya götürebileceğim bi mukavva buldum. açtım kutuyu, birkaç kap, kacak getirdim. renkleri ayırdım, köşelerden başladım. sonra uykum geldi benim. gidip, yattim herhalde. sonraki günlerde vaktim olmadı, o geldi, bu gitti falan dün gece oturdum yine işimin başına. yok! yok! yok! en aşırı ustalar gibi parça arttiriyorum. olmuyor, uymuyor. bir o sırayı sayıyorum, bir bu sırayı sonra o köşeyi falan yok! uymuyor. dedim ki, gözlerin yoruldu, iyice çorba oldu kafan, bak saatine kaç dedim, cih dedim, gelmez dedim, hadi kızım kalk, git evinee, zıbar dedim.
    bu gece yine denemek istedim şansımı. oradan evirdim, buradan cevirdim, çerçeveyi olduramadim.
    en iyisi mi başka renklere geçeyim, daha iyi olur, dedim. oldu valla. puzzle olmadı gerçi.
    pazılın insanı salak yerine koyması aydınlattır insani. ben çapımı öğrendim şahsen . kendimi buldum. b 12 ler falan ne yapsın bana. olmayan şeye ne faydası dokunsun şu fazla puzzle parçalarının a dostlar ?????
hesabın var mı? giriş yap