• hem kuantum fizigini hem kadinlari anlayan icin (bkz: richard feynman).
  • quantum fizigini anladigini iddaa eden insan quantum fizigini hic anlamamistir.
  • kadın da kuantlar gibidir, her an her yerde olabilirler, ya da hiçbir zaman hiçbir yerde olmayabilirler...

    mesela içlerindeki kedi ölü mü, diri mi, bilemezsin. kutuyu açtırıp kötüyü söyletinceye kadar...

    ya da gözlem anındaki durumları senin ona bakman ya da soru sormanla değişebilir.

    ayrıca zamanın göreceliği var, onlar için makyaj ya da hazırlanma 5 dakikadır ama biz erkekler için yarım saat, 1 saat olarak algılanır.

    bence kuantum fiziğini anladığımız zaman kadınları da anlamaya başlayabiliriz. sanırım, yani belki... %50 ihtimalle... *
  • quantum fiziğini tam anlamamışsın. anlasaydın anlardın.
  • beynin farklı bölümlerinin * işlevsel farklılıklarından mütevellit hormon sistemi kökenli bakış açılarından *kaynaklanan durumdur*..

    işin ilginç yanı ise, bazen kadınların kendilerini, hatta bazen de hemcinslerini bile anlamamasıdır..
    (bkz: döner istiyorum ama dönmesin istiyorum)
    (bkz: seni yakalamak istiyorum ama kovalamak istemiyorum)

    duygusal empati kurmak istediği bir anda bilişsel empati kurarak kendi düşüncenize göre doğruları söylemenizden bile rahatsız olabilirler.. dinlemek bile bu kadar zorken bırakın anlamayı.. (bkz: ba dum tsss)

    bu arada * katılıyorum atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun/@ayysche

    bonus: kuantum fiziğinde gözlemci etkisini anlayabiliyorsanız, gerisini pek de düşünmeyin, yaşayın.. unutmayın ki; kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek içindir..
  • "kuantum fizigini anlayan kadini anlayamamak."
    bide boyle dusunun :))
  • gerizekalılıktandır.

    yeri gelmişken, kadınlara "şunlar" şeklinde hitap eden yazar arkadaşımı da kınayayım. "şunlar" senin annen, ablan; biliyorsundur umarım.
  • kadını anlamayanların hala var olduğunu gördüğümüz başlık.

    yıllar önce, kadınları anlamamak adında bir mit çıkardılar. sevgilisiyle, karısıyla iki gram kavga eden bu duruma sığınıyor. sanırsın dünyanın en büyük sırrı kadınlar. oysa ki değiller.

    bütün anlaşmazlığın temel kaynağı, erkeğin hayatı boyunca bir ilişkiden sabit şeyler beklerken, kadının beklediklerinin ortam koşullarına göre değişmesidir. erkek ne ister? seks, yemek, huzur. tabi ki detaylandırabiliriz. ama erkek, işte kötü geçen bir günden sonra da seks ister, deli gibi içip eğlendiği bir parti sonrası da seks ister. seks yapmayı reddedeceği an nadirdir. yani bu isteği konusunda stabildir. daha sıradan bir örnek verelim. diyelim erkek, eşinin naif bir yapıda olmasını istiyor. erkek, bu isteğini eşinden her koşulda bekler. ortam koşulları bu isteğini değiştirmez. stabildir.

    kadının ise tüm beklentileri ortam koşullarına göre değişir. stabil olan bir beklentisi yoktur neredeyse. aynı durumun iki zıt aksiyonunu, farklı zamanlarda sizden bekleyebilirler. dış dünyadaki herhangi bir sebeple kendisini yalnız ve ürkmüş hissettiğinde merhametle, seks yapmadan sarılmanı bekler. kendisini güçlü hissettiği bir anda ise, duvara karşı yapıştırılıp poposuna tokat yiyerek s.kilmek ister. eğer sen merhamet göstermen gereken anda s.kmek, s.keceğin zaman ise merhamet göstermek istersen kaybedersin. neden böyle olduğunu da anlayamazsın.

    kadınlar ne ister derler ya hani. kadın aslında her şeyi ister ama illa her şeyden çokça olmasına gerek yok. bazen bir tutam romantizm, bazen bir saniyelik bir maçoluk, yılda bir kere kendisi için hazırlanan kahvaltı, bazen arabesk dinleyip rakı içmek, bazen jazz kulübüne gidip elit elit takılmak. kısacası bazen doğu gibi keskin, bazen batı gibi esnek olmak. hükmedilmek ister, ama o hükümdarlığın sınırlarını, sırf hükmünüzün gücüne şahit olmak için, çok kez zorlar. o güce şahit olunca rahatlar, demin papazlık yapan kadın kedi gibi olur. kısacası kadının sizden talepleri saniyeler içinde değişebilir. bu durum zor bir durum mu? evet. ama ister beğen ister beğenme kadınların yapısı bu şekilde.

    kadın okudukça ve eğitimi arttıkça, doğasını bastırıp daha stabil olabiliyor. ama yine de içindeki güdülerin böyle olduğu bir gerçek. tıpkı doğasında çok eşlilik olan erkeğin, mantığı ile bunu bastırıp evlenmesi gibi bir gerçek.
hesabın var mı? giriş yap