• iaru region 1 band planına göre, türkiye'de kullanılan en düşük frekanslı amatör vhf 2m bandı röle frekansı. röle rx 145.0 mhz, röle tx 145.6 mhz'dir.
    2m amatör bandındaki bütün röleler 600 khz negatif shift kullanır.
    (bkz: r0)
    (bkz: r1)
    (bkz: r2)
    (bkz: r3)
    (bkz: r4)
    (bkz: r5)
    (bkz: r6)
    (bkz: r7)
  • koronavirüs salgını sırasında kitlesel olarak öğrenilen yeni bilimsel kavramlardan birisi temel üreme sayısı veya temel bulaşıcılık katsayısı gibi isimlerle bilinen ve r0 olarak gösterilen bir kavram oldu. temel bulaşıcılık katsayısı, basitçe, virüsün bulaştığı her bir kişinin kendisinden hariç ortalamada kaç kişiye bulaşabileceğini gösteren bir sayı.

    başımızın belası, son günlerin hayatımızı mahveden virüsü sars-cov-2’nin temel bulaşıcılık katsayısının tahminen 1,4-2,5 arasında oldugu tahmin ediliyor. yani basitce, virüsü taşıyan her kişi bunu 1-3 kişiye bulaştırıyor. mers için 0,7, sars için bu değer 2-5 arasıymış.

    r0 değeri önemli bir sayı, çünkü bu sayıdan yola çıkarak salgının küresel bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği, eğer dönüşecekse de bu şekilde bir salgına dönüşmesinin önüne geçmek için virüsün bulaşıcılığının ne kadar önlenmesi gerektiği tespit edilebiliyor.

    r0 değeri nasıl hesaplanır?

    enfekte dönem: her hastalığın bulaşıcı kalma süresi farklıdır. abd hastalık kontrol ve önlem merkezine (cdc) göre gribe yakalanan yetişkinler 8 güne kadar hastalığı başkalarına bulaştırabilirler; ancak çocuklarda bu süre 2 hafta kadardır. bir hastalığın enfekte dönemi ne kadar uzunsa, o kadar fazla kişiye bulaşma ihtimali olacaktır. yani daha yüksek enfekte dönem, daha yüksek bir r0 sayısı ile sonuçlanır.

    temas oranı: tahmin edebileceğiniz gibi cok temas cok fazla yayılım demek. cov-2 gibi solunum yollarıyla bulaşan bir hastalığın taşıyıcısı bir bara, konsere, toplantıya gidecek olursa, çok sayıda insanla temasa geçecek demektir. bu da hastalığın bulaşıcılığını arttırır. dolayısıyla yüksek temas oranı daha yüksek bir r0 sayısına neden olacaktır.

    bulaşım yolu: sars-cov-2 gibi bazı virüsler solunum yoluyla bulaşır ve dolayısıyla her zaman fiziksel temasa gerek olmayabilir. hıv gibi bazı diğer virüsler ise cinsel temas veya kan temasını gerektirir - ki bu, yanlışlıkla yapılması çok daha zor bir temas yöntemidir. özetle, daha kolay bulaşım daha yüksek r0 değeri demek.

    r0 sayısı niçin önemli?

    r0, bir salgının gidişatı hakkında ön bilgi verebilmesi açısından oldukça önemlidir.

    -r0 değeri 1'den küçükse, her bir enfeksiyon, ortalamada 1'den az sayıda yeni enfeksiyona yol açabiliyor demektir. bu durumda viral enfeksiyonlar giderek sönümlenecek ve salgın duracaktır.

    -r0 değeri 1 ise, her bir enfeksiyon, ortalamada 1 diğer enfeksiyona yol açıyor demektir. bu durumda hastalık varlığını koruyacak; ama ne salgına dönüşecek ne de sönümlenecektir.

    -r0 değeri 1'den büyükse, her bir enfeksiyon, ortalamada 1'den daha fazla sayıda yeni enfeksiyona yol açabiliyor demektir. bu durumda hastalık bir yerel salgına (epidemik) veya küresel salgına (pandemik) dönüşebilir.

    temelde, bir virüsün küresel salgına dönüşmesi için r0 değeri 1’den büyük olmalıdır. gerçekten de, yukarıdaki sayıları kıyaslayacak olursanız, mers düşük r0 değeri dolayısıyla çok ciddi bir küresel salgına dönüşmemişti; ancak sars, covıd-19 gibi bir pandemik olmasa bile 26 ülkeyi etkileyen büyük bir epidemik salgına dönüşmüştü.

    dolayısıyla sars-cov-2'nin 1.4-2.5 düzeyindeki değeri, küresel salgın ihtimaline işaret ediyordu. buna ek olarak, an itibariyle eldeki veriler, virüs bulaşabilirliğinin en az %60'ı bloke edilmezse, salgının önüne geçemeyeceğimizi gösteriyordu. gerçekten de dünya sağlık örgütü, covıd-19 salgınının tüm dünya'ya yayılması sonrasında, 11 mart 2020'de salgını bir "pandemik" (küresel salgın) ilan etti.
    hastalığın nasıl bulaştığı önemli, çünkü sars ve mers salgınlarında her hasta eşit derecede bulaştırıcı değildi; bazı hastalara süperbulaştırıcı adı verilmişti çünkü çok daha fazla insana, çok daha hızlı bir şekilde virüsü bulaştırabiliyorlardı. eğer sars-cov-2 için de böyle bir durum varsa, bu kişilerin erken tespiti büyük önem arz edebilir.

    r0 değeri dikkatli okunmalı!
    ancak r0 değeri ile ilgili dikkatli olunması gereken birçok detay bulunuyor. örneğin bu sayının geçerli bir sayı olabilmesi için, bir popülasyondaki insanların tamamının hastalığa açık olması gerekiyor. yani, r0 sayısından söz edebilmemiz için:
    * o hastalığa karşı kimse aşılanmamış olmalıdır,
    * o hastalığı daha önce kimse atlatmamış olmalıdır,
    * hastalığı kontrol etmenin basit bir yolu bulunmamalıdır.
    dikkatinizi çekecek olursa, aşina olduğumuz hastalıkların ezici çoğunluğu bu üç unsurdan en az bir tanesini, tıp ve modern bilim sağ olsun, ihlal etmektedir ve bu nedenle r0 değerlerinden pek söz edilmez.
    r0 değeri salgın boyunca değişebilir!
    ayrıca bu sayının bir salgın boyunca değişebildiği, dolayısıyla düzenli olarak takip edilmesi gerektiği hatırlanmalı. daha yüksek r0 değeri, daha "kötü" bir salgına işaret etmek zorunda değil! örneğin sezonluk gribin r0 değeri 1.3 civarında; ancak her yıl milyonlarca insanı hasta ediyor. sars ise, 2-5 arasında olan öldürücülük oranıyla, dediğimiz gibi sadece 8.000 kişiyi hasta etti. dolayısıyla r0 , bir hastalığın yayılma hızına, öldürücülüğüne, vb. diğer kritik faktörlere yönelik bilgi vermiyor.
    r0 değeri tekrar salgınlarında değişebilir!
    sadece bu da değil: aynı salgın, evrim nedeniyle tekrar ettiğinde de r0 değeri değişebilir. buna bir örnek olarak, toplamda 50 milyon insanı öldüren 1918 domuz gribi ("ispanyol gribi") salgını verilebilir. bmc medicine dergisinde yayınlanan bir makaleye göre bu hastalığın r0 değeri 1.4 - 2.8 arasındaydı (bu açıdan sars-cov-2 ile oldukça benzer olduğu söylenebilir). ancak hastalık 2009 yılında geri geldiğinde, r0 değeri 1.4-1.6 arasında seyretti. ayrıca aşı teknolojimiz sayesinde 2009 salgını 1 milyon insana bulaştı ve 200.000 civarında insanı öldürdü.

    r0 değeri yanıltıcı olabilir!
    ayrıca sadece r0 değerinden salgın beklentisine ulaşmak da sadece genel bir çerçevedir ve her zaman salgının boyutunu öngörmemizi sağlamaz. örneğin 2 senaryo düşünün:
    1. bir salgında her bir hasta 2 diğer kişiyi de hasta ediyor. yani r0 =2.
    2. bir diğer salgında tek bir süper-bulaştırıcı 100 kişiyi hasta ediyor, diğer 49 diğer hasta başka kimseyi hasta etmiyor. yani r0 =2.
    r0 değerleri aynı; ancak tehdit bambaşka! dolayısıyla viroloji (veya diğer bilim dallarında) etraflıca bilgiye sahip olmadan veri yorumlamaya çalışmamakta fayda var. veriler çoğu durumda herkese açık ve herkes analiz yapabilir; ancak karmaşık sistemleri tekil sayılara indirmek anlam kaybına yol açar.
    sonuç: aşılar en büyük silahımız!
    kaynak
  • r0 değerini azaltmak için bazı stratejiler

    -bağışıklama
    -profilaksi (hastalık meydana gelmeden önleme)
    -temasların sayısını azaltmak (izolasyon ve karantina ile)
    -enfeksiyon dönemini kısatlmak (erken teşhis & tedavi)
  • r0 değeriyle ilgili gördüğüm kadarıyla kimsenin dikkate almadığı bir husus var. evet bu değişebilir bir sayı, önlemlerle düşürülebiliyor, ama değişebilirliğinin sınırları ne?

    bir virüsün size temas etmesi sizi enfekte etmez. yaşınıza, bağışıklık sisteminizin durumuna vs.'ye bağlı olarak bir eşik sayının üstünde virüsün ilk konak hücresine erişebilmesi gerekir. hatta kan tahlilinizde virüs bulunsa bile, virüsün bulunma miktarı bir eşik değeri aşmadıkça o virüsün enfekte ettiği biri sayılmazsınız. hastalanmazsınız ve kimseye de bulaştırmazsınız. mikrobiyoloji stokastik süreçlerden mürekkeptir. yeter sayıdan az virüs gidip doğru hücreye bağlanamayabilir ya da kendini çoğaltma işini yapamadan bağışıklık sistemi tarafından elimine edilebilir. dolayısıyla virüsle temas halinde virüsün ne kadar bulaşıcı olduğuna ve sizi enfekte etme becerisine p1 olasılığı diyelim. bu her virüse özel, her virüsün ayrı ayrı sahip olduğu bir içkin bulaşıcılıktır, bunu değiştiremezsiniz.

    peki r0 nasıl değişiyor? şöyle ki, virüsün dışarıdan ölçebildiğimiz bulaşılıcılığı, bir insanın kaç kişiye bulaştırabildiğidir. bu da bulaştırma potansiyeli olan insan kontağı sıklığıyla da ilgilidir. yani virüsün toplam bulaşıcılığı, virüsün kendi bulaşma olasılığı p1 çarpı bulaştırma riski olan insani etkileşim sayısıdır. önlemlerle insanların birbirleriyle etkileşim sayısını düşürerek, virüsün toplam bulaşıcılığını düşürmüş oluruz.

    peki es geçilen konu ne? bulaştırma riski olan bir kontağın gerçekleşmesi için öncelikle elinizde hasta birisi olması gerekir. yani bulaştırma riski olan kontak sayısı, insanlar arası etkileşimin sıklığı kadar, temasta olduğunuz insanın hasta olma olasılığıyla ilgilidir. eğer popülasyonunuz 100 kişiyse, popülasyonun toplam %1'i hasta ise ve günde on kişiyle aranızda bulaştırma ihtimali olan etkileşim gerçekleşiyorsa, muhtemelen on gün içinde virüs size bulaşacaktır. eğer günde on kişiyle aranızda bulaştırma ihtimali olan etkileşim gerçekleşiyorsa ve popülasyonun %10'u hasta ise, muhtemelen bir gün içinde virüs size bulaşacaktır.

    dolayısıyla virüsün topluma yayılması, bulaşma ihtimalini kaçınılmaz olarak arttırır. kaçınılmaz olarak arttırır. kaçınılmaz olarak arttırır. o yüzden virüs topluma yayıldıkça social distancing önlemlerinin efektifliği kaçınılmaz olarak azalır. siz etkileşim sayınızı indirseniz de, etkileşime geçtiğiniz insanların daha fazlası hasta olacaktır ve etkileşim sayınızı indirebileceğiniz bir minimum vardır, bunun altına indiremezsiniz. günün sonunda işe/markete/bankaya gitmek zorunda kalacaksınız.

    corona virüs bilinenden ve düşünülenden çok daha bulaşıcı ve çok daha az öldürücü. öldürücülük oranları tüm enfektelerde %1 ve altında, hastaneye yatırılma oranları %7-10 arasında, yoğun bakım ihtiyacı bunun yarısı kadar ya da daha az (ek: bu oranlar günlük bazda değişiyor, şu anda geçerli olmayabilirler, biraz iyimser görünüyorlar ama bulaşıcılık iddiasıyla zaten çok ilgili değiller.). dolayısıyla gerçek vaka sayıları tespit edilen vakalardan çok daha fazla. hastalık toplumda yayıldıkça, sosyal mesafe bir önlem olarak efektifliğini kaybedecek, çünkü daha fazla enfekte insanla karşılaşacaksınız. şimdi hasta sayıları patlamasın diye topluluk aktivitelerini yasaklıyorsunuz. halbuki sokağa çıkma yasağı olmadan toplam bulaşmayı kontrol altına alamıyorsunuz. bu da bir noktada yoğun bakım kapasitenizin aşılmasına yol açacak. o andan sonra bir daha hasta sayısını yoğun bakım kapasitesinin altına çekemeyeceksiniz, çünkü toplumumuzun çok büyük bir kısmı enfekte olacak ve sosyal mesafe etkinliğini kaybetmiş olacak. o zaman uzun bir süre kapasite üstü gideceksiniz ve bu da engellenebilir can kayıplarına yol açacak. engellenebilir can kayıpları, hastalığın kendi öldüreceği insan sayısının 4-5 katı ve fazlası olacak. italya'nın yaşadığı şey tam olarak bu.
hesabın var mı? giriş yap