• artık ismi rafer the skip to my lou but solid and simple please alston'dır.
  • skip to my lou, sokak efsanesi falan filan...

    genelde nba üzerine 1-2 satır bir şey yazınca gelen ilk eleştiri "senede 2 maç izleyen adamlar.... sadece hidayet izleyen adamlar.... nba'i sadece 2 final maçları izleyerek çözdüğünü sananlar.... ve son olarak hedo hangi takıma gitse onu destekleyen dönekler..."

    bunun bir sonu yok açıkçası. buna gelen ilk cevap sunca yıl surda lisanslı basketbol oynadım, majestlerini lisede ben savunuyodum vs. bu eleştiri yine gelecek, başka platformlarda da bu yönde eleştiri/dalga/taşak konusu oldum ama kendimi tutamıyorum: bu adamın dengi sadece new york'da 1000 tane sokak basketbolcusu yoksa ben de sağlık topunu yerim. sadece abd capında su denyo gibi rahat 20.000 adam vardır.

    sen şaka mısın lan? nba final serisinde boş kalmışsın, 0 savunma, air ball atılır mı lan orda?? ömrümde bu kadar karın ağrısı, bu kadar kötü bir oyun kurucu (geldiği nokta, gördüğü saygı (all star vs) bakımından) görmedim.

    son 2-2,5 ayki 15 orlando maçını izlemiş bir bünye olarak net bir biçimde dile getirebilirim ki derek fisher'la değiştirsen seriyi temiz orlando alır. oysa ki orda burda yorumcuların dile getirdiği (espn falan gibi pro yorumcular) rafer alston'un derek fisher'ı denize dökeceğiydi. bırak denize dökmek falan, rafer alston hiç oynamasa orlando için daha iyi olacak. allah'ın sıçtın mavi'si seni.
  • o zaman düzen dışına çık anasını satayım !

    ortaokul ve lise hayatım piyasada ne kadar basketbol dergisi varsa almakla geçti. dergilerin nba sayfalarında basketbolcu hikayeleri olurdu ve hepsi mutlaka bir adet rafer alston hikayesi döşerdi. yok efendim sokak basketbolunun bir numaralı efsanesiymiş, yok efendim kobe bu adamdan tırsarmış, yok efendim zamanın en hayvanı anthony mason bunu savunmamak için maçı yarıda bırakırmış falan filan. bu hikayeleri dinleyen her sabi gibi heyecanlanır, kendisinin oynayacağı maçı iple çekerdik.

    gel gelelim nihayet maçlarını izleme şansı bulduk. bir heyecanla televizyonun karşısına kurulduk, dergilerdeki yazıları bir daha okuduk. iyi de hani olm efsane? sürekli top kayıpları, mal mal şutlar, anlamsız tercihler.. hakkında yapılan tüm yorumlar ise aynıydı: "düzen içinde verimli olamıyor." e o zaman düzen dışına çık mına koyim ya. ne diye biz sübyanları heyecanlandırıyorsun. zaten koçlar sahadaki mallıkların dolayısıyla anında sahadan çıkarıyor bari işi teke teke vurup namını yürüt be adam. dediklerimi yapsaydın sağda jason williams'ın değil senin resmin olurdu rafer. bir de havalı bir lakabı var; skip to my lou. anca sokakta skip.

    via trabıl (şanlı spurs)
  • kariyerinin ilk zamanlarında hakemlerin adeta "artislik yapma lan" dercesine steps kararı verdiği bir hareketi vardır.

    http://www.youtube.com/watch?v=pgzp38df9b0
  • sokak basketbolunun efsane isimlerinden ... şu anda milwaukee bucks forması giyiyor ... sokakta inanılmaz hareketler yapıyor fakat nbade henüz aynı başarıyı sergiliyemedi ... nickname i skip to my lou dur ... and 1 mix tape lerin baş kahramanlarından biridir ...
  • nba'deki amatör ruh.bu adamı ne zaman izlesem 70-80'ler nba basketbolundan fırlamış hissini yaratıyor.
  • ya orlando'dan gitsin ya da sokaklarına geri dönsün. bir takıma bu kadar zarar verilir.
  • kendini hala queens'in arka sokaklarında sanan laubali topçu. dwight howard şamarı basıp buna nba konferans finalinde olduğunu hatırlatmalı.
  • en kötü basketbolcu demek gerçekten ayıp olur zira ben kendisini basketbolcu olarak tanımlayamam. diğer basketbolculara cidden ayıp olur. kendisi sadece iyi bir sokak şovmenidir, parke zeminde işi yok bu adamın. bizim evin parkelerinde gezdirmem o derece tiksinti uyandırıyor.
  • sokak basketbolu efsanesi olarak kalacaktır zira nba'de elle tutulur bir başarısı yoktur.

    sokaklarda efsane olup nba'de de hall of fame seviyesine yükselmiş guard için;

    (bkz: nate archibald)

    ayrıca sokak basketbolu demişken ayrıca parantez açalım;

    (bkz: earl manigault)
hesabın var mı? giriş yap