• "ilaç alıyorum abi" ayı olarak da bilinir.
  • (namuslu ve onurlu bir insan olmaya calismak disinda) hicbir sucum gunahim yokken ulkeden sktredilmis olmak uzucu, hatta cok uzucu bir durum acikcasi. durup dururken, hatta belki bir fars komedi izlerken bile, sahnede acilip kapanan kapilari gordugunde, insani uzebiliyor. tadi farkli bi uzuntu bu. diger uzuntuler gibi bu da kendisine has farkli bir aroma, tanen, doku tasiyor.

    insani cok yoruyor ama surgun iste, kader. ilk olmadim son da olmam en nihayetinde.

    ama ramazan ayinda bu hisler degisiyor. bunu farkettim. ramazan ayinda türkiye'ye giremiyor olmak baska bir hisse donusuyor. o hissin adini dogru koymak icin cok dusundum. simdi de buldum sanirim. ramazan ayina maruz kalmamayi "huzur" olara tanimliyorum. simdi hollanda sinirinda kucuk ama mega duzenli ve sakin bir alman koyundeki bir evde sabah anksiyetemi dagitmak icin yazdigim bu yazinin konusu "huzur" olmali.

    bu ayin bana ilk batmaya baslamasini cocukluguma tarihliyorum. kocaeli anadolu lisesi'nde de izmit gazi super lisesi'nde de (simdi imam hatip olmus, ismini de degistirmisler) arkadaslar tam kadro tutarlardi. iclerinde bundan 20 sene once, bana hayatimda aldigim ilk escinsel ilgi itirafinda bulunan kardesim de dahil hemen herkes tutardi. aciktan "ne orucu olm ya" diyen tek kisi ben oldugum icin dogal olarak dislanirdim. kal'da pek aciktan dislayamazlardi ama gazi lisesinde lakabim zaten "kafir" idi. sonra ben bunlarin her birini ayri ayri bi kafede tost gomerken, duvar gerisinde çizi kemirirken ya da likir likir su icerken yakalar, daha sonra iktidar olup ulkeyi 22 sene yonetecek bir siritisla cevap alir "kanka kimseye soyleme valla hastayim ya" giviriyla da ugurlanirdim. ve mesela benim kafirligimden bahis acilacaksa en cok samatayi da bu yakaladiklarim yaparlardi.

    universitedeki sinif arkadaslarimdan hic boyle bir sey gormedim. zaten ytü ogrencisiydim ve besiktas'ta oturuyordum. o donemde besiktas'ta denk geldigim ramazanlarla ilgili bir huzursuzluk hatirlamiyorum. adamin anasini sikerlerdi zaten. ama burada da mevzu memlekete, izmit'e gittigimde basliyordu.

    bir ramazani hatirliyorum. annem cok hastaydi. olecegini dusunuyorduk artik. bir gece beni korkudan oldugum sekilde 20 cm havalandiracak bir sesle uyandim. davul ama nasil bir davul. herif iki bina arasina girmis hicbir melodi bile olmadan -burada araya giriyorum zira zavalliligimiza dikkat cekmek istiyorum. hani gecenin ucunde davul calinmasina bile fit olmak ama en azindan bi melodi olsun diye yalvarmak zorunda kalmak?- dan dun pata kute kaba gurultu yapiyor. biz (hasta annem de dahil) soka girdigimiz icin yakalayamadik tabii. ertesi gun, ben biriyle kavga etsem ilk beni doven babamla beraber komando pususu attik bu ikisine. bir insanin kafatasinin davul tokmagi kirildigi halde ona mukavemet gosterebilecegini oyle ogrendim. babamla animiza bak. kimisi balik tutar bizim hatiramiz da ramazan davulcusu avlamak...

    hayatimda beni aldatan tek kiz da (yani bildigim kadariyla) gizli aski beni arayip kizin beni aldattigini soylediginde, onun bekledigi gibi kizi dovmemis ya da oldurmemis sadece telefonuna bakmistim. bir ramazsan gunuydu sanirim cunku telefonundaki mesajlarda kendi aralarinda "dunyamizi zaten yaktik bari ahretimizi yakmayalim" diye konusuyor ve birbirlerini oruc tutmaya cagiriyorlardi. mesela su an ikisinin de oruclu olduguna eminim. bunu yazarken guldum. bi dusunsenize. kiz arkadasiniz biriyle bir sey yasiyor, sonra bundan pisman oluyor, size caktirmadan olayi kapatip devam etmek istiyor ama diger erkek bunu kaldiramiyor, size kiz arkadasinizi dovun ya da oldurun diye iliskiyi itiraf eden bir mesaj atiyor ve bir sure onceki mesajda "askim ahretimizi kurtaralim lutfen bu ay tam tutalim oruclarimizi" diyor. ne kadar yabanci degil mi? ama aslinda ne kadar da yakin. oyle ki her yerde, hele ramazan ayinda...

    ramazan aylarindan birinde bigun ucaga bir tip bindi ankara'da. istanbul'da indi. daha dogrusu hep beraber indik ama bu herif ucagi terketmiyor. ucagi diger ekibe teslim etmemiz lazim, gotumuzde ayi bagiriyor, kaptanlar huzursuzlaniyor. amirim "git bak bu oç neden inmiyor ucaktan derdi neymis" dedi. gittim sordum polis bekliyormus adam. "beni polis almasi lazim ucaktan" gibi türkce b1 cumlesini hatirliyorum. allah allah? kim ki bu amk hani vip falan olsan evet kapiya polis gelir ama anlamadim. amire soyledim. yolcu manifestosunu actik baktik. hani su her ramazan televizyonda zirlaya zirlaya hz. muhammed zamanindan, hatta olaylardan -di'li gecmis zaman kipinde bahseden nihat hatipoglu var ya, onun ogluymus. ve gercekten de vip listesindeydi. iki pilot, amirim ve ben mal gibi kaldik. kaptan yeri aradi, bilgisini verdi, iki polis memuru ucaga geldi, biri bunun cantasini, oburu kiyafet askisini aldi ucaktan oyle indiler. arkalarindan bakakaldik. aksam eve gittigimde ozellikle izledim. babasi "gerekirse bir hurmayla iftar acip hic sahur yapmadan oruc tutun, ramazan mutevaziliktir" falan diyordu. bu ulkeyi kafamda bitirdim check pointlerden biriydi.

    dunya da oyle tabii. jakarta'da ikram isminde endonez bir arkadasim vardi. ne zaman jakarta'ya gitsem escinsel oldugu icin sahip oldugu muazzam kiz arkadas grubundan iki uc kiz arkadasini baglar, ben de bizim cocuklardan ya da kaptanlardan kafa dengi biri varsa yanima alir oyle bir ortam kurardim. cok mesai arkadasimin hayir duasini aldim ama ramazanda ikram degisirdi. sesi falan maskulenlesir bana islam'in faziletlerini anlatirdi. o kiz arkadas grubu da -simdi beni konusturmayon neler neler yaptigimiz hakkinda- bayagi bildigin beyaz ve ince kumastan yapilma carsafa girer ortada oyle gezerlerdi. hayatimda bir kere 3 kadinla ayni anda beraber olmayi denedim, tabii ki yapamadim 3 ne demek amk ama cok eglenmistim. iste o 3 kizdan ikisiyle daha sonra bir ramazan ayinda o kiyafetlerle bulusup, oturup, allah ve hz. muhammed'in ne iyi ve guzel oldugunu dinlemistim.

    diger taraftan trafik, kavga gurultu, her kanalda vicik vicik -di'li gecmis zamanda anlatilan "hz. ubeyid cadiri acinca hz. muhammed'i gordu. hz. muhammed de onu gordu. gozu segirdi. sol elinin isaret parmagini 32 derece dondurerek beni gosterdi ve 'nihat seninle aramizda 1400 sene var. senin bu cadirda ne isin var guzel kardesim?' dedi. ben de utandim ciktim" tadinda hikayeler, din din din din din din din din daha cok din ama en cok din din din din, dindarlik, en dindar olmak, daha da cok dindar olmak o kadar ki insanlara saldirmak, dovmek, isimler takmak

    ve ramazan temali coca cola reklami
    ve ramazan temali daire reklami
    ve ramazan temali tatil reklami
    ve "iftari karimi skerek acabilir miyim" tarzi bitmek bilmeyen sorular
    ve bundan para kazananlar, cok cok cok para kazananlar
    ve bundan siyasi guc, cok cok cok siyasi guc kazananlar,
    ve erkek arkadasini aldatip yasak askiyla ahretini kurtaranlar,
    ve vatan hainleri, vatani sata sata gelecek nesillerin gelecegini yok edip iftar aca aca hepimizi oldurenler,
    ve lut kavmi olmaya bir ay ara verip iman satanlar,
    ve "bu anasini sktigimin mahallesinde belki bi hasta belki bi bebek vardir" demeden apartman arasinda ork muzigi seckisi sunanlar,
    ve vip ucan mahdumlar

    din din din din din din daha cok din ama hic zekat (cunku kimae gormez) vermeden gunde 50 rekat kilinip, sahursuz tutulan oruclar (cunku herkes gorur)...

    ve iste boyle.

    ankisyetem hafifledi. simdi yagmura ragmen oten kuslari dinleyip kahvemi icecegim.

    okuyanlara tesekkur ederim.

    herkese de hayirli ramazanlar dilerim. 22 senedir din iman hayr vatan millet diye diye evliya olduk toplumca bu sene insallag goge de yukseliriz. vip'te. polisten bellboy yaparak...

    amin.
  • benim için tam bir kültür şokudur. bizim ailede oruç tutan yok. ben ateistim, kardeşim deist olduğunu iddia ediyor ama bence sadece kafası karışık, annem babam da "ya inanıyoruz işte" müslümanı. ben çocukken oruç tutarlardı ama doktor yasakladı ikisine de. ciddi sağlık sorunları, 2-3 saatte bir almaları gereken ilaçlar falan.

    oruç tutulmuyor ama adettir diye iftara davet edelim akrabaları dedi annem seneler önce. bizim bir akraba ezan okunmasına birkaç dakika kala bir panikle geldi, "top atılmadı daha değil mi, oh yetiştim" dedi. yani görsen pezeveng oruçlu da iftarı kaçırmamak için koşmuş zannedersin. herif kolunun altındaki kavunu, rakı şişesini anneme uzattı ve "allah kabul etsin karşim" dedi.

    yer: trakya - kırklareli
    sene: 2001 ya da 2002 emin değilim

    şaka değil, oldu bu.
  • bu gece itibariyle erişeceğimiz mübarek ay.

    ırak'ta, suriye'de, filistin'de, yemen'de, afganistan'da, pakistan'da, doğu türkistan'da, myanmar'da ve bilcümle islam diyarlarında bir yudum suya, bir parça ekmeğe ve çokça huzura muhtaç bulunan mazlumlara hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

    müslümanları saran gafletin, cehaletin, uyuşukluğun dağıldığı; çocukların gözlerinde umudun, annelerin yüreklerinde huzurun bulunduğu ramazanlara erişmek dileğiyle...
  • insanların iftara yetişmek uğruna birbirlerini rahatlıkla öldüreceği, küfürleşeceği, kavga edeceği enfes bir nefis terbiyesi dönemi bu ramazan. bugün izmit istanbul arası otobanda makas atan araba yüklü tırlar mı dersin, bir sağa bir sola girip çıkan minibüsler mi dersin her biri vardı. 40 kilometre hızla giden tırı sollamak için zart diye önünüze çıkıveren 41 kilometre hızındaki kereste yüklü kamyonları gördükten sonra bir kez daha tüm müslüman aleminin ramazan ayının hayırsızlıklara ve kötülüklere vesile olacağını, zaten tahammülsüz, hoşgörüsüz olan toplumumuzun daha fazla hırçınlaştığını gözlemlemek imkansız. hayır hırbo (afedersiniz) sen beş dakika daha erken zıkkımlanacaksın diye ben niye otobanın çelik bariyerleriyle bütünleşmiş olayımki... madem dayanamıyorsun açlığa ne bok yemeye oruç tutuyorsun ki?
  • diğer onbir ay nasıl beslenildiğini unutturmak gibi bir yan etkisi var.

    mesela bayram günü kahvaltısı falan yapıyoruz ailecek. adapte olamıyorum. çok ilginç..
  • öyle mübarek ve hikmetli bir ay ki bunun karşısında şakinin şakiliği, saidin saidliği iyice belirgin hale geliyor. tıpkı kuranı okuyan okudukça kızan, öfkelenenler ve kuranı okuyan okudukça aydınlanan, kalpleri tatmin olanlar olduğu gibi. zaten ramazan da kur'an ayı değil mi? kur'an ın etkisi ile aynı etkisi. sözlükte hemen sol frame bakış atabilirsiniz bir ramazan boyunca göreceksiniz.
  • çok şükür kavuşturana,onbir aylık yoldan geldin,hoşgeldin şehr-i ramazan.
  • aç olanı, açıkta olanı, zorda olanı anlamak için ramazan ayını bekleyen ikiyüzlü insanlar oldukça, 11 ay çöpten yiyecek toplayan dedeler,nineler-donarak ölen sokak çocukları-evladını doyuramadığı için intihar eden analar olacak bu ülkede. durmak yok yola devam.

    tanım: kalan 11 ayın vicdan katili.
  • kalb kapısının ay boyunca kur'an selsebiline açıldığı, hakikat nurlarının kendisini idrak edenlerin kalplerine toplu hücum olarak indirildiği ay.

    kirlenmiş ve yıpranmış olan dış kabuğu değiştirme, yenileme, vücudun deşarj olma, tazelenme, nefsin donanım ayarlarının, kalbin bakımının yapıldığı, taatlerin amellerin görücüye çıkarıldığı ay.

    11 ay boyunca kendini, durumunu, hallerini aynada izledin gördün. eksiğini gediğini ihtiyaçlarını biliyorsun. işte bu ayda seni nurlarla dolu öyle bir mağazaya sokuyorlar ki " işte sana ihsan edilmiş kıyafetler, lütuflarla dolu süslü hediyelikler, serinlik ve ferahlık verecek her türlü ürün, eşi benzeri görülmemiş büyük bir kampanya ve fırsat! aç gözlülük etmeden seç kalbince seçebildiğin kadar. tek bir tanesi hepsi gibi, hepsi tek bir tane gibi."

    evveli rahmet: rahmet bu kutlu dükkanın adı. 10 gün ihtiyacına göre titizlikle seçimini yapıyorsun. 10 gün boyunca kendine bakıyorsun " kalbimin neye ihtiyacı var, ona ne gerekli" diyorsun. ilk 10 gün bu rahmeti kendine celbedeceksin. günahını, suçunu, kabahatini kalbi bir şekilde itiraf edip rahmetin inmesini istediğin alanları işaret edersen doğru ve seri davranmış olursun. bu yönde şuurunu ne kadar geniş tutarsan celbedeceğin miktarda aynı kıyas ile fazla olacak. adın gibi biliyorsun ki fena huyunların var. bu on günde o huyunu sene boyunca hangi olaylarla açığa çıkardıysan özellikle oruç bünyende iken derinlemesine müşahade ile tekrar yaşar gibi hislerin üzerinde baskılama yapabilirsin. bu haller geçitleri temsili, bu günler içinde de karşına durum şeklinde de çıkabilir. kalbinle nefsine karşı çok dikkatli biçimde itirafçı ol. süreni boşa harcama, muhasebeni iyi yap. kur'an'ı iyi oku ki, o da sana dolu dolu yağsın.

    ortası mağfiret: şimdi 10 gün hallerini itiraf ettin. kalbinin zayıf olduğu nefsinin keskin alanları kendine yaşatarak gösterdin. huylarının zinciri şeytanlarına zaten bağlı. dükkandaki büyük lütufları biliyorsun, bir gelse diyorsun, bir inse rahatlasam! ne kadar samimi isen o kadar samimiyet boşalacak. nefsini kazdığından dolayı belki için bayağı bulanacak, çamurlaşacak, türlü türlü vehim ve vesvese senden çıkmamak için direnecek, şiddetin dozu artacak ama aslında bu senin sana karşı kendi cereyanından başka bir şey değil. dışarıdan ek bir müdahale yok. bunları yaşamanın sebebi , sen nasıl ki o kötü huyları hal ve davranışlarınla kendine kodlayıp, kendinde bloke ettiysen onların aynen çıkması için, derununda da ufak ufak kıyametcikler kopmalı.

    sonu cehennemden kurtuluş : ilk 21 günü geride bıraktın. bu süre senin için çok önemli idi. eğer bu 21 günü en kötü alışkanlığın nefsinmiş, nefs denilen sürekli susatıcı, hararet bastırıcı içkiyi bırakmak için sabırla, aynı halleri tekrarlamadan geçirdiysen yükün büyük bir kısmını işaret etmişsindir.

    kadir gecesi: bu gece senin kalbi siparişlerinin sana ulaştığı gün olacak. bu sene gelmediyse üzülme. her geceyi kadir bil bekle.
    bayram: kendini ne kadar dinç, yenilenmiş, tazelenmiş hissediyorsan o senin bayram sevincin.

    her sene idrakı arttırılmış bir ramazan ayının bekleyicisi olmak, kadirimize erme gününü bize yaklaştıracaktır. ramazan ayı, kendi ömür dairemizin seyri içerisinde, o'na özel bambaşka bir mertebeyi ve ayrıcalıklı büyük bir payı kendi bünyesi içinde barındırmaktadır. herkes kalb kendi ismi özelinde genişleyebildiğince ferahlık ve huzur bulacaktır. allah hepimize kendisine çıkan yolunu kolaylaştırsın.
hesabın var mı? giriş yap