• açık radyo'da ‘keşke ben yayımlasaydım’ adlı programı hazırlıyordu. (bkz: oğlak yayınları)
  • kendisi aynı zamanda eski bir reklamcıdır. yüzünde her daim bir 'sevimli üçkağıtçı' gülümsemesiyle dolaşır. hiperaktif bir yayıncıdır.
  • yapı kredi yayınları'nın ba$ına getirilmi$tir.
    dolayısıyla ilknur özdemir hanımefendi de istifa etmi$tir bu görevinden.
  • hayranlık uyandıracak derecede bilgili bir üstat. konuşmalarınızı kibarca bölüp yaptığınız hataları bir öğretmen edasıyla düzeltir, iyi ki de yapar. insan ilişkileri konusunda nirvanaya ulaşmış sayılır.
  • //1954 muğla doğumlu olan raşit çavaş, 1972'den bu yana hayatını yazı ve yayıncılık faaliyetlerinden kazandı. 1975-76 arası süleymaniye kütüphanesi 1978-80 arası atatürk kültür merkezi dönemleri dışında devlet memurluğu yapmadı. 1975'te e yayınları'nın kurucusu cengiz tuncer'le başladığı yayıncılık deneyimini arkın kitabevi'nde rekin teksoy'la devam ettirdi. çokuluslu reklam ajanslarında yaptığı reklam yazarlıklarının dışında değişik yayınevlerinde sırasıyla düzeltmenlik, redaktörlük, editörlük görevlerinde bulundu; ansiklopedilerde yöneticilik ve madde yazarlıkları yaptı. 1993'te senay haznedaroğlu'yla kurduğu ve 12 yılda 600 kitaba ulaşan oğlak yayınları'nda genel yayın yönetmenliği görevindeyken 2005'te ayrıldı. ocak 2006'dan bu yana yapı kredi yayınları genel yayın yönetmeni.//

    kaynak : raşit çavaş'la hoş bir söyleşinin de yer aldığı "bizden haberler" (koç topluluğu'nun aylık dergisi) ocak-şubat 2008 - sayı 355

    *

    özgeçmiş güncellemesi : "koç üniversitesi yayınları kuruluşunda görev aldı, küy yayın kurulu danışmanlığını sürdürüyor. uzun bir süredir adakale monografisi üzerinde çalışıyor. bir çizgiroman tutkunu olarak tex willer hayranı."
  • söyleşi yapmak istediğim ama yapamadığım isimdir. belki birgün kabul eder. olur ya, belki...
    (bkz: belki şehre bir film gelir)
    ikna edemedik efendim. çok mütevazi, çok değil hatta aşırı mütevazi.
    mütevaziliğinin mükemmelliğinden kaynaklandığını düşündüğüm tek isim.
  • kendisi burayı okuyordur umarım.

    bugün mustafa kutlu ile görüştüm. selamı var. tuna nehrinin ortasındaki adakale üzerine çalışmaları varmış. raşit çavaş'a özel olarak selam söylememi ve ardından adakale çalışmaları üzerinden röportaj yaparsam eğer gerçekten ortaya çok iyi bir iş çıkabileceğini söyledi.

    buradan kendisine selam ederim.

    edit: çalıştığı kurumdaki emeklilik prosüdüründne dolayı 1 yıl sonra yky'den ayrılacakmış. işte o zaman adakale üzerine topladığı dökümanları kitaplaştırabilir belki.
  • edebiyat dünyası çalkalanıyor. işinden olmuş. nazım hikmet merkezi'nin başına müdür olarak geçecekmiş, kendisine söz verilmiş ama daha sonra boğaziçi üniversitesi'nin de etkisiyle murat gülsoy geçirilmiş.

    işin içinde orhan pamuk tartışması da var.

    gündüz vassaf anlatıyor, bir trajedi gibi:

    şaşalı tören yüzünden nazım hikmet merkezi, orhan pamuk'u da kaybetti
  • mürşid-i kâmil bildiğim dânâ insandır kendileri...

    ıan edebiyat'ın sözlükçe temalı 6. sayısında hulki aktunç' ve aktunç'un "büyük argo sözlüğü" ile ilgili yazısında ucu bucağı tahmin edilemez bilgisinden bir damla sunmuş bulunmaktadır. üst üste onlarca yazısını okuma isteği uyandıran üslubunu da göz önünde bulundurunca insan keşke diyor ister istemez; dostlarıyla paylaştığı eşsiz bilgilerini muharriri olabileceği eserleri için niçin kullanmıyor? dilerim argo sözlük alanını 'öksüz ve sahipsiz' bırakmaktan vazgeçer.
hesabın var mı? giriş yap