51 entry daha
  • gayet sağlıklı, vicdanlı ve özgür kahraman.

    cinayeti iyi bir şey olduğunu düşünerek işliyor.

    ama sonrasında yaptığının yanlış, kötü olduğunu anlıyor ve başlıyor kendisini yargılamaya… ve yaptığının yanlış olduğuna, tabiatiyle cezaya müstahak olduğuna hükmedip gidiyor kendini mahkemeye teslim ediyor ve son tahlilde bedenini hapsettirerek ruhunu — yani daha kavramsal bir ifadeyle vicdanını — kurtarıyor ve tabii en önemlisi özgürlüğünü — yani vicdan özgürlüğünü — kurtarıyor/sağlama alıyor. hapse giriyor ama özsaygısını kurtarıyor. yani hiçbir surette patolojik bir durum yok romanın kahramanının yaptıklarında, çünkü yaptığı her şey bilinçli.

    kahramanımızda melankolik bir durum da yok, çünkü melankoliye özsel olan incitilme, göz ardı edilme ve düş kırıklığına uğrama gibi faktörler yok. biliyorsunuz, melankolinin nedeni egonun sayılmamasıdır. mesela sevgisinin tanınmamasıdır.

    (bkz: #75986224)
  • her ne olursa olsun işlenen iki cinayet var. bu cinayetin kurbanlarından biri de oldukça masum. dostoyevskinin eşsiz yazarlığının verdiği harika psikolojik betimlemelerle kitabın ilerleyen sayfalarında bir katile sempati duymaya başlıyorsunuz. onunla birlikte vicdan azabı çekiyor ve hatta her yakalanma ihtimalinde ter dökmeye başlıyorsunuz. işte bu sempatik ve vicdanlı katilimizin ismi raskolnikov. suç ve ceza okumayı sevdiren kitaplar arasında yer aldığı gibi raskolnikov da unutulmayacak karakterler arasında yer alıyor.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap