recep ivedik 7
-
recep ivedik 3. filmden sonra değişime gitmiştir. neden ilk üç film daha iyi, çünkü karakterin aykırı hareketlerinin bize hatalı olduğu inandırılıyor. recep girdiği ortamda ayılıklar yapıyor, fakat bu yaptığı hareketler kabul görmüyor bu aykırılık da komik oluyor, ayrıca yönetmenlik ve senaryo da daha iyi, filmde duygu var.
ancak 3'ten sonraki filmlerde recep bu sefer yine ayılık yapıyor fakat yadırgayan, ezen yok. çevresindekiler her zaman ezik karakterler, recep hepsinin kanaat önderi gibi. bu da itici bir durum. 1. filmde sibel ve annesi tarafından eziliyor, 2. filmde ninesi tarafından eziliyor, 3. filmde zeynep tarafından eziliyor. fakat fark edecekseniz ilk 3 film sonrasında recep'i hiç ezen bir karakter yok. recep'in yaptığı hareketlerde haklı olduğu inandırılıyor, bu yüzden komik gelmiyor, itici geliyor. -
vay be, yıllar önce recep ivedik serisi başladığında, recep ivedik figürü; kaba sabalığın, cahilliğin, barbarlığın temsilcisiydi.
aradan geçen 20 yılda toplum o kadar geriye gitti ki, şimdi recep ivedik figürü, toplumdaki kültürel ortalamanın ilerisinde kaldı, doğa için mücadele eden, rantı ve ekonomiyi eleştiren, aktivist biri oldu.
debe editi: sonbaharın güzelim yağmurları, güzel ve yalnız ülkemin onurlu insanlarına umut olsun. -
--- spoiler ---
filmin henüz başında gelen 900tl elektrik faturası sonrası
bir daha ampul yakanın allah belasını versin
diyerek malum kesime geçirmiştir*
--- spoiler --- -
şu film üzerinden milleti vurmaya çabalamakta tam gerizekalı işi. akp gidince bu film seriside bitecekmiş falan. elitiziminize sokayım. yok düşük iqlular içinmiş yok ebesinin amı içinmiş.
amerikan komedisi falan çok elit sanki amına koyayım. yazık cidden.insanların neye güleceğine bile müdahale edilen bir ülke. recep ivedik'e gülenin aklı yokmuş, senin ebenin amı orada ama kardeşim, devam et.
öve öve bitirilemeyen friendsi 2 kere baştan sona ingilizce olarak izlemiş bir insanım. sikiş sokuş muhabbetinden başka ana konu mu var lan? hepsi birbirine atlıyor araya da joeyin abazanlıkları sığdırılıyor. joey tek kaşlı bir şişko olmak yerine yakışıklı bir jön olduğu için izleyince otomatik olarak elit mertebesine yükseliyorsunuz. e yapım da amerikan tabi.
iyi kötü 3 tane yabancı dilim var. yurt dışı yüksek lisansım var. ama oturur recep ivedikte izlerim ve gocunmam. çünkü sokuk elitistlerden daha utanç verici bir zümre yok bu ülkede. sürekli başkalarını aşağılama çabası. sürekli her sikimi politikaya bağlama çabası. yok izleyenler akp'liymiş, yok cahilmiş. anan cahil orospu evladı.
bom boş salak salak muhabbetler.
cehennem gibi mekan birader. ülkeyi terkettikte kurtulduk şu her sikimi yargılayan sokuk low lifelardan.
bulunduğum ülkede sokakta deli gibi dans etsen bile dönüp bakmazlar, sosyal medyada ifşalamazlar. herkes kendi yoluna bakar, en kötü gülümseyip geçer. hadi oturup recep ivedik izleyenleri eleştirip biraz zeka mastürbasyonu yapayım. ay ne kadar elitim, ay ne kadar zekiyim. :( -
herkes filmi konuşmuş, ben de coğrafyadan bahsedeyim; yapımın çekildiği yer idari olarak izmire bağlı olsa da balıkesir-izmir hududu köy üzerinden geçmekte ve köylülerin de yönü daha çok 30 km ötedeki ayvalığa doğrudur. gecmisten günümüze hali vakti oldukça yerinde köylerden oluşan bir muhittir(en azından son on yıldaki taşınmaz rantına kadar). zeytin, çam fıstığı ve arazisi olan şanslı bazı köylerde bamya tarımı yıl içerisinde birbirini izler, erken evlilik hiç görülmese de bazı köylerde 12 yaşına gelen oğlanın köyde ya da ayvalıkta evi hazırdır, kurtuluş savası döneminde ayvalığın kalabalık rum nüfusunun dibinde yörük yerleşkesi olduğu için kuvayicilerle yunan askerlerinin çatışma sahası olmuştur.
bölgenin insanı her açıdan ideal türkiye cumhuriyeti vatandaşıdır. yeteri kadar milliyetçi, yeteri kadar atatürkçü, yeteri kadar dindar, yeteri kadar laik, yeteri kadar çalışkan, yeteri kadar devletçi ve yeteri kadar türktür. -
kimse fark etmemiş sanırım ancak çökelek isminde de ciddi bir gönderme var. sessiz harfler ç k l k:
(bkz: cengiz)
(bkz: kolin)
(bkz: limak)
(bkz: kalyon) -
şu adam kadar kendi mizahına ihanet eden adam görmedim. ulan nevriye budak, sinan sağıroğlu gibi karakterler yaratmış adam 2022 yılında ivediği osurtarak para kazanacaksa sözün bittiği yerdeyiz.
-
entelektüel kimliğimi riske atmak adına da olsa bütün ortamlarda ölümüne savunduğum 2 yapım var.
(bkz: kurtlar vadisi)
(bkz: recep ivedik)
ama ne yazık ki ikisi de para hırsıyla piç edilerek sündürüldüğü için savunmakta zorluk çekiyorum ve
"kurtlar vadisi ilk 97 bölüm"
"recep ivedik ilk 3 film"
diye bir tırnak açıyorum.
recep ivedik ilk 3 film bu kadar eğlenceli ve komikken, neden izlenmez hale geldi zamanında yazdık
recep ivedik 5
recep ivedik 6
ama yine de bizi bu çöküşe giden aşamaları sırayla yazmak istiyorum. çünkü aslında referans ve kıyas noktası olarak elimizde çok komik 3 film var ve berbat 4 film var.
1- serkan altuniğne'nin gidişi
kurtlar vadisi nasıl bok edilmişti? önce osman sınav gitti, sonra serdar akar gitti.
burda da filmdeki karikatürizasyonun başı, skeçvari sahnelerin mimarı serkan altuniğne gidince film başıboş bir ayının sağa sola sataşmasına dönüştü.
daha da kötüsü; filmin kahramanı filmin yazarı da olduğu için kahramanı 3. bir gözden görüp komik durumlara sokmak yerine kendini görerek bir kahraman yarattı.
bu da bizi 2. maddeye götürüyor.
2- antikahramanın kahramana dönüşümü
"her vandal kendini kahraman olarak görür"
recep ivedik antikahraman olarak tasarlanmış bir karakter olmasına rağmen, sen onun özünü değiştirmeden kahraman rolüne sokmaya çalışırsan soktuğun kabı kırar.
şahsen ben bir vandalı kahraman rolünde görmekten haz etmiyorum, empati kuramıyorum. nurullah adlı karakteri ezişi bana komik değil itici geliyor ve doğal olarak gülemiyorum.
etrafa korku salan bir ayıyı gözümüze kahraman diye soktukça filmden de karakterden de soğuyup gülme mekanizmamı çalıştıramıyorum bu da bizi 3. maddeye götürüyor.
3- empati kurulamayan kahraman
komedide karakterle kurduğumuz empati ilişkisi 2 şekilde işler.
birincisi: kahramanımızın başına kötü olaylar gelir, kendimizi onun yerine koyarsak geriliriz gülemeyiz. bu durumda karakteri olduğunca karikatürüze, empati kurulamayan biri olarak tasarlarız ki gülebilelim.(bkz: mr bean)(bkz: borat)
ikincisi: kahramanımız kötülerle mücadele eder, başarılar kazanır. empati kurarız ki başarıyı sahiplenebilelim, sevinelim ve gülelim.`(bkz: kibar feyzo)(bkz: home alone)
recep ivedik, empati kurulamayan itici bir karaktere evridiğinde nurullah'a köle muamelesi yaptığında ister istemz nurullahın tarafında yer alıyoruz ve recep ivedik'i karşı tarafa; kötülerin olduğu yere konumlandırıyoruz. bu da karakterin aksiyonlarını rasyonalize etmemize onun başarılarıyla övünmemize engel oluyor.
karakterimiz etrafa korku salan bir gerizekalı barbar olunca film izlenemez hale geliyor. bu da bizi 4. maddeye götürüyor.
4- karakterin çevresine korku salması
ilk 3 filmde, recep ivedik'in çevresinde, girdiği ortamlarda uyandırdığı uyumsuzluk, gariplik, olmamışlık hissiydi komik olan. starbucks'a paintball'a maskeli baloya gidip o ortamlarda sergilediği uyumsuz ama bir o kadar da haklı, seyirci tarafından hakkaten lan dedirten*, davranışları gülmemizi sağlıyordu.
yoga sahnesinde herkes kadınken sadece onun erkek olması bu uyumsuzluğu görsel olarak ifade edilişiydi örneğin.
ancak son 4 filmdir ben çevresine korku salan bir cahil ayının bala göte gerçekleştirdiği kahramanlık maceralarını izliyorum. gülemiyorum, neden? ben o çevredekilerim. ben nurullahım.
5- recep ivedik'in yan roller üzerindeki tahakkümü
artık recep ivedik filmlerinde herkes bir zorba tarafından esir alınmış ama hasbelkader aynı tarafa düştükleri için ses çıkaramayan figüranlar olmuş durumdalar. biz recep'i diğer filmlerde yan rollerin baktığı gibi garipseyen gözlerle izlerken artık zincirlenmiş vaziyette bir takım karikatürize düşmanları şans eseri yenmesini izliyoruz. düşman demişken;
6- düşmanların klişe ve karikatürize olmaları
ilk filmde doğrudan bir düşman yoktu. otel müdürü direkt olarak recep'in karşısında değildi hatta müesses nizamı korumaya yönelik bir bekçi görevi görüyordu.
ikinci filmde düşman doğrudan hayatın kendisiydi.
üçüncü filmde ise düşman yalnızlıktı.
son 4 filmde görüyoruz ki apaçık aptal hollywood filmi klişesi gerçeküstü düşmanlar var. bunların her hareketi kötü her hareketi art niyetli, recep'in de her hareketi halkını ejderhaya karşı koruyan bir bir şovalye edasında.
sözün özü: çakma çarşı pazar filmi çekmiş şahan gökbakar. içine de biraz(aslında baya) muhalif sos dökmüş. filmin sonunu da gezi direnişine bağladım mıydı oooh yeme de yanında yat. yemedik şahan. -
--- spoiler ---
recep ivediğin şile yerine şiliye gidip yanardağ patlamasında öldüğü serinin son filmi.
--- spoiler --- -
bu recep ivedik filmi ile izleyecek kesime güzel bir mesaj iletmek gibi bir misyonu var şahan gökbakar'ın. 6 filmden para kazandı. bu filmin ise şahan'ın topluma karşı borcunu ödeyeceği, çok farklı bir recep ivedik olması gerektiğini düşünüyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap