57823 entry daha
  • faizle, enflasyonla, dolarla bak nasıl mücadele etmesi için yetki verdikleri insan.

    o sebepten çalışıp biriktirdiğim parayı koruyamıyorum, geleceğe güvenli şekilde bakarak yaşamak istiyorum yaşayamıyorum, huzur istiyorum bulamıyorum, cumhurbaşkanı, bilimum bakan, taksici odalar başkanı, tekellerin başkanı vs gibi insanları tanımamak, isimlerini bilmemek istiyorum ama biliyorum.

    bıktım artık. bıktırdınız.
  • o "aslında çok aptal bir millet" diye küçümsediğiniz amerikan halkı bile tek seçimde ali kıran başkesen trump'ı bir dönem sonra yolladı, bizim halk hala yok adam şöyle lider, yok böyle uzun goygoyu peşinde. bıktık usandık bu ülkenin memur seviciliğinden. oğlum recep tayyip erdoğan sadece ve sadece bir devlet memurudur. senin, benim cebimi düşünmesi gereken bir devlet memurudur. sınırlarımızı korumak için çalışması gereken bir devlet memurudur. ülkedeki enflasyonu düşürmesi gereken bir devlet memurudur. pahalılığı önlemesi gereken bir devlet memurudur. fabrika açıp işsizliği azaltması gereken bir devlet memurudur.

    lisede bir çocuk vardı. 1.50 boylarında, zayıf, kara kuru birisiydi. bu böyle sınıfta kimseyle konuşmayan, ara ara sınıfın piç tayfası'nın arasına yanaşıp konuşmalarını dinleyen ve müdahil olamayan, kısaca özgüven sorunu yaşayan tutuk bir gençti. gelin görün ki bu bir gün gitti ülkü ocaklarına kaydoldu. sonra bizde "vaaay reis, helal, hooooo, adamsın, türkeşşşş" falan modunda buna kısa bir süre sardık sonra ne oldu biliyor musunuz? bu herifin götü kalktı. ceketi omzuna atıp gezmeye başladı. tesbih sallamaya başladı. kelebek (bıçak) taşımaya başladı ve bir gün sınıfın piç tayfa'dan biri bununla taşak geçince bu kedi bir anda kükredi ve "sizi şöyle siktiririm, böyle dövdürürüm" dedikten sonra bir anda "reisim ulan ben!" dedi. tabi herkes hem şok oldu hemde utançla karışık güldü. sonra ne mi oldu? bu ibneyi bir daha kimse arasına almadı. çünkü karaktersizliğini ve bedensel yetersizliğini kapatmak için iyi, doğru, ahlaklı ve çalışkan biri olmak yerine bu işi zorbalıkla çözen tek oluşum olan ülkü ocaklarına sığındı. bir iletişim kitabı alıp okumadı, spor salonuna yazılmadı, kendini geliştirmedi. var olmak için tek yolun ülkü ocakları olduğunu düşündü ve oraya kaydoldu ve bir zaman sonra bu kağıttan kaplan kendini reis zannetti.

    işte recep tayyip erdoğan'ın olayı da buna benziyor. varolmak için akıncılara girdi, herkes reis dediği için kendini reis zannetti ve son olarak kimsenin sevmediği, yüzünü görmek, sesini duymak istemediği bir zorbaya dönüştü.

    donal trump gibi, angela merkel gibi, macron gibi, beşer gibi sen de bir memursun. ne sen bunun farkındasın ne oy verenler farkında.
  • iki üstteki bu başlıkların müdavimi arkadaşa sormak isterim; seçilmiş olunca istediğini yapma yada yapmama hakkına sahip mi oluyor siyasiler?
    oy isterken söz verdikleri, vaad ettikleri ne olacak?
    yakınlarına makam mevki vermek falan serbest mi oluyor?
    koltuğu ele geçirince padişahlık mı ilan edilmiş oluyor?
    hepsi oy verenlerin sorumluluğu mu yani?

    ayrıca muhalif bükücü derken; şu an azınlıkta olan sizsiniz. yakında siz muhalif olacaksınız. o yüzden muhalifliğe alışsanız iyi olur.
  • söylenenlere bakılırsa, doğru olup doğru görünmezsem hiçbir kazancım olmaz, üstelik başıma belalar gelir, cezalara çarpılırım. oysa ki, doğru görünmesini bilen eğri adam tanrılarınkine benzer bir ömür sürebilir. madem, bilge şairlerin dediği gibi, görünüş, gerçeği alt edip mutluluğu elde ediyor, bütün benliğimle ona dönmeliyim.
    çevreme yalandan iyilik duvarı örmeliyim. bilge şair arkhilokhos'un ikiyüzlü kurnaz tilkisini hep ardım sıra sürüklemeliyim. ama biri çıkıp: kötülük edip de günün birinde yakayı ele vermemek kolay değil, diyecek olursa, biz de: evet ama, büyük işler hiçbir zaman kolay başarılmaz, deriz. ne olursa olsun mutlu olmak istersek görünüş yolunu tutmalıyız. `sırrımızı saklamak için başkalarıyla anlaşıp ortak oluruz. bize, halkın önünde de, mahkemede de konuşmak, kandırmak sanatını öğreten ustalar vardır. böylece kâh aldatır, kâh zor kullanır, hep yüze çıkar, cezadan kurtuluruz.` diyeceksin ki: tanrıların gözünden bir şey kaçmaz, onlar zora da gelmez. doğru, ama ya tanrılar yoksa ya da insanlarla uğraşmıyorlarsa, ne diye onlardan boşuna saklanmaya çalışalım? yok eğer tanrılar varsa ve bizimle uğraşıyorlarsa, onlar üstüne ne duymuşsak, ne biliyorsak hepsini efsanelerden, tanrıların soyunu sopunu anlatan şairlerden biliyoruz. gene o şairler, tanrıların kurbanlar, yatıştırıcı adaklar, armağanlarla kandırılabileceğini söylerler. insan ya inanır, ya inanmaz bu söylenenlere. inanırsa eğrilikten yana gitmeli ki, tanrılara keseceği kurbanların parasını çıkarsın. gerçi doğru olursak tanrılardan bize zarar gelmez, ama o zaman da eğriliğin getireceği nimetleri tepmiş oluruz. `eğri olursak, hem nimetlere konar hem de dualarla günahlarımızı affettirir, cezadan kurtuluruz.`

    devlet - platon
  • zamana oynayan boksör gibi, gözü sürekli saate bakıyor, o köşeden bu köşeye, sürekli kaçıyor, nakavt kaçınılmaz artık. ayağa kalkacak, üstünü başını temizleyip, ellerini yıkayacak ve emekliliğinin tadını çıkartacak. bizler ise öptüğümüz ringten kalkabilip bir hastaneye kapak atarsak ne mutlu. o kadar umutsuzum. duble yollar deprem vergisiyle yapılmıştı, satıldı, savıldı, 2 trilyon dolar toplanmış, üzerine de 450 milyar dolar dış borç, kasada -60 milyar dolar, karşılığında paralı yollar ve pahalı hastaneler, toplam yararı toplam maliyetinin çok altında yatırımlar(?) ... dünyada bir çok istatistikte sahra altı afrika ülkeleriyle yarışıyoruz...ve adaylığını koydu(!) bu müthiş performansı devam ettirmek istiyor. 6 ayda %20'den %80 (?)'e çıkarttığı enflasyonu 9 ay sonra düşürmeye başlayacakmış ve bomba şu, kimi kamuoyu araştırma şirketlerine göre %40 oy alıyormuş, kazanmasa ne olur ki %40 arkadaş, biz neyi konuşuyoruz...bence de seçmeliyiz, özür dilerim kendisinden ve taraftarlarından, siz çok haklısınız kardeşim. tekrar seçilmeli, mutlaka...bu bir varoluş (beka) sorunu değil, bir yokoluş sorunu, yok olalım zaten, varolmak buysa...
  • ülkenin tümünü her an vatan haini ilan edebilen son peygamber
15850 entry daha
hesabın var mı? giriş yap