• sadece allah'tan korkan biri için biraz geniştir.

    http://i.imgur.com/u3bdifb.jpg
  • geçen yıl bu konvoyu oluşturan koruma ordusundan birisi bana halk ile başbakan arasında nasıl nezih insanların durduğunu net bir biçimde gösterdi.

    bir iş nedeniyle kapalıçarşıya doğru gidiyordum o gün. motosiklet ile barbaros bulvarından aşağı doğru inerken önce bir motorlu polis beni kaldırımın dibine doğru sıkıştırarak devam etmemem yönünde ikaz etti. ne olduğunu tam anlayamadığım için yavaşlayıp ileriye baktığımda siyah bir araç selinin herkesi sağa sola saçarak beşiktaş kazan'a doğru ilerlediğini gördüm.

    yüce haşmetlü padişahımız başbakanlık ofisine seyirteceği için biz aciz kullarının nereye ne amaçla gittiğinin bir önemi kalmamıştı. hastan mı var, acil bir işin mi var, sevgilinle mi buluşacaksın, beklesin. koskoca başbakan ordularıyla beşiktaşı feth ediyor.

    beş dakika kadar sıkışan tarafiğin açılmasını bekleyip konvoyun arkasında durdum. ancak ne trafik açılıyordu ne de konvoy ilerlyebiliyordu. sonunda dayanamayıp kaldırımın dibinden gayet sakince konvoyun yanından ilerlemeye başladım. işte o an anladım ki böylesi tahditkar bir hamleyi asla yapmamak lazım haşmetlimizin konvoyu önünüzdeyse.

    siyah bir araç önüme dan diye kırarak beni durdurdu ve camı açan siyah gözlüklü koruma "ilerlemesene lan!" diyerek gereken saygılı tepkiyi gösterdi.

    "lan mı, canın sağolsun?"

    sorusu tam da bu an için hazırlanmıştı sanki. vatandaşım lan ben japon askeri. başbakan geçiyor diye işimi gücümü bırakıp kimsenin keyfini bekleyemem. tabi o an bunu söyleyemiyor insan. öte yandan geri vitesi olmayan 150 kg'lık motorda yokuş aşağı bir pozisyonda sizden geri dönmenizi bekleyen bir koruma ile gözgöze kalmak hakikatten asap bozucu bir durum.

    geri gidemiyorsunuz, ileri gidemiyorsunuz, orada da duramyorsunuz.

    uçasım geldi dıbırına koyayım.

    sonunda ayaklarımla geri geri ittiğim motoru beş metre geride park edip bir sigara yaktım ve konvoyun gözden kaybolmasını bekledim.

    o gün bugündür de hala bekliyorum.
  • bu da diktatör esed'in konvoyu: http://i.imgur.com/vvbwi0x.jpg
  • tamamı ithal araçlardan oluşan konvoydur.
  • bazı göt kılları tarafından, türkiye'nin bir ortadoğu ülkesi olduğu söylenerek savunulmaya çalışılan motorize tümen görünümlü konvoy.

    zamanında 3-5 araçlık konvoylarla gezen süleyman demirel, tansu çiller, mesut yılmaz, bülent ecevit de çeşitli iskandinav ülkelerinde başbakanlık yapıyordu zaten.
  • putin karizması yanında hiçtir
  • akla şu soruyu getiren konvoy:

    türkiye ile hollanda'nın karşılaştırılmasını mallık olarak gören ekstra mal kardeşim,
    türkiye bugün bir hollanda'ya yaklaşamıyorsa, 11 yıldır iktidarda olan akepe neredeydi?

    bir de bu konvoyu dine ve tevekküle bağlayan kardeşim, bu konvoy yolunu şaşırıp tevekkülden ziyade israfa doğru kaymış gibi.
  • (bkz: yusuf yusuf)
  • devlet kesesinden alınan lüks ithal arabalardan oluşan konvoydur. ayrıca konvoyun her aracında en az bir kanser hastasının ödenmeyen ilacının parası vardır.

    vatandaşın abd'deki insanın iki katı fiyata ve yüzde 500 daha fazla vergi ödeyerek aldığı iphone'a laf eden öküzlerin sabah akşam savunmaya çalıştığı konvoydur.
  • başbakanlığı bittiğinde konvoysuz ne yapacağını merak ettirir.

    alıştıysa diye söylüyorum yani, özler yirmi korumayı bence.

    bir de güvenlik konusunda en çok endişeye sahip ve en çok tehlike hisseden ülkenin başkanına bakıyoruz bir limuzin üç jeep yeterli adamlara.
hesabın var mı? giriş yap