• psikoloji biliminde, bireyin bir sebepten gelişiminin daha evvelki safhalarından birine (anal, oral bilmemne) geri dönüşünü anlatan terim. bu bilimdeki türkçe karşılığı regresyon'dur. ciddiyim...

    (bkz: gerileme/#10523420)
  • cocuklukta atesler icinde hasta yatarken baba basimiza geliyor kontrol ediyorduysa atesimizi, hadi ic su portakal suyunu iyileseceksin, bak sabaha birseyin kalmayacak diyerek. ayaklarimizi belki on kere yikadiysa atesimiz du$sun diye....... seneler sonra dunyanin obur ucunda olunsa bile atesli hastalanildiginda baba aranip nerede benim portakal suyum diye agladiginda acidan, atesten, hasretten, onun o ruh haline regression deniliyor psikoloji dilinde.
  • dream theater'ın scenes from a memory albümüne enfes bir giriştir bu parça... ''hello victoria so glad to see you my friend'' sözleriyle beraber sanki bir kapı açılır önünüzde ve dalarsınız hikayenin içine...
  • (bkz: progression)
  • alejandro amenabar'ın çekimlerine 2014 baharında başlayacağı vizyon tarihi ağustos 2015 olarak görünen yeni projesi. başrolde ethan hawke'un yer alması söz konusuymuş.
  • alejandro amenábar'ın halihazırda yapmakta olduğu film. diğer bütün eserleri gibi sıra dışı bir yapım bizi bekliyor, heyecan duyuyorum açıkçası. emma watson içinde iyi bir yükseliş olacak diye umuyorum tıpkı penelope gibi.
  • --- spoiler ---

    bana göre olayın çözülme anını çok erken verdikleri film. angela'nın telefon sahnesini göstermeseler ben angela'dan hiç şüphe duymayacaktım mesela. belki polisin arabada söylediklerini ima etmesiyle acaba diyip, not defterinde hiçbir şey yazmamasıyla da dumur olacaktım. böyle insanı şoktan şoka sokmadı yani filmin sonu, belki de onu amaçlayan bir film de değildi daha çok belgesel tadında olması hedeflenmişti ondan ama insan yine de korku, gerilim türü filmler izleyince şaşırmayı nedense bekliyor. hele bir de amenabar olunca ters köşeyi daha da ağır yaşamayı bekliyorsun. bu açıdan tatmin edemedi ama yine de başarılıydı.

    --- spoiler ---
  • hint: 99 eylül, satanist cinayeti sonrası türk toplumu.
    film: gözlemlediğim sevilmeme nedenleri yönetmenin çıtayı düşürmüş oluşundan, filmin sonunda yaşanan hissiyata kadar geniş bir alana yayılsa da o son hissiyatı ve kocaman boşluğu ben gayet sevdim. neden mi? bilmeyenler belki bakar, unutanlar hatırlar diye yazıyorum. çünkü bu filmdeki cehalet parçaları sizi çok tanıdık yerlere götürüyor.

    --- spoiler ---
    eylül 1999'da istanbul'un göbeğinde satanist olduğunu söyleyen kişiler tarafından işlenen cinayeti bilmeyebilirsiniz. o cinayetin ardından gazetesine yazacak şey bulamadığı için dönüp dolaşıp "satanistler ne dinliyor?, satanistler ne içiyor?, satanistler nerede kalıyor? satanistler nasıl ayin yapıyor? satanistler kedi kesiyor..." gibi ardı arkası kesilmeyen haber bombardımanı yapan, öyle ki sabah kuşağından tutun, akşam ana haber bültenine kadar satanistleri konu eden bir toplumun neferlerisiniz. bunlardan haberiniz olmasa bile temel taşlarınız bu toplumun içine gömülü arkadaşlar. türk medyasının reytingi öğrendiği dönemi, insanların korkutularak nasıl kitlesel histeri vaziyeti yaratılabildiğini, oluşturulan ruh halinin din adamları tarafından yorumlandığı, muhafazakar propaganda ile yoğurulduğu bir dönem hayal edin. filmde yansıtılan o dönem ve sondaki o büyük boşluk, hiçbir yere çıkmayış, bu boktan teist kurgusuna, cehalete ve esas olan boşluğa sessiz bir gönderme.
    bu olay döngülerinden medyadan tutun din adamlarına kadar herkes faydalandı, faydalanmaya da en ufak bir kıvılcımda devam etmeye hazırlar emin olun. belki abd'de bu duvarlar artık bizimki gibi kalın olmayabilir ancak türkiye'de bu hikayeler halen satılıp, toplumsal histeri yaratabilecek silahlar durumunda. cahiliz ve gericiyiz. malzeme için gereken tek şey zaten budur. film her ne kadar anlatım ve sürükleyicilik açısından sizi içine çekmese de çok ince yerlere temas ediliyor. baba figürü, cahil, pişman ve tipik bir sonradan olma yobaz karakter. karakterini yontmak için din dışında başka çıkış yolu bulamayan bir adam. çevrenize baktığınızda gördükleriniz ne sanıyorsunuz peki? bütün bu çocukça akıl seviyesine yönelik peri masalları ve onları saatlerce tv'den satıp insanları bunlara inandıran ucuz adamlar? bu kadar insan nereden ekmek yiyor? ekmeği de geçtik sanırım, biz ülkenin anahtarını bunlara verecek seviyedeyiz.
    neyse.

    filmde ethan hawke'ın düştüğü anlık boşluğa ya da tamirci babanın kendine bulduğu çıkış yoluna her gün milyonlarca insan beynini kurban veriyoruz.
    o boşluk bu boşluk arkadaşlar, sizinde içine düştüğünüz ve filmde beğenmediğiniz o boşluk aslında şu an türkiye'de dönen sirk gibi ruh halinin de içine düştüğü boşluk.

    bugün yine dünyanın her yerinde peri masallarının peşinden koşan cahil insanlar, hiç kanıt olmayan absürt saçmalıklar için ölüyor, öldürüyor ve medya bu durumu toplumsal histeriye dönüştürerek dünyaya şekil veriyor.

    --- spoiler ---
  • bir alejandro amenabar filmi.

    bu yönetmeni duymadıysanız en azından farkında olmadan en az bir filmini izlemiş olabilirsiniz diye düşünüyorum. örneğin the others.

    korku demeyelim de, gerilim sinemasında yarattığı atmosfer son derece büyüleyici olan ender yönetmenlerden biri alejandro amenabar. bütün filmlerini severek ve hayran kalarak izledim desem yeridir.

    fakat bu filmde, beni etkileyen, cezbeden hiçbir şey olmadı. izledim ve geçtim diyelim. aklımda tek kalan diyalog terapistin söylemiş olduğu şu cümleydi.

    - insan beyni -bilinçaltı- bir evrendir.

    gerçekten de öyle. 5 duyumuzla algıladığımız her ayrıntıyı kaydeden bir mekanizmayı evrene benzetmek hiç de fena olmaz.

    gelelim filmin satanizm başlığı altında saçmalayıp bizi aptal yerine koymasına... herkes gibi ben de satanizmin ürkütücü yanını keşfetmek isteyenlerdenim. zaten bu amaçla izledim filmi. fakat yüce alejandro amenabar; satanizmi değil, herhangi dinsel bir olguyu, insan algılamasındaki yarattığı eğilimi ve gerçekleri ortaya koyuyor. yani inanılan hurafelerin bilinçaltını ne denli etkilediğini. rüya ile gerçek arasında pek bir fark olmadığını. inancın ne kadar güçlü bir olgu olduğunu. neye inanırsan ona dönüşeceğini... satanizm bu filmde sadece bir alt metin, gerilim unsuru olarak kullanılmış.

    filme bu açıdan yaklaşacak olursak, izlemeden geçmeyin derim. ama gerilim filmi izlemek istiyorum beklentisiyle açarsanız çuvallarsınız benden söylemesi.

    ekleme: düzeltme.
  • amenabar'ın son filmi satanizm davasından yola çıkarak gerçekliğin algılanışı ve manipülasyonu üzerine bizi iyi bir hikâyeyle ikna etmeye çalışıyor.

    normalde beklediğimiz hiç bir şey filmde yok: hiç beklemediğimiz kişinin katil çıkışı yada başroldeki kişinin satanistlere katılması, doğa üstü varlıkların işe karışması ya da şeytan çıkarma ayinleri vb.

    film boyunca her yönden varlığını hissettiren, ürküten herşey aslında filmin de final kısmında açıklanan şeylerle paralellik hissettiriyor: algılarımız, inançlarımız, sanmalarımız varolan gerçeği süslememize, bozmamıza, onu olduğundan daha farklı şekilde algılamamıza yol açıyor. film boyunca anlatılan satanizm vakası bizi kasıtlı olarak sıradışı birşeyler çıkacak diye hazırlıyor ama yönetmen bu beklentimizi de rahat bırakmıyor: önümüze bırakılan yemler bu tür filmlerde karşılaşılan bütün klişelere uygun, ama yönetmenin göz boyamak değil, gözlere bağlanmış bağları açmak derdinde olduğunu görüyoruz. böylece film çıtası iyi tutturulmuş, renkleri görüntüleri çok iyi seçilmiş, görüntü yönetmenliği oldukça başarılı bir film olarak nihayete bağlanıyor.

    kötülüğün kökenini şeytanda (veya mesela nefste) görmekte ısrar eden bir dini algıya karşılık kötü olmanın da iyi olmak kadar gerçek olduğu, insan varoluşunun bir parçası olduğu ve sebeplerin sonuçları bazen açıklayabildiği (ve bazen de açıklayamadığı) gibi bir bakış açısıyla bitiriliyor film. akla, bilmeye, bilime, anlamaya duyulan bir saygıyla çekilmiş regression.

    filmde çok iyi çekilmiş gerilim sahneleri mevcut ve filmin neredeyse tamamına yayılmış soğuk renkler çok iyi bir atmosfer yaratıyor. babaannenin kedinin peşinden gittiği sahnelerde çok üst düzeyde bir gerilim yaratıldığını düşünüyorum.

    regression oldukça iyi bir gerilim filmi. herkese iyi seyirler.
hesabın var mı? giriş yap