• çizgi film kategorisinde değildir.
    (bkz: durduk yere adamın amına koyan filmler)

    gördüğüm kadarıyla ilkokul döneminde bu diziyi izleyip fazla etkilenen çocuklar büyüdüklerinde de fazla hassas, ağlak ya da altın gibi kalpleri olmasına rağmen duygularını göstermeyi hiiç sevmeyen tipler oluyorlar.

    şiddetle çocuklardan uzak tutulmasını tavsiye ederim.
  • ilk olarak orta 1 de okuduğum ve kendisiyle tanıştığım, çok kereler acılarını paylaştığım, fransız yazar hector malot'un "kimsesiz çocuk-sans famillle", romanının baş kahramanı olan küçük çocuk. roman 19. yy da fransa'da geçmektedir. remi sokakta bulunmuş fakat kır kökenli fakir bir çift tarafından belli bir yaşa getirilmiş bir çocuktur. zamanla, şartlar onu küçük yaşta, gerçek ailesi sandığı kimselerden koparılmaya iter ve bir anda kendisini yaşlı bir adam (vitalis), üç köpek ve bir maymundan oluşan gezici bir sokak tiyatrosu grubunda bulur. remi'nin asıl acıları ve hayatla yüzleşmesi o andan itibaren başlayacaktır... romanın daha sonra "remi" adında bir çizgi filmi de yapılmıştır ve günümüze yakın olmasına rağmen aynı çocuksu duyguları bende uyandırmıştır...
  • bunalimli bir cizgi film
  • cocuklugumda beni kahreden, karsisinda ziril ziril aglatan cizgi dizi. dede var, birinci aglak nokta. bir de ustune sevimli maymun ve kopek koymak? finish him! yedi bitirdi hayatimizi melankoliyle daha o yasta tanismak diye dusunuyorum. bugun 70'lerin sonu, 80'lerin basi dogumlularda bir hassaslik, bir aglaklik varsa, sebebi bu remi, kemalettin tugcu, bir de aglayan cocuk'tur.

    gecenlerde "hadi bir izleyelim de soyle guzelinden bir aglayalim" gibi bir motivle videosunu, ozellikle de jenerigini internette arayip bulamamiz ise bizi hayal kirikligina ugratmadi desem yalan olur.
  • ağırdır bu çok ağır. benden çok annem izler ağlardı karşısında. tam okula gitme saatimde yayınlanırdı, "kimileri okula gider, kimileri remi izler" diye benimle yarışırdı annem bu remi için.
  • bahsettigim hipnotik jenerigi su noktadan sunmak isterim genc nesillere http://www.youtube.com/…dzl-8j6tdma&feature=related

    bir de farkettim ki bu remiyi izleyenler seker kiz kendi yi izlemiyor, seker kiz kendiyi izleyenler de remiyi izlemiormus o donemde.. gencleri bolmek adina, ileride universitelerde kavga ettirmek adina dis mihraklarin bir oyunu oldugunu dusunuyorum bunun... sahsen ben zamaninda seker kiz kendi izleyen bir arkadasimi su an "ipneymissin eskiden.. pek de degismemissin" diyerek yerden yere vuruyorum.. erkekler remiyi izlerdi abi o zamanlar!

    her neyse.. remi cok sahanedir.. kopeginde fes yokmus fakat.. kobi sapkasi varmis..
  • "kimsesiz çocuk" adıyla feyza ataman tarafından dilimize çevrilen bu roman kemalettin tuğcu'yu mumla fenerlerle aratır.ömrümde ilk okuduğum romanın böylesine radyasyon etkisi taşıması,çocukluk yıllarımı kabusa çevirmişti.
  • kurgusu ve olay örgüsü ile aşmış ama bir çocuk için de aşırı derecede depresif olan, lakin çocukluğum boyunca izlemekten alıkoyamadığım süfer çizgi roman.
  • satrançta "beraberlik ?" sorusunu sorma şekli.
    hamlenizi yaparsınız, saate basmadan önce (eğer zamanınız az kalmışsa saati durdurabilirsiniz) (bkz: satranc saati) rakibinize dönüp "remi" dersiniz. rakibiniz hamle yapar yada kabul eder. satranç turnuvalarında "tu$e" den başka duyabileceğiniz yegane sözcüktür.
  • harika bir fransız çizgi filmi. çok acıklıdır. öksüzdür remi köpek arkadaşları ve maymunuyla sokak müziği yapar, para kazanır ve her gün katıksız yediği minik ekmekleriyle çok mutlu görünürdü.
hesabın var mı? giriş yap