• nickini ilk gördüğünüzde aklınızda r2-d2 gibi bi şey canlandırsa da kendisinin kanlı canlı, test yayınında havuz problemi okuyabilecek kadar sempatik, yeni nesil shufflecı sourberry dj'i.
  • dördüncü nesil dj. az shuffle'lısından shuffle ını sevdim senin'ine denk gelirseniz çok güzel indie, experimental örnekleri dinlersiniz. seçimleri diyor ki: "az bir birikimim yok benim aslında"
  • shuffle* kelimesini kullanarak artı bir sempati puanı almış, hem çaldıklarıyla hem de tanımasam bile iletişimindeki sempati ve gizli sıcaklıkla beğenimi toplamış dördüncü nesil yüz akı dj'lerimizden. benim seveceğim şeyleri çalıp bana söylememesi de pek tatlı gelmiştir. zevkini takdir ettiğimdir.
  • dünyaya bir tane de erkek versiyonundan gönderilmesinin gerektiği, beraberken konuşarak seksen günde devri alem bile yapabileceğiniz geyikler ötesi, her the organ şarkısında akıllara gelen ama bankamatiğe kartını kaptırmadan duramayan şahane robot.
  • diyaloglarla ve diyaloglarda oynayabilen;
    muhabbete ve emanete ihanet etmeyen;
    hiç ama hiç çekingen olmaması gereken ikinci tekil şahıs.
  • soğuk bir istanbul akşamında otobüste otururken kağıdın birine "bu otobüsün şoförü geydir" yazıp otobüsün arka camına asana kadar sakin,sessiz,cekingen sandığınız ve sanacağınız dünyanın 8. harikası .
  • sourberry'deki yayınlarında sadece yüreğinden geçenleri dinleyenlerine aktardığı için sesi ta derinlerden gelenfafori dj'im.
    ayakkabısındaki karikatüre bir çizik daha eklemiş.*
  • artık rüyamda bile görüp bi barda taşak geçtik ya bi konuyla alakalı. olmuştur bu yavru benim için. az zamanda çok yol aldığım, ne gerek vardıysa bu denli sıcak ve samimi olmamıza*.
  • nickini bir seferde okuyamadığım dj, yazar vs. çok sağlam arşivi olduğu belli, çalıyor, döktürüyor.
  • sourberry sayesi ile tanıdığım nickini bir seferde söyleyince ağzımdan kötü bir telaffuz çıkıyormuşcasına duraklanan, çaldığı şarkılara "tarzını sevdim adamım" dememe sebep olmuş yazar. halbuse daha önce nickini bile okuyamıyordum.
hesabın var mı? giriş yap