• uzun zamandır beklenen faydalı özettir.
  • bilal'e anlatır gibi anlatalım;

    - bahsi geçen bu milyarlı milyonlu euro'lar abd'nin ya da iran'ın değil, zaten bizim paralarımız.

    - birleşmiş milletler iran'a ambargo koyuyor.

    - ambargonun sebebi iran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek.

    - ambargoya göre iran'a mal satmak veya iran'dan mal almak yasak değil. iran'a para aktarmak yasak. çünkü iran nükleer tehdit. bu teknolojiyi geliştirmesini engellemek amaç.

    - iran sana doğalgaz veya petrol satınca bunun parası halkbank'a yatıyor.

    - iran bu parayı doğrudan çekemiyor.

    - senin ihracatçın iran'a mal satıyor, parasını halkbank'daki bu hesaptan çekiyor.

    - iran'ın parasını harcayabilmesinin tek yolu bu. karşılıklı alışveriş yapmak.

    zarrab, halkbank ve akp'liler ne yaptı?

    - halkbank'daki bu parayı iran'a ihracat yapmış gibi göstererek üçkağıtçılıkla çekip,

    - altın, euro, dolar vs. aldılar.

    - bu parayı yasadışı yollardan iran'a transfer ettiler.

    - iran'a yapılan amgargoyu delmiş oldular.

    bu hırsızlık yapılmasaydı iran bizden milyarlarca dolar değerinde mal almak zorunda kalacaktı. türkiye'de işler artacak, çarklar dönecekti.

    %4 rüşvet karşılığı iran'ın bloke parasını yasadışı yollarla iran'a gönderdin. siyasetçinin cebine 45 50 milyon euro girdi. (şimdilik görünen rakam) bir o kadar zarrab sebeplendi (%50-%50). ayrıca zarrab bir miktar daha kendine yonttu.

    yapılan hainlik nedeniyle türkiye 4-5 milyar dolarlık üretim ve ticaret yapamadı.

    siyasetçi 1.5 birim aldı, zarrab 2.5 birim aldı. toplam %4 etti. siyasetçi olarak cebine girecek 1.5 birim para için, türkiye'nin 100 birim ticareti engellendi.

    anladın mı akp'li kardeşim?

    daha bitmedi, amerikan mahkemesi türk bankalarına yaklaşık 100 birim ceza kesecek, onları da türk halkı ödeyecek. ödemeyiz dersek, türk bankacılık sistemine uygulanacak ambargo ve ekonominin bozulması ile en az 500 birim para bu milletin cebinden çıkacak.

    yani anlayacağın bu vatanın herbir ferdine herbir karış toprağına ihanet ettiler.

    - bu olay amerika'nın ülkemize oynadığı bir oyun değil. çünkü bu ambargo delme mevzusunu görüp defalarca uyarmışlar. bunlar yöntem / şirket / banka değiştirip devam etmişler.

    - neden böyle bir riske girmişler? çünkü havadan inanılmaz paralar geliyor. düşünsenize 50 milyon €'luk banknotu kağıt olarak hurdacıya satsan köşeyi dönersin. öyle bir para geliyor havadan. normalde böyle bir para kazanması mümkün değil birinin.

    - rusya da bu üçkağıdı görüp raporlamış.

    - iran da salak değil, parasının tırtıklandığını görüp reza'nın ortağı babek zeycani'yi idama mahkum etti.

    özetle daha hâlâ bu olayı savunan ya ülkesine düşmandır, ya aklı yoktur.
  • ambargo kararın birleşmiş milletlere abd tarafından önerildiği, kararın ise oy çoğunluğu ile verildiğini hatırlatmakta fayda var. biz de oy kullandık. yani "iki ülke arasındaki ticarete amarigha niye karışıyor, onlara ne oluyho" demeyin.
  • en önemli ayrıntı iran asıllı reza zarrab'ın asıl vatanına para taşımak için gelip türkiye'yi bu işine alet etmesi, türk bürokrat ve üst yöneticilerin de olaya milli süsü vermek için kendisini rıza sarraf olaral türk vatandaşı ve hayırsever ilan etmesidir. iddaalar doğruysa tabii...
  • bm'nin iran ambargosunu fırsata çevirerek gerçekleştirilen çok yüksek meblağlı hayali ihracat. bu dolandırıcılık sayesinde hem iran'ın silah parasını ödemesi kolaylaştırılmış, hem de türk devlet adamları hayatlarında görmeyecekleri bir parayla ihya edilmiş. tabii yapılmayan ihracatın ödenmeyen vergileri de bize hem yapılmayan yol, su elektrik olarak, hem de güzide bankalarımıza kesilen devasa cezalar olarak geri dönüyor. türkiye'nin itibarı falan demeyin, bu hükümeti alkışlamaya devam edeceksek bence böyle bir dert yok.
  • olayı anlamayanların hazırladığı özettir.

    abd ambargoyu niye deldin demiyor. benim paramı, doları kullanarak ambargoyu delmek için benim merkez bankama, bankalarıma, devletime yalan attın. beni dolandırdın diyor. sorun burada başlıyor. abd kafasına göre dava açmıyor. kendi kanununa uygun şekilde dava açıyor.
  • ön not: eğer türkiye, bm ambargosunu delseydi, abd gidip newyork bilmem ne mahkemesinde dava falan açmazdı. bm kararlarının uygulayıcısı (newyork mahkemesinin çok çok üstündeki) bm'nin kendisidir!!!!
    türkiye ne iç hukukuna ne de uluslararası hukuka aykırı bir iş yapmamıştır. (şahısların durumunu bilemem. şahıslar türkiye devletini bağlamaz.)
    zaten türkiye'den dubai'ye giden altınların akibeti de birleşik arap emirliklerini ilgilendirmektedir. onların vermediği hesap, bize kilitlenmeye çalışılmaktadır.
    --*--

    davanın ana konusu:
    çeşitli şahısların abd (bm değil) abd ambargosunu delerek, kara para akladığı ve bazı abd bankalarını zarara uğrattığı iddiasıdır. türkiye ile direk ilgisi olmadığı gibi, türkiye'yi de suçlamamaktadır. (suçlasa ne yazar? newyork bilmem ne mahkemesi...)

    (basında iddia edilen) asıl amaç, türkiye'nin ihlal etmediği abd ambargo kararları sebep gösterilerek terörle ilişkilendirilmeye çalışılmasıdır. bu davada delil olarak kabul edilecek bazı metalar, başka davalarda gerçekliği ve güvenilirliği sorgulan(a)madan başka iddialara temel teşkil edilecek gibi gözükmektedir. abd hukuk sisteminde bir mahkeme bir delili kabul ettiyse, diğer bir mahkemede bir savcı o delili sorgulamadan alıp kullanabilir.
    ---*---

    1- önce türkiye ile direk ilgisi olmayan bir konu ile ilgili olarak 17/25 aralık iddianamesi temel alınarak alelacele bir iddianame oluşturuldu. (bazı kişilerin soyadları yanlış...amatör futbol kulübü değil abd mahkemesi...şüphelilerin soyadları...yanlış yazılmış....)

    2- davanın savcısı preet bharara'nın fetö ile ilişkisi basit bir internet aramasıyla görülebilir.
    (hatta işin suyu çıkınca, abd'de bile eleştiriler yükselince bunu görevden aldılar. kendisinin "yaklaşık olarak- "istifa etmedim, görevden alındım" gibi bir açıklaması da var.)

    3- davanın temel dayanağı 1,5 yıldır gözaltında tutulan zarrab'ın ifadesi ve savcının ısrarla kaynağını açıklamadığı ses kayıtları.
    (bu kayıtları 17/25 aralıktan biliyorsunuz. evet, aynen dosyaya girdiler)

    4- ses kayıtlarının delil olarak kabul edilebilmesi için bile mahkeme kararıyla alınmış olması gerekiyor. mahkeme kararı alınmış olsa bile, abd türkiye'yi mi dinlemiş? bu deliller abd iç hukukuna ve evrensel hukuka aykırıdır. bunları da geçtim abd-türkiye arasında 1979'da imzalanan ve 1980'de yürürlüğe giren suçluların geri verilmesi ve ceza işlerinde karşılıklı yardım anlaşmasına da aykırıdır. (bu konuyla ilgili prof.dr. ersan şen'in youtube'da birsürü açıklaması var)

    5- abd'nin aldığı ambargo kararı; abd sınırları içindeki işlemleri ve/veya abd şirketlerini ve gerçek kişşilerini bağlar. abd dışında gerçekleşen, abd şirketi olmayan ve abd vatandaşı olmayan kişi ve kurumların işlemleri abd içinde nasıl yargılanabilir? abd bankalarının zarar uğratılması iddiası burada devreye giriyor...(daha açıklamıyorum, herşey ortada)

    5- davada, hakan atilla gibi iddialarla çok alakası olmayan bir adam ile reza zarrab iddiaları kapıştırılıyor. amaç, uydurma delillere hukuki statü kazandırıp başka davalara yol açmak gibi gözüküyor. yukarıda da belirtildiği gibi bir abd mahkemesinin delil kabul ettiği meta, diğer mahkemelerde direk kullanılabiliyor.
    (hesapta) birbirlerini suçlayan tanıkların genel durumunu cüneyt özdemir bu karşılıklı(!?) ifadelere youtube sayfasında dikkat çekmiş->

    6- mahkemede rte'nin ismi 2 defa geçti (şu ana kadar) ama en ufak ayrıntıyı bile 2-3 farklı açıdan tekrar tekrar soran savcı nedense erdoğan'ın adı geçince 2. soruyu bile sormuyor. hani "kayıtlara geçsin yeter" mantığı var sanki? diğer türk bankalarıyla ilgili olan durumda aynı. bankanın adı geçince devam niteliğindeki soru gelmiyor?
    sorguda adı geçen ama para trafiğine dahil olmadığı zarrab tarafından bile ifade edilen 2 türk bankası, wp'de haber oldu??!!?? itibarsızlaştırma furyası sürüyor.
    aslında en iyi özeti bu davayı izleyen tek türk gazeteci cüneyt özdemir geçmiş->
    video orjinali->

    not: bu entry kronolojik değil, ufak tefek ayrıntıları yanlış hatırlammış olabilirim ama ana unsurlar doğrudur.

    not.2: lütfen "yalanı sürekli tekrarlayarak normalleştirme" çabalarına maşalık etmeyin. abd'de gerekçe gösterilmeksizin 1,5 yıl boyunca hapis yatan birinin ifadelerini kesin hüküm gibi kabul etmeyin.
  • türkiye'nin hala ve her bakimdan "az gelismis" ülkeler kategorisine dahil oldugunu gösteren kissadan hissedir.

    not: "az gelismis" sifatini, daha nazik "gelismekte olan", sosyalistlerin tercih ettigi "geri biraktirilmis" ya da en dogrusu argo "adam olmamis" olarak da degistirebiliriz.
  • vallaha satarım bu ülkeyi ha!
hesabın var mı? giriş yap