• iki çam ağaçlı, turuncu not defterleri (bloknotlar).

    önceleri dükkanlarda denk geldigimde, elimde evirir çevirir, basit bulur, hakir görür, raftaki yerine geri koyardım. geçenlerde bir karum gezmesinde ilginç bir ayrıntı fark ettim.

    imdi, (en) klasik rhodia bloknotların ön kapağı üç kırımlı bir yapıya sahip. bu özelliği, bloknotu kullanmak üzre ön kapağını kaldırdığınızda, rahatça kıvırıp arka kapağın altıyla rhodia'yı koyduğunuz zemin arasına sıkıştırmanıza yarıyor. böylece siz kalemi hareket ettirmeye koyulduğunuzda aman kapak aniden yeniden kapanır mı, fincanı kağıtuçurmaz gibi üstüne koysam mı, bir elimle illa tutmam mı lazım gibi dertlerden kurtuluyorsunuz.

    işte bu ayrıntı, rhodia'ya bir şans tanımam gerektiği fikrini yeşertti bende. en küçüğünü (a7 boyutunda) seçip ofisin yolunu tuttum. bir hafta kadar oluyor, pek sevdim zibidiyi - kullanışlı mı kullanışlı, böyle bir tasarım havalar, sadelikten gelen zarafet, amblemindeki iki çam ağacının kült bir makam arayışı... özetle, az zamanda bir moleskine kadar değer kazandı gözümde.

    tabii şu ayrımı net olarak koymakta yüksek fayda var: moleskine (yine "en" klasik modeli temel alıp konuşuyorum), benim gözümde, "bloknot"tan çok bir "defter". "not" da kaldırır ama esasen bir "yazı" mekanı. daha doğrusunu şöyle söyleyebilirim belki: moleskine'ye almaya kıyamayacağınız notların bloknotu rhodia. örneğin: haftasonu maçları için bahis kuponu eskizi, çarşı pazar alışverişi listesi, nihai olmayan herhangi bir döküm gibi... böyle düşünmekteki en büyük etkenlerden biri rhodia’ların tüm sayfalarının “perfore” oluşu. (yanlış anlamadıysam, tüm rhodia klasik bloknotları, boyutları ne olursa olsun, 80 yaprak)

    bir rhodia tarihçesi:

    kuşaklar beri kağıt işlerine dalmış olan verihac ailesinden henri ve robert kardeşler var bu meselenin başında. 1920’lerin sonunda, lyon, rhône’da önce henri tezgahı kuruyor, sonra robert ona katılıyor, tabelada “papeteries verihac frères” yazıyor.

    turuncu bloknotlar hemen değil, 30’ların başında ortaya çıkıyor. rhodia markası da 1932’de tescil ediliyor. 1934’te, o gazla, verihac’lar fabrikayı grenoble yakınlarındaki sechilienne’e taşıyor.

    rhodia’lar fransa’da seviliyor sayılıyor tutunuyor... akademik, sanatsal ve bohem dolaşımlara giriyor. cafelerde diskolarda bir not mu almak gerekti, kıza telefonunu mu vereceksin, çocuğa çıldırtıcı bir mesaj mı ileteceğdin, hop cepten çantadan turuncu bloknotlar çıkıyor, ortamlar şenleniyor.

    1968’de sechilienne’i seller götürünce fabrika bir kez daha taşınıyor; yakına, vizille’e.

    öyle oldu böyle oldu derken, 1997’de defter devi clairefontaine, çat diye satın alıyor rhodia’yı. bu kez fabrika mulhouse’a taşınıyor. tüm bu 75 yıllık süreçte rhodia bloknotların tasarımında tek bir değişiklik olmuyor. turuncu defterler, kapağında iki çam ağacı, bir(kaç) sağlam zımba, kırtasiye* tarihinde güzel bir köşeye yerleşiyor.

    bir de, rhodia isminin ve logosunun köklerine inelim gerekir: yaygın kanı o ki (ki clairefontaine de durumu böyle açıklıyor) rhodia ismi, robert ve henri kardeşlerin kökenlerinin rodos adası’nda gezinmesinden gelmiş. iki adet çamımız da iki kardeşi simgelermiş. hatta bir kaynak diyor ki: “rodos adasının bitki örtüsünde yoğun olarak bulunan çamları kendilerine simge seçen kardeşler...” – yani çamların da kökü rodos’un toprağındaymış.

    * “kırtasiye” için sözlük içi etimoloji > (bkz: #8176274)

    - fr. tarihçe: http://www.clairefontaine.com/…odia/historique.html

    (bkz: moleskine)
    (bkz: miquelrius)
    (bkz: ciak)
  • dolmakalem dostu kağıtlar üreten kağıt firması. kaliteli bir mürekkep ve en sevdiğiniz dolmakaleminiz ile sayfalarca durmaksızın yazmak mümkündür.
  • daha çok kareli bloknotlarıyla tanınsalar da, ürün çeşitliliği göz önüne alınınca moleskine ile defter kalitesi bakımından rahat rahat yarışabilecek nitelikte bir markadır.

    özellikle 80 ve 90 gramlık kağıtları ile dolmakalem kullananların kurtarıcısı niteliğindedir.

    webbie dedikleri siyah kapaklı defterleri moleskine klasik defterlerin iyi kağıtlısıdır. şöyle

    yok zaten moleskine'in siyah kırmızı kapakları beni boğuyor derseniz, rhodia webbie serisinin colorama modellerine bakabilirsiniz rengarenk. şuradan

    spiralli defter kullananlar da business serisine bakabilirler. buradan
  • en basit modeli dahi moleskine marka defterlerden daha dolmakalem dostudur. klasik modelleri bulunuyor ülkede, öte yandan deri kaplı modellerini türkiye'de görmedim, internetten sipariş etmek gerekiyor sanırım.
  • dolmakaleme uyumlu defter olsun derken ve moleskine, victoria's journals, leuchtturm1917 arasında dolaşırken dotpadini kullandığımda gözlerime inanamadığım marka. defter sana diyor ki "dolmakalemi bırak git biz kendi kendimize yazarız, elin fazlalık yapıyor", öyle bir uyum. yağ gibi kayıyor kalem ya yağ gibi, inanılmaz, kağıt değil ipek sanki. meseleyi alt tarafı bloknot canım noktasına indirgemezseniz dolmakaleme uyumlu defter piyasasında clairefontaine'lerin filan aşağısında kalıyor fiyatı. canımın içi ya.
  • üstten kapaklı a4 boyutlu olanını da, a5 olanını da, fildişi rengi kağıtlı olanını da, sarı kağıtlı olanını da kullandığım güzel defter. dolmakalemle yazmaya uygun. kurtarıcı defter.
    yazdıkça yazası geliyor insanın.

    sayfaları perforeli. yazdıktan sonra tasnif edip bir yerde dosyalayarak tutayım derseniz işinize yarıyor bu durum.

    nickimden de anlaşılacağı gibi kalemlere, defterlere meftunum. rhodia yakında clairefontaine ile aynı akıbeti mi paylaşacak bilemiyorum. önce moleskine kayboldu kırtasiyelerden sonra clairefontaine. şimdi de rhodia satan yerler getirmez oldu.
  • pek cok modeli pek cok kitapcida bulunabilen defter markasi.. 80 ve 90 gr defterlerinin kagit kalitesi inanilmaz.. ben dotpad kullaniyorum. tam bir dolmakalem dostu..
  • 80 gram, üstten zımbalı ve noktalı bir modelini aldım dün. pelikan m150, lamy al-star ve sair alman, çin yapımı birçok kalemle denedim. kağıdı mürekkebi diğer kağıtlara kıyasla bayağı az emiyor. bu yüzden mürekkep de geç kuruyor, bulaşmalar daha sık hale geliyor. avantajı kağıdın arkasında iz bırakmaması. ayrıca sıradan bir defterdeki yazıya göre gözle görülür biçimde inceliyor yazı. "kalem akıyor abiii" olayını bir tek rollerball yani pilot kalemlerle gözlemledim. bence dolmakalemle verdiği yazım zevki kesinlikle ortalama üstü değil. kullandığım ucuz mürekkeplerden olabilir. biri pelikan 4001 koyu yeşil diğeri ise babamın büyük ihtimalle yazarkasa kartuşuna para vermemek için kullandığı mürekkep benzeri sıvı.***

    düzeltme: bugün lamy joy ve standart lamy mavi mürekkeple de denedim; çok daha kötü hatta berbat diyebileceğim bir performans aldım.
  • dövizin yükselmesi yüzünden, manasız derecede fiyatı artmış ürünleri olan marka. defterleri sadedir ama kırtasiyeden anlayanlar için çok güzeldir; kullanışlıdır. sade bir şıklığı vardır. dolmakalem ve jel kalem dostu, mürekkebi arkaya geçirmeyen bir kağıt yapısı ve kalitesi vardır. aslında kağıtları genellikle 80 gr/m2'dir ama herhangi bir fotokopi kağıdı gibi değildir. kareli, çizgili, düz ve noktalı (bullet journal) tarzı çizgileri vardır. türkiye'de legal pad (8,5" x 11,75" ya da 8,5" x 14" [inch]) ebadında olanları asla bulunamayan da bir marka ayrıca. onun yerine, 80 gr sarı ya da ivory (şamua) a4 kağıtlı meteksan defterlerini denedimse de, bir zamanlar amerikalı bir elemandan el koyarak kullandığım sarı renkli rhodia legal pad kadar zevk almadım. ***

    edit: imlâ vs.
  • dolma kalemin üzerinde dans ettiği defterlerden başlıcası. pek severek kullanmanın yanında ekonomik krizin laf geçiremediği bir kırtasiye ürünü kendisi. her ebatı her çeşidi ve rengi mevcut lakin gel gör ki o fiyatlar...
hesabın var mı? giriş yap