• antalya'nın kumluca ilçesi sınırlarında bulunan antik kent. detaylı bilgi için: http://antalya.batiakdeniz.com/…hp?gizlisayfaid=300
  • anadolunun en uzun yunanca yazıtlarından birisi buradaki anıt mezarda bulunmaktadır. opramoas adlı soylu ve hayırsever birisine ait olan bu mezar yapısı küçük de olsa görülmeye değerdir.

    rhodiapolis kazılarında bulunmuş bir arkeolog olarak unutamadığım bir antik şehirdir. antik şehir denir ama oldukça minyatür bir antik şehirdir.

    ayrıca hamam tarafından yaptığımız kazılarda geometrik dönemlere tarihlenebilecek çömlek parçaları da bulmuş olmamız bu antik şehrin bir koloni kenti değil de çok geçmiş dönemlerden beri yerleşim görmüş bir şehir olduğunun kanıtıdır.
  • bugün denk geldiğim haberle ismini duyduğum restorasyon hatalarıyla rezil olmuş antalya'nın kumluca ilçesinde bulunan antik kent. tarihe ne kadar değer verdiğimizin bir diğer kanıtı daha.

    kaynak
  • gezerken https://youtu.be/7enprgjscs8 izleyin.dolaşmak daha anlamlı oluyor.sizi yönlendirmesi gereken bilgi vermesi gereken mevcut iktidardan torpilli abiler çaylarını demlerken siz işin ehlinden videoyu izleyin.
  • antik kentin girişindeki tabelada rhadiapolis yazan;
    antalya şehir merkezinden yaklaşık 100 km uzaklıkta olan;
    kumluca ilçesi sınırları içersinde olan;
    kumluca merkezdeki tabelasından 5 km kadar uzaklıkta olan;
    şu anda girişlerin kazı nedeniyle yasak olduğu (07.07.2019) ;
    yasak olmasına rağmen gezilebildiği;
    kimsenin gezmediği;
    küçük bir antik tiyatrosu bulunan;
    dağınık bir şekilde yerleşilmiş antik kent.
  • antalya'nın kumluca ilçesinde bir tepede bulunan antik kent.

    rhodiapolis, tıpkı phaselis ve olimpos gibi rodoslu kolonistlerce kurulmuştur. kent, denizi görebilecek şekilde yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiştir. şehir, tıpkı phaselis ve olympos gibi likya birliği üyesidir. rhodiapolis’te birazdan fotoğraflarda da görebileceğiniz şekilde taşa oyulmuş harika kaya mezarları vardır. ayriyeten rhodiapolis’i özel kılan durumlardan bir diğeri de, diğer antik kentlere göre çoğu binanın ve sarnıçların oldukça iyi durumda olmasıdır. bunun nedeni, büyük likya depremi ‘nden(m.s 141) sonra şehirdeki çoğu binanın güçlendirilmesine yetecek kadar zengin insanları içerisinde barındırmasıdır. bunlardan bir diğeri de entrynin devamında ayrıca anlatacağım tüccar opramoas’tır.

    rhodiapolis’teki çoğu mimari eser, roma imparatorluğu döneminde özellikle de depremlerden sonra restore edildiğinden ya da yeniden inşa edildiğinden dolayı, günümüze ulaşan kalıntıların çoğu 7. yy sonrasından kalma. bunun haricinde küçük bir grek tipi tiyatrosu, helenistik bir kuleye de sahip. özellikle roma imparatorluğu’nda hristiyanlık yaygınlaştıktan sonra bizans dönemi öncesi inşa edilmiş kiliseler ve bazilikalar da mevcut. ayrıca küçük taşlardan yapılma kimisi harçlı kimisi de harçsız hala ayakta durabilen şahsi evler de mevcuttur. şehrin bir diğer ilgi çekici özelliği, yürürken neredeyse sağda solda kırılmış küp ve vazo parçaları bulabileceğinizdir. muhtemelen şehir terk edildikten sonra gerçekleşen depremlerde bunlar parçalanıp kırılmış.

    şehrin hemen hemen çoğu köşesinde yazıtlara rastlamak mümkündür. bunların çoğu opramoas ve likya birliğiyle alakalı yazılardır. opramoas’ın şerefine düzenlenmiş etkinlikler, onurlandırmalar ve likya birliği’nin yöneticisi olduğu düşünülen kişiyle yazışmalar vardır. yazının başından beri sürekli bahsettiğimiz opramoas’ı tanıyalım biraz da. antonius pius döneminde (m.s 138 – 161) yaşamış olan opramoas, evsizler ve fakirler için aşevleri kurmuş, evlenmek isteyen fakat parası olmayan gençlerin çeyizlerini hazırlatmış, büyük likya depremi'nden sonra yıkılan ve kullanılamaz hale gelen çoğu binayı tamir ettirip insanlara barınma imkanı sağlamış, 100.000 denarii kadar yardım yapmış, tüm likya şehirlerinin vatandaşı olan ve roma ımperatoru tarafından bile bizzat tebrik edilen bu adam, yaşadığı dönemin adeta bir meleği gibiydi.

    rhodiapolis'in hikayesi de böyle. pamfilya, likya, pisidia bile başlı başına bir çok öyküye ve kahramanlığa imza atarken, anadolu üzerindeki antik kentlerin sayısını da hesaba katınca varın siz düşünün ne denli hikayeler, kederler, mutluluklar çıktığını bu topraklardan.
  • miletli hecataeus'a göre rhodiapolis, adını bu kasabayı kuran rodoslulardan almıştır. öte yandan theopompus rhodiapolis'in adını ilyada'da adı geçen ve bir zamanlar kilikya ve pamfilya'da hüküm süren mukšuš adlı bir kralla özdeş olan kahin mopsus'un kızı rhodos'tan aldığını belirtir.

    kaya mezarları ve yazıtlar, rhodiapolis'in klasik çağda oldukça önemli bir kasaba olduğunu kanıtlamakla birlikte, kaynaklarda pek adı geçmemektedir. sikkeler, helenistik çağda kentin likya birliği'ne üye olduğunun en iyi kanıtıdır. çok uzun bir yazıt, ms ikinci yüzyılda yaşayan ve kendi kasabasının ve civardaki birkaç kasabanın velinimet olarak hareket eden son derece zengin bir vatandaş olan opramoas'ın faaliyetlerini belgelemektedir.
hesabın var mı? giriş yap