• anafikrini verelim okumayan herkes bilsin:
    - kazandiginin tamamini tuketime gonderirsen, %99 ihtimalle hayat boyu fakir kalirsin
    - kazandiginin bir kismini oncelikle "aktif"lere yatir. yani deger kaybetmeyen, duzenli gelir getiren tasarruflara
    - ama bu her ay mevduat yap demek degildir. surekli firsatlari kollamalisin, onune hergun binlerce firsat cikar ama sen bakarsan gorebilirsin.

    kitapta bolca "5 bin dolar koyup 4 gunde nasil 70 bin dolar kazandim" tarzi ornekler mevcut. belki abartli ama en azindan insanin daha gozlemci olmasina vesile oluyor. en ba$arili vurgulari ise: "insan sucu ba$kalarina attigi icin fakir kalir. zengin olan ilkokul mezunlarina, zam yapmayan $irketine, i$cileri ezen kapitalizme... her zaman suc atacak birileri vardir. bu da bizi tembel yapar. tembellik de fakirligin ilk adimidir."
  • yalnızca aptallar veya korkakların ücret karşılığı çalıştığını anlatan kitap.
  • okuduktan sonra paraya bakis acimi tamamen degistiren bir kitap. oyle ki, daha once parayi umursamayan, harcamaktan hic cekinmeyen beni, tutumlu ve planli hale getirdi. ozellikle son 1 senedir ekonomik bagimsizligini kazanmis bir bireyim ve parayi nasil yonetmem gerektigi konusunda hic fikrim yoktu. kitabi okuduktan sonra ise kendime bir borsa hesabi actim. hemen gaza gelip hisse senedi almadim tabi ki :) demo hesaptan sanal para ile 2-3 ay kadar oynadim. demo hesapta %60 kar yaptim mesela. fakat yine de gaza gelip gidip gercek parayla girmedim. once arastirdim. hisse senetlerini, yatirim fonlarini, turev piyasalarini arastirdim. isvec'te yasadigim icin, isvec borsasini ogrenmeye calistim. istatistik ve makine ogrenmesi uzerine bir sure master egitimi aldigim icin grafikleri okuma konusunda, indikatorleri yorumlama konusunda pek zorluk cekmedim. temettu neymis onu ogrendim. uzun vadeli yatirim stratejilerini inceledim. daha onceleri satin alarak hissettigim zenginlik duygusunu, simdi yatirim yaparak hisseder oldum. dedigim gibi paraya olan bakis acimi tamamen degistirdi. bana bu saydiklarimi yapmami soylemedi. ama bu farkindaligi sagladi. onemli olan da bu.

    robert kiyosaki'nin soylediklerini harfiyen dinleyin demiyorum. nitekim ben okuduktan sonra kendi suzgecimden gecirerek finansal okur yazarligimi arttirarak kendimi degistirdim. ve su an yakin arkadaslarima, ne zaman bulussak zorla bu kitabi aldirdim. her okuyan ayni sekilde cevresindekilere okutmaya calisiyor. su ana kadar kitabi okuyupta cevremde olumsuz yorumda bulunan birisini goremedim. sahsi fikrim; eger bu entry'i okuyorsan muhtemelen okusam mi okumasam mi diye dusunuyorsun. kesinlikle oku derim. bir kaybin olmayacak.
  • harcama ve secimlerinizle ilgili size yon verecek kitap.

    hepimiz iki onemli degere sahibiz: zaman ve zeka. bu ikisiyle yapacaklarimiz kisinin secimlerine baglidir.
    eger zamani ve zekayi anlamsizca harcarsak fakir kaliriz.
    eger zamani ve zekayi borclarimizi odemek icin tuketirsek orta sinif kaliriz.
    eger zamani ve zekayi anlamli sekilde kullanir, servet sahibi olmayi ogrenirsek zengin oluruz. bugun vereceginiz kararlar yarini etkileyecektir.
  • tavsiye üzerine aldığım, başta şu "ah hadi dostum sende zengin olabilirsin" konseptli zannetmeme rağmen okuyunca öyle olmadığını anladığım yol gösterici; aslında yol göstericiden ziyade silkinmeye ve kendine gelmeye yol açan kitap.
  • hoş detaylar ve sorular içeren bi kitap.

    finans dünyasının aslında bir öğrenim yeri olduğuna, zengin olmayı, yeri gelecek iflas ederek öğreneceğimize dair anlattığı kısmı çok hoş buldum. nasıl ki yürümeyi, düşmeden öğrenemiyorsak, biraz kaybetmeden zengin de olamayız diyor yazar.

    diğer bir iddaası finans bilgimizin olmayışı, okulda bize öğretilenin sadece çalışmak olduğu için paramızı artırmanın tek yolunu daha çok çalışmak olduğunu sanmamız vs. üni mezunuyum, şu yaşa kadar cidden neden bi tane finans dersimiz olmadı lan? doğduğumuz günden beri para harcıyoruz ama nasıl harcamamız gerektiği, yatırım yapıldığı hakkında zerre fikrimiz yok. ilginç.
  • oncelikle kitap, abd sistemini anlatiyor. yani gidipte burda okudugunuz seyleri turkiye veya baska bir ulkede uygulamak mumkun olmayabilir. ornegin 1031 exchange gibi seyler. veya cashflow pozitif property (avustralya da mumkun degil mesela bu)

    ıkinci sey ise bu adam 1969 da mezun olmus ve maasim az diyor. az dedigi maasi 45 bin dolar civari. gunumuz enflasyonuna dengi 250 bin dolar ediyor. evet yeni mezun birisinin yillik aldigi maas. ustelik az hali bu. yilda 5 ay da tatili varmis. tatilde de calisirsa 2 kat para kazanicakmis.

    benim bildigim abd de gunumuzde 500 bin dolari yeni mezunlar anca cok cok iyi performans gosteren wall streetteki quant traderlar kazanabiliyor! onlarda haftada 80 saat calisarak.

    bunu neden yazdim? cunku bu adamin gencligi ile gunumuz gencligi arasindaki bagin ne kadar koptugunu gostermek icin. abd de hala ortalama yeni mezun 65 bin dolar falan kazaniyor. en en iyi maas odeyen yerler bile yilda 150 bin dolar falan verebiliyor.

    bu kitapla ilgim, abd de emlak piyasasiyla ilgilendikten sonra basladi. herkes oneriyor. okuyunca sunu ogrendim. ne kadar gec baslarsaniz pasta o kadar kuculuyor! arkadasinin 7900 dolar ile phoenix te aylik 150 dolar cashflow ile yatirim yapabildiginden bahsetmis.

    bugun 150 dolar cashflow yapmak isteyen nerden baksaniz en az 20 bin dolar para yatirmasi gerekiyor. ustelik bu yerler c class neighborhood dedigimiz sucun yuksek, gelirin dusuk oldugu yerler.

    hisseler, risk almak vs ile ilgili de seyler yazmis. gunumuzde her gencin elinde robinhood uygulamasiyla, hukumetten aldigi tum covid parasini gme gibi hisselere gomuyor. al sana riskin babasi. ustelik bunu 1% lik kesim yapmiyor.

    e dogal olarak bircok sey artik mainstreamoldu.

    okumayin demiyorum. kitap guzel ama gunumuzde cok teorik kaliyor. en basitinden kriz deniyor ama 2018 de de 2020 de de mevcut olan kriz 1 ay bile surmedi. ınsanlar kriz oluyor mu anca 2-3 ay sonra anlayabiliyor.

    yaz yaz bitmez aslinda kitapla ilgili problemli kisimlari cunku 90 larin dunyasiyla (veya milenyum baslangici ile) simdiki dunya cok farkli!

    birde herkesin dedigi gibi kitap cok tekrar ustune kurulu. 8 tane chapter var. ılk 2 sini okuyun (yaklasik 100 sayfa civari) yeter. gerisi tamamen laf salatasi.
  • bir best-seller olmasina ragmen amazon rating'i gayet vasat olan kiyosaki kitabi.

    bence adamin tespitleri gayet dogrudur. aldigi dusuk rating'i onerilen tavsiyeleri yapmak icin gec kalmis veya gec kaldigini dusunen 35+ yas grubundaki insanlarin alinganliklarindan dogan kin beslemelerine bagliyorum.
  • kitapta bahsi geçen babalardan birinin doğu perinçek, diğerinin ise besim tibuk olduğunu düşünmekteyim.
  • maaşlı çalışanları önüne asılmış havucu kovalayıp duran eşeğe benzetiyor. fakir baba da aynı bunun gibi, maaşla geçinen, sürekli zam isteyen, ancak her seferinde hayal kırıklığına uğrayan bir öğretmen. bu sözlükte de buna benzer millet sürekli memur zammı vb. aylardır konuşup duruyor. her yer maaşından dolayı ağlayan insanlarla dolu. kitaptan aklımda tek bir şey kaldıysa şu ki, hayatı boyunca maaşa talim birinin hayatı bi gıdım ileri gitmez.

    kitabın ana karakteri, işe girip başarılı olduktan sonra, birkaç sene para biriktiriyor, sonra emlak piyasasında alım satım yaparak zengin oluyor. burası bence biraz bulunduğu ülkenin şansı, tr'de (2023 yılı ve sonrasında) sıfırdan para biriktirerek bi bok elde edemezsin. ne demişti aykut kocaman, her çiçek her toprakta yetişmiyor.

    bir ara, karakterimiz bir tanıdığına bir yeri öneriyor, bu kişi de çekiniyor vazgeçiyor derken fırsat kayıp gidiyor. babil'in en zengin adamı kitabında da bu konuya değinilmişti, insanların önüne fırsatlar geliyor ancak garantici olmak, önlerini net görmek istiyorlar. öyle olmayınca hareket etmekten çekiniyorlar, fırsat uçup gidiyor. sonra şans yok diyorlar, halbuki şans gelmişti. bazen belirsizlik ve karamsarlık ortamında kararlı olmak gerekiyor.

    kitapta zenginlerin vergi vermediğini, verginin toplumun orta kesimi için olduğunu anlatıyor. daha doğru bir şey olamaz, mehmet şimşek hala vergi tabana yayılacak diyor, bizler eşek gibi havucun peşinde koşarken, üstümüzde durmak bilmeyen vergiler var. zenginler ise vergi ödemez veya çok az öder, şirketleri üzerinden bir şekilde hallediyorlar. çözüm? bir iş, şirket vb. kur sen de kuralına uydurup vergi ödeme. maaşlı çalışan isen kaçışın yok, ancak kitap zaten bize girişimciliği öğütlüyor hep.

    sonuç olarak beğendiğim bir kitaptır. aklımda kalanlar bunlardı.
hesabın var mı? giriş yap