• yazdigi "war and change in world politics" kitabi ile uluslararasi sistem de degisimi açiklamaya çalisan ve kenneth waltz ile birlikte neo realizm akiminin öncülerinden.
  • globalleşme sonucu ortaya atılan bazı "world society" kuramlarının geçerli olmayacağını, ulus devletlerin varlıklarını sürdürmeye devam edeceklerini de söylemiştir.
  • 'no one loves a political realist' demiş, soğuk savaş sonrası linç edilen realist akımın bayraktarlığını yapmış princeton'lı emeritus.
  • uluslararası politik ekonominin devlet-merkezci amerikan ekolünün öncüsüdür. politik ekonomide yaptığı 3 ideoloji sınıflandırması (liberal, milliyetçi, marksist) akademide tartışmasız kabul görmüş bir sınıflandırmadır. aslen neo-realist bir akademisyendir bu yüzden ekonomi gibi savaş, strateji vs karşısında düşük görülen bir alana eğilirken büyük zorluklarla zihnindeki kalıpları yıkmış fakat bunu başardıktan sonra da uluslararası politik ekonominin en güçlü akademisyenlerinden biri olmuştur. bilgi karşısında tevazu böyle bir şey işte.
    kaynak: benjamin cohen - ınternational political economy, an ıntellectual history
  • princeton'a bağlı woodrow wilson school of public and international affairs'de ders veren ünlü profesör. küreselleşme ve küresel ekonomi politik üzerine yazdıklarıyla haklı bir şöhrete kavuşmuş önemli bir akademisyendir. cfr üyesi ve american political science association eski başkan yardımcısıdır. en önemli eseri için; (bkz: global political economy)

    foreign affairs yazı arşivi için; http://www.foreignaffairs.com/author/robert-gilpin

    wikipedia sayfası; http://en.wikipedia.org/wiki/robert_gilpin
  • princeton üniversitesi’nden çağdaş bir akademisyen ve düşünür olan robert gilpin, klasik realizm’de yer alan askeri güvenlik politikaları ile liberalizm’in dayandığı ekonomi politikalarını birleştirmeye çalışmış önemli bir isimdir. ayrıca devletlerin yükseliş ve gerileyişlerini açıklamak amacıyla “değişim” kavramına önem veren az sayıdaki gerçekçi düşünürlerden biri olması, onu farklı bir konuma taşımaktadır. kariyerine 1950’li yıllarda amerikalı nükleer bilimadamları ile abd hükümetinin nükleer silah politikaları arasındaki gerginlikleri konu alan bir çalışma ile başlayan gilpin, en önemli çalışmalarını ise 1970 ve 1980’lerde kaleme almıştır. daha çok uluslararası ekonomi politiğe yöneldiği bu dönemde, gilpin, ekonomik entegrasyonla birlikte devletlerin ve askeri gücün önemini yitirdiği şeklindeki yaklaşımları eleştirmekte ve işleyen bir uluslararası ticaret düzeninin ancak güçlü devletler sayesinde ayakta kalabileceğine işaret etmektedir. zira pazarlar, bazı ön koşulları sağlayan bir devlet olmadan, mal ve hizmetlerin üretimi ve dağıtımında büyüyemezler. gilpin’in bu ve benzeri görüşleri, “us power and the multinational corporation” (1975), “war and change in world politics” (1981) ve “the political economy of ınternational relations” (1987) başlıklı üç temel eserinde görülebilir. bunlardan ilki, iki savaş arası dönemde amerikan çokuluslu şirketlerinin dışarıdaki etkisini incelemektedir. denizaşırı ticaret faaliyetlerinin yayılmasının ve özerkliğinin, abd hükümetinin kontrolü dışında olduğunu savunan bazı geleneksel düşünürlerin aksine, gilpin, şirketlerin denizaşırı faaliyetlerinin ancak ikinci dünya savaşı sonunda abd himayesinde kurulan serbest piyasa ekonomisi düzeni kapsamında anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. gilpin’in sonraki iki önemli eseri ise, uluslararası sitemde abd’nin, özellikle avrupa ve japonya’nın ekonomik yükselişi karşısında gerilediği iddiası etrafında artan tartışmalar bağlamında yazılmıştır. her ne kadar paul kennedy’nin çalışmasının gölgesinde kalsa da, “war and change in world politics” (1981) kitabı, önemli ve özgün bir bilimsel girişimdir. üç tür değişimden (etkileşim değişimi-interaction change, sistemik değişim-systemic change, sistemin değişimi-systems change) bahsedilen bu çalışmada, 5 temel önerme mevcuttur:
    - devletler, mevcut sistemi değiştirmenin kazançlı olmadığına inanıyorlarsa, sistem istikrarlıdır.
    - bir devletin uluslararası sistemi değiştirmeye çalışması, beklenen faydanın beklenen maliyetten daha fazla olmasına bağlıdır.
    - bir devlet, değişimin marjinal maliyeti beklenen faydaya eşit ya da daha fazla oluncaya kadar, toprak genişlemesinin yanısıra, siyasi ve ekonomik yayılma aracılığıyla da uluslararası sistemi değiştirmeye çalışacaktır.
    - daha ileri bir değişim ve genişlemenin fayda ve maliyeti arasında bir kere dengeye ulaşıldığında, statükonun devamını sağlayan ekonomik kapasite, statükoyu korumanın ekonomik maliyetinden daha hızlı bir artış eğilimi gösterir.
    - uluslararası sistemdeki dengesizlik durumu çözülmezse, sistem değişecek ve gücün yeniden dağıtımını yansıtan yeni bir denge kurulacaktır.

    üçüncü kitabında ise, uluslararası sistemde amerikan hegemonyasının sona doğru yaklaştığını, buna karşın japonya’nın potansiyel bir hegemon olarak ortaya çıkmakta olduğunu savunmaktadır. gilpin, amerikan gücünün azalmasının, devletler arasındaki liberal ekonomik düzenin sürdürülebilirliği açısından belirleyici olduğuna inanmaktadır. yine gilpin’e göre; abd hegemonyasının muhtemel düşüşü, yeni bir tür merkantilizm dönemi başlatacak ve hatta almanya, japonya ve abd’nin bölgesel hegemonyalarında yeni ticaret bloklarının kurulmasına neden olacaktır. ancak gilpin, daha sonra kendisinin de kabul edeceği üzere, soğuk savaş’ın sona ereceğini tahmin edememiştir. bu nedenle, gilpin’in abd gerilemesi hakkındaki görüşleri geçersiz kalmıştır. zira abd, artık baş rakibiyle maliyetli bir mücadele girmekten kurtulmuş ve bu sayede ekonomik büyümesine odaklanabilmiştir.

    kaynak: http://ydemokrat.blogspot.com.cy/…t-dusunurler.html
  • uluslararası ilişkilerin ekonomi politiği * adlı kitabını türkçe okumak mümkün. kripto'dan çıktı.
  • kısa süre önce vefat etmiş. toprağı bol olsun. hakkında bir yazı için; https://www.foreignaffairs.com/…egacy-robert-gilpin
hesabın var mı? giriş yap