• benim gibi istanbul ya da ankara dışında büyümüş rock heveslisi insanlar için bir nimetti,az şey öğrenmedik o sağdan soldan kırpılıp yapılmış fanzinvari dergiden..huzur içinde yatsın...
  • her sayısı ilk çıktığı günkü gibi gıcır gıcır saklanan, arşivimin önemli kaynaklarındandır...

    hasan mezarcı ve kamil özayın kapaklı sayıları çok özeldir

    hiç bir derginin eki olmasına gerek yoktur... kendi başına elde edeceği satışıyla, eki olunacak herhangi bir dergiden daha fazla beklenmektedir
  • henüz memleketten anadolu rock furyasının geçip, herkesin kara tişörtlerle dolaştığı devrin yaşanmadığı; büyük şehirlerden birinde yaşamıyorsanız saç uzatmanın, hatta metallica tişortu giymenin dayak yeme sebebi olabildiği; metallicanın daha load maymunluğuna girmediği, hala efsane sayıldığı; ortaokul-lise sıralarına megadeth, slayer logoları kazıdığımız yılları hatırlatan dergi.
  • derginin yazarlarindan ozgur yici rock kazani kapaninca bikac sayi (bkz: rock) isminde bir dergi cikarmisti.
  • halen 50 kadar sayisina gozum gibi baktigim dergi. arada bir cikarip tekrar okurken "keske yine boyle dergiler yapilsa, o eski hava yakalansa" desem de bunun cok zor oldugunu bilmekteyim.
  • sayılamayacak kadar çok eksiği olmasına rağmen istanbul dışında rock kültürü oluşturabilmiş bir dergiydi, sonuçta aktardığı bilgiler yabancı dergilerden olduğundan çok da yalan yanlış değildi de yazılan yorumlar geyik olsun diye biraz fazla sallamaydı.. ama genel olarak güzel bir dergiydi... bolca posterini ve yazılardaki fotoğraflarını kullanarak duvarlarımı süslemişliğim vardır... yani kırpmaya kıymadığım bir dergi olmuştur...

    ayrıca anılarım olan da bir dergidir, sınıfta din dersinde deicide yazısını (alnına ters haç dağlayan glenn benton, kollarına ters haç dağlayan grup elemanları, konserde domuz kanı tandansı vs vs) okurken yakalanınca adımın o zamanlar satanizm geyiklerinin hiç popüler olmamasına ve kimsenin satanizm lafına bile aşina olmamasına rağmen "şeytan mısın ula sen!"'e çıkmasına neden olan etkenlerden biri olmuştur... tabii esas etken yine aynı din dersinin yazılısında melekler sorulunca kıllığına en sona şeytanı da yazmam olmuştu, fallen angel hesaabına.. ama yani öyle değil mi? <:b

    ayrıca bir anı olarak da metallica'nın ilk türkiyeye gelişinde bilet hediye ediyorlardı da, ben de yollamıştım bir sayfa köşesini, kazanmıştım da... ama babam yollamamıştı.. küsmüştüm ben de.. ühüh... gerçi sonra da metallica'ya küstüm ama o zaman daha load falan yoktu tabi.. siyah albüm dönemiydi.. ulan be! hatırladım kızdım yine şimdi bak...

    son olarak da derginin bendeki en eğlenceli anısıyla bitireyim, her sayısında giriş yazısında abarock gubarock gibi şeyler yazan editör (aptülikaydı galiba?) 100üncü sayısında giriş yazısında "dalya-rock" yazmıştı.. baya bi gülmüştüm.. o zamanlar öle espri yoktu tabii, kelime oyunlu falan... daha seinfeld mi seretmişiz? yaa.. işte böyle...
  • oldukça ucuz bir dergiydi ama yine de bütün cemaat bi tane alır hep beraber okurduk. sanırım bu yüzden kapandı. oldukça amatörce hazırlanmış olmasına rağmen zamanın koşullarına göre doyurucu bir dergiydi. sayfaları hep birbirine yapışık halde gelirdi ayırcaz diye kasardık. keşke hepimiz üçer beşer tane alsaydık da hemen kapanmasaydı o dergi.
  • bi de akustik gitar hediye ediyolardı, en güzel şarkı sözü yazana mıydı artık neydi. tabi ki kazanamadık..
  • bugün atlas pasajında bir tezgahta satıldığını gördüğümde bana yaşlandığımı hissettiren dergi. baktım da, 15.000 liraya satılıyormuş eskiden. bana hatırlattığı şey, cd almanın bu kadar yaygın olmadığı, hele öğrenci halimizle hiç alamadığımız, bu yüzden uğraşa didine şarkı sözü çıkarmaya çalştığımız dönemlerde yayımladıkları şarkı sözleridir. hatta bir seferinde lights go out'un sözlerini vermişlerdi, çok şaşırmıştım. her şeyin amatörce, ama yürekten yapıldığı dönemlerden bir anı. metallica konseri için bilet kazanamamıştım, ama yerlerine gittiğimde eski sayılarını beleşe almıştım.
  • takipçisi olduğumuz kültürün, akımın bütün önemli olaylarını, haberlerini, idollerini son derece uygun fiyata elimize tutuşturan gençliğimizin en sevimli çalışmasıydı...lise yıllarımın bence inanılmaz samimi imla ve dizgi hatalarıyla dolu en güzel anılarından sadece biridir rock kazanı... en çok iz bırakanı... kutsal ayetler gibi dolaşırdı elden ele, hey gidi günler heyyy.... hiç unutmam kirk hammet'in bir posteri vardı arka kapaktaydı sanırım. çıplaktı ve kafasında bone vardı... otobüste okurken son anda farkedip ilginç bakışmalar ve yakıştırmalardan son anda kurtarmıştım kendimi... way anam waayyy ne günlerdi beeaaa :)
hesabın var mı? giriş yap