romanlarda geçen mükemmel benzetmeler
-
''gözleri yuvalarında sansar yavruları gibi oynayan bir adam, bu kişilerin kollarına yapışıp olup biteni kaşla göz arasında sır veriyormuşcasına anlatır anlatmaz, yeni gelenler oturacak yer aradılar.'' * *
-
''böylece küçük yusuf, bir sur harabesi üzerinde çıkan bir yabani incir ağacı gibi, biraz sıkıntılı ve şekilsiz, fakat serbest ve istediği gibi, büyüyor, gelişiyordu.'' * *
-
”- portakallar diyarına bir varabilsek bu düldül altımızda dağılmadan... bir varabilsek!”
“-tabi orda durum başka olacak. bol bol iş var, her taraf yemyeşil, cennet gibi, minik beyaz evler, çevresinde portakal ağaçları...”
(bkz: john steinbeck)
(bkz: gazap üzümleri) -
''prens, alışılmamış derecede sağlıklı biriydi; hem jimnastikle, hem de vücuduna iyi bakarak öyle bir güce erişmişti ki, eğlencelerde kendini kaptırdığı aşırılıklara rağmen parlak yeşil büyük bir hollanda hıyarı gibi tazeydi.'' * *
-
''ve görmeden baktığım sokağa hâkim penceremden dışarı sarktığımda, kendimi birden, kurusun diye pencerelere asılan, sonra orada unutulup yavaş yavaş buruşan, sonunda da asıldığı yeri kirleten yaş bir toz bezi gibi hissettim.'' **
-
''av köpeklerinin kovaladığı bir tavşanın ormanda boş bir alana çıktığında ne yana kaçacağını bilemeden sağa sola koşturduğu gibi, o da bir süre kısa adımlarla dolaştı durdu, sağa sola gitti geldi ve sonra korku içinde, neredeyse haykırarak, kendisinin de gitmek niyetinde olduğunu söyledi.'' * *
-
''hayat daha fazlasına değmez: ondan ötesi, erkeklerden ve kadınlardan, farazi aşklardan ve sahte gerçekliklerden, birbirimizi sindirmek ve unutmak için kurnazca oyunlardan, adına gökyüzü denen duygudan yoksun, soyut koca mavi kayanın altında -bir taşı kaldırınca kaçışıveren böcekler gibi- dört bir yana koşturup duran varlıklardan ibaret. * *
-
turgenyev'in babalar ve oğullar kitabında, lavuk nihilist bazarov, ardında hem bedenleri hem gözleri yaşlı anasını babasını bırakıp da gittiğinde, annesi, ağlayıp sızlanan kocasını teselli eder:
''ne yaparsın vasiliyciğim! insanın oğlu kendinden kopmuş bir parçadır, derler. bir şahindir oğul: canı istedi uçup geldi yanımıza, canı istedi uçup gitti... seninle ben bir ağaç kovuğunda iki mantar gibiyiz, diz dize otururuz, bir yere gidemeyiz. yalnızca ben kalacağım senin yanında daima... sen de benim yanımda...'' * -
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap