• hollanda'ya geli$i oldukca enteresan bicimdedir romario de sauza'nın. vasco de gama'da harikalar yaratan bu bücür herkesin dikkatini ceker. ancak psv herkesten önce devreye girerek bu transferi bitirmek ister. psv eindhoven'in sponsoru philips direk brezilya hükümetine 7 milyon dolar teklif eder ve bu paranın brezilya hükümetinin philips'e olan borcundan dü$ülmesi teklif edilir. psv'nin bu müthi$ calımıyla romario psv forması giyer.

    kendisi türkiye'de ilk olarak 1991-1992 sezonuna be$ikta$-psv maclarında geldi. genel kanı yeni pele'nin be$ikta$ defansını harcıyacagı ve psv'nin kolayca turu gecicegi yönündeydi. ancak bu tahminleri yapanlar recep çetin faktörünü unutmu$lardı. daha önce gary lineker gibi bir dünya golcüsüne 3 gün i$ göremez raporu veren recep romario'ya da farklı bir tarife uygulamamı$ mac boyu degil kaleyi göstermek romario topu sadece santrada 1 kez görebilmi$ ve 81. dakika icinde oyundan alınmı$tır. romario daha sonra intikamını su $i$elerinden almı$tır.
    türkiye'ye ikinci geli$i 2 sene kadar sonra bu sefer ünlü fc barcelona takımıyla galatasaray'a kar$ı olmu$tur. o yıllarda artık tutulamaz olmu$ olan romario'nun nasıl savunulucagı inter star televizyonunda geni$ geni$ tartı$ılmı$ hayri hicler'in ''o'da insan bizimkiler de, allah güc versin yeter ki'' gibi umutsuz yorumu tek care olarak kabul görmü$tür. ancak romario'nun ikinci türkiye seferide hayal kırıklıgı olmu$tur. tek pas kralı barcelona gene de ne yapıp edip romario'yu pozisyona sokmu$ ve hayrettin demirba$'la kar$ı kar$ıya bırakmı$tır. bundan sonrasını romario'dan dinliyoruz gibi bir cümleyle olayı efsanele$tirmek istesem bile romario bu kacırdıgı pozisyon üstüne hic konu$mamı$tır. pozisyon'da romario yarı saha icinde kalede hayrettin varken bire bir olarak kalmı$, ceza sahasına yakla$tıgı sırada romario'nun yapıcagı a$ırtmayı 15 saniye önceden tahmin eden hayrettin havaya zıplayıp neo misali asılı kalmı$ ve yapılan a$ırtmayı tutmu$tur ve galatasaray'ın aldıgı bir puana imz atmı$tır.

    romario bugun dünyada attıgı calımlar ve gollerle anımsanırken bizim iki cengaverimiz cemiyet ortamlarında ''romario'mu peeeehh..'' diyerek onu nasıl harcadıklarını anlatmakadır.
  • 2014 brezilya dünya kupası için halkın cebinden 3 milyar dolar çıkmasını eleştirip, halka sokağa çıkıp eylem yapmaya devam etmelerini söyleyen eski futbolcu, şimdiki milletvekili.

    konu hakkında “yatağı olmayan hastaneler var. hastanelerde insanlar yerlerde yatıyor. çocuklar için öğle yemeği çıkartmayan, 45 derece sıcaklıkta havalandırması olmayan okullar var. engelliler için erişimin imkansız olduğu yapılar var. stadyumlara harcanan paranın yüzde 30’uyla hayatta gerçekten bir anlamı olan şeyler iyileştirilebilirdi. ama yapılmadı.” demiş.

    eylemlere karşı çıkan eski takım arkadaşları ronaldo ve bebeto'nun açıklamalarına ise “ronaldo ve bebeto ya neler döndüğünün farkında değil ya da farkında değilmiş numarası yapıyorlar. her iki durumda da bu cahillik” diye karşılık vermiş.

    http://www.evrensel.net/…vas-acti.html#.umfj-lpcdef

    ülke gündemi hakkında yorum yapıp, halkın parasına sahip çıkan futbolcu milletvekili mi olur arkadaş ? gidip brezilya'nın yayıncı kuruluşunda ligi yorumlayıp, ülke gündemi hakkındaki konulara ise büyüklerimiz daha iyisini bilir, onlara sormamız lazım demeli.

    son olarak milletvekilliğin de golcülüğün kadar iyiymiş romario.
  • 1994 yılı ocak ayında o zamanki barcelona teknik direktörü johan cruyff ile ilginç bir anısı olan futbolcu.

    romario, cruyff'dan 2 günlüğüne rio karnavalına gitmek için izin ister. cruyff da eğer oynayacakları maçta 2 gol atarsa bu izni vereceğini söyler. romario kabul eder, maça çıkar ve henüz 20 dakika geçmeden 2. golünü ağlara yollar. cruyff'a oyundan çıkmak istediğini belirtir. bundan sonrasını cruyff anlatıyor: "bana uçağının bir saat içinde kalkacağını söyledi. sözümü tutmak için, ona izin vermekten başka seçeneğim yoktu." romario da rio'ya uçar...
  • barcelonada oynadığı dönemde sezon öncesi yapılan sağlık kontrolünde leğen kemiklerinin normaldan daha geniş olduğu için yere daha sağlam bastığı ve artistik hareketleri bu yüzden yapabildiği ortaya çıktığında "allah beni insanlara futbolu sevdirmek için dünyaya gönderdi,ben futbol peygamberiyim"diyip muhafazakar katoliklerden dayak yiyen brezilyalı futbolcu
  • brezilya devlet televizyonundan milyon dolara yakın para almak yerine, fakir çocuklara yardım için sosyalist partiden milletvekili olmuş büyük golcüdür. buradaki bazı golcü eskilerine örnek olması gerekendir.
  • fc barcelona'da ve 1994 abd dünya kupası'nda oynadığı futbolla akıllarda yer etmiştir. romario ile ilgili aklımda kalan en net görüntü ise dünya kupası finalindeki seri penaltılarda attığı gol. romario'nun vurduğu top, sol taraftan kaleye girip, ağların tamamını dolaştıktan sonra sağ taraftan kaleden çıkmıştı. çocuk aklımla romario sanki bunu bilerek yapmış gibi "vay be ne süper futbolcu, penaltıyı bile nasıl atıyo" demiştim. adamın 1000 tane golü var, benim aklımda kalana bak.
  • golü, öyle koklayarak zaman kaybetmez, hemen yiyiverirdi.

    en zor golleri atarken bile, kolay bir iş yaptığını zannederdiniz. ustalığı da buradan gelirdi zaten.
  • 94 dünya kupasında italya taraftarıydım ve bu adamdan nefret ediyordum. topla buluşuyor bir şekilde kontrol edilmeyecek topları kontrol edip ufak çalımlar atıp önünü açıyor ve golü atıyordu. bence brezilyanın benim izlediğim gelmiş geçmiş en iyi forveti bu adam.
  • diyelim ki, romario ceza sahasında topla buluştu. bak işte romario ceza sahasında topla buluştu ya, artık götünü yırtsan gol olur o pozisyon. teknik, hızlı, çevik, zeki, bitirici, her iki ayağını da kullanabilen bir futbolcuydu. bu adamı dünya gözüyle izlediğim için nazario ronaldo bana uzun müddet o kadar da muhteşem futbolcu gibi gelmemişti hattâ. kişisel "hall of fame"imde müstesnâ bir yere sahiptir. unutulmaz...
  • küçük boylu esmer futbolcu, topu ayağında fazla tutmuştu. forvetteki çılgın partneri ısrarla topu istiyor ama brezilyalı'nın ayağına yapıştırıcıyla bağlanmış top, bulgar'a gitmiyordu. nihayet sambacı'nın başına beklenen geldi. topu ayağından kapıp gidiverdiler. bulgar deli gibi brezilyalı'nın yanına geldi. tribündekiler eyvah kavga çıktı diye düşünürken hristo stoichkov elini kaldırdı ve romario'ya şefkatle sarıldı. tribündeki socio'lar rahatladı, cruyff ağzındaki lolipopu yutmaktan kurtuldu ve romario ilerleyen maçlarda yine topu arkadaşına atmadı.
hesabın var mı? giriş yap