• her sporcunun sahip olması gereken sporcu disiplinine fazlasıyla sahip bir insandır. yani tam bir ot gibi yaşamaktadır. piyasaya sunulmuş dvdsinden öğrendiğim kadarıyla bir günü kısaca söyle geçiyor bu abinin: sabah saat 10:30 civarı kalkış. peynir, gritz ve yaklaşık 15 yumurta akı ile karıltırılarak hazırlanan bir kase kahvaltı. bu kahvaltı hiç değişmiyor. sonra rengarenk, çeşit çeşit bir sürü ilaçtan ikişer üçer tane yutuş. bu ilaçların vitamin, mineral, enerji takviyesi olduğunu söylüyor ronnie abi. en az 20 çeşit ilaç olan bir kutusu var. sonra biraz tv izliyor, saat 13:00 - 14:00 civarı kalkıp salona çalışmaya gidiyor.

    salon böyle sıradan hatta salaş denebilecek tarzda bir yer. adı metroflex gym. her tip cihazın ve ağırlığın bulunduğu bu salon aslında haso bir vücut geliştirme mekanı. ronnie abi bu salona çok uzun zamandan beri gidiyor ve başka yere gitmeye niyeti yok gibi görünüyor. neyse, hayvan ağırlıklarla çalışaraktan o günün programını tamamlayan abimiz saat 16:00 civarı eve gidip öğleden sonra atıştırmasını yapıyor. bu genelde bir takım tozların blender da karıştırılarak katı bir mayi haline getirilmesi ve gırtlaktan aşağı akıtılması şeklinde vuku buluyor.

    bir iki saat sonra saat 18:00 civarı akşam yemeğine black-eyed pea adındaki restorana gidip tavuk kızartması, patates, fasulye ve mısır yiyor. bu hiç değişmiyor. hep aynı restoran, hep aynı yemek. sonra akşam 21:00 gibi evde tavuk eti, iki koca köfte ve peynir tozlu pirinç pilavı (buharda pişmiş) oluşan bir yemek daha yiyor. bitti mi? bitmedi. gece saat 24:00 civarı kalkıp tekrar bir restorana gidiyor abimiz. orada da biftek ve pilav yiyor. eve geliyor. bitti mi, elbette hayır. yine bir takım tozların blender da karıştırılması, o koyu mayinin gövdeye indirilişi sırasında yine 5-10 tane ilaç yutma. e-maillere bir göz atış ve yatış.

    ertesi gün yine aynı saatte kalkış ve birebir aynı şeyler. hiç değişmiyor, hiç sekmiyor. yani özetle ronnie abi yemek yiyor, body çalışıyor ve tekrar yemek yiyor, ilaç yutuyor ve uyuyor. başka birşey yapmıyor. bizde hani, yiyip içip sıçıp yatmak derler ya, hah işte tam öyle yaşıyor. fakat acaip bir öz disiplini var abinin. bu yaptığı şeyleri hiç sektirmeden çok sıkı bir şekilde uyguluyor. zaten başka türlü de 8 defa mr olympia olamaz insan galiba. sporcu disiplini de böyle bişey olmalı. ha, "benden uzak dursun abi, boktan bir hayatmış, ben ortamlara akıyorum hacı" diyorsanız, herkesin seçimi kendine, bok atmamak lazım.
  • sen sekiz sene üst üste mr. olympia ol, sonra gel seda sayan'ın programına çık, bunun üstüne orada garip tipli bir adamla bilek güreşi yap, o da yetmesin o adam sana " amerika'da bundan çok var" desin. herhalde daha dibini göremezdi ronnie...
  • türkiye'de katıldığı programlarda kendisine yapılan saygısızlıkları geçtim, "yamyam", "king kong" gibi ifadelerle resmen ırkçılığa maruz kalmış efsane sporcu.
    bir de tv'leri işgal etmiş bu utanmaz, yoz kesim, "türkiye'de ırkçılık yok" der. ırkçı olmak mı, ırkçılık yaptığını bilemeyecek kadar cahil olmak mı? sanırım ikincisi adinin de bayağısı oluyor.
    bunları gördükten sonra acun'a laf söylemek mi?

    http://www.youtube.com/watch?v=6z41thdu3sm (ilgili bölümler için --> 08:15 ve 12:54)
    http://www.youtube.com/watch?v=zmiejyl8v6e (bu arada cnn türk çalışanlarını tebrik ediyorum, "vücud geliştiricisi" yazısını görmemle resmen göd oldum.)
  • bir rivayete göre antrenmandan sonraki gün ağırlıklar dinlenirmiş.
  • 2016da gecirdigi ameliyattan sonra dedikleri:
    hala benim gibi olmak istiyor musunuz? benimle ayni is etigine sahip olmak? gordugunuz gibi 8 kez mr. olympia oldum ama yuruyemiyorum. gecen sali 11 saatlik bir sirt ameliyati gecirdim. peki bir pismanligim var mi? hepsini yeniden yapma firsatim olsa, birseyleri degistirir miydim? evet boyle bir firsatim olsa tek bir seyi degistirirdim. o da 360 kilo squat girdigimde 2 yerine 4 tekrar yapardim, kariyerimdeki en buyuk pismaligim budur. o zaman yaptigim 2 tekrar hala bugun bile beni rahatsiz eder cunku 4 yapabilecegimi biliyordum ama icimdeki korkak sadece 2 tekrar yapti. bu benim tek pismanligim.

    ronnie coleman 360kg/800lbs squat
  • vücut geliştirmeye başlamak isteyen ergenlerin asla olmak istemedikleri kişi. ne o öyle hayvan gibi? yapamaycaklar onlar o kadar. brad pitt kadar olsalar yeter halbuki.
  • türkiye'de spor salonuna yeni yazılan 10 kişiden 9'unun olmak istemediği adam.

    salona yeni başlayan gencolarımız, hocaya duvardaki ronnie coleman posterini göstererek 'bu adam gibi olmak istemiyorum' derler. neyse ki hocalarımız işi biliyor da ona göre program veriyor bu arkadaşlara.
  • 7. kez mr. olympia secilen sporcu. boyu 5'11'' (1.80 m), kilosu ise yarisma tartisinda 255 lbs (117kg), yarisma sezonu disinda 300 lbs' dir (136kg). aldigi buyume hormonlarindan olsa gerek abdominal bolgesi hep disa dogru durur, sisman bir adam goruntusu verir. kas ustune kas yigmis, bazi acilardan michelin adami goruntusu veren, sahsi kanaatim estetik, symetri yoksunu ve son derece cirkin bir adamdir. karsilastirma olsun diye soyluyorum: 1.90m boyunda olan arnold (simdinin california valisi) zamaninda yarisma tartisinda 110 kg idi. ancak her bakimdan simdiki ronnie ye koyar gecirirdi. arnold ile ronnie arasindaki fark daha dogrusu eski sporcular ile yeni sporcular arasindaki fark 70 - 80' lerin rock muzigi ile su anki pop muzik arasindaki fark gibidir.
  • kullandığı gh yüzünden büyüyen iç organları sayesinde kaslı bir göbeği vardır kendisinin.
    gen dopinginin bir önceki aşamasıdır. bundan 10 sene sonra cılız göreceğimiz biridir coleman.
  • halihazırda 46 yaşında olan abimizin geçenlerde bazı görüntüleri yayınlandı.
    bacaklardan oldukça hacim kaybetmiş bir haldeydi.
    dolayısıyla podyuma geri döneceğini pek sanmıyorum.
    birkaç yıl daha eldeki vücudu koruyarak imza günleri, seminerler, şovlar ve daha başka organizayonlarla kasları paraya çevirir.
    sonrası da malum.
    senden benden biraz daha iri bir adam olarak hayatına devam eder.
hesabın var mı? giriş yap