• al yanaklılık olayının aşması hastalığı.. bildiğim kadarıyla bill clintonda var..
  • oldurucu etkiye sahip bir katastrophy wife sarkisi.
  • yanakların, alın ve göz kapaklarının iltihabıdır aslında. sebebi bilinmiyor. belirtiler, ki bunlar yüzde kırmızı bölgeler, kırmızı kabarık burun vb, derinin hemen altındaki kan damarlarının aşırı genişlemesi yüzünden ortaya çıkar. cildi açık renk olan kişiler domates kıvamına gelir.

    genelde 30-50 yaş arası görülen rosacea, kadınlarda daha sık görülmektedir. ancak erkeklede olduğu zaman palyaço kırmızısı bir burun meydana getirir. kızaran bölgelerde kabartılar olabilir. uzun süreli antibiyotik tedavisi kızartıları yatıştırsa da kişinin baharatlı yiyecekler, sıcak içecekler ve alkolden uzak durması, cildini alerjik reaksiyonlardan koruması rahatlama sağlar. çok inatçı vakalarda lazer tedavisi de işe yarıyormuş, diyenlerin yalancısıyım.

    ayrıca (bkz: kanlı canlı)
  • böyle berbat görüntüye (özellikle ileri derecede) sahip bir deri hastalığına bu karizmatik ismi dışında "gül hastalığı" denmesi ayrı bir ironi olmakla beraber, ilk başlarda pek umursanmayan hatta çoğu insanın bütün yüzü kıpkırmızı şişene kadar farketmediği sinsi bir hastalıktır. ergenlik dönemini bitirememiş gibi hisseder insan, daha ne sivilcesi diye bekler ama o sivilce hiç çıkmaz, 1-2 gün, belki 1 hafta belki de 1 ay o kızarık kabarcıklar da geçmez.

    diğer deri hastalıklarının çoğunda olduğu gibi ilk olarak yeme-içme zevkinize kısıtlamalar getirir doktor. yağlı yiyecekler, baharatlar ve alkolden mümkün olduğunca uzak durulması gerekir. ani hava değişimlerinden kaçınılması, kışın ortası bile olsa en az 15 faktörlük güneş kremiyle gezilmesi farzdır. tabi 15 faktör neye yeter yazın 60 faktöre kadar çıkarmanız gerekiyor. ucuz pudralar, allıklar, kapatıcılar, yüz temizleme jelleri, kremler vs. hepsi direk çöpe. en kaliteli olanların dahi sık sık kullanılmaması gerek. peeling ise tam bir hayal.

    garip bir şekilde de bu hastalık bazen 2 günde geçebilirken bazen de aylarca kırmızı kırmızı kalır. çok ilerlememişse insanı pek rahatsız etmez de. kendi kendine geçebilen bir hastalık (yine de ben tedavi öneririm) ama kronik olduğu için kendi kendine de geçmesi bir şey ifade etmiyor. çok fazla bekletmeden geri dönüyor. kurtuluş yolu yok, siz isterseniz "kaç aydır hiç kızarmadım" deyin, özleminizi gidermek için daha da kötüleşip yüzünüze hücum edebilir.

    edit: yazmayı unutmuşum, yüzünüzü hatur hutur kaşımak ve havluyla silmek yasak. havluyu pıt pıt dokundurarak kurulanmalı yüz.
  • yüzde kizariklik ve sisme ile karakterize edilen bir deri hastaligidir. hastaligin adi eriskin aknesi* olarak da bilinir. halk arasinda gül hastaligi veya güllenme olarak sözü edilen bu hastalik, yüzün orta kismindan baslayarak yanak, alin, cene ve burnu tutan kizarikliklar seklinde görülür. bazen kulaklar, sirt ve gögüs de etkilenebilir. hastalik ilerlediginde kücük kilcal damar genislemeleri ve üzerinde kücük kirmizi kabartilar meydana gelir. bu durum nadiren kendiliginden gerileyebilir ya da iyilesip tekrar ortaya cikabilir. hastaligin tedavisi genellikle yillar sürer. tedavi edilmezse hastaligin kötüleserek rosacea'nın daha ilerlemis hali olan rinofima'ya dönüsmesi riski vardir.

    kaynak: kisisel ders notlari.
  • facial blushing olarakta adlandırılan yüzdeki yeni damar oluşumlarına bağlı olarak oluşan yüz kızarmasının neden olduğu durumdur.
  • bir sabah kalkinca benek benek kizamik oldugumu dusunduren hastalik.
  • ortada utanilacak bir durum yokken yuzu kizaranlara da bu yakistirma yapilir.
  • rosacea genelde koyu tenli kişilere nazaran açık ten rengine sahip bireylerde ortaya çıkarmış, özellikle de keltlerde ve kuzey avrupalılarda görülürmüş ve bu yüzden bu rahatsızlığa keltlerin laneti adı verilirmiş. iyi de o zaman neden anadolunun bağrından kopup gelen esmer beni buldun ey lanet!
hesabın var mı? giriş yap