• öncelikle ergenekon ve balyoz davalarından ve paralel yapı soruşturmasından nemalanmak adına kurulmuş bir söylem birlikteliği ve işbirliği var. bu işbirliğinin amacı; tarafların üzerilerine atılı şike ve yolsuzluk suçlamalarından kurtulmak ve bu suçlamaları bertaraf etmek.

    fenerbahçe camiası, çıkarları gereği itiraf edemese de recep tayyip erdoğan’ın himmetiyle kümede kalmanın ve yine onun himmetiyle yeniden yargılanan ve beraat kararı verilen yöneticilerinin rahatsızlığını yaşıyor.

    yani bir tarafta “mustafa kemal’in askerleriyiz”, “cumhuriyet’in son kalesi fenerbahçe”, “ali ismail korkmaz fenerbahçe yıkılmaz” söylemleri, diğer tarafta da ali ismail’in katline sebep olan, mustafa kemal ve cumhuriyet’in değerlerini yer ile yeksan eden bir zihniyetle kapalı kapılar ardında kurulmuş ranta dayalı karanlık bir işbirliği. ve bu işbirliğinin sonucu olarak da kümede kalma, hukuksuz da olsa yeniden yargılanma ve bu yargılama sonucunda da (geçici de olsa) beraat etme durumu var.

    gerek bu durumu kabullenemeyen fenerbahçe taraftarı gerekse üzerine atılı suçlardan kurtulmak isteyen fenerbahçe yönetimi, bu çıkmazdan kurtulmak için, aynı akp hükümeti'nin ve yandaşlarının yolsuzluk soruşturmasında yaptığı gibi, ergenekon ve balyoz davalarına ve paralel yapı söylemine sığınıyor ve şike davasını bu davalar ve söylemler üzerinden aklamaya çalışıyor.

    ancak söz konusu şike davası ve yolsuzluk soruşturması ile ergenekon ve balyoz davaları arasında çok önemli bir farklılık var. o da, adı geçen tüm bu davalarda en çok tartışma konusu olan mesele; deliller.

    ergenekon ve balyoz davalarında sanıklar ve tanıklar davanın başladığı günden itibaren delillerin sahte olduğunu hep dile getirdi. dile getirmenin de ötesinde bu savlarını bilirkişi raporlarıyla ortaya koydu. ergenekon ve balyoz davalarını hukuksuz kılan temel mesele de bu sahte delil meselesidir.

    oysa şike davasında tüm deliller sanıklar ve tanıklar tarafından kabul edilmiştir, hatta tartışma konusu olan bazı dinlemeler mahkeme safahatında direk sanıklara dinletilmiş ve bu konuda şüpheye mahal bırakılmamıştır. zaten yıllardır süren yargılamalarda sanık vekillerinin söz konusu delillerin sahteliğine dair herhangi bir yazılı başvurusu olmadığı gibi en basitinden bu konuda bir bilirkişi talebinde dahi bulunmamışlardır.

    şike davasında sürekli gündeme getirilen bir diğer husus da söz konusu dinlemeler gerçek olmasına ve sanıklarca da mahkemede kabul edilmesine rağmen dinleme kararlarının hukuksuz olduğu ve bu dinleme kararları ile söz konusu dinlemelerin delil olarak kullanılamayacağı savı. yani şu söyleniyordu; “tamam dinlemeler gerçek, bu konuşmalar da yapılmış, ama bu dinlemelere dair alınan mahkeme kararları hukuksuz, dolayısı ile bu dinlemeler yokmuş gibi yargılama yapalım”. aslında delillerin sahte olmadığına dair bir itirafı da barındıran bu savın da elle tutulur bir tarafı yoktur. zira yargıtay genel kurulu kararlarına ve yargıtay içtihatlarına baktığımızda söz konusu dinleme kararlarının hukuka uygun olarak alındığı, davada da hukuka uygun olarak kullanıldığı çok açık. dinleme kararlarının hukuka uygun olup olmadığı ile ilgili değerlendirme, aşağıda linki paylaşılan yazıda detaylı olarak yapılmış ve örnekleriyle izah edilmiştir.

    http://blog.radikal.com.tr/…suzluk-isbirligi-114749

    yolsuzluk davasında ise çok daha vahim bir hukuk garabetiyle karşı karşıya kaldık. henüz dava bile oluşturulamadan tübitak’a atanan hayvanat bahçesi müdürleriyle davaya konu deliller sahte ve montajlı ilan edildi, sonraları birçok uzman ve bilirkişi tarafından montajlı olmadığı ifade edilse de.

    velhasıl, ergenekon ve balyoz soruşturmalarını hukuksuz kılan sahte ve üretilmiş delillerdir. şike davasında ise karara esas oluşturan deliller sanıklar ve tanıklar tarafından kabul edilmiş gerçek ve hukuki delillerdir. alınan dinleme kararları da hukuka uygundur. bu duruma rağmen ergenekon ve balyoz davaları üzerinden şike davasını aklamaya çalışmak, ergenekon ve balyoz davalarında sahte delil üretenlerin eylemleri kadar alçakça bir eylemdir.

    ergenekon ve balyoz davalarındaki hukuksuzluklar nedeniyle, paralel yapı söylemi üzerinden bu mahkemelerde görülen yüzlerce, binlerce davayı geçersiz kılmak da mümkün değildir. bunun hukuki ve vicdani bir tarafı da yoktur. zira bu mahkemelerde görülen davalarda sadece suçu işleyen taraf değil suça muhatap olan ve mağdur olan taraf da vardır. hangi dava hukukidir, hangi dava hukuk dışı uygulamalar içermektedir, bu ancak dava dosyasına bakılarak karar verilebilir. dolayısı ile bir dava değerlendirilirken esas alınması ve irdelenmesi gereken, hukuku uygulayanın kimliği değil, uygulanan hukukun kendisidir. zaten yargıtay ve anayasa mahkemesi gibi kurumlar da bu nedenle vardır; yerel mahkemelerde yapılmış olan olası bir hukuksuzluğu, kişisel hak ihlallerini gidermek ve geç de olsa hukukun ve adaletin tecelli etmesini sağlamak için.

    tüm bunların dışında bu işbirliğine dair perde arkasında çok daha karanlık ve sorgulanması gereken garip bir ilişkiler yumağı da var. söz konusu işbirliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyabilmek adına perde arkasındaki bu süreci de en azından kritik noktalar üzerinden kabaca özetlemek gerek.

    recep tayyip erdoğan ve bilal erdoğan arasındaki fenerbahçe ve şike sürecine dair tapeleri hatırlayacaksınız. mahkeme kararıyla yasaklandığı için buraya koyamıyorum. o konuşmada bilal erdoğan, fenerbahçe'yi kurtarmaya çalışırken aziz yıldırım'ın da bu durumdan nemalandığını söylüyor ve babasına sitem ediyordu. erdoğan ise kendisinden defalarca randevu isteyen ve ethem sancak üzerinden kendisine ulaşmaya çalışan yıldırım'a yüz vermediğini belirtiyordu.

    bu konuşma sonrası devam eden süreçte aziz yıldırım ve nihat özdemir'in ethem sancak üzerinden erdoğan'a ulaşma çabalarına dair haberler, türgev'e yapılan bağışlar, havuz medyasına verilen yüz milyonlar sırasıyla basının gündemine düşmeye başladı.

    http://i.hizliresim.com/y5payj.jpg

    http://www.sporx.com/…-cok-ozel-biri-sxhbq365199sxq

    http://baykanhaber.com/detay.asp?id=8191

    http://www.birgun.net/…i-yap-dedi-yaptim-78438.html

    http://www.radikal.com.tr/…on-dolar-verdim-1176349/

    diğer taraftan da yolsuzluk tapelerinde adı geçen erdoğan ailesinin avukatı faik ışık artık aziz yıldırım'ın avukatıydı. televizyon programlarında yargı dünyası içerisinde yürüttüğü lobi faaliyetleri ile gündeme gelen faik ışık bir süre sonra da akp'den milletvekili adayı olacaktı.

    https://www.youtube.com/watch?v=qxssjwiaiis

    bu arada dönemin cumhurbaşkanı abdullah gül'ün kişiye özel olur söylemi ve vetosuna rağmen erdoğan'ın ısrarıyla şike yasası değişti. bu yasa değişikliğine chp ve mhp'de destek vardi , ancak meclis aritmetiği düşünüldüğünde bu değişikliğin yapılmasında belirleyici olan recep tayyip erdoğan'ın ısrarıydı.

    http://www.hurriyet.com.tr/…inin-anatomisi-19415989

    sportif yargılamada ise fenerbahçe yönetiminin defaten ve organize olarak şike yaptığına dair verilen cas kararına rağmen fenerbehçe kulübü'ne ve aziz yıldırım'a hiç bir ceza verilmeden yargılama sonuçlandırıldı. rıdvan dilmen ve göksel gümüşdağ'ın rutin kaçak saray ziyaretleri; bu ziyaretlerden sonra şekillendirilen federasyon ve kurulları; "ben bu işi kimseyi küme düşürmeden çözerim" diyen yıldırım demirören'in federasyon başkanı olarak atanması; 58. maddenin değiştirilerek şikenin adeta suç olmaktan çıkarılması ve daha sonra cas kararında müstehzi ifadelerle değerlendirilecek olan "sahaya yansımadı" safsatası. tüm bunlar kamuoyu önünde yaşandı ve sportif yargılama sürecini etkileyen en önemli unsurlar olarak gündeme geldi.

    ve son olarak anayasamıza göre kesin ve nihai olan yargıtay kararı infaz aşamasında bozularak yeniden yargılama ve beraat kararları verildi.

    velhasıl, ergenekon ve balyoz davalarından nemalanma adına sadece söylemler üzerinden başlayan bir işbirliği, yukarıda bahsettiğimiz ve sorgulanması gereken çok daha karanlık ilişkilerle farklı bir boyuta ulaştı. erdoğan'ın himayesinde rıdvan dilmen, göksel gümüşdağ, şenes erzik ve yıldırım demirören gibi isimler üzerinden sadece fenerbahçe'yi kurtarmak adına başlatılan süreç, ethem sancak üzerinden nihat özdemir ve faik ışık'la erdoğan'a ulaşılmasıyla fenerbahçe'yle birlikte aziz yıldırım'ı da kurtaracak hale getirilmişti.

    tüm bunların dışında konu hakkında fikir verebilecek bazı açıklamaları da gözden kaçırmamak lazım.

    rıdvan dilmen'in "sayın erdoğan bu süreçte herkesten farklı fenerbahçelilik yapmıştır" açıklaması;

    https://www.youtube.com/watch?v=smdlea4bfu4

    mahmut uslu'nun "yeniden yargılanmaya sayın başbakan'ın verdiği söz üzerine, inşallah bizi de alacaklar" açıklaması;

    https://www.youtube.com/watch?v=ouhp7tyubno

    erdoğan'ın celal doğan'la görüşmesinde ifade ettiği "aziz yıldırım'ın silivri'ye gönderilmesini ben engelledim" söylemi;

    http://www.radikal.com.tr/…ngelledim-demis-1396287/

    kürşat tüzmen'in federasyon başkanının nasıl atandığına dair açıklamaları;

    https://www.youtube.com/watch?v=rg36j-_oyta

    son olarak fenerbahçe taraftarlarına samimi bir soru;

    bu ülkede insanlar yıllarca mütedeyyin kisvesi altında, atatürkçülük kisvesi altında ya da milliyetçilik kisvesi altında suç işlediler. çaldılar, çırptılar, adam öldürdüler, yolsuzluktan hırsızlığa bin bir türlü suç işlediler. kimisi allah, kimisi atatürk, kimisi bayrak dedi. ama aslında hem bu topluma, hem bu değerlere en büyük ihaneti de bu değerleri kullanıp bu suçları işleyen insanlar yaptı; kendi çıkarları ve yapacağı ahlaksızları perdelemek için allah'ı, atatürk'ü, bayrak'ı kullanacak kadar zavallı bu insanlar. ve bu insanlar, işledikleri bu suçlara rağmen, bu kutsallar üzerinden milyonlarca insanı senelerce kandırdı, uyuttu, peşinden sürükledi ve iktidarda kaldı.

    bu fotoğrafta recep tayyip erdoğan’ı, aziz yıldırım’ı, akp’ye oy verenleri ve kendinizi nereye koyuyorsunuz?
  • (bkz: talat yılmaz)

    daha önce kızılay genel müdürlüğü görevinde bulunmuş akp'ye yakınlığı ile bilinen bir isim. talat yılmaz aziz yıldırım'ın isteği üzerine federasyondaki görevinden ayrılarak fenerbahçe yönetimine girmişti.
  • (bkz: serhat çeçen)

    aziz yıldırım yönetiminde görev alan bir başka isim. ortağı olduğu şirket ve babası ibrahim çeçen, 17-25 aralık yolsuzluk tape'lerinde atv-sabah grubu için oluşturulan havuza maddi kaynak sağlayan firmalarla birlikte anılmıştı. ortağı olduğu şirket son dönemde alınan önemli devlet ihaleleriyle dikkat çekiyor.
  • (bkz: murat ülker)

    akp döneminde ülkenin en çok öne çıkan gıda firmalarından biri olan ülker grubu'nun yönetim kurulu başkanı. aynı zamanda ahmet davutoğlu'nun sınıf arkadaşı. şiddet nedeniyle türk sporundan sponsorluklarını çektiğini açıklayan murat ülker son dönemde sadece fenerbahçe'ye özel desteği ile aziz yıldırım yönetimindeki fenerbahçe'ye üç yüz milyon liranın üzerinde kaynak yarattı.
  • (bkz: cihan kamer)

    aziz yıldırım yönetiminde yer alan cihan kamer atasay kuyumculuk'un sahibi. erdoğan ailesine yakınlığı ile biliniyor. erdoğan'ın oğlu bilal erdoğan ve eşinin eski ortağı. firmanın bir diğer ortağı da 2007 yılında akp milletvekili olarak seçilmiş ve görev yapmıştı.
  • (bkz: ethem sancak)

    aziz yıldırım'ın tahvil borçlarını ödemek için satışa çıkardığı hisse senetlerine yeterince talep olmayınca söz konusu hisse senetlerinden yüklü miktarda alarak kulübe destek olan ve yine erdoğan'a yakınlığıyla bilinen ve de akp döneminde yıldızı parlayan iş adamlarından biri.

    recep tayyip erdoğan ve bilal erdoğan arasındaki fenerbahçe ve şike sürecine dair tapeleri hatırlayacaksınız. mahkeme kararıyla yasaklandığı için buraya koyamıyorum. o konuşmada bilal erdoğan, fenerbahçe'yi kurtarmaya çalışırken aziz yıldırım'ın da bu durumdan nemalandığını söylüyor ve babasına sitem ediyordu. erdoğan ise ethem sancak üzerinden kendisine ulaşmaya çalışan ve defalarca randevu isteyen yıldırım'a yüz vermediğini belirtiyordu. o süreç sonrası sık sık ethem sancak, nihat özdemir ve aziz yıldırım üçlüsünü birlikte görür olduk.

    http://baykanhaber.com/detay.asp?id=8191

    nihat özdemir'in erdoğan'la kurduğu yakın ilişkilerde ve türgev'e yaptığı bağışlarda en önemli figürlerden biri ethem sancak olarak göze çarptı.

    http://www.birgun.net/…i-yap-dedi-yaptim-78438.html

    yine aynı süreçte ethem sancak'ın avukatı ve yakını erhan türkoğlu seçimlerde aziz yıldırım'ın listesine girerek fenerbahçe'de yönetici oldu. aziz yıldırım yargıtay kararı sonrası infazın açıklanmasından önce gittiği fransa'da yanında olan iki yöneticiden biri de erhan türkoğlu idi. hani şu dönüşte mahmut uslu'nun "başbakan bize söz verdi yeniden yargılamaya bizi de alacaklar" açıklamasını yaptığı fransa yolculuğu.

    http://www.sporx.com/…-cok-ozel-biri-sxhbq365199sxq
  • (bkz: nihat özdemir)

    gerek iş dünyasında gerek spor dünyasında yıllarca aziz yıldırım'ın sağ kolu ve en yakın arkadaşı olarak kamuoyu gündeminde yer aldı. özellikle geçmişte tsk ve nato bünyesinde alınan işleri aziz yıldırım'la birlikte yürüttü. mevcut durumda ülkenin en büyük taahhüt firmalarından biri olan limak şirketler grubunun başındaki isim olan nihat özdemir, erdoğan iktidarına en yakın iş adamlarından biri. aldığı büyük ihaleler, havuz medyasına verdiği milyonlar ve türgev'e yaptığı bağışlarla sürekli gündemde. geçmişte bir çok defa aziz yıldırım yönetimlerinde görev alan nihat özdemir, şu an türkiye futbol federasyonu'nda başkanvekili olarak görev yapmakta. fenerbahçe'nin son genel kurulunda da yaklaşık otuz yıldır olduğu gibi aziz yıldırım'ın yanında yer aldı. fenerbahçe ve spor kamuoyunda aziz yıldırım'ın en yakın destekçisi olarak biliniyor.

    http://www.radikal.com.tr/…on-dolar-verdim-1176349/

    http://www.birgun.net/…i-yap-dedi-yaptim-78438.html
  • (bkz: faik ışık)

    17-25 aralık yolsuzluk tape'lerinde de adı geçen erdoğan ailesinin eski aziz yıldırım'ın yeni avukatı. 3 temmuz sonrası aziz yıldırım'ın avukatı olan faik ışık mahkeme safahatında hiç bir aktif görev almasa da özellikle meclis ve yargı dünyası özelinde yürüttüğü lobi faaliyetleri ile gündeme geldi. ayrıca kendisi son genel seçimlerde akp'den milletvekili adayı olmuş ancak meclise girememiştir.

    https://www.youtube.com/watch?v=qxssjwiaiis
  • (bkz: hüseyin topbaş)

    akp'li istanbul büyükşehir belediye başkanı kadir topbaş'ın oğlu olan hüseyin topbaş son dönem aziz yıldırım yönetiminde yer almaktadır.
  • fenerbahçe yönetimi bu işbirliğine dair yeni bir itiraf metni daha kaleme almış;

    http://www.fenerbahce.org/…etay.asp?contentid=51213
hesabın var mı? giriş yap