• amerika'nın suriye'deki tutumu (ypg'ye silah vermesi vb.) sonrası amerika'ya yapılan bir blöftü. amerikanlar bu blöfü yemedi ve son düzlüğe girildi.

    ben bu amerikalıları hiç sevmem. rte'ye de bayılmam. ama ısrarın sebebi bence ypg meselesi gibi görünüyor. tabi siyaset uzmanı değilim, kişisel fikrim bu. buna ek olarak bu blöf ağzımıza sıçacak gibi duruyor. iptal edersek rus turistleri ve suriye'deki rusya desteğini kaybedeceğiz. iptal etmezsek daha rahibi bırakmadık diye ortalık yıkıldı, sonrasını düşünemiyorum. zor günler bizi bekler.

    not: akp taraftarı değilim ama herkesin bu kadar amerikan sevdalısı çıkması beni acayip şaşırtıyor.

    bu arada ufak bir ek bilgi: yıllarca amerika'dan patriot istedik vermediler, s-400 alacağız diyince gelin verelim demeye getirdiler.

    edit: 2012 yılından beri 7 yıldır yazıyorum. entrylerim ortada. adamla aynı fikirde değilim diye "vatan haini" ilan ediliyorum. akp'nin yobazı da chp'nin yobazı da aynı. (bkz: #90415039)
  • rte'yi pek sevmem, hatta günahım kadar sevmem, hakkında yardırdığım yüzlerce entry var. fakat s400 gerekli. erdoğanın bu konudaki tutumunu kısmen başarılı buluyorum.
    türkiye çok hareketli bir bölge. bizim hava savunma sistemimiz yok. ihale açtık, çin kazandı. gelen tepkiler ve amerikanın "sen bu işten uzak dur aramız bozulmasın" demesiyle vazgeçtiler. amerikadan almaya çalıştık satmadılar.
    natonun hava savunma sistemini kullanıyoruz fakat en basit anlatımla mesela yunanistan taraflarında hiç çekmiyor, hep 1 diş.
    nato bataryaları istediği yere konuşlandırıyor, istediği gibi kullanıyor. kısacası kendi ülkeni savunamıyorsun.
    artık savaşlar eskisi gibi topla tüfekle değil balistik füze misillemeleri ile yapılıyor, hatta yapılmıyor. senin bir ülkeye füzen yetiyorsa sözün geçer. amerika ile kim yong reis arasındaki gerginlik en net örneğidir.
    türkiye yıllardır bize öğretildiği gibi güzel bir jeopolitik konuma sahip. bir kıçımız ırak iran suriye gibi bütün ağır babaların söz sahibi olmak istediği sıcak bir coğrafya. diğer tarafta avrupa birliğinin askeri anlamda bana göre tek sıkıntılı noktası yunanistan. önümüz rusya. kimse böyle bir konumda askeri anlamda güçlü bir devlet istemez.
    amerika yıllardır kendi hava savunma sistemlerini bile satmadı bize. ki amerikanın "alis" sistemiyle uçak vs sattığı ülkerlerin elini kolunu bağladığı gerçeği var. adam ona rağmen satmıyor bize.
    rusya ise mevcut krizi fırsata çevirdi. son dönemde avrupa ve amerika gibi demokrasiye önem veren barışçıl "yatırımcılarının" (yönetimlerinin demedim) ağırlıkta olduğu pazarlara arkamızı döndük. rusya hemen halatı attı bize hatta ucuz ve daha özgür bir halde satın alıyoruz silahları.
    amerika silahı satar ama mühimmatı vermez, tane ile verir. savaş stoğu barış stoğu bir sürü kısıtlamar. alis diye bir sistem var artık f35'e de entegre, program bir vidanın değişmesi gerektiğini söyleyip uçağın haketini uygun görmediği sürece uçak kalkmıyor.
    rusya ise amerikanın bu pazardaki payını yemek için bu tarz kısıtlamalara gitmiyor ki yeni müşteriler kazansın. ayrıca rus silahları ucuz.
    tabi tüm bunlara rağmen erdoğanı yine sevmiyorum. kendi ülkesinde kükrüyor bana f35 satacaksınız diye damadı gönderip arayı toparlamaya çalışmalar, ülkenin ekonomik hali ortada, bir seçim için yapmadığını bırakmadı.
    fakat s400 konusunda o da "bu iş şakaya gelmez" diye düşünüyor sanırım.
    edit: sürekli s400 alırsak amerika yaptırım uygular, dolar yükselir demişler. ekonominin başında damadın bulunduğu herşeyi ithal eden bir ülkede doların yükselmesini bu saatten sonra ağzınla kul tutsan engelleyemezsin diye düşünüyorum. merkez bankasının başka kozu kalmadı, sadece faiz yükseltebilir, patatesi bile dolarla ithal ettiğimizi,amacımınız ekonomiyi düzeltmek değil doları nasıl olursa olsun düşürmek olduğunu düşünürsek ekonomi zaten bir yerde dibe vuracak.
  • rusyayla sevişmenin bedelidir... yeni sevgiliye hava atıcam diye borç alıp pahalı restauranta gitmek gibidir... akşam yine dolmuşla eve döner abd den randevu için yalvarırsın
  • peki biz neden kendi füzemizi yapamıyoruz. aslında bence asıl korkulan bu ama s400 ü parçalayıp klonunu yapacak mıyız bilmiyorum. hem s400 teknolojisi öğrenilse bile kaç kişi bilecek. f16 biz üretiyoruz da ne oluyor, yeni modernini yapabiliyor muyuz, kaç usta biliyor. biliyor musunuz amerikan sanayisi sivil sanayiciler yeni uçak yapacak teknolojiye sahipler. endüstri meslek liseleri arttırlmalı türkiye'de ve derin eğitim verilmeli..

    patriot'i istedik vermediler burada türkiye devleti s400 konusunda haklı ama daha büyük bir sorun var o da f35 verilmemesi. elimizdeki f35 ler gbisini sıfırdan üretebilecek miyiz? asıl soru bu olmalı bence. teknoloji üretiminde maalesef geriyiz. bir de ekonomi kötü. elimizdeki aselsan çalışanlarını daha koruyamadık, katillerini bulamadık... inşallah hayırlar diyerek konuyu bitiriyorum..
  • bu tür konulara kafam pek basmadığı için anlamadığım ısrardır.

    fakat aktrollere söyleyecek bir sözüm var, onu söyleyip gideyim: 'rte'yi sevmem ama', 'hayatımda bir kez bile akp'ye oy vermedim' falan... bunlar artık çalışmıyor efendiler.
  • üç beş gün ey ameriga diyecek, sonra ısrarından vazgeçecek. for example rahip.
  • haklı ısrardır. s400 almak isteyen sadece biz değiliz, hindistan, bae, suudlar gibi bir kaç ülke daha aynı muameleyle karşı karşıya. kıbrısa girmenin yanında s400 çocuk oyuncağı kalır. bu yoldan dönülmemeli, bir kaç ay dişimizi sıkmalıyız.
  • özel sektör 13 milyar dolar borçla batınca, dolar 15tl, domates soğan 20 tl olunca şükredersiniz hava sahamız güvenli diye.
  • ısrar değildir. patriot sahibi olamama gerçeğini gördükten sonra o boşluğu (çok daha iyi) alternatifi ile doldurmadır. günün konjonktüründe pazarlıklar edilmiş, imzalar atılmış, sipariş verilmiş, parası ödenmiş ve siparişin teslim alınmasına artık ramak kalmıştır. bu saatten sonra caymanın mantığı da izahı da yoktur.

    tekrar başlığa dönersek, sergilen tutum 'ısrar' değil; dik duruştur.
171 entry daha
hesabın var mı? giriş yap