• mazhar alanson ile fuat günerin tanışmasına sebep olan albümdür. fuat, mazhar'ı koltuğunun altında söz konusu albümün plağıyla yolda görür ve "kardeş ben bu albümü dinlemezsem çatlarım gel beraber dinleyelim" der. mazhar da "eyvallah" der ve çorap sökülmeye başlar.
  • bu albüme kadar olan the beatles albüm kayıtlarında, kendilerine tanınan süre içinde birşeyler yapmaya çalışmışlardır.iki üç kayıtta işi bitirmek zorundadırlar.sonra çalıştıkları stüdyoyu alırlar ve deneyselliğe daha fazla zaman ayırarak, kılı kırk yararak daha önceki albümlere göre çok daha yetkin bir sounda sahip ve çok olgun düzenlemelerle dolu enfes bir albüm çıkarmışlardır.

    sitar sesi ilk kez bu albümün ikinci şarkısında duyulur.

    albüm kapağı için foto çekimleri yapılırken çekimi yapan kişi (hamburg'dan arkadaşları) lp boyunda bir kartonu sandalyeye dayamış, slaytları üstüne yansıtıyormuş gerçeğinin nasıl olacağını göstermek için.bu fotoda karton devrilmiş, normal foto böyle görünmüş, bu halini çok seven grup elemanları bu resmi beğenip kapağa koymak isteyince kapak resmi bu uzunlamasına beatles fotoğrafı olan foto olmuştur.

    bu arada anlaşılabileceği gibi kayıtlar, kapak ve her konuda sadece beatles'ın karar verdiği ilk albümleri olma özelliğini de taşır.

    sgt pepper, white album gibi şaheserleri de müjdeleyen bir albümdür rubber soul.
  • the beatles'ın en iyi albümüdür. inanılmaz hitler barındırır. drive my car'ın enerjisi, norwegian wood'un huzur veren soundu ve tabi ki george harrison'ın sitarı, nowhere man'in modern insan denen olguya getirdiği eleştiri, in my life'ın ortasındaki piano solosu* ve michelle, girl, if i needed someone, i'm looking through you gibi diğer harika hitlerin buluştuğu bir albüm, benim için dünyadaki en iyi albüm olabilir.
  • bu albümle birlikte the beatles grubu 'beatlemania' dönemine başlamıştır. yani 'cover' rock'n roll ve sığ aşk parçalarını bir kenara itip, çok etkileşimli parçalar yazmaya koyulmuşlardır. grup artık hint felsefesinden, sürrealizmden, toplumsal sorunlardan bahsedecektir.
  • piyasaya çıkışının üzerinden tam 50 yıl geçmiş bugün. tam 50 yıl, dile kolay. the beatles, zamanının ışık yılı kadar ötesinde müzik yaptı. yüz binlerce yıl sonra insanlık belki bambaşka varlıklara evrilecek, ama the beatles'ın o zaman da dinleneceğinden şüphe yok.
  • the beatles'ın '65 çıkışlı altıncı albümü.

    bu albümün bendeki yeri apayrı. beatles'la ilk tanışmamdan bu yana en sevdiğim beatles şarkısı milyonlarca kez değişmiştir ve 200 farklı şarkıyı o konuma layık görmüşümdür. favori beatle'ım her gün değişir. ancak bu albümün yeri hep, adını koyamadığım bir şekilde özel oldu benim için. belki beatles'ı ikiye ayıran early ve late dönemlerinin tam ortasında bir köprü olduğu için ya da aklıma gelmeyen başka bir sebepten. ben, bir beatles albümü olsam rubber soul olurdum ama, bundan eminim.

    beatles bu albüme kadar, "olan bir şeyi" en iyi şekilde yapan grup olarak vardı. bu albümden sonra olmayan şeyleri bulan, yaratan, deneyen ve bunları en iyi şekilde yapan gruba evrildi. kısaca bu albüm müzikal olarak, beatles tarihinde bir milattır.

    bu albüm, beatles'ın konser, film veya radyo taahhütleri olmadan, özgürce kaydettiği ilk albüm. önceki beş albümün sert, rock'n roller mizacı bu albümde yerini daha yumuşak, folk/pop gibi öğelerine bırakmış.

    a hard day's night albümünden sonra, cover şarkı olmayan ilk beatles albümüdür.

    grubun lirikalitesindeki olgunlaşma dikkat çeker bu albümde. ayrıca gitar tonları, önceki albümlere göre daha parlaktır. sitar ve harmonium gibi enstrümanların yanı sıra bas gitara eklenen fuzz efekti, rock tarihinde ilk kez denen şeylerdir.

    albüm, eleştirmenlerden tam not almış; ingiltere ve amerika listelerinde haftalarca zirvede kalmış. eleştirmenler tarafından bu albüm, lirikal ve müzikal kapsamı açısından pop müziğe seviye atlatan bir iş olarak görülmüş. ayrıca progressive rock ve psychedelic rock türlerinin temelleri de bu albüme dayandırılır.

    bu albüm, beatles'ın "albüm" kavramına bakış açısını değiştirdiği albümdür ayrıca. önceki albümler "içinde birtakım şarkılar olan bir yapı" iken, rubber soul'la birlikte lirikal ve müzikal olarak bir bütünlük yakalanmaya çalışmış ve daha sonra gelecek revolver ve sgt. pepper's lonely hearts club band albümleriyle bu bakış açısı daha ileri taşınmış. yani rubber soul albümü, bir bakıma rock tarihine "konsept albüm" kavramının temellerini atan albümdür.

    yine bu albüme kadar single ağırlıklı ilerleyen beatles, bu albümle birlikte albümlerin kalitesini arttırma üzerine çalışmış, asıl hünerlerini albümlerde göstermeye başlamıştır.

    rolling stone dergisi en iyi 500 albüm listesinde rubber soul'u beşinci sırada göstermiş. albüm amerika'da 6 milyondan fazla satmış. 1994'ten bu yana ingiltere'de 6 defa platin plak ödülü almış.

    albümün adı, popüler müziğin içindeki sahtelik ve kauçuk tabanlı ayakkabıları* birleştiren bir kelime oyunuymuş, fikir paul mccartney'den çıkmış.
  • bana en uzak the beatles albümü. hatta şahsımca en kötü albümüdür the beatles ın . let it be? diyenler olacak. yok abi yok let it be paşadır. rubber soul ise help desen değil revolver desen değil böyle bi arada kalmışlık. kalsın nolcak? kalsın ama kimliksiz kalmış. her the beatles albümünün ayrı bi havası var. bu ise.. olmamış diycem ayıp olcak şimdi. en sevmediğim şarkıları resmen bu albümde toplamışlari'm looking through you mu dersin you won t see me mi dersin hele hele o the word yok mu! tokatlayasım geliyo o şarkıları. siz beatles ın olamazsın diye. alla alla anlamıyorum da hani inceleyince the beatles şarkısı işte tam onların yapacakları şarkılar ama yok olmuyo. allahtan girl, norwegian wood nowhere man falan var da tamamen batmıyo.

    edit: bu entryi tamamen reddediyorum.
  • 1965'te cikan, deneyselligin iyiden iyiye kendini gostermeye basladigi harikulade beatles albumu.

    1. drive my car
    2. norwegian wood (this bird has flown)
    3. you wont see me
    4. nowhere man
    5. think for yourself
    6. the word
    7. michelle
    8. what goes on
    9. girl
    10. im looking through you
    11. in my life
    12. wait
    13. if i needed someone
    14. run for your life
  • en sevdigim the beatles albumlerinden biridir
    sonrasında gelen revolver albümü de takdire şayandır
  • kapağına grup elemanlarının resimlerinin grubun isteği üzerine hafif uzatılmış bir biçimde basıldığı albüm.
hesabın var mı? giriş yap