• biyogenez teorisini 1858 yılında ortaya atan bilimadamı.
  • alman patolog. 1821-1902 yılları arasında yaşamıştır. meslek hayatının başlangıcından itibaren archiv für pathologische anatomieyi çıkarmış ve bu dergi "virchow arşivi" diye tanımlanmıştır. çağlar boyu etkili olmuş humoral patoloji kuramını çalışmalarıyla ortadan kaldırmıştır.
  • modern tıbbın allahı peygamberidir. virchow'un adını kırkbeş dakikada bir ağzına almayan patoloğu omnis cellula e cellula çarpar.
  • virchow ganglionu ve virchow triadı gibi günümüzde de kullanılan, tıp terimlerinin babasıdır.
  • "yukarı silezya'da tifüs salgını üzerine rapor" hazırlayan güzel hekim.

    salgının sebebinin işçi sınıfının içinde bulunduğu çalışma ve yaşam koşulları olduğunu belirtmekte ve emekçiler için tam ve sınırsız demokrasi talep etmektedir.

    halk sağlığı anlayışı "önleme" ve "yurttaşların mali güvencesinin sağlanmasının" devlet sorumluluğunda olmasıdır.

    syf 57 sscb'de sağlık hizmetlerine yaklaşım, toplumcu tıp, yazılama yayınevi.
  • bu hekime hayranlığım her gün daha çok artıyor. işçi sınıfına dair tezlerine mi hayranlık duyayım derken kanser kök hücresine dair okuduğunuz her makalenin başında adı geçmekte.

    https://books.google.ch/…m%20cell%20virchow&f=false

    http://www.sciencedirect.com/…pii/s104084280400068x
  • üstad modern tıp ve patolojinin babası olmakla kalmayıp aynı zamanda döneminin etkili siyasi aktivistlerindendir. sosyal devlet, örgün eğitim ve ücretsiz temel sağlık hizmetleri gibi yaşadığı dönem için hayal olan sosyal politikaları savunmuş ve bunlar üzerine kafa yormuştur. hastalığın sadece patolojik değil, sosyo-ekonomik risk faktörleri üzerine de çalışmalarda bulunan virchow kamu sağlığı ve tıbbi antropoloji dallarının da babası sayılır. 'tıp bir sosyal bilimdir ve siyaset de aslında sadece toplumsal düzeyde tıptan ibarettir' özdeyişi modern kamu sağlığı çalışma ve araştırmalarının özüdür.
  • "toplumcu tıbbın babası olarak bilinen rudolf virchow, bu unvanını hastalıkların ve ölümlerin toplumsal-ekonomik nedenlerini ortaya koyduğu, diğer bir deyişle morbidite (hastalık) ve mortalitenin (ölüm) hangi toplumsal koşullar içinde ortaya çıktığını açıkladığı yukarı silyezya tifus salgını raporu’na borçludur (virchow, [1848] 2006). sağlık sorunlarının analizinde hegel’in diyalektik yöntemini benimseyen virchow, raporunda biyolojik ve toplumsal sorunlara diyalektik yaklaşımın başarılı bir örneğini sunar.

    diyalektik yaklaşımın üstadı hegel yaşamın hastalık olmadan olamayacağını; her organizmanın “ölüm mikrobu” ile doğduğunu, tedavinin hastalığı sağlığın tümden yitimi olarak değil, daha çok fiziksel güçler içinde veya fiziksel güçler arasında bir çatışma olarak öngördüğünü öne sürmüştür.

    ancak hegelci idealizmi reddeden virchow, maddeciliği benimsemiştir. biyolojide diyalektik maddeci bir yaklaşım oluşturma çabalarında f. engels’in ingiltere’de emekçi sınıfların durumu isimli çalışmasından geniş ölçüde yararlanmış ve yoksulluk ve hastalık arasındaki ilişkileri göstermek için engels’in verilerini kullanmıştır (engels, 1994)."

    http://haber.sol.org.tr/…lgu-olarak-hastalik-106514
  • osmanlı imparatorluğuna da bir ziyarette bulunmuş ve bu ziyaret esnasında gülhane'de rıza nur ile tanışmıştır. hazırlanan kupları görmüş, ve dikkatini çeken bir tanesi için "bunu kim ve nasıl yaptı" diye sormuştur. rıza nur'un yaptığını öğrenince dikkatli dikkatli yüzüne bakmış ve "sen türk müsün? aferin, değerli bir şey bulmuşsun" diye merhum doktoru taltif etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap