• rumeli hisari konserleri artik neden yapilmiyor diye düsünüyordum. hisarin bugünkü halini görünce önce photoshop sandim ama maalesef gercekmis. bir zamanlar sahnenin kuruldugu yerde mescit yapilmis, hem de 1.5 milyon liraya.

    eski hali: link

    simdiki 1.5 milyonluk mescitli hali: link

    bu mescidin buraya yapilmasiyla iki mesaj veriliyor:
    birincisi: "sizi fiilen yok sayiyorum. bir araya geldiginiz, eglendiginiz, kendinizi ait hissettiginiz ne varsa yok edecegim, siz de onunla birlikte yok olacaksiniz." demek.

    ikincisi: "dört duvar, bir cati gecekondu görünümlü mescide 1.5 milyon da veririm, 15 milyon da, parasini da gerekirse kulak arkanizdan alirim, hicbiriniz bir sey yapamazsiniz." demek.

    bir göz korkurtma, güc gösterisi hem de yandas cebi doldurma projesi olarak mescit yapmak. iste yeni türkiye.
  • bilhassa ilk zamanlarinda turnusol kagidi gibi bir organizasyondu bu. doksanlarin o naif yillarinda kimin sansi yaver gidiyor, o yil kimin kulagina yürü ya kulum fisildanmis, bir bakista anlardi insan. bugün hala az sayida benzeri olan o güzelim ortami o yil most production kime acmis, kac gecelik program vermis, cok önemli verilerdi. bu dönemin ardindan punduna getirip organizasyonu ele geciren ve sahnenin ortasina gecelerce uzananlari da gördü rumeli hisari, ama bakalim eskiden cok eskiden havada amerikan dolari degil erguvan kokusu varken ta 1992 yazinda o sahnede kac gece boyunca kimlerin topuklari gezmis:

    leman sam
    13, 14 agustos 1992

    nilüfer
    15, 16, 17 agustos 1992

    yonca evcimik****
    18, 19, 20 agustos 1992

    mfö
    21, 22, 23 agustos 1992

    sertab erener
    24 agustos 1992

    fatih erkoc
    25 agustos 1992

    zülfü livaneli
    27, 28, 29, 30, 31 agustos 1992
  • abi şaka gibi istanbulu fetih eden fatih sultan mehmet neden oraya mescid yapmadı? yapmayı bilmiyor muydu? planlayamadı mı ki siz mi tamamladınız ?
  • sessiz sedasız tedavülden kalkan organizasyon. ülkenin görece elit bir organizasyonuydu, boğaza nazır tarihi bir ortamda butik bir konser ortamında az kişiye verilen konserlerdi. bir konserle ne olur ki denilebilir ama ülkeyi yaşadığı çağa ait hissettiren, evrensel bir takım değerleri öyle veya böyle temsil eden, türkiye'nin batı ile kurduğu ilişkiye işaret eden bir şeydi bu konser. öyle halkın elini kolunu sallayarak gidebildiği bir şey de değildi ama var olması batı ülkelerindeki bazı şeylerin burada da yaşanabildiğini gösteriyordu hem de fethin payandası tarihi bir mekanda.

    dünyanın her yerinde tarihi eserleri yaşayan mekanlar haline getirmek için ona zarar vermeden bir takım organizasyonlar yapılıyor. rumeli hisarı geniş büyük bir kapalı alan değil. istanbul'un fetihten sonraki dönemde yağma, çatışma, saldırı görmemesi nedeniyle zarar görmemiş bir yapı. aynı zamanda barındırdığı yaşanmışlık sadece fetih ile sınırlı kalmış. dolayısıyla istanbul'a gelen turistin de pek ilgisini çekmiyor. çünkü ne bilmediğimiz dönemleri bu yapıya bakarak keşfetmemiz söz konusu, ne osmanlı toplumuna dokunan bir etkiden bahsetmek mümkün, ne de dönüm noktası denilecek çok önemli bir takım tarihi olaylar bu yapı ile özdeşleşmiş durumda. yani üzerine titrenilecek bir tarihi eserden çok, dayanıklı, sağlam yapısı nedeniyle işlevsel olabilecek vasfa sahip.

    bir toplumda kültür ve sanat geniş halk kesimlerince ilgilenilen bir konu olmadıkça o toplumlar güçlenseler bile mutlu ve özgürlükçü toplumlar olmuyorlar. ve bu durum devamlılıklarını ciddi ölçüde riskli hale getiriyor. yönetimlerin benimsemesi gereken bakış açısı din ile kültür ve sanatı paralel evrenlerle bir arada var edebilmeleri olduğunu düşünüyorum.
  • görsel
    aklım hâlâ almıyor
  • eveet, ayni zihniyetin sözlük subeleri de tesrif etmisler. önce hisarda konser verilir mi diyenleri söyle alalim: arena konserleri link linke girip italya'da 2000 yillik areneda önümüzdeki günlerde hangi konserler veriliyor görülebilir.

    gelelim mescit olmasi gereken yere mescit yapilmistir diyen arkadasa. o zaman senin mantiginla surlara top da koyalim, gelen gecen gemileri batiralim. her seyi orjinalinde seviyorsan ayasofya'yi da yeniden kilise yapalim.
  • ben bu konserlere küçük bir çocukken gitmiştim. orta sınıf, seküler bir ailenin çocuğuydum. 1993 sezen aksu konseriydi. gölcük'ten kalkıp gitmiştik.

    uzay heparı henüz ölmemiş, sezen aksu'nun arkasında davul çalıyordu. davul derken bateri değil bildiğin ramazan davulu.

    konser arasında sahne önüne indirdi annem beni ve ablamı. ön tarafta hülya avşar ve aşkın nur yengi vardı. annem fotoğraf çekmek için iki seçenek sundu bana ve ablama. ben nedense aşkın nur yengi'yi seçtim. ablam hülya avşar'ı.

    büyük ihtimalle hülya avşar'ın güzelliğinden utanmıştım. hakikaten çok güzeldi lan. 6 yaşında falandım ama o yaşımda bile rüya gibi gelmişti bana güzelliği.

    böyle anılarımı hatırlayıp hayata tutunmaya çalışıyorum şimdilerde.
  • bugün bu konserlerin verildikleri yer hakkinda söyle bir haber okudum bu sabah ve ufak capta bir dumur yasamaktayim. haberde konserlerin akibetinden pek bahsedilmiyor ama, benim icin merak konusu. tevekkeli, son zamanlarda bu konserler hakkinda pek birsey duymuyoruz.
  • 2003 yilinin programi asagidaki gibidir:

    25.07.2003:......nilüfer
    26.07.2003:......nilüfer
    27.07.2003:......nilüfer
    28.07.2003:.......kıraç
    29.07.2003:.......müslüm gürseskibariye
    30.07.2003:.......hülya avşar
    31.07.2003:........hülya avşar
    01.08.2003:........ibrahim tatlıses
    02.08.2003:........ibrahim tatlıses
    03.08.2003:........edip akbayram
    04.08.2003:........kayahan
    05.08.2003:.........petek dinçöz
    06.08.2003:.........hande yener
    07.08.2003:.........şebnem ferah
    08.08.2003:.........sibel can
    09.08.2003:.........sibel can
    10.08.2003:.........nez
    11.08.2003:.........haluk levent
    12.08.2003:......sami özer
    13.08.2003:......yaşar
    14.08.2003:......gülben ergen
    15.08.2003:.......ebru gündeş
    16.08.2003:.......ebru gündeş
    18.08.2003:........metin uca
    19.08.2003:........sertab erener
    20.08.2003:........sertab erener
    21.08.2003:........emrah
    22.08.2003:........mustafa sandal
    23.08.2003:........zerrin özer
    24.08.2003:.........ata demirer
    25.08.2003:.........3. türden yakın ilişkiler
    26.08.2003:.........levent yüksel
    27.08.2003:.........teoman
    28.08.2003:.........cem yılmaz
    29.08.2003:.........cem yılmaz
    30.08.2003:.........cem yılmaz
    31.08.2003:.........cem yılmaz

    2004 yili programi da a$agidaki gibidir (tum konserler saat 21:00'de ba$layacak):

    15/16/23/24.07.2004:..........sezen aksu
    17.07.2004:..........sertab erener
    18.07.2004:..........yildiz tilbe
    20/21/22.07.2004:..........cem yilmaz
    25.07.2004:..........nil karaibrahimgil
    26.07.2004:..........fahir atakoğlu
    27.07.2004:..........kirac
    28.07.2004:..........zerrin özer
    29.07.2004:..........funda arar*
    30/31.07.2004:..........ebru gündeş*
    03.08.2004:..........ata demirer
    04.08.2004:..........yavuz bingol
    05.08.2004:..........nukhet duru ve cenk eren
    06/07.08.2004:.....nilufer
    08.08.2004:..........ozcan deniz
    10.08.2004:..........leman sam ve vedat akman*
    11.08.2004:..........sunay akin ve nihat sirdar
    12.08.2004:..........ferhat gocer
    13.08.2004:..........teoman
    14.08.2004:..........levent yuksel
    15.08.2004:..........erkan ogur*
    31.08.2004:..........ajda pekkan*
  • muazzam konserlerin yapıldığı yerdi, artık şu şekilde. http://odatv.com/…ati-tamamlandi-7537923_7410_m.jpg
    anlayamıyorum memlekette 84684, istanbul'da 3190 cami var. sana yapma demiyorum, sen yine yapmaya devam et ama allah aşkına neden illa ki konser alanının ortasına.

    --- spoiler ---

    rumeli hisarı’nda sadece minaresi kalan, mimarlar ve tarihçileri karşı karşıya getiren boğazkesen fetih mescidi tamamlandı. 1.5 milyon liraya mal olan mescidin ağustos ayında açılması bekleniyor. mescidin yapıldığı yer eskiden açıkhava tiyatrosu ve konser alanı olarak kullanılyordu.
    hisar içerisinde 1452’de yaptırılan boğazkesen camii, 18. yüzyılda yıkılmış, geriye sadece minaresinden bir bölüm kalmıştı. rumeli hisarı’nda kaleiçi mahallesi olarak bilinen ahşap evler ise 1953’te dönemin cumhurbaşkanı celal bayar’ın emriyle kamulaştırılarak yıkılmış, hisar şimdiki halini almıştı.
    --- spoiler ---

    şimdi troller gelir, "chp camileri yıktı" der editi: sözkonusu caminin yıkımı (bkz: adalet partisi döneminde gerçekleşmiştir)
hesabın var mı? giriş yap