• bu albümdeki gitar partisyonlarını çalmayı denerken aynı anda vokali yapmayı da denerseniz ağzınızdan ilk çıkacak cümle "hassiktir lan yarraam" olacaktır. hatta sadece hangar 18 in gitar partisyonlarına kısa bir bakış bile size bu cümleyi söyletebilir. yaptığı bütün işleri bir kenara atın, bu albüm bile dave mustaine e saygı duymanız için yeterli olmalıdır.

    ayrıca tüm albümde yalnızca iki nakarat vardır.
  • mustaine'in anlattığına göre, efkarlı bir gününde, önüne bir kasa bira alıp, sabah hava aydınlanana kadar cnn izleyip, dönemin olaylarını yorumlayan 7 şarkı yazmasıyla oluşan albüm. albümün 9 şarkısının 7'si o gün yazılmış.
  • dave abinin "sana riffler yazdım james, al götüne sok" çığlığıdır.
  • thrash metal'in tek kitabı değil, thrash metal'in kitabıdır. kimse and justice for all, ride the lightning, master of puppets, kill'em all, show no mercy, reign in blood gibi albümlere saygısızlık yapmaz, çünkü bu albümler de thrash metal'in kitabıdır. ancak ve ancak rust in peace albümüne balon diyen adam thrash'den anlıyor mudur, azıcık düşünüp kendini sorgulasın.
  • sonisphere 3. günde sırada beklerken öndeki elemanlar rust in peace hakkında konuşuyordu. içlerinden birinin yorumu albümü net bir şekilde özetliyor: "olm ben ıssız adaya düşsem, yanıma alacağım 3 albüm de rust in peace olurdu."
  • ergenlik çağımda en çok yaptığım 2 aktiviteden birisiydi bu albümü dinlemek. bir diğeri için;
    (bkz: otuzbir çekmek)

    evet o zamanlar benim dünyayı algılayış şeklime göre bu albüm insanoğlunun yapabileceği en mükemmel, en karmaşık, en zor işlerden biriydi. zira gitara yeni başlamış birisi için bu albümdeki riff'leri çalması imkansız derecesinde zor gibi geliyordu. keza insanoğlunun isterse her şeyi başarabileceği gibi bir görüş benimsetmişti bana. yıllarca etkisinden kurtulamadığım şöyle de bir zevk alışkanlığı oluşturdu bende; hayatın bize sunmuş olduğu, sahtecilik, yalanlıklardan bunalmış, stres sahibi olduğum, bir şeyler parçalamak, birilerine bağırmak, çağırmak, kavga etmek ve beden ile ruhta biriken negatif enerjiyi dışa atmak ihtiyacı duyduğum o zamanlarda benim horozu boğar*, hemen sonrasında bastıran ani yorgunluktan ötürü tam vücudun kendini yere serme durumunda el ile uzanıp kasetler arasından rust in peace bulunup teyp'e konur, son ses açılıp play'e basılır ve bir sigara yakılıp tavana bakılırdı. kendi içimdeki hayvanı, hiç başkalarını rahatsız etmeden, incitmeden, kırmadan sakinleştirirdi bu metod. ruhumda oluşmuş siyah noktaları atardı.. o zamanlarda neden yaptığımı bilmediğim bu şey hayatımdaki en büyük zevkti. ama şimdi şimdi anlıyorum ki aslında bu kadar sakin, anlayışlı, insanları dinleyen, empati kuran bir kişiliğe sahip olmamın ardında taa o zamanlardaki kendi kendimi dizginlememin büyük rolü varmış.

    işin özü gençler ki;
    müzik ruhun gıdasıdır.
  • bu albümün, buyuk gitar metodlarıyla aynı kalınlıkta bir tab kitabı piyasada bulunmaktadır.
  • thrash metal'in efsanevi 80'ler dönemine efsanevi noktayı koymuş '90 çıkışlı albüm.
    yaratıcı, mükemmel, etkileyici. insan dinleyince titriyor resmen. çok çok güzel bir albüm.
  • megadethin yaptığı, yapabilecegi en iyi albumdur. bu kadar cok sayida karmasik riffin kullanildigi bir albumun saf thrash olabilmesi her zaman beni dumurlara sevk etmiştir. buyuk ihtimalle grup elemanlari da bir daha boyle bir album yapamayacaklarinin farkinda oldugu icin benzer birşeyler yapmaya çalışmamışlardır. halbuki bu ayarda 1 2 album daha yapabilmiş olsalardi megadeth her thrash sever icin herseyin uzerindeki tek grup olabilirdi. yazık...
  • bu albümü beğenmeyen, bilmeyen ama metal müzik dinlerim, metalciyim diye geçinenler varmış. bu günümüz metalcilerini gözümlen gördüm var olduklarına inandım.. ne diyeyim allah ıslah etsin
hesabın var mı? giriş yap