• birhan keskin'in cinayet kışı'ndan.

    dur ruth,
    aşkın karanlık yüzünde dur, öylece.
    hep.
    böyle dursun aşk her zaman hayatında.
    karanlık yüzünde dur aşkın,
    sus. tamamı buydu, de.
    bütün yavanlığıyla süren insanların
    kuytularında kal. orda kal.
    unut ruth,
    unut sen
    ben sürdürürüm kalan kısmını, hattın bu ucunu
    kervanlar ve sahrayla
    kendime de sana da ağlarım.
    sen sus ruth, sen konuşma,
    sen yavan hayata katıl
    orda sürdür mutsuzluğunu.
    sahra nasılsa geçeceğin yer değil.
    ah, ruth, hâlâ sevgili ruth,
    ortalıkta dönen yalanlarını hissettim, hep.
    isteseydim kolayca ortaya çıkardı.
    istemedim. senin kendinden kaçırdığın şeyleri
    ben nasıl ortaya koyardım!
    sen kendini kandırıyordun,
    seyircin oldum
    yalanlarını oynayışını seyrettim.
    son âna dek.
    kendini ikna ettiysen beni de ikna et
    istedim.

    ruth, mutsuz meleğim.
    sen inandırmakla, inandırmamak arasındaki
    o siyah noktada durdun.
    bunun adı işte: zulümdü.
    bu zulümde sen beni bütün uçlarımdan çarmıha gerdin.
    ben bütün uçlarımı kanatarak kopardım kendimi ordan.
    tekrar tekrar,
    tekrar tekrar kanattım ruth,
    senin istediğinden fazla kanattım kendimi.
    kendimi kendi zulmümde tuttum, orda kaldım.
    onu çektim.
    yapmasa mıydım ruth?
    bunun cevabı artık anlamsız.
    ben zaten ruth, bana gelecek olan o zulmü gördüm.
    sendekini, sendekileri.
    bendeki tamamlanmadı henüz.
    son sözü benim söylemem neyi değiştirdi?
    hiçbir şeyi.
    bir çocuğun, senin çocuğunun ruth, kendini
    kandırmasından başka neyi ifade eder bu?
    hiçbir şeyi.
    benim son sözü söylemem, bendekileri,
    hâlâ bende kalanları
    sana eksik gelenleri,
    hâlâ söylenecek olanları bitiriyor mu?
    hayır.
    senin eksik kalanlarını, bana söyleyeceklerini
    tamamlıyor mu?

    hayır, ruth
    eksik kalanlar çoğalıyor aramızda.
    şimdi, bende kalan boşluğu doldurmak üzere
    borçlu değil misin-kendi mutsuzluğunu da
    benim mutsuzluğumu da borçlu değil misin bana?
    ama bırak öyle kalsın.
    insanın yüreğinden geçmeyen borçlar ödenmezler.
    sen ruth, sevgilim ruth,
    hattın öbür ucundaki derin sessizlik!
    sus. istediğin kadar sus artık. öyle kal.
    kervanları ben yalnız geçiririm sahradan
    sen yalan hayatını sula.
    aşksız hayatın kenarında dur.
    sana verilecekleri bekle.
    tamamı buydu, böyle de.

    ama ruth, ben,
    benim söylediklerime,
    benim çığlıklarıma inanmayanların söylediklerine,
    onların çığlıklarına artık inanmayacağım.
    söz ruth.
    bana en yakın uzaklık sendin.
    bir tek sen duydun çığlıklarımı,
    artık ruth,
    senin söylediğin hiçbir şeye inanmayacağım.
  • amerikalı babaanne isimlerinden..
  • ing. merhamet (bkz: ruthless)
  • (bkz: ruth rendell)
  • yeni sekizinci nesil yazar. beraber yedi seneyi devirdiğimiz can ciğer kuzu kokoreç.
  • 80'lerin ortalarında hasretten rolandlar eskitmiş synth mükemmelizmi. altın-kolye takan çukurcu gençliği mutlu eder.
  • “kanındaki tutkunun tutuştuğu bir anda veya gençliğinin bel için vazgeçtiği umutlarını içi burularak hatırladığında ona sakadatsizlik etmeye meyletmiş bile olsa kendine serrlikle ve kuvvetle karşı durmuştu. herhangi bir gücün kendimi istemine, kendi verdiği güvenceye baskın çıkmasına asla izin vermezdi.”
    “şu hep söylenen bir şeydir: ancak kişisel mutluluğunun tümüyle yerle bir olması kişiyi gerçek insani olgunluguna eriştirir, ancak böylelikle etkin bir şekilde başkalarına hizmet etmeyi, onlar üzerinde etkili olmayı öğrenebilir.”
    lou andreas-salome
    harika bir kitap, mutlaka okuyun.
  • lou andreas-salome'un belki de en cok ilgi çeken yapıtı.

    genç, güçlü bir kız olan ruth'un orta yaşlı, katı bir öğretmen olan erik ile olan iliskisini, salome'un psikanalizminin anlasilir bir dille birlesmesi sonucu, okuyucunun karakterlerin en derin hislerinin tahlillerini yaparak incelemesine olanak veriyor.

    bu nedenle kitap bazen rahatsiz edici de olabiliyor.

    ruth, aynı zamanda güçlü bir kadın olan ve toplumda kadının yerini ve rolunu surekli elestirip sorgulayan lou andreas-salome'un bazen kendisi gibi dusunduruyor.

    kitapta aşk ve sevgiden daha çok kararlılık, merhamet ve sefkat duygulari, en cok da kitabin sonlarina dogru fedakarlik goze carpiyor.

    tavsiye edilebilir bir kitap.
  • küçük bir sahne piyesi (tek perde)

    perde açılır. akşam saatlerinde, dışarıda bir yerde, patty diphusa ve nova durmaktadır. ruth gelir.

    diphusa: bak bu ruth, ona aşık ol.
    nova: already oldum / ol dedi oldum.

    perde kapanır.
  • kelt dilinde kırmızı.
hesabın var mı? giriş yap