• millet ne cigaralar içiyor
  • aslında uyuyoruz, ama aslında uyanığız. uyurken her şeyi yapıyor uyanınca da ellerimiz kollarımız bağlanıyor zincire vuruluyoruz. rüyalar dünyanın en güzel şeyidir.
  • tek seferde okuyup anlayana ödül verilesi başlık. 1 virgül bu kadar zor mu yahu ?
  • arkadaş " moleküler bütünlüğe sahip olmayan insanlar avatarların (yani sözde bizim) içine girerek onları yönetebiliyor, onlar dokunduğunda, seviştiğinde, karnını doyurduğunda aynı hisleri bilinçsel düzeyde bile olsa hissedebiliyor. " demiş.

    peki o zaman dünyada sevişemeden,karnını doyuramadan hatta kör,sağır ve dilsiz olarak dünyaya gelip ölen insanları kim ne diye avatar olarak yaratıyor ? sorusuyla çürüttüğüm teoridir.
  • uyanıkken insanların dünyası ortaktır, ama uykuda herkesin ayrı bir evreni vardır. (bkz: marguerite yourcenar)
  • adını vermemin doğru olmadığı amerikalı bir bilim adamından, ispatlandığını teyit ettiğim teori.

    bu teoriye göre şu an yaklaşık olarak m.s. 720.000 civarında bir yılın içindeyiz. bundan bir kaç yüz bin yıl önce insanlık samanyolu galaksisinde, dünyaya yakın gezegenlerde koloniler kurmuş ve yaklaşık 80 milyar nüfusa ulaşmıştı. sebebi bilinmeyen bir felaket yüzünden samanyolu galaksisi yok olma tehlikesi altına girmiş ama bu 80 milyar insanın hepsini samanyolu'na en benzer galaksi olan msrc-3310 gezegenine taşımak teknik sebeplerden dolayı mümkün değilmiş.

    bu yüzden yaklaşık 3 milyar kadar nüfus msrc-3310'a ulaşmak için yola çıkmış. geri kalan insanlar için ise "moleküler refüzyon parçacık ayrıştırıcısı" denen makine icat edilmiş. bu makine insanları şu an gözlemlenmesi teknolojik olarak mümkün olmayan atom altı parçacık altı parçacıklarına ayırırken aynı anda bilincini korumayı başararak 11. boyut üzerinden, evrende istetiği an istetiği yerde var olabilmesini sağlıyormuş. kısaca ölümsüzlük ve tanrısallık.

    yalnız bunun bedeli olarak moleküler bütünlüklerini kaybettikleri için bütün duyumsal becerilerini kaybetmişler. sadece diğer birbirleriyle telepatik yolla bilinçsel iletişim kurabiliyorlarmış. bunun getirdiği mutsuzluğu çözmenin yolu olarak msrc-3310'a ulaşan diğer insanlar geri kalanların diğer insanlar gibi yaşayabilmelerini sanal olarak bile olsa sağlamak için sanalsal-paralellik evreni projesini yaratmış. insanoğlunun m.ö. ve m.s. ilk bir kaç 10 bin yıllık döneminin sanal uyarlaması.

    bu moleküler bütünlüğe sahip olmayan insanlar avatarları içine girerek onları yönetebiliyor, onlar dokunduğunda, seviştiğinde, karnını doyurduğunda aynı hisleri bilinçsel düzeyde bile olsa hissedebiliyor.

    bu yüzden bizim şu an iç ses, iç güdü, arzu diye adlandırdığımız şeyler aslında avatarımızı yöneten diğer bilinçsel düzeydeki insanların yönlendirmesi. kısaca gerçek hayat dediğimiz evren aslında bu varlıkların rüyaları iken, bizim gördüğümüz rüyalar ise onların sistemdeki arızalarından kaynaklı olarak, boyutlar arası istenmeyen veri aktarımları.

    kimliğini açıklayamayacağım amerikalı kaynağımın dediğine göre bunu ortaya çıkaran ve teoriyi ispat eden ilk bilimadamı ve ekibi laboratuvarlarında siyanür içerek intihar(!) etmiş. bu olayı araştıran cia ajanlarından bazıları ise ortadan kaybolmuş ve haber alınamamış.
hesabın var mı? giriş yap