• sozlukte adina bir baslik açilmasini haketmemis anlasilan. türkiye'nin yakın tarihinde önemli etkisi olmuş cia ajanlarindan ve rumsfeld'in geçtiğimiz günlerde "türkiye'yi komünizmden biz kurtardık" mealinde yaptiği açıklamasının da en önemli dayanaklarından biri oldugu icin bu "serefi" üzerimize alalim. (ruzi nazar, amerika'da "ruzi nasar" olarak da bilinir, arama yapacaklara özel not düşelim.) ajanlik kariyerine yanilmiyorsam 1940'li yillarda sovyetler birligi'nde kizilordu'da başladi. özbek kökenli nazar, daha sonra savaşın ortasinda sovyetler'den kaçarak almanya'ya geçti ve nazilere katildi. amerikan ajanligina ne zaman geçtiği konusunda kesin bir bilgi yok yanilmiyorsam, ama amerikalilarla resmi iliskisinin varligi amerika'nin sesi radyosunun kurulmasi sirasinda ortaya cikti ve türkiye masasindan da sorumlu ünlü cia sefi paul henze'yle iliskisi o dönemde gelişti. nazar'in türkiye'ye gelisi ise 1950'lerin sonuna rastliyor. ancak türkiye'ye gelmeden önce özellikle almanya'daki nazi döneminde nihal atsiz gibi ünlü türk faşistleriyle sıkı ilişkide olduğunu ve naziler içinde türk faşistlerinin organizasyonu konusunda görevler aldiği biliniyor. naziler içindeki türkiye'de de bir dönem çok tartisilan türkistan birliğini kuran adam da ta kendisidir. almanya'nin isgali sürecinde geçtiği amerikan vatandasliği'ni da ankara'daki amerika'nin türkiye konsolosluğunda görev alarak sürdürdü. (hafiften le carre romanı gibi anlatiyorum ama ciddiye almanizda sonsuz yarar var.) kimse bu kadar kör göz parmağima bir diplomata "hayirdir hemşerim" falan dememiş olmali ama bu görevi sirasinda komünizmle mücadele dernekleri gibi "vatanin korunmasi"na yönelik nice girişimin örgütleyicisi olduğunu biliyoruz nazar'in. paul henze'le birlikte "türkiye'nin komünizmle mücadelesi"ne yardim etmekle görevli cia istasyonunun mensubu olduğu da uzun bir süre önce cia tarafindan kabul edildi. nazar'in en ilgi çekici ilişkilerinden biri de alparslan türkeş'le olan ilişkileri ve zaten türkiye'de dikkat çekmesini büyük ölçüde bu ilişkinin açiga cikmasina borcluyuz. ülkücü hareketin örgütlenmesinde türkeş'in en yakınindakilerden biri olduğu gerçeği inkar edilebilir mi bilmiyorum.. türkeşi ruzi nazar'la tanistiran da tanidik bir isim: altemur kılıç. ama nazar bu ilişkilerin ayyuka çıkması sonucunda 1970'lerin başında türkiye'den ayrılarak amerika'nın bonn elçiliğine tayin edildi. almanya'ya tayin edilmesi şaşırtıcı değil, çünkü bu ülkedeki yoğun türk nüfus içinde de ülkücü hareketin örgütlenmesi, türkiye'yle ilişkisinin kurulması gibi alanlarda kritik rol oynadiği biliniyor. izleyen dönemde silah kaçakçılığı yaptığı, istasyon şefi paul henze ile iş ortaklığı kurduğu vs. de malumlar arasinda. abdullah çatlı, alaattin çakıcı, yalçin özbey gibi tanidik isimlerle 12 eylül öncesinde ilişkisi olduğu da ugur mumcu tarafindan kanitlanmıştı yanliş hatirlamiyorsam... halen amerika'da virginia dolaylarinda, muhtemelen langley'e yakin bir yerde yasiyor..

    simdi düğün değil bayram değil tam da kontrgerilla, gladio tartismalari gündemdeyken amerika niye "türkiye'yi komünizm'den biz kurtartık" diye açıklama yaptı, amerika bizi niye öptü durduk yere diye düşününler için yararlı olabilir saniyorum bu bilgiler.. akil oyunlarinin yazari sylvia nazarın da ruzi nazar'ın kizi oldugunu belirtir ilerde gereken diger bkz. lari da veririz elbet...
  • kendisi hakkında uğur mumcunun kontrgerilla öğretileri adlı kitabında yaptığı bazı tespitler bulunmaktadır;

    bu tespitler arasında örneğin 1971 yılında ülkeden ayrılmadan önce birçok olayı yönlendirmeye çalıştığı, sık sık görüştüğü bir albay'ın sonradan siyasal etkinlik kazandığını, hatta söz konusu albay'ın kızının pan-amerikan havayollarında iş bulduğu, daha sonra ise türkistan doğumlu bir türk vasıtasıyla bonn ve münih'te "ülkücü" çevrelerle dostluk içinde bazı çalışmalarda bulunduğu vardır.
  • enver altaylı'nın kaleminden hayatının anlatıldığı cia’nın türk casusu: ruzi nazar adlı kitabı çıkan kişi.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1669469/default.htm
  • enver altaylı aykırı sorular programında (cnn türk, 4 mart 2013) ruzi nazar'ın kendisine siaey'e "amerikan çıkarları için değil, türkistan çıkarları için çalışacağı koşuluyla girdiğini" söylediğini belirtti. kitapta da yazmış. haydi, "düşmana" karşı şeytanla anlaşma yapıldığı argümanına bişi demem. sovyetler ve komünizm'e karşı -hiç istenmese de- statejik ortaklıklar kuruldu diyelim -ki zaten mehapelilerin "savunması" bu yöndedir.

    ancak bu adam, bizzat ajanlık yapmıştır. kaldı ki, öyle üç-beş sene değil 40 (kırk, qirq) yılı aşkın çalışmıştır bu kuruma ve altaylı'nın vatanını mahveden operasyonlara katılmıştır. hal böyleyken, "amerikan çıkarları değil" demek kendini ve muhataplarını kandırmaktan başka bişi değildir. bi de "amerika'yı asıl biz kullandık" demeye getiriyor ki, kargalar bile güler buna..

    ey milliyetçi! dokuz ışık gibi boktan ülküler yoluyla bal gibi de kullanıldın ve tuvalet kağıdı gibi atıldın anacım. kendini istediğin kadar parala. gerçek değişmez.
  • bugün neredeyse 100 yaşında olan cia tarihine damgasını vurmuş türk istihbaratçı. enver altaylı tarafından kaleme alınan ruzi nazar cia'nin türk casusu adlı kitapta hayatı anlatılmıştır. kendisi özbek asıllı olup, stalin'in ordusunda nazilere esir düşmüş ve sonrasında cia'e girerek türkiye, ortadoğu ve orta asya'da birçok operasyonu planlamış ve bunlara bizzat katılmıştır. altaylı'nın kitabında, kendisinin 12 eylül darbesinden bir sene öncesinden haberdar olduğu ifade edilmiştir. yine argo filminde işlenen operasyonda da kendisinin büyük emekleri olduğu iddia edilmektedir.
  • soner yalçın'ın köşesinin bugünkü konuğu;

    http://www.sozcu.com.tr/…yalcin/oyun-masasi-741905/
  • sovyet kızılordusu askeri iken, nazilerin oluşturduğu türkistan tugayları adlı paramiliter yapılanma içinde nazi üniforması ile ülkesine karşı savaşmıştır. nazilerin bu oluşumuna o dönemde paris'te yaşayan türkistan coğrafyasının önde gelen türkçü önderi mustafa çokay karşı çıkmış ve berlin ziyaretinde aniden ölmüştür.

    kendisi gibi aynı yapılanma içinde aynı üniformayı giyen bir başka tanıdık ise cengiz dağcı'dır. bu nedenle dağcı vatan kırım'a ancak öldükten sonra dönebilmiştir.

    kendisinin, dağcı'nın kırımla kurduğu gibi fergana vadisi ile güçlü bir bağı olmadığı için son yıllarını geçirdiği side, ebedi istirahgahı olabilir.
    allah rahmet eylesin.

    ilgilisine not, murat yetkin bugün köşesini kendisine ayırmış: `:http://www.radikal.com.tr/…_sirlariyla_oldu-1347927`
  • yaşam hikayesinden anlaşıldığı kadarı ile yeşil kuşak projesinin uygulayıcısı olarak türkiye'de bulunmuş. milliyetçi ve islamcı hareketlerin yükselmesine doğrudan müdahil olmuş, solun türkiye'de yükselişi sırasında her türlü yapılmış provokasyonu yöneticşiğini planlayıcılığını yapmış olması muhtemelen gladyonun adamlarından biri. kendisine her iki taraftan öldürülen gençler için, yapılan katliamlar için sadece nefret duyulabilir.
  • soner yalçın'ın da yazsısı vardı ruzi nazar'la ilgili olarak..

    adı, ruzi nazar…
    özbekistan’ın margilan şehrinde 21 ocak 1917’de doğdu…
    ailesi ipekçilikle uğraşıyordu.
    liseyi bitirdikten sonra komünist parti’nin gençlik örgütünde çalışmaya başladı.
    taşkent’te planlı iktisat teknikumu’nda ekonomi okudu. sonra, pedagoji enstitüsü’ne devam etti. “genç leninci” dergisinde çalıştı.
    1939’da kızıl ordu’ya alındı. piyade asteğmendi.
    ikinci dünya savaşı’nda odessa’daydı. almanlara esir düştü. hitler’in kurdurduğu “türkistan lejyonu”na katıldı. alman propaganda bakanlığı’nın radyosunda çalıştı.
    savaş sonrasında almanya’da abd istihbaratçılarıyla temasa geçti. (abd başkanı theodore roosevelt’in oğlu) amerikan askeri ataşesi (sonra cıa istasyon şefi olarak ankara’ya atanacak) archibald roosevelt aracılığıyla abd’ye gitti.
    new york’ta cıa’nın kurduğu amerika’nın sesi radyosunda görev yaptı.
    archibald’ın ablası ethel roosevelt aracılığıyla resmen cıa görevlisi oldu. yıl, 1954 idi. (bu aileden kim roosevelt, cıa’nın ortadoğu ve güney asya şubelerinin başında yer aldı.)
    ve yıl, 1955…
    ruzi nazar, teksas/arlington’daki evinde amerikan harp akademisi’ni bitiren ve washington’da nato daimi komitesi’nde görev yapan binbaşı alparslan türkeş’le tanıştı. (bu görüşmede ileride 27 mayıs 1960 harekatına katılacak askeri ataşe agasi şen de vardı. ve türkeş yurda dönünce çankırı’ya “kontrgerilla öğretmeni” olarak atanacaktı.)
    ruzi nazar, abd’de türkeş aracılığıyla, cıa’da istihbarat eğitimi alan yüzbaşı fuat doğu ile tanıştı. (fuat doğu, 1962’de mah -yeni adıyla mit- başkanı olduğunda ankara’daki binayı cıa ajanlarıyla birlikte kullanacaktı.) çok geçmedi…

    dostluk ilişkisi

    yıl 1959…
    ruzi nazar, abd’nin ankara büyükelçiliği’ne istihbarat görevlisi olarak atandı. ankara bahçelievler’de eski genelkurmay başkanlarından birine ait bahçeli bir ev kiraladı.
    6 ay sonra 27 mayıs 1960 müdahalesi oldu…
    nazar’ın ilk önemli görevi; 27 mayıs’ın lideri cemal gürsel’e başyaveri agasi şen aracılığıyla ulaşarak, “ihtilalin kudretli albayı” türkeş’in, “sol cunta” cemal madanoğlu ekibi tarafından öldürülmesini önlemek oldu.
    nazar, 1962 ve 1963’teki talat aydemir ayaklanmalarına yakından tanıklık etti. yeni mit yasası’ndan, komünizmle mücadele dernekleri’nin kurulmasına kadar çok alanda faaliyet gösterdi. (bu derneğin erzurum’daki kurucuları arasında fethullah gülen de vardı.)
    nazar, türkiye’de çalıştığı 11 yıl boyunca çok önemli ilişkiler kurdu. (örneğin, işadamı ayhan şahenk, -kiminle evleneceğini danışacak kadar- yakın arkadaşı oldu!)
    mit müsteşarı fuat doğu ile birlikte tsk’daki solcu subayları tasfiye eden, idamlara ve aydın kıyımına yol açan 12 mart 1971 askeri darbesini başardıktan sonra washington’a döndü. kısa bir süre sonra almanya’ya gönderildi.

    kod adı, ümit

    bir gün… ruzi nazar’ın almanya/ bonn’da kapısını enver altaylı çaldı. “yeni istanbul” gazetesinde çalışırken tanışmışlardı. türkeş ve fuat doğu gibi ortak tanıdıkları vardı.
    enver altaylı, 1963’teki talat aydemir ayaklanmasına katıldığı için kovulan harp okulu öğrencilerdendi. ardından fuat doğu tarafından mit’e alınmıştı. kod adı “ümit” idi. uzmanlaşması için almanya’ya gönderilmişti…
    nazır’ın yakın dostu enver altaylı, mit’ten “ayrıldıktan” sonra, 1973’ten 12 eylül 1980 darbesine kadar geçen süreçte, türkeş’in en yakınındaki isim oldu.
    almanya’da mhp’nin parti müfettişliğini yaptı.
    istanbul’da mhp’nin günlük gazetesi hergün’ün genel yayın yönetmeni oldu. (cemaat operasyonları gösterdi ki kimileri herkesi gazeteci sanıyor! eklemeliyim; enver altaylı yazdığı “ruzi nazar: cıa’nın türk casusu” adlı kitabını, hergün’de birlikte çalıştıkları taha akyol aracılığıyla doğan kitap’tan çıkardı. hergün’ün, papa ve abdi ipekçi suikastındaki azmettirici rolü hiç araştırılmadı. düşünün ki, ipekçi’nin gazetesi milliyet’e taha akyol köşe yazarı yapıldı!)
    yine bir gün… enver altaylı gazeteci olarak mart 1980’de gittiği bonn’da, her daim yaptığı gibi abd büyükelçiliği’nde ruzi nazar’ı ziyaret etti.
    nazar, akşam eve gelmesini istedi. yemekten sonra nazar, altaylı’ya şöyle dedi:
    “türkiye’de yakında darbe olacak. ama bu aşağıdan cunta harekatı değil. yüksek komuta kademesinin yani genelkurmay başkanı ve dört kuvvet komutanının yöneteceği bir darbe. terör ve anarşiye karşı olağanüstü tedbirlerin yanı sıra yeni bir sistem getirecekler.”
    ve…
    gladio’nun türk tetikçileri darbenin meşrutiyeti için daha çok kan döktüler.
    darbeden sonra kimileri hapis yattı, kimileri yeni görevler için yurtdışına kaçırıldı.
    örneğin… alman istihbaratı (bnd) görevlisi olup, mhp (ve ılıcakların tercüman gazetesi) ile yakın ilişkisi olan dr. hans e. kannapin ve fritz michel kendileriyle çalışması için enver altaylı’ya teklif götürdü. tanışıklıkları eskiydi… altaylı 9 şubat 1976 günü, paris’ten türkeş’e yazdığı mektupta temaslarını anlatmaktaydı:
    - “4 mayıs 1976 günü dr. kannapin köln’e gelecek, burada beni alman iç istihbarat teşkilatı türkiye masası başkanı ile tanıştıracak.”
    - “bay kannapin’e telefon ettiğimde o da sordu: ‘türkeş bey mayıs ayında gelecek mi’ diye. albayım, mayıs ayında gelmeyi düşünüyor musunuz? ruzi bey de aynı soruyu yöneltti.”
    ruzi nazar, michel ve dr. kannapin… alman nazi generali olup ikinci dünya savaşı’ndan sonra cıa’nın ve bnd’nin kuruluşunda yer alan reinhard gehlen’in öğrencileriydi.
    uzatmayayım…
    “oyun masası”ndaki ruzi nazar emekli oldu. yerini yeni isimler aldı. kullanılan “piyonlar” da değişti.
    artık yeni “piyon” cemaat’in “altın nesli”…
hesabın var mı? giriş yap