sabah koşusu

• sabah koşusunu bile sabah uykusu olarak okuyorum, sabahları yaptığım tek koşu servisi kaçırmamak için topuklu ayakkabılarla yaptığım koşudur.
• birkaç dakika sonra evden çıkacak olma sebebim..
  evet bağımlılık yaptığı doğruymuş.
• geç kalıp, güneş iyice çıkınca gidemedim diye üzülme sebebi bazı bazı ve alışkanlık yaptığı su götürmez bir gerçek. taze bir gün, deniz kenarında koşma/yürüme şansınız varsa çok hafif bir rüzgar. günün başladığına/güneşin kendini göstermeye başladığına şahit olmak harcadığınız enerjiden fazlasını veriyor. döndüğünüzde yorgun değil zinde oluyorsunuz. her sabah keyifle uyanmak için yerinde bir sebep.
• ya aslında iyi oluyoda köpekler grup halinde kovalamasa
• cigerleriniz yakan, bir sure sonra sabah yuruyusune benzeyen, 2 aydir duzenli olarak kosanlarin yaninizdan gecip giderken kendinizi kotu hissettiren "neydik ne olduk" dedirten aktivite.
• rutin hayatıma yeni bir heyecan getirmek adına yapmayı seçtiğim hede.
  
  bugün niyetliydim başlamaya. başladım başlamasına da devamını getiremedim. müzik eşliğinde koşarım diyerekten içini en seçkin klasik müzik eserleriyle doldurduğum telefonumu yanıma aldım. almaz olaydım. eşofman cebine koyduğum için benim koşmaya başlamamla beraber o da aşağı yukarı sıçramalar yaptı, ki bu gerçekten rahatsız edebiliyor insanı. müzik dinlemek için başka bir alet edinmediğim için müzik işi rafa kalktı şimdilik.
  
  sanırım eşofmanı değişmenin vakti gelmiş. kıçımda durmuyor mübarek. beni ilk günümde yarı yolda bıraktı. ayrıca;
  
  (bkz: takım eşofman giyen insan)
  
  ama vazgeçmek yok. şunları halledeyim, adamakıllı başlayacağım bu işe.
• yataktan dayak yemiş gibi uyanan, beş dakika fazla uyumak için kahvaltı bile etmeyen benim asla anlayamayacağım aktivite.
• zinde olmak kısmına pek inanmayın, ya da düzenli yapınca fayda ediyordur belki.
  şöyle ki, final haftamın gelmesine müteakip dünden itibaren bir hafta ders çalışmam gerekiyordu, ama dün 12 saat uyuyup^* 4'te kalkınca günün ziyan olmasıyla çalışamadım. akşam da erken yatıp sabah koşuya çıkıp güne zinde başlamaya ve güneş ışığından faydalanmayı düşündüm.
  sabah var olan her şeye söverek kalktım, bir soda içip evden çıktım. harika hissediyorum. düşük tempoda koşu, köpeğini gezdiren nişantaşı kızlarının yanında deparlar falan. eve bir geldim o zindelikten eser yok amk. ben zannediyorum o endorfin,dopaminin etkisiyle bütün gün at gibi zinde olacağım, american filmlerindeki gibi öğleye kadar starbucks öğleden sonra viski eşliğinde ders çalışacağım. şu anda yataktan yazıyorum.
  
  (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)
• enerji yapıcı, çok yararlı, çok sağlıklı, çok güzel bir şey.
• askerden dönmüş olmanın da verdiği gaz ile işe gitmeden önce her sabah 06.30'da kalkıp cebeci ile kurtuluş parkı arasında gerçekleştirdiğim aktivite.
  
  sabahın o saatinde onlarca insanın orada spor yaptığını görmek hakikaten şaşırttı ilk başta. parkta yapılan bir takım kültür fizik hareketlerinin ardından ankara büyükşehir belediyesi'nin üniversite öğrencileri için sunduğu ücretsiz çorba servisinden yararlanmak ve sonra yürüyerek eve dönmek, hemen ardından alınan ılık bir duş ile hiç olmadığı kadar zinde başlıyor güne insan.