sabah sabah

• tam da şu dakikadır :/
• metrobus veya bilumum toplu taşıma aracında mutsuz insanların işlerine giderken sürekli kullandığı söz öbeği.
  bir yerde 'sabah sabah' kalıbı var ise orada mutsuzluk vardır. tartışılmaz.
  'sabah sabah' bu kalıbı kullanarak yakınan bir mutsuz teyzeyi görmek kadar hayattan soğutan birşey herhalde olamaz. olmamalı.
• sabah'ın anlam ve önemini vurgulayan bir ifadeden çok sabah yapılmayacak şeyleri vurgulamak için kullanılır. bir arkadaşım az önce "sabah sabah ne güldürdün yaa!" dedi de bende böyle bir his uyandırdı. sabah gülünmez mi arkadaşım? öğleden sonra gülmeyi düşünüyordun da bütün planlarını bozduk mu nedir? akşam gülmek için başkasına mı sözün var? güne gülerek başlamışsın işte, daha ne istiyorsun? sabah sabah sinirlendim bak!
• sabah sabah uçantekme. olur mu öyle şey der gibi sanki; sabah sabah kebap yenmez mesela, ya da marshmallow yenmez. yiyene olur mu öyle şey de diyebiliriz, -sabah sabah?! da diyebiliriz. aynı şey.
  (bkz: yok artık)
• günün daha henüz başladığı saatlerde ciddi bir sabotajla karşılaşması ve o günün henüz başında güzel geçmesi ile ilgili dileklerin, günaydınların, tebessümlerin boşa çıkmasına, insanın günü başa sarasının gelmesine neden olan hadiseler karşısında ağzından dökülüveren iki sözcük...
  
  insan önce duş almak, sonra kahvaltı yapmak, sonra bir kahve ve sigara içmek istiyor sanırım; sabah sabah, evi su bastığı, arabanın tekerinin inmiş olduğu, insanların uyuz ve gıcık, dünyanın ise atlatılması gereken bin türlü irili ufaklı sıkıntı ile dolu olduğunu yeniden idrak etmeden önce...
  
  bünye, çok kısa bir süre sıkıntı istemiyor, gelecekse sıkıntı, şöyle bir ayılma payı yine de tanınsın istiyor kendisine...büsbütün aç, zayıf, henüz zihnen ve bedenen ayılmamışken, bu derece hazırlıksızken yakalanmak istemiyor hayata, sabah sabah....bi dur ya, bi kahvemi içeyim be hayat...
• küfretmeye kılıf bulmak için yaratılmış bir fenomen
• tabu'da seda sayan anlatma şeklidir. istisnasız herkes bilir, en alakasız insan bile anlatanın ağzından "sabah sabah" çıkar çıkmaz atlar hemen. başka türlü anlatılmaz, anlatılamaz.
  
  (bkz: sabah sabah seda sayan)
• sabah ın ayrı bir önemi oldugunu ve konusurken bisiyler soylemek icin bisiyler soyliyim diyen insanlarin kullandigi bir vecize turu.
  or : sabah sabah sigara icilir mi
• (sabah sabah, tem'e cikmak icin umraniye civarlarindan gecerken, "kopruden once son cikis(kosc)"la aramizdaki muhabbettir)
  ben-bugra cocuk klubu yaziyoo...
  ısrarla ben-kultigin kirtasiye...
  yine ben-boyle bi mahalle kurulsa nasil isimler olurdu acaba?
  kosc-ulku dersanesi
  ben-dokuz isik elektrik tesisat hizmetleri... erkenekon turizm... asena veteriner klinigi:)))
  (kosc sabah mahmurluguyla tebessum ederken, ben kendi esprilerimi guluyordum... ve kahramanlarimiz yeni bir maceraya dogru atlarini suruyordu... bak hala zorluyorum:)
• sabah abah kalkıp güllaç yaptım.niye? çünkü hamileyim. çünkü kalkıp saat 7'de yapmalıydım; 8 çok geç olabilirdi. ne biçim fizyolojiymiş çok afedersiniz.