• cumhuriyet'in 1950 öncesi döneminde katledilen şair-yazar.

    şu cümleler ona aittir: "vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir."

    tema:
    (bkz: tarih/@derinsular)
  • ''niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? niçin yanımda değilsin?''
  • rüzgarı bana sevdiren adamdır. görmesekte her mevsim hissederiz onları..
  • çok afedersiniz yeni nesil gibi konuşsa idim şöyle derdim emin olun:
    "sabahattin adamım yaaa!"
    biliyorum demiş kadar olmakla kalmadım dedim. af buyrun. ancak ona karşı hissettiğim tanışıklık hissi ve içimde kuşlar uçuran samimi olma isteği belki haddimi aşmama sebep olan.
    mesela diyor ki:
    "insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."
    tespitleri takdire şayandır onun. ve karakterlerinin ağzından yaptığı itirafları da:
    "ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım. hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir."
    diyorum ki karşıma otursa da kestane pişirsek yesek sabahattin'le. ara sıra konuşuruz. hep konuşmaya gerek yok, bir şey söylesen seni anlayacağını bildiğin biriyle susmak huzur verir.
    hem ne diyor sabahattin:
    "hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar."
  • uzun zamandır okumadığım ihmal ettiğim ama aylar sonra kitabını elime aldığımda yine aynı yerden beni etkilemeye devam eden yüce şahsiyet. düştü yine aklıma şiirleri.

    ''ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı.
    bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı.''
  • "dünyada bir tek insana inanmıştım. o kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. ona kızgın değildim. ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. ama bir kere kırılmıştım. hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi."
  • kürk mantolu madonna gibi bir şaheseri yaratmış, büyük yazar..
  • okuduğumuz şeyler adlı programımın son bölümünü kendisine ve romanlarına ayırdığım büyük yazar.

    programı dinlemek için : http://www.mixcloud.com/…ler-8-sabahattin-ali-ozel/
  • içimi acıtan, gerçekleri yüzüme vuran, yazılarıyla içime işleyen yazar. hastasıyım!
  • yeri bende ayrı olan sanatçı,üstad. şöyle bir alıntı yapmak lazım geliyor meşhur kitabından korkunç gözlem ve benzetme yeteneğini biraz da olsa gösterebilmek için

    çocuğun bu metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu.zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl bir ateşin;yavaşça kalkıp inen göğsün içinde nelerin kaynadığı bilinmediği için, insan mütamedi bir ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür
hesabın var mı? giriş yap