• bazen resmen özgürlüğüme tecavüz edilmiş gibi hissediyorum. hele rutin olmayan; sürekli bir şeyler üretmeniz gereken, kritik işler olunca işte o zaman fena. çünkü gün başlarken az uyuyup, uyandıktan sonra o günün verimli geçmeyeceği bariz. ve bunu bile bile sabah sike sike gitmek insanı hayattan bir kademe daha soğutuyor. gerçekten mağduriyet. resmen taciz. naled.
  • otobüste ben balık istifi giderken yanımdan geçen en az 500 binlik jipin içinde spor kıyafetleriyle karton bardakta kahvesini içerek, büyük ihtimalle patron olduğu için de geç kalmak yada trafik umrumda olmadan, ot içerek rap yapan zenci edasıyla sakinliğinden de ödün vermeyen insanları görünce ben de mağdur hissediyorum.
    hatta otobüste komünist olmaya karar veriyorum.
  • üç saat fazla mesai yapmış olmanın verdiği mağduriyetle boy ölçüşemez!
  • ıstanbul trafiğinin tozunu yutmuş günlerce güneş görmeden çalışmış biri olarak bu güzel günleri hak ettiğime tüm kalbimle inanıyorum.
    bi tarafımda günebakanlar her sabah selam dururken bir tarafımda deniz masmavi parıldar bense servisin ön koltuğunda fonda en tatlı müzik başımı cama yaslar her güzelliği yakalamaya çalışırım..

    sarılı yeşilli,köylerin arasından maviliğe giden uzun dalgalı bir yoldur bu.
    önce fabrikanın bacalarını ardından gemileri ardından sahada bekleyen tırları ve şoförlerini görürsünüz.sabahın bereketidir hepsi..

    fabrikaya girer girmez ayakkabımı değiştirir önlüğümü giyer bonemi ve maskemi takar herkesle günaydınlaşırım.sanki dakikalar sonra uzaya gönderilecek ilk kadın astronot heyecanıyla işime başlarım..
hesabın var mı? giriş yap