• 4 aralık 2015 galatasaray bursaspor maçında sabri sarıoğlu'nun yaptığı bir buçuk asistin üzerine bu analizin iyi geleceğini düşündüm.

    hemen gaza gelip sabri’yi övmeye çalışan bazı galatasaraylılara karşı ortalık karışmadan vaziyet aldım. sabri’nin aslında ne kadar da muhteşem bir bek olduğunu anlatmalarına fırsat vermeden bu olayı kapatalım istiyorum.

    analize başlamadan önce futbolcu ıslıklama olayını kendi açımdan değerlendireyim. bugün mehmet demirkol, yazısında; ‘ıslıkladığın oyuncunun attırdığı gole sevinmek mantıksız değil mi’ diye soruyordu. hayır, değil. taraftar, ıslıkladığı oyuncunun attırdığı gole değil, tuttuğu takımın attığı gole sevinir. taraftar galatasaray’ı ıslıklamaz, o formanın içindekini ıslıklar.

    öte yandan, sahadaki oyuncuyu ıslıklamanın takıma, dolayısı ile taraftara zararı yok mudur?

    taraftarın tepkisini başka nasıl göstermesini bekliyorsunuz? tribünde beğenmediği ıslıklar, suçlu olur; sosyal medyada eleştirir, suçlu olur; tepkisini göstermek için kulübe para kazandırmaktan vazgeçer, suçlu olur. eleştiren taraftar için o günün önemi kalmamıştır artık. zamanla içinde biriktirdikleri bir yerden sonra taşmaya başlar, dolayısı ile şimdiyi bırakıp yarın için hamlelerini yapar. ‘hep destek, tam destek’ romantikliğinin milyonları ceplerine indiren adamların olduğu ortamda her şeyi daha da kötüye götürdüğünün farkındadır.

    son olarak da, sabri’nin yönetimin teklifi ile sözleşme yenilediği, bu yüzden kendisinin hiçbir suçunun olmadığı görüşüne değineyim. bundan daha saçma bir argüman üretmek mümkün değildir sanıyorum. taraftar zaten sabri ile sözleşme yenilenmesine tepki gösteriyor. olayın nedeni sabri’nin ta kendisi. bu durumda sabri ve yönetimden başka tepki gösterilebilecek kim var?

    neyse, bu konuda dolu olduğumdan çok uzadı. bursaspor karşısındaki sabri’yi görelim biraz.

    http://www.gfycat.com/unfoldedheavenlyeider
    http://i.imgur.com/vb55zry.gifv
    sabri için takım oyunu diye bir şey yok. takım arkadaşları kendi aralarında takılsın istiyor. top tekrardan kazanıldığı andan itibaren dünya sabri’nin umrunda değil. özellikle top jose rodriguez’e son olarak geldiğinde, pas olanağı yaratmak için çizgiye doğru koşmaya bile tenezzül etmiyor. yorgun da değil ki, mazeret üretelim... henüz 10. dakika. bu tarz hataları yaptıktan sonra deli gibi koşup mücadele etmenin pek bir anlamı kalmıyor maalesef.

    http://www.gfycat.com/…ventionalrequiredbengaltiger
    http://i.imgur.com/mqiajaw.webm
    hiçkimse sabri’nin hücumdan ziyade savunmacı bir bek olduğunu iddia etmiyordur herhalde. dolayısı ile ben de takım hücumlarına katılmasında pek sorun görmüyorum. tabii, hücumda da ezbere top oynamaya çalıştığı gerçeğini değiştirmiyor bu. katılmak ile yararlı olmak çok farklı şeyler.

    http://www.gfycat.com/reasonablebriskgenet
    http://i.imgur.com/sgnjmr2.mp4
    her ortayı takım arkadaşının kafasına açmak zorunda değil hiçkimse. taraftar da –çoğunlukla- ortaların dağa taşa gitmesinden şikayetçi. tehlikeli bir noktaya ulaştırmayı başar, ciğerimi ye. bak, üstüne bir de dönen topu tek pasla arkadaşına vermişsin, mis. işte ben bunu görmek istiyorum ya, fakat sabri tüm bunları ayda yılda bir başarabiliyor. (gerçi ortayı burak'a değil, podolski'ye açmaya çalıştığını düşünüyorum ama neyse...)

    http://www.gfycat.com/tightconfusedbinturong
    http://i.imgur.com/bipn3k2.gifv
    yahu çıksana ileri? mustafa denizli’nin önüne geçip beklemenin mantığı nedir, bilemiyorum.

    http://www.gfycat.com/ecstaticaggravatingbear
    http://i.imgur.com/skggedm.gifv
    bu pozisyonda geriye çok iyi koşuyor. iki rakibin arasında da çok iyi pozisyon alıyor. hep topla giden adamı hem de boştaki adamı güzelce kontrol etmeyi başarıyor. peki, chedjou’nun tepkisi neye?

    http://www.gfycat.com/concretetiredbass
    http://i.imgur.com/fmaqt2s.gifv
    ondan sonra, taraftar beni niye ıslıklıyor? çünkü senin yüzünden takım neredeyse gol yiyordu. savunmada böyle bir hata yaptıktan sonra ne yaparsan yap, hiçbir önemi kalmıyor artık. sabri muhtemelen maç sonrasında yatıp gözlerini kapadığında ‘bugün ne iyi oynadım’ diye düşünüyordur. halbuki tamamen bursaspor’un beceriksizliği sayesinde kendini mutlu hissettiğinden haberi yok. bir maç 5-2 kazanılacağına, 2-0 kazanılsın. çünkü futbolda az gol yemek, çok gol atmaktan çok daha zordur. senin de takımdaki ilk görevin gol yedirmemekse ve bunu beceremiyorsan yeteri kadar iyi değilsin demektir. bütün olay bu.

    http://www.gfycat.com/gleefuldisguisedalligator
    http://i.imgur.com/vce7d4c.gifv
    galatasaraylı oyuncular tarafından zincirleme oluşturulan bir pozisyon. tabii ki zincirin başını sabri tutuyor. kalecinin kontrol edeceği kabak gibi belli olan topa gidip baskı yapmaya çalışıyor hâlâ. sonuç olarak; kanadı boş.

    http://www.gfycat.com/competentwickedhatchetfish
    http://i.imgur.com/yeuwzxg.gifv
    birkaç kişi sabri’nin saçma sapan sol kanatta dolaştığından bahsetmişti. sabri, korner atışı sırasında gol aramaya giden hakan balta’nın yerini doldurmaya gidiyor. görüldüğü üzere geride kimse kalmamış. oldukça normal.

    http://www.gfycat.com/slightfrayedharpseal
    http://i.imgur.com/flis1g3.gifv
    saçma sapan yerlerde pas hatası yapmasak iyi olur gibi sanki. bunları her maç mutlaka yapıp kırk yılda bir yaptığı doğru hareketler için övgü beklemek oldukça ahmakça.

    http://www.gfycat.com/sharpleanhippopotamus
    http://i.imgur.com/diof5gs.gifv
    daha önceki pozisyonda iki oyuncunun arasında dengeyi iyi kurup güzel savunduğundan bahsetmiştim. burada ise tam tersi. yine takım olarak savunmadaki acizliğin ön plana çıktığı atakta sabri ikiye tek kalıyor. bence iki oyuncudan birini tercih etmesi gerekiyordu çünkü bu durumda her iki oyuncuya gönderilen topa da müdahale etme imkanı yok. biri seçip onun topla buluşmasına engel olmaya çalışmak daha mantıklı geliyor bana.

    http://www.gfycat.com/veneratedserpentinehorse
    http://i.imgur.com/3kwxfll.gifv
    şu çizgiye paralel taçı kim öğrettiyse, allah onu kahretsin. bir insanın kullandığı taçların yüzde 95’i aynı olur ve rakibe gider mi ya?

    http://www.gfycat.com/scornfulradiantavians
    http://i.imgur.com/7srev6q.mp4
    yürüme ulan, yürüme. açıl, git kenarıya doğru.

    http://www.gfycat.com/fondplushdogwoodtwigborer
    http://i.imgur.com/jc93rdr.mp4
    yine en doğru kararı verip rakibinin üstüne giderek kendi alanını boşaltmayı uygun görüyor. burada kendisini pek suçlamak istemiyorum ama bir insan her pozisyonda mı yanlış karar verir arkadaş?

    http://www.gfycat.com/…hedweightyamericansaddlebred
    http://i.imgur.com/vhju2pd.mp4
    sabri, altı bursalıyı durduk yere atağa çıkarmayı başararak bir rekora imza atıyor.

    http://www.gfycat.com/…arveloussomberasiandamselfly
    http://i.imgur.com/aoftwao.mp4
    tam baskı yapması gereken yerde ise, beklemeyi seçiyor. herkes yerleşmiş zaten, ceza alanının dışında rakibinin neden kolayca dönmesini ve hareket etmesini sağlıyorsun? yapışsana adama.

    http://www.gfycat.com/innocentdefiantibex
    http://i.imgur.com/vpp2rfg.mp4
    tamam, orada bulunup kafaya çıkmak önemli. kendi şansını yaratmış oluyorsun ama abartmamak da lazım. podolski’nin harika kontrolü ve bir o kadar güzel vuruşu olmasa, hiçbir anlamı yok bu asistin. xavi’nin messi’ye yaptığı harika asist ile arasında nitelik olarak pek bir fark yok. boş kaleye gol atmak kadar değerli.

    http://www.gfycat.com/…vancedmarvelousibadanmalimbe
    http://i.imgur.com/h8lliek.mp4
    ne demiştik? topu tehlikeli noktaya aktarmayı başar, başka bir şey istemiyoruz. yaptığı yarım asist, çok bilinçli olmasa da, doğruyu yaptığı için takdir edilesi. arka direğe doğru yüksekten saçma sapan bir orta da açabilirdi. çoğu zaman öyle yapıyordu, nadiren bunu yapıyor. kötü bir futbolcu olmasının nedeni de bu zaten. yanlışı çok kez yapıp doğruyu bir o kadar az yapmak.

    http://www.gfycat.com/…thickattwatersprairiechicken
    http://i.imgur.com/biweyss.mp4
    pas almaya üşenen adam hırslanınca nasıl koşuyor öyle?

    http://www.gfycat.com/respectfulfakehorsemouse
    http://i.imgur.com/felv7k7.mp4
    budur ya. düzgünce pas alışverişinde bulunduğunu anca maç sonunda görebiliyoruz.

    sabri biraz burak yılmaz’a benziyor. bu yıla kadar, yığınla hata yapıp arada gol attığı için savunuluyordu burak. sabri de yığınla hata yapıp birkaç doğru oyun oynayabiliyor maç içinde. galatasaray, hataları doğrularından fazla olan oyuncuları kaldırabilecek bir kulüp değil. hele o hatalar ölümcül ise.

    şans eseri sabri sarıoğlu'nun hücumda nispeten iyi olduğu bir maça denk geldik. bir de savunmadaki hataları aynı şekilde devam ettirip hücumda hiçbir şey yapmadığı maçları -ki sayısı az değil- düşünün. izlerken insanın gözlerinden kan geliyor.
  • 1999 yılında galatasaray altyapısına giren, 2002 yılından beri de süper lig'de forma giyen sağbek/açık gs oyuncusu. 44 kez de milli takım forması giymiştir. sabri'nin yaptığı hataların grafikle gösterilmesine, ya da neyi yapamadığının söylenmesine hiç gerek yoktur. hiçkimse sabri'nin cafu ya da dani alves onu da geçtik nasıl kovduğumuz malum olan emmanuel eboue olduğunu iddia etmiyor ama futbol seyircisi kadar nankör ve ikiyüzlü sporsever yoktur o yüzden de sabri'nin kendisine yapılanları hakkettiğine zerre kadar inanmıyorum. bu arada sabri'nin galatasaray kalibresinde bir futbolcu olduğuna da inanmıyorum. ama türkiye liginde kaç tane galatasaray ya da 3 büyüklerde top oynayabilecek avrupa'da top class olmasa da iyi bir takım forması giyebilecek sağbek var? bir tek gökhan gönül hadi biraz da sener özbayraklı olsun. gs son 13 yılda sabri'nin yerine bir oyuncu bulamadıysa (ha bir eboue'yi bulduk 2 sene iyi kötü oynattık) bu suç sabri'nin midir yahu? sabri kendisine edilen küfürleri, ıslıkları falan hakediyor değil. 6 şampiyonluk yaşamış takımda olduğu süre içinde. biz götümüzü bile yırtsak yıllar sonra gs tarihinde sabri'den bahsedecekler. kazandığı parayla karısına en pahalı arabayı mı almış? keşke uçak alsaymış! gs bu parayı vermiş o istediği gibi harcayınca mı sorun? büyük takımlar bir futbolcu yüzünden maç kaybetmez sadece büyük takımlar değil hiçbir takım kaybetmez ya da kazanmaz! galibiyetler başarılar ortaktır. gs'da sabri hata yapınca gol yer ama maçı sadece sabri'nin o hatasıyla kaybetmez!
  • baştan ön yargı oldugu açık açık olan bir iş ne kadar ciddiye alınır bilmiyorum. daha giriş paragrafından belli sabri'ye olan bakış. yorumlarda da bu çok açık kendisini gösteriyor.

    futbolda oyunu, takım arkadaşlarının özelliklerini bilmek çok önemli. futbol okullarında çocuklara ilk öğretilenler takım arkadaşlarının özelliğidir. hangi ayağını iyi kullanıyor, iyi şut çeker mi, hızlı mı, iyi çalım atar mı?

    emre belözoğlu neden iyi bir orta saha oyuncusu yukarıda söylediklerim yüzünden. hem oyunu iyi bliyor hem de takımı iyi biliyor. peş peşe iki kanat bindirmesi yapan caner erkin'e üçüncü topu atmaz. çünkü emre, caner'in 50 metrelik full depar sonra nefeslenmesi gerektiğini bilir. topu sağ kanada gönderir, oradan oyunu kurar bu arada da caner'in kalp ritmi kendisine gelir. bu adamlar insan. ne kadar kondisyon yüklersen yükle insan.

    ben sabri'nin iyi futbolcu oldugunu düşünmüyorum. ama rezil futbolcu oldugunu da düşünmüyorum. başıma bir iş gelmeyecekse oynayabilir sorun yok. futbolun takım sporu oldugunun bilincindeyim. bir takımda günah keçisi aramanın doğru olmadıgını düşünüyorum. o yüzden ihaleyi sabri'ye kesmeyi doğru bulmuyorum.

    tabii sabri algıyı gerçek hale kendisi getirdi. bir insanın kendisiyle dalga geçmesi güzel bir şey. ama sen bu işi reklam filmlerine kadar götürüp evet durum budur diyorsan seni savunmak da imkansız. bu kadar eleştiri alıyorsa baş suçlu kendisi. ceketle poz vermeler, reklam filminde topu uzaya vurmalara gerek yok. bunlar algı oluşturur sonra ağzınla kuş tutsan böyle analizlere konu olursun. takımdaki bütün olumsuzluk senin üzerine kalır.

    öyle analizler var ki şaşırdım. bir pozisyonda sabri takım arkdaşlarına yerimi doldurun diye işaret ediyor. orada iyi bir takım savunası kayar. sağ stoper bek olur, sol stoper sağa, sol bek sol stopere gelir. sol açıkta olan oyuncu da geriye gelerek boşlugu doldurur. ya da sağ iç oynayan beke gelir, sol iç sağa kayar, sol açık sağa kayar. ama olmuyor. bunun yerine sabri geriye koşmadı oluyor. sabri orada kaleciye pres yapmasa ne olur? geriye ışınlanacak mı? yine koşamayacak. eboue olsa koşacak mıydı? o da kalacaktı ileride.

    sol kanatta orta geliyor. temelde en büyük eleştiri stoperlere gelmesi gerekirken sabri neden oyuncu tutmuyor ortada kalıyor diye eleştiriliyor. sabri orada doğru yerde. arkasındaki oyuncuyu tutuyor. zaten orta arkadaki oyuncunun vurabileceği seviyede gelse sabri de müdahale eder. ama stoper tutması gereken ön oyuncuyu tutmadıgı için sabri'ye de pozisyon hatası yaptırıyor.

    tonla eleştiri yaparım şu analize ama gerek yok. sabri bu algıyı kendisi oluşturdu. böyle devam eder. asist yapar abartmaya gerek yok denir. gol atar bunu herkes atar denir. yani bu böyle devam eder. bu yüzden bana kalsa oynasın ama taraftardaki algıyı kırmak zor. o yüzden gitmeli. yoksa sabri yüzünden temel eleştiri noktası kaçıyor. şu takıma dani alves'i koy fayda etmez.

    galatasaray'ın savunma sorunu ileride yapılmayan presten başlıyor. rakip hücumdaki 4 oyuncudan o kadar çabuk sıyrılıyor ki bir anda ortadaki oyuncular ve savunma oyuncuları hurra hücum yapan rakiple baş başa kalıyor. hamza hoca'nın umut'u oynatmak istemesi, burak'tan koşmasını beklemesi, podolski iyi değil demesi bu yüzden. galatasaray'ın ilerideki oyuncuları pres yapamıyor, top kapamıyor, savunmaya yalancı koşular dışında yardımcı olmuyor. takımın fizik durumu da iyi olmadıgı için sürekli atak yiyor.

    arkadaş emek vermiş saygı göstermek lazım ama gereği yok böyle bireysel oyuncuları günah keçisi gibi göstermeye. bireysel olarak sıkıntı yok. takım iyi çalışmamış, ileri oyuncuları savunma anlamında yetersiz oldugu için takım böyle. yoksa semih kaya başlıgında geriye gidelim tonla övgü var. selçuk aynı şekilde. son beş yılda bu takım en iyi topunu semih-dany stoper oynadıgı zaman oynadı. santraforları kimdi, umut ve elmander. takımda sneijder, drogba yoktu. orta sahada köpek gibi basan orta saha dörtlüsü emre-selçuk-melo-hamit... hem hücum hem de savunma anlamında bütünlük oldugu için oyuncuları bireysel kaliteleri göze batmıyordu. yoksa semih aynı semih. sabri aynı sabri. önemli olan bütünlük. bunun için inanılmaz kaliteli oyunculara gerek yok. bu gün leicester city denen takım ingiltere'nin zirvesinde. oyuncu say desek belki rekor kıran vardy sayılır. başka? oradan bir oyuncuyu al başka takıma koy sırıtır. çünkü ortada üst düzey yetenekler olmamasına rağmen bir takım var.

    bir de ıslık olayı var. sabri hocaların kafasına silah dayamıyor. ya da beni oynatmazsanız tüm samsun'u salarım demiyor. oyuncu ıslıklamak bu yüzden saçmalık. eğer kulübü zora sokacak bir iş yapmışsa ıslıkla. bu adam dışarıda şu davranışta bulundu de ıslıkla ama sahada kötü oynuyor diye birisini ıslıklamak aptallık kusura bakmayın. bunun romantik seyirci olmakla hiç alakası. şu platformda en romantik olmayan insanlardan birisiyim. mesela yasin'i hiç sevmem ama ıslıklamam. niye ıslıklayayım adamlar tahtaya gidip kendi adını yazmıyor. hocaları var onlar karar veriyor. neden oynuyor diye hocayı eleştiririm.
  • daha şeyşu'nun ofsaytı bozduğu için -ki bunu hep yapıyor- sabri'ye serzenişte bulunduğunu anlamayanlar, adamı takip etti diye kendisini övüyor.
  • telefondan baktığım için görüntüler kötüydü. ama sabrinin hangisi olduğunu seçmekte nedense hiç zorlanmadım.
  • bende sabrinin futbolunu sevmem ama bu sabrinin suçumu gerçekten? bunları görmesi gereken biz değiliz yönetim ve takımı yönetenler ben sabride ya da burakta gram suç bulmuyorum ne yapacaklardı? yok hocam beni oynatma ben kötü bir futbolcuyum deyip kadroyamı girmesin? ne yapsın yani ne yapmasını istiyorsunuz adamın eminim ki o da diyordur la ben bu takıma yakışmıyorum diye ama ne yapsın? yok abi ben kötü futbolcuyum ya ben gidiyorum dengim olan bir klübe kim der? sen dermisin ? ciddi bir firmanın yöneticisisin diyelim yok abi buraya ben layık değilim beni kovun der misin? ben de şunu anlamıyorum sabrinin ne yapmasını istiyorsunuz? bunu yapması gereken yönetim sabri değil.

    not: burak ve sabri bir an önce bu takımdan gönderilmeli :)
hesabın var mı? giriş yap