• aylak ve dağınık adamdır. tıpkı bir arkadaşım gibi. tüm gelirini kiraya bağlamış durumda. ne acı değil mi? üstelik her ay kendini buna göre ayarlıyor. hepi topu 14 dükkanı var, 350bin tl seviyesinde de kira getirisi bulunuyor (aylık). şu an çeşme'de yazlığında. daha doğrusu mayıs ayında bir gidiyor, eylül sonuna kadar orada. çok zor bir hayat, çok hemde.

    edit:
    arkadaşlar bu konuda çok mesaj aldım. sebebini anlamadım ama çok ilgi çekti. bakın benim bildiğim (bire bir tanıdık değil) bir kişi var ve aylık kira getirisi 7 milyon tl seviyesinde. yani bizim arkadaş öyle düşündüğünüz gibi ultra bir gelire sahip değil.
    beylikdüzü ve esenyurt civarından 20-22 sene önce toprak sahibi olanlar bugün ürkütücü bir varlığa sahip oldular. siz siz olun, istanbul'dan toprak alın. istanbul'da toprağın olsun, saksıda dursun derler ya. çok doğru bir sözdür.
  • 19. yy. rus edebiyatında bir karakter.
  • benim de ev sahibimdir...
    sirf benim oturdugum binada kazandigi para 6 dairede yaklasik 20 bin lira...adamin yuzunu dahi gormedim bugune kadar...sadece hesap numarasini bilirim o kadar...bi tane muamelecisi var her boku ona yaptiriyor...ustelik dedigine gore galata ve cihangir de ayni ayarda 17 tane daha bina sahibiymis...
    dedim evlenir mi benle? yok dedi ibne degil kadinlara ilgi duyuyor dedi...dedim ben de oyleyim ama kestirebilirim hic sorun degil...yok dedi kabul edecegini sanmiyorum dedi...iyi dedim bak su kodumun kombisine calismiyor...tamam dedi simdi bakiyorum...simdi siktir git zugurt cenem yoruldu dedim...tamam dedi.

    ekleme:
    bunun bi de yahudi versiyonuna denk gelmistim gavur ellerde okurkene...adamin manhattan gibi bir yerde tam 40 tane binasi vardi...manhattan gibi bi yerdeki binalarin kat ve daire sayilarin ve de fiyatlarini belirtmeme gerek yok sanirsam (hic bi fikri olmayanlar icin en kucuk binasindan elde ettigi geliri hesaplamak icin :20x5x2500$ )
    ama gel gelelim adami bunu hergun gorurdum...70 model pikapiyla hergun binasini kontrole falan gelirdi "anasini siktiniz evin,got kadar evde 5 kisi mi kaliyonuz derdi,i will sue you" derdi , "akilli ol jewish, we are muslims and we can bomb you" falan der gonderirdik.
  • sadece kira gideriyle çöken insandan beslenir.
  • kıskananlar tarafından bok atılan insan.

    ne derseniz deyin, bu adam zamanı satın alıyor arkadaş. sabah 8 akşam 5 çalışıp, eve gelince yemeğini yiyip yorgunluktan saat 10'da gözleri kapanan insan mı yaşayan? ofis arkadaşlarıyla gittiği yerlerin, arada bir hep beraber gidilen fasılların fotoğraflarını facebook'ta paylaşıp biz çok eğleniyoruz temalı görünen insan mı?

    bu adamın büyük ihtimalle anasından babasından kalmış evi, dükkanı, geliri var. yaşayabilmek, hayatını idame ettirebilmek için eşek gibi çalışmaya ihtiyacı yok. istediği kitabı almak, istediği şarabı içmek için ay başını beklemek zorunda değil. sınırsızca hayal kurabilir, okuyabilir, yazabilir, gezebilir.

    bir insan daha ne ister ki hayatta? şanslı piç.
  • kuzenimdir kendisi. gelen kira gelirlerini biriktirir yeni bir ev/arsa/dükkan alır. sonra tekrar biriktirir. bu böyle gider.

    ancak geçen gün "gezenti" olarak adlandırdığı bana aslında imrendiğini belirterek anlattığı hikayeyi de paylaşmak isterim.

    ağanın biri kasaba et almaya gitmiş. bakmış kasapta yeni gelmiş kırmızı, güzel bir et var. alıp almamak arasında kararsızken bir anda uşağının karısı dükkandan içeri girmiş ve eti almış gitmiş.

    akşam eve döndüğünde bakmış uşağın evinden pişmiş etin güzel kokusu geliyor. eve gidip eşine uşağın karısından biraz pişmiş etten istemesini söylemiş. kadının bu talebini uşağın karısı memnuniyetle karşılamış ve hatta etin hepsini "hanımım lafı mı olur?" diyerek kadına vermiş. bunun üzerine ağa hüzünlenmiş ve mükafat olarak içi altın dolu küplerinden birini uşağa vermiş. verirken de "madem ben hakkını vererek gönül rahatlığıyla yiyemiyorum, sen keyfince doya doya ye" demiş.

    uşak küpün üzerindeki bir parmaklık boşluğu da altınla doldurmak için var gücüyle çalışmış, yememiş, içmemiş. aylar geçmiş ama bakmış eski mutlu hayatından artık eser yok, tek gayesi küpü tamamıyla doldurabilmek. sonunda pes etmiş, almış küpü ağaya geri götürmüş, "ağam, sen bu küpü verdin vereli et yüzüne hasret kaldık, evde ne huzur ne mutluluk kaldı. al bu küpü ki biz de eski mutlu hayatımıza geri dönelim".

    demem o ki, zenginliğin, hırsın sonu yok. aylık 10.000 tl kira gelirim olsun, rahat rahat oturayım diyenler var ama aylık 100.000 tl kira geliri varken halen yeni mal mülk edinme çabasında olan da var.

    hayat kısa. eşeği sağlam kazığa bağlamak da lazım tabii ama bir yandan da hayatın akıp gittiğini de unutmamak lazım.
  • benim ve tüm kötekli ahalisinin ev sahipleridir. mesela benim oturduğum binanın sahibinden bahsediyim. adamın sadece o apartmanda 28 dairesi var. başka apartmanları ( bakın daireye değil apartmana çoğul eki koyuyorum buraya dikkat lütfen) var. aylık hiç yoksa 80 90 bin lira net kira geliri var bu amcanın. tek yaptığı bizim apartmanın girişindeki küçük bölmede ( kendisi oraya danışma diyor), sabah 8 den akşam 8 e oturmak. evet adam akşama kadar orda oturup giren çıkanın ona danışmasını bekliyor. var yemez dedikleri tam olarak bu işte. adamın ruhu fakir. orda soğuk havalarda bile montla oturuyo da ufo bile yakmıyor. benim öyle gelirim olcak var ya ne biçim yerim diye nazar da ediyom ama faydası olmuyor be. adamın paraları bana dert oldu resmen. oğlunu da aynı kendisi gibi asalak yetiştiriyor. oğlu dediğim 40 yaşına yakın ama kira toplamaktan başka bildiği bir şey yok. yarın öbür gün bu evler olmasa para kazanabileceği, anladığı bir iş yok yani. hadi yaşlı dayı yemiyor. sen niye ezmiyon bu paraları? mezara mı götürcen? derdiniz ne anlamıyorum ki. yüz daire daha alsan gönlünce harcayamadıktan sonra paranın ne önemi var? doğru düzgün araba bile almazlar. aldıkları dacia nın jiplerinden. adam akşama kadar danışmadan arabasını gözetliyor. başına bir şey gelir diye. lan sen bir aylık kazancınla o arabadan üç tane alabiliyon. bu neyin kafası?
  • 6-7 hafta devirli süper lotoyu tutturarak aralarına dahil olmak istediğim modeldir.
  • helalinden edinilmiş mallar ise kimseye bir şey demek düşmez. kimse 'üretime katkı sağlamak' mecburiyetinde değil. ülkeyiz, fabrika değiliz. yaşadığımız hayat, robot değiliz. birileri aileden edinilmiş veya kendi edindiği mal mülk sebebiyle günün 8 10 saatini çalışarak geçirmek zorunda değil, sevdiklerine daha çok vakit ayırabiliyor, çocuklarının yetişmesi ile birebir ilgilenebiliyor, gezip görmek istediği her yeri görebiliyor vb. ne güzel. darısı size bize.

    'herkes çalışacak herkes para getirecek ulan'
    oldu.
  • (bkz: aylak adam)
hesabın var mı? giriş yap