• pek çok arkadaşımın övgüyle söz ettiği, metis yayın evinin ötekini dinlemek serisinin editörü. histerik bilinç adlı kitabında kuantum kuramına ve kuramın ortaya çıkışında katkısı olanların arasındaki felsefi görüş farklılıklarına değinmekten kendini alamamıştır. ne de olsa günümüzde kuantum her meselenin çözümünü sağlayan anahtardır. biri de çıkıp demez ki "yahu bu mevzuda kuantum etkilerinden söz edecek kadar bilimsel çalışma yapılmadı", "elektronların davranışlarının beynimin çalışmasına etkisini göstermek için daha bir fırın ekmek yemek lazım", "bilinç zaten karışık mevzu, o işlerin içinden çıkamıyoruz; bir de sanki bir haltı çözecekmiş gibi içine kuantum bulaştırmayalım". hasılı evet bilimsel gelişmelerden haberdar olmak ve her mevzuyu bilim ışığında değerlendirmekten yanayımdır ama biri cama taş atıp kırdığında, olayı açıklamak için kuantum alan kuramı ilkelerinden yararlanmaya çalışmanın komik olduğunu düşünmeden edemiyorum. saffet murat tura'nın histerik bilinç kitabında bu konuda güzel ve açıklayıcı kimi paragraflar olsa da bir kaç da çam devirdiğini düşünüyorum. devrilen çamlar için (bkz: histerik bilinç/@simplicio)
  • psikanaliz üzerine çalışıyorsanız başucu "yazar"ınızdandır. aynı zamanda edebiyat eleştirisinde bir diğer başucu "yazar"larından olan nurdan gürbilek'in eşi.
  • madde ve mana kitabıyla bu topraklarda yaşayan, filozof mahlasını hakkıyla taşıyabilecek olduğunu düşündüğüm samimi insan.
  • nişantaşı imago psikiyatri merkezinde çalışan psikiyatrist. terapi seanslarından ziyade kitap yazmaktadır*. freudcudur..
  • onun yazdığı bulabildiğiniz her şeyi okuyun; kitapları, dergileri, önsözleri.... öylesine değil ama, ciddiye alın okuma işini ,beyninizi turbo moduna getirmeniz lazım önce, zorlayacak biraz, yan okumalar yapın ,hekim ve fizikçi değilseniz daha da zorlayacak çünkü, ama değecek buna, sonra da eğilin saygıyla...pek mütevazi bir şekilde şöyle bitirir yazılarından birini " ...aşağı yukarı bu kadar ve böyle düşünebiliyorum işte"
  • her zaman duyduğumuz bişey olmuştur; 'bir kitap okudum hayatım değişti' cümlesi. ama takdir edeceğiniz gibi pek kimse ciddiye almaz bunu. 'okumuşsun bi kişisel gelişim gelmişsin gaza gerçeklik algını kaybetmişsin sen' tarzında bi tutum takınılır bunu diyen insanlara karşı... ama galiba şöyle bi ayrıma gitmek gerekiyor, bu söz kitapların içeriğine göre haklı çıkartılabilir. yani şöyle ki size sunduğu konu başlıklarıyla çok farklı alanlarda araştırma yaparken bulabilirsiniz kendinizi. bu da şüphesiz insanın hayatını değiştirir. sonuçta yaşadığımız hayat çoğunlukla kafamızın içindekilerle ilgili. mesela ben mühendislik fakültesi mezunu biriyim ama felsefeyle de ilgilenirim. tabi bunlar hep sığ kalmış bilgilerle giderilen meraklar olmuştu. ne düşünürdüm eskiden; abi şurda çalışırız, böyle para kazanırız. böyle düşüncelerle geçerdi günler. sonra saffet murat tura ile tanıştım madde ve mana aracılığıyla ve artık düşündüğüm şeyler değişti daha doğrusu bu hayatta düşünmem gereken başka şeyler olduğunu da fark ettim. aslında benim gibi konuya uzak olan insanlar için ilk bakışta çok derin ve anlaşılmaz gibi durabilir konular. ancak kitabın sorguladığı şeyler çok temel ve anlaşılabilir seviyede. yani temel derken konularla alakalı verilen bilgilerin basitliğinden bahsetmiyorum. saffet murat tura kitabında insandan bahsediyor; kartezyen öznenin(ruh-beden) sorgulanmasından, temel olan şey bu ve bunu yaparken ele aldığı konuları her açıdan değerlendirdiğinden biz okuyuculara da ciddi bir tatminkarlık sağlamış oluyor. bunun dışında güzel bir referans kaynağı olarak size başka dünyaların kapısını da aralıyor. sonra 'freud'dan lacan'a psikanaliz' i okudum ve hayatımı değiştirmekten korkmuyorum, olmaya çalıştığım tek şey açık bir insan olmaktır. saffet murat tura böyleleri için tavsiye edilir.
  • en sıradışı yazarlardan biridir. tarz olarak ulus baker derinliğinde olmasa da dücane şiddetinde sarsıcıdır. şeyh ve arzu kitabı kesinlikle okunması gereken kişidir. "modern" olmaya "post modern" olmadan eleştiri getirebilen bu coğrafyanın aydınıdır. cemil meriç tanısa severdi denilecek tarzda batının ilmine sahip; doğuya hakkını veren bilim insanı.
  • louis althusser üzerine birikimde kişisel tarihinden yola çıkarak oldukça hoş bir yazı yayınlamıştı.
    yazıda lacan, althusser ve foucault üzerine konuştuklarını ama sözün dönüp dolaşıp althussere 'e geldiğini biraz da ironik bir şekilde anlatmıştı. boğaziçi felsefe de, tıp öğrencisi olmasına rağmen girdiği hilmi yavuzun derslerinde olurmuş bu olanlar.
  • istanbul psikanaliz camiasının jim morrison'ı. bilimsel bir konuşma yaparken ağzındaki nikotin sakızıyla oral libidinal dürtülerimizin nesnesi olan seksi kişi.
  • akbank sanattaki bellek ve psikanalizbaşlıklı müthiş konuşması youtube'a eklenmiş. cağnım benim.

    izleyin, izletin

    not: bu arada akademik olarak nörofenomenoloji ile ilgilenenler yeşillendirsin, çeşitli okumalar peşindeyim ve bi'kaç çeviri ile uğraşıyorum.
hesabın var mı? giriş yap