*

  • babası savaşta, aynı gün kocası muhammed'in emriyle işkenceyle öldürüldükten sonra muhammed'le evlenebilen yahudi kadını.
  • din fanatizmini insanın gözüne gözüne sokan kadıncağız.

    uzun uzun yazmışlar üşenmeden. "iyi okuyun", "tam alın metni", "götünüzden uydurmayın" demişler. daha neler neler. müslümanım ya, "adalet, dürüstlük, nefsine hakim olma, hak, hukuk, zulmetmeme..." temelinden alırdım dini. öyle öğretti bizimkiler, neylersin. okusam da, bazen kızsam da atamadım o çocuk yanımı. varsın kalsın.

    ammavelakin hala ayrımcılık temelinden tartışıldığını görmek kadının acı. yahudiymiş, cariyeymiş, müslümanmış. insan ulan. babası ölmüş hiç yoktan. hadi kocasından hazzetmiyor diyelim. savaştan çıkmış lan. kanaması bitince gerdeğe girmeliymiş, ayıp lan. peygamber efendimize söz ettirmem kabulüyle, hiç empati kurmadan deli gibi savunmak nedir bunu. bir dur, bir düşün, bir sessiz kal, ölür müsün? bir kendi ilken olsun, bir an uzaklaş tüm ezberlerinden, bir "değerin" olsun ordan burdan aşırılmamış, bir edebin olsun, bir duruşun olsun insanca. bu yaptığından (ezbere savunmak) hanene yazılacak sevap varsın yazılmasın. kanaması dursun eşiğini, iç kanaması al mesela, ruh kanaması, savaştan çıkmış bir başına kalmış bir insanın hayat kanaması. ölür müsün?
  • bu kadinin basina gelenler, filme cekilse, isimleri zamani ve mekani degistirilerek... izleyenlerin filmin karakterlerine tepkilerini tahmin edin. ortalama turk izleyicisini goz onunde bulundurarak...
    kim ne kadar kufur, beddua yerdi?
    hatta biraz daha eskilerde yapilsaydi bu, sokakta hangi karakterinin sopalanma ihtimali olurdu bu filmin?
    bu arada filme cekilme projesi de fena fikir degilmis, bu da tanimimiz olsun.
  • hz. safiyye ile ilgili muhammed hamidullah'in siyer calismasindaki* bilgiler asagida var. burada, sosyolojik durumu ve tarihi gelisimi bir kenara birakarak, olaylarin arasini tamamen kafasina gore doldurarak -ki bu niyet okuyucu kafayi cok iyi taniyoruz aslinda (bkz: #29415605), bir mazlumiyet hikayesi yazan duygulu ama cok duygulu, lakin ne hikmetse(!) bir o kadar da mustehzi ve gerektiginde alayci olabilen kafaya su sorulari sormak isterim:

    bunca evlilik yaptiktan sonra, bir insan, neden es sayisini 4 ile kisitlayan bir emir ortaya koysun? hadi koydu, neden yahu bak ben bu kadar evlenmisim, bunlari bosayamam, ben bunun disindayim demeyip eslerinin hepsini bosamaya kalksin? sonra neden kendi kendine yeni evlilikler yapmayi hem de en guclu zamaninda kendisine yasaklasin ve bu surec uzerinden bosanma hakkini sirf bak sirf, sadece kadinin kendi uzerine alabilecegi bir hukmun, hem kendi sozuyle hem de kitap uzerinden ortaya cikmasini saglasin? bir rivayete gore es sayisini kisitlayan emirden sonra eslerinden sadece 4 ile zevci iliskilerine devam etsin ve eger bu kadar guzellige ve genclige merakli ise, bu 4 icerisinde, en genc cuveyriyye ve safiyye bulunmasin. neden?

    ha simdi cikin guzel kardesim, oyle niyet okumalara, sacma sapan mustehzi ifadelere basvurmadan, isi dalgaya sarmadan, bunlari guzel guzel, bak, guzel guzel, adam gibi bir mantikla aciklayin. cunku bunlar oyle belirsiz, ne oldugu belli olmayan olaylar degil. tarihi gercekler. koyun ortaya gerekcelerinizi, sonra konusalim safiyye'nin, gercek adiyla zeyneb'in esi nasil oldurulmus, kendisi nasil gelin edilmis vesaire. a ama icime sinmiyor, inanmiyorum diyorsaniz o baska. inanmiyorum, kafama yatmiyor, aklima yatmiyor, icime sinmiyor dersiniz, biter. fakat burada sacma sapan ifadelerle kendinizi rahatlatmaya kalkmazsiniz. yeter artik johnny drama. bir yere kadar. tamam?

    bir de, "tum bunlarla, safiyye'nin evliligine dair surecin ne alakasi var?" diye sorulmayacagini varsaymak isterim. lutfen, hem kendi akliniza, hem de baskalarinin akillarina hakaret etmeyin. olur mu?

    --- spoiler ---

    huyey'in kizidir. hayberli yahudi bir hanimdir. kastallani'ye gore (irsad, vi, 368) esasinda onun adi zeyneb idi; nikahlanmasindan sonra rasulallah bunu safiyye olarak degistirmistir. yukarida vermis oldugumuz malumata gore, 7. hicri yilda birkac gun suren direnisten sonra fethedilen hayber bolgesi insanlari ile medine'deki muslumanlar arasinda harple sonuclanan olaylari esasen biliyoruz. safiyye genc ve dul bir hanimdi. muhammed a.s.s.'nin "magluplarla uzlasma ve anlasma" seklindeki degismez politikasinin bir neticesi olarak onu nikahi altina aldi. bircok tarihi kaynakta [1], su olay bize nakledilmis bulunmaktadir: rasullullah yeni zevcesini tanimaya firsat bulabildigi ilk gece, onun yanaginda yesil bir benek gordu. sormasi uzerine safiyye soyle cevap verdi

    "bir muddet once ruyamda gokteki ayin yerinden kalkip gogsumun uzerine dustugunu gordum; bunu kocama anlattigimda o: '- sen su medine kirali ile evlenmek istiyorsun' dedi. ben ise senin hakkida o sirada hicbir sey duymamistim. (buna ragmen) tutup suratima siddetli bir samar indirdi; iste bunun izi hala devam etmektedir..."

    dugun gecesi resulullah, onun milletinin ugradigi zarar ve kayiplar konusunda yeni zevcesini teselli etti ve hayberdekilerle savasmaya kendisini iten sebep ve olaylari ona izah ederek, bu duruma gore, olaylarin mesuliyetinin tamamen onlara ait oldugunu anlatmaya calisti [2]. kendisi hicri 50. yilda vefat etmistir. olum dosegindeyken mallarinin ucte birini yahudi dininde israr edip kalmis olan yegenine vasiyet etti. bazi musluman sahabiler bu vasiyetin yerine getirilmesine karsi cikmak istedilerse de muhammed a.s.s.'nin zevcesi ayise, lehine vasiyet yapilanin tarafini tutarak sonuc doguracak bir bicimde araya girdi [3]. ibn sa'd'in verdigi bilgiye gore [4], safiyye anne tarafidan kurayza yahudi kabilesine mensuptu. hadis yazari en-nesa'i'nin naklettigine gore [5], safiyye validemizin mutfaginda pisen yemekler, onun aile fertleri (ehli beyt) arasinda pek begenilirdi. bu zevcesi de muhammed a.s.s. hakkinda bir miktar hadis rivayet etmis bulunmaktadir.

    --- spoiler ---

    [1] muhabbar, s 90-91; ibn hisam, s. 763
    [2] suheyli, ii, 240
    [3] ibn sa'd, viii, 91-92
    [4] ibn sa'd, viii, 86
    [5] nesa'i, 36/4, no.3

    genel olarak (bkz: hz. muhammed'in yaptığı evlilikler/#23924730).
  • kocasi allah vergisi olarak iyi bir ruya yorumcusu olan kadin. yorumu tam oturtmus valla. tabi bu, kadinin basina gelenlerde bir degisiklik yapmamis.
    bir de kotu adamin tekiymis, karisina (hakkinda hicbir sey duymadigi) baska bir adamla evlenmek istiyorsun diye tokat atmis. o kadar sertmis ki yesil benek kac gun gecmemis. pis adam. .
    ama adam hakli cikmis, karisi dedigi adamla evlenmis. ama kendisi buna sahit olamadi. cunku savasta olmustu. babasi gibi. karisi da esir dustu, cariye oldu, mehri karsiliginda azat edildi baskasiyla zifafa girdi evlendi vs... adini degistirdi medine krali olan kocasi, zeynep iken shefin ganimeti gibi bi anlami olan safiyye oldu adi...ilginc bir oyku..

    http://www.hadisler.com/?pid=p&id=221
  • simdi burada muslumanlarin iddiasi, bu evliligin politik yonunun de oldugu seklindedir. nitekim, alintilama yapilan hadislere bakilirsa bunun ipuclari da gorulecektir. lakin, birtakim arkadaslarimiz da belirli bir bakis acisina gore gerek insanlarin savas esiri olarak alinmasina, gerekse de cariyelik muessesine birtakim elestiriler getiriyorlar. buna da kimsenin diyecegi bir sey yok zira, konu hakkinda cesitli tarstismalar, cesitli basliklar altinda yapildi. isteryen oralardan ve daha da eftali konular hakkinda yazilmis tafsilatli kaynaklardan bakarak fikir olusturabilir.

    simdi, bu noktada, isin detayi yani hz. safiyye'nin cariye olarak alinmasi ve daha sonra yasananlar bir tarafa, yapilan ithamlarin ve iddialarin temelinde, ortada bir sirket(!), bir sebeke(!) oldugu, gelirin ve daha da onemlisi cinsel gudulerin de bunlari yonlendirdigine dair bir cikarim var. hah iste bu noktada, resmin geneline bakip, birtakim sorular sorduk. burada ve baska yerlerde. fakat sonucta ne oldu? "ilginc oyku" demekle yetiniyor arkadaslarimiz. hakikaten ilginc oyku. cok ilginc. ama daha da ilginci kendisinin bir hadis ravisi olmasi ki bu, bilenin bilecegi gibi az buz bir sey degildir. yine, hz. osman'a zor zamanlarda ciddi bir cesaret gerektirecek islere kalkisarak yardim etmesi. peygamber vefat ettikten sonra, uzunca bir sure yasamis olmasina ragmen ve koklu bir aile ve inanc sisteminden gelmesine ragmen, karisiklik ve zayiflik zamanlarinda dahi, ozgur bir insan oldugu halde eski inancina ya da insanlarina donmeye kalkmamasi. sadece o'nun degil, peygamberin hicbir esinin ve en yakinindaki hicbir kimsenin. bunu, en azindan bu durumu iyi bir dusunun derim. kendinizi zamanin ve tarihin icerisine koyun ve bir dusunun. tabii bundan zamansallik cikartacak ilk cengavere de ilk elden tebrikler.

    verilen linkten alintiyla:

    --- spoiler ---

    safiyye sözüne devamla babamı ve kocamı öldüren allah rasulünden daha çok buğzettiğim kimse yoktu.

    rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) durmadan bana özür beyan ederek:

    “ya safiyye! baban arap kabilelerini bana karşı kışkırttı, şöyle şöyle yaptı, böyle böyle yaptı” diye sürekli söyledi. müteakiben içimde duyduğum bu duygu yok olup gitti.

    heysemi 9/251

    --- spoiler ---
  • meydana gelen bir savasi, hele hele eger incelenirse gorulebilecegi gibi, hayber'deki gibi geliyorum diyen bir savasi, cikmasi icin ne gerekiyorsa yapilmis bir savasi insanlarin bogazlanmasi olarak algilayan bir kafaya neyi, ne kadar anlatabilirsin bilmiyorum ama hz. muhammed'in getirdiginin cok daha agiri, ehl-i kitabın bir parçasıdır ve bunu gormek icin, beni kurayza'nin akibetine bakmak yeterlidir. yeter ki bakin ve gorun.

    ve evet, burada hayal aleminde yazilanlardan cok daha beterleri, muslumanlarin basina gelmistir ve gelmektedir. ufacik bebeleri kizartip yiyen haclilarindan tut (inanilmaz ama gercek, evet), yunan isyanlarina, oradan bugun afganistan'da olanlara kadar. tabii bunlarin tekini dahi gundeme getirmeyi birak, kinamaktan imtina eden bir kafanin cariyelik muessesesini ve ortaya cikis sebeplerini, metreslige indirgemesi hic de sasirtici degil. kime, ne anlatiyorsun ki. kime ne.
  • zeynep olan isminin safiye olarak degismesiyle alakali olabilir asagidaki spoiler.

    --- spoiler ---
    rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in, savaşta hazır bulunsa da, bulunmasa da elde edilen köle ve mallardan bir hissesi vardı ki, buna ‘safiy sehmi’ denirdi. rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hissesini ister köle veya cariye ve isterse at vb. olsun ganimetin 1/5’i olan humusdan önce alırdı. huyey’in kızı safiyye de bu safiy hissesinden idi.
    ebu davud 2991, 2994
    --- spoiler ---

    http://www.sozluksu.com/...afİyy-anlami-1-2.html

    http://www.dinikitablar.com/…imler-6/s/safiyy-2440/

    --- spoiler ---

    safiyye (radiyallahu anha) önce sellam bin mişkem’in nikahındaydı. daha sonra ondan ayrılıp kinane bin ebi’l-hukayk ile evlenmişti ve bu kocası da hayber’de öldürülenler arasındaydı. rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanına zifaf için girdirildiğinde gözlerinde bir morluk gördü. rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) nedenini sorduğunda safiyye (radiyallahu anha) şöyle cevapladı:

    “kocama, ‘ben ayın kucağıma düştüğünü gördüm’ diye rüyamı anlattığımda yüzüme sert bir tokat indirdi ve ‘sen medine’nin kralını rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’i mi arzuluyorsun?’ dedi. safiyye sözüne devamla babamı ve kocamı öldüren allah rasulünden daha çok buğzettiğim kimse yoktu.

    rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) durmadan bana özür beyan ederek:

    “ya safiyye! baban arap kabilelerini bana karşı kışkırttı, şöyle şöyle yaptı, böyle böyle yaptı” diye sürekli söyledi. müteakiben içimde duyduğum bu duygu yok olup gitti.
    heysemi 9/251
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
    rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hudeybiye’den döndükten sonra hicretin 7. yılının başında hayber’e yürüdü. uzun ve sıkıntılı bir kuşatmadan sonra allah (azze ve celle) hayber’in fethini nasip ettiğinde yahudilerin lideri olan huyey bin ahtab da dahil olmak üzere savaşçılar öldürüldü ve kadınlarla çocuklar esir alındı.

    cebrail (aleyhisselam)’ın çoğunlukla kılığına girerek vahiy getirdiği büyük sahabi dihyetü’l-kelbi (radiyallahu anh) bu esirlerin içinden bir cariye istedi, rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in müsaade etmesiyle bazı kaynaklarda ismi zeynep diye geçen huyey’in kızını kendisine cariye olarak seçti. bunun üzerine birisi rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e gelerek:

    -“ey allah’ın nebisi! dihye’ye nadiroğulları ve kureyzaoğullarının liderinin kızını verdin. o ancak sana layıktır” deyince nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) dihye (radiyallahu anh) ile cariyeyi çağırdı ve dihye’den onu yedi kişi karşılığında satın aldı. akabinde onu azat ederek kendine nikahladı ve hürriyetine kavuşturmasını da onun mehri yaptı.

    hayber’den dönüşte seddu’s-sahba mevkisine ulaştıklarında safiyye orada hayızdan temizlendi ve zifaf gerçekleşti. rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun düğün yemeği olan velimesini yoğurt kurusu, hurma ve yağdan yapılan hays yemeği ile o bölgede verdi. sonra medine’ye döndüler.

    buhari 909, 2717, müslim 1365/84, 88, ebu davud 2995, 2998

    --- spoiler ---

    once büyük sahabi dihyetü’l-kelbi safiyeyi(zeynebi) cariye olarak secmis kendisine. baska birisi de gelmis ve demis ki; zeynep(safiye) büyük sahabi dihyetü’l-kelbi' ye degil sana layiktir demis. hz. muhammed de verilen bu bilgiye istinaden dihye ve zeynebi (safiyye) cagirmis 7 kisi karsiliginda büyük sahabi dihyetü’l-kelbi'den zeynebi(safiyeyi) satin almis. burdaki politik manevrayi soyleyene tadelle.

    farkli hadis kaynaklarina gore muhammede nasil cariye olarak gectigi netlesiyor. alintilari okumak yeterli. ve hayber donusu, medineye bile daha varmadan, ayni gece (buna itirazlar oluyor nedense) veya varsayalim bir gun sonra hayizdan temizlendiginde zifaf gerceklesmis. ve dugun yemeginin ne oldugu hakkinda bile bilgi verilmis.

    simdi sahih hadislerle teyit edilmis bu hayirli olayin nesini begenmiyor bazi arkadaslar? her sey olmasi gerektigi gibi olmus. ganimet bir hak mi? hak. safiyy muhammedin hakki mi? hakki. cariyeyle cima etmesine dinen bir engel var mi? yok. mehrini azat ederek odedi mi? odedi. nesinden hosnut degilsiniz bazi arkadaslar?
    zaten mutlak galip gelmissin. nasil bir politik kaygiyla bu kadini cariyen yapman gereksin? kaldi ki oyle bir veri yok.
    ayi gece veya 1 gun sonra zifaf olmus. buna zaten cinsel gudu diyecek halimiz yok. hem fikiriz o konuda.

    ha gelir olarak dusunmemize gerek var mi? hic yok. zaten tum savasci erkekler oldurulmus sahih hadisteyaziyor bu zaten. dolayisiyla geriye kalan canlilardan kadin ve cocuklar savas esiri, cariye vs. dir. varsa hayvanlar da bittabiki ganimet. cansizlardan da artik altin, ev esyasi, giyim esyasi sanirim hepsi ganimet olur. baska bir sey aklima gelmiyor cunku.
  • bir iki konuya oncelikli olarak dikkat cekmek istiyorum: birincisi, hayber'de asagidaki teslim anlasmasinin maddelerinde de gorulebilecegi gibi, savasan erkekler, sulh ile beraber oldurulmemis, bilakis sehirlerinde kalarak yasamlarini devam ettirmislerdir. ikincisi, hz. safiyye, hz. muhammed'in bir cariyesi degil esidir. zaten cariyenin mehri diye bir sey yoktur. fakat, kendisinin esir alinmasi ve evlilik arasinda bir zaman dilimi vardir ve bu zaman diliminde, cariye hukukuna gore muamele gormus olabilir. bununla ilgili deliller de yine asagida verilen linklerde bulunabilir. hayber yahudileri hayatlarina devam ettigine gore, bu evliligin politik bir yonunun olmadigini iddia etmenin ve bu noktada da ortaya konulan argumanlarin nereye "dustugunun" takdirini okuyanlara birakiyorum.

    not: hadiste gecen "allah (azze ve celle) hayber’in fethini nasip ettiğinde yahudilerin lideri olan huyey bin ahtab da dahil olmak üzere savaşçılar öldürüldü" ifadesi savasta olenlerle ilgilidir. ayrica, sunu belirtmek gerekir ki bazi siyer kaynaklarina gore, hz. safiyye'nin babasi huyey bin ahtab hayber'in fethinden iki yil kadar once gerceklesen beni kurayza olayinda olmustur. asagida verilen kaynaktan alintiyla:

    "harp sonunda 1600 kişilik islâm ordusunun yirminin üzerinde şehid vermiş olduğu görüldü. buna karşılık, müdafaada bulunan ve harbi kendi kalelerinde kabul etmek gibi bir avantaja sahip olan 20.000 kişilik yahudi ordusunda ölü sayısı ise 93ü buluyordu`.367"

    bunlar simdilik bir kenara, oncelikle denilmis ki

    "ayrıca, cariyelik müessesesiyle metreslik arasında fiili olarak 10 fark gösterilsin, bu konuda ben yanılmışım, eksik biliyormuşum deyip buradan özrü de bir borç telakki ederim."

    islam hukukuna gore, yalnız şehveti gidermek maksadı ile nikah veya cariye edinmek caiz değildir. tafsilati surada (bkz: kurucusunun seks köleleri olan kutsal din/@anesthetized) ve surada (bkz: #30741114) var . burada 9 tane daha sey yazmayi zul kabul ediyorum. bastan beri dedigim gibi, acin, bakin, okuyun. sadece buradan degil, eli ayagi duzgun kaynaklardan da.

    ikincisi, ilk basta sorulan soru suydu:

    "peki, bakın anakronizm yapmıyorum, şunu soruyorum, tüm bu 4 ay bekleme meseleleri, kale kuşatmalarla ilgili dayanak yapılan ayetler, hukuki teamüller veya tefsirler, ehl-i kitabın bir parçası olsaydı ve buna göre savaşta kuşatılan bir müslüman bölgesi alındıktan sonra, müslüman eşrafın erkekleri öldürülüp, karıları, kızları veya tüm kadın akrabaları cariye/metres olarak mütegaliplere üleştirilseydi, bizim pek müslüman, pek mü'min beyzadelerin ve muhammet'ten çok muhammet'çilerin, mezkur vakaya dair yorumları, yukarıdakiler gibi, adeta kadavra üzerinde otopsi yapan bir tıp insanı soğuk kanlılığında mı olurdu? "

    tum bunlarin, kafada kurulan faraziyelerin cok daha beterinin ehl-i kitabın bir parçası oldugu ortaya konunca, bu durum tabii dogal olarak(!) es gecilerek ne soyleniyor simdi?

    " boğazlama ifadesinin sıcak savaşa değil, sonrasındaki idamlara dair bir referans olduğunu kavrayabilirlerdi..."

    simdi, hayber savasinin sonucunda yapilan antlasmanin maddelerine bakalim:

    --- spoiler ---

    netice

    on günü bulan bir muhasara esnasında kalelerinin birer ikişer düştüğünü gören yahudiler, çaresiz kalıp sulh istediler. peygamber efendimiz bu isteklerini kabul etti. kendilerinden gelen heyetle resûl-i ekrem arasında şu maddeler tesbit edildi:

    1) kalede çarpışmaya katılmış bulunan yahudilerin kanları dökülmeyecek.
    2) hayber`den çocuklarıyla birlikte çıkıp gitmelerine müsaade edilecek.
    3) beraberlerinde bir hayvan yükünden başka bir şey götürmeyecekler.
    4) bunun dışında, gerek menkul ve gerekse gayrı menkul bütün mallar, yay, miğfer, at, cübbe, zırh, gömlek gibi silahlar ve üzerlerindeki elbiselerinden başka bütün elbise ve kumaşlar hz. resûlullaha bırakılacak.
    5) hz. resûlullaha bırakılması gereken herhangi bir şey ne surette olursa olsun gizlenmeyecek, gizleyenler ise, allah ve resûlünün emân ve himâye taahhüdünün haricinde kalacaklar.363

    bu şartlar çerçevesinde anlaşmaya varılıp sulh yapıldıktan sonra, yahudiler hayber`den çıkmak üzere hazırlandılar. bu sırada peygamber efendimize şöyle bir teklif getirdiler:
    "biz mal mülk sahipleriyiz. mülk bakımı ve işletmesini senden daha iyi bilir ve başarırız, bırak bizi hayber topraklarında kalalım! "364

    resûl-i ekrem efendimiz (a.s.m.) ve sahabîler burada duracak durumda değillerdi. bakıp gözetmeye de müsâit bulunmuyorlardı. bu sebeple peygamber efendimiz (a.s.m.), tekliflerini müsbet karşıladı ve hayber mahsullarının yarı yarıya bölüştürülmesi şartı ile onların tekrar yurtlarında kalmasına müsaade etti. ancak bu anlaşma, istendiği zaman peygamber efendimiz (a.s.m.) tarafından ortadan kaldırılabilecekti.365 böylece yahudiler, islâm devleti ile ziraî bir işletmede ortaklık akdetmiş gibi, işledikleri araziden yarı nisbetinde bir hisse vereceklerdi.

    resûl-i ekrem efendimiz, her sene mahsul zamanı abdullah bin ravâha hazretlerini hayber`e gönderirdi. hz. abdullah, mahsulatı yarı yarıya ayırır, sonra da onları istediğini almada serbest bırakırdı. bu âdilane muamele karşısında yahudiler, "yer ve gök bu adalet sayesinde ayakta duruyor!"366 demekten kendilerini alamazlardı.

    --- spoiler ---

    burada nerede vahset var soyler misiniz, o cocuk yiyen haclilarla es gordugunuz?

    ayrica, hz. safiyye evliligi, evliligin politik yani ve diger konularla ile iligi olarak:

    --- spoiler ---

    resûl-i ekrem efendimiz (a.s.m.), hz. safiyye'ye islâmı anlattı ve şöyle buyurdu:

    "eğer müslüman olursan, ben seni kendime zevce edineceğim.
    "şayet yahudiliği tercih edecek olursan seni âzad ederim. sen de gider kavmine kavuşursun!"6

    resûl-i kibriyâ efendimizle bir kerecik olsun görüşüp kendisinden bir kaç kudsî kelam duyan hz. safiyye, tercihini doğru yaparak, aynı zamanda safıyetini ve derin anlayışını açıkça ortaya koydu:

    "yâ resûlallah! siz beni islâmiyete dâvet etmeden önce, konak yerine geldiğimde, müslümanlığı arzulamış ve seni tasdik etmiş bulunuyordum.

    "yahudilikle benim hiç bir ilgim kalmamış ve ona artık ihtiyacım da yoktur. hayber'de de artık ne babam, ne de kardeşim vardır.
    "sen, beni küfürle, islâmiyetten birini seçmekte serbest bırakıyorsun. allah ve resûlü, bana âzad edilmemden ve kavmimin yanına dönmemden daha sevgilidir. ben onları tercih ediyorum!"7

    peygamber efendimizin harp sonrası bir prensibi de, mağlup ettiği veya teslime mecbur bıraktığı düşmanla uzlaşma yoluna gitmesi idi. hz. safiyye âilesi, yahudiler arasında itibarlı ve şerefli bir âile idi. elbette, onun mevkiinin muhafazası islâmiyet ve müslümanlar için iyi neticeler ve faydalar doğurabilecekti. bir diğer husus da resûl-i ekremin bazı evliliklerinde siyasi durumu göz önünde bulundurması idi. bir kabilenin veya bir kavmin ileri gelenlerinden birinin kızını almakla, o kavmi, o kabileyi düşman ise islâmiyet ve müslümanlara karşı düşmanlıklarını en azından hafifletip yumuşatıyor, dost ise bu dostluğun daha da kuvvet bulmasını sağlıyordu. hz. cüveyriye ve hz. ümme habîbe ile evlenmelerinde bu hususlar gayet açık bir şekilde görülür.

    --- spoiler ---

    hz. safiyye ile ilgili yazi:
    http://www.sorularlaislamiyet.com/…il-olmustur.html

    hz. safiyye evliligi hakkinda soru cevap seklinde bir yazi:
    http://www.sorularlaislamiyet.com/…evlenmistir.html

    hayberin fethiyle ilgili detayli yazi:
    http://www.sorularlaislamiyet.com/…er-in-fethi.html
  • muhammedin karisi olmasi sureci kutubu sitte deki sahih hadislerle net bir sekilde belirtilmistir.
    kisaca: cebrailin zaman zaman goruntusune burunup ayet getirdigi sahabi dihye, hayber fethedilince peygamberden izin istiyor kendisine savas esiri kadinlardan bir cariye almak icin. peygamber de onayliyor ve dihye kendisine guzelligi ve ahlakiyla namli, asaletli, yahudi ileri gelen ailelerinden olan, babasi ve kocasi savasta olmus zeynebi cariye olarak seciyor. ancak baska bir sahabe bu durumu muhammede aktariyor. o guzel ve asaletli bir kadin, bu nedenle ancak size layiktir deniyor. muhammed de dihye ve zeynebi yanina cagirtiyor, zeynebi 7 kisi karsiliginda dihyeden satin aliyor.
    donus yolunda hz.muhammed zeynebin basina ummu selemeyi refakatci olarak birakiyor, ve hayizi (adeti) gectikten sonra da zifaf gerceklesiyor, takriben savastan sonra 1 gun icerisinde. zifaf esnasinda hz.muhammed'in can guvenligi icin cadirin onunde bir de muhafiz beklemistir. zifafin ertesinde de dugun yemegi yenmistir. menu bellidir.
    bu bilgiler sahih hadis kaynaklarda mevcuttur.

    sahih hadis kaynaklar yerine farkli kaynaklara itibar etmek kisisel bir pozisyondur. belki hosuna gitmiyordur bazi sahih hadisler. o zaman da kalkip de ki o sahih hadisleri, ya da komple sahih hadisleri kaynak olarak kabul etmiyorum.

    bu durum benzeri bircok konuda karsilastigimiz bir sey. kisiler farkli kaynaklardan alintilar yaparak olayin istedigi gibi algilanmasina calisiyor. kaynaklari terazinin kefelerine koymak bu tip durumlarda insanlari dogruya daha cok yaklastirir dusuncesindeyim.
hesabın var mı? giriş yap