• beni tanımayan insanlara içimi dökmeme neden olacak kanser türü. çünkü sevdiklerinize anlatamıyosunuz, anlatsanızda o ezberlenmiş cümleler daha çok canınızı yakıyo, sonra bi bakıyosunuz o sevdiklerinizde zaten size yabancılarmış. devamını yazıpta silmemi sağlayan kanser. çok geç anlaşılıpta sizi harap eden , yetmeyip metaztas yapanda bu kanser. sizi hastanelere bağlı bırakan da ,biliyer katater dedikleri şeyi taktırıp o torbalarla gezdirende bu kanser. 2006 senesinde 2 yıllık kemotarapiyle oğlunu kaybeden babanızın annenize kemotarapi göstermemesini sağlayanda.
    velhasıl kelam annenizin ağrı bantlarıyla, ağrı kesicilerle ve hala geçmeyen ağrılarla ya uyurken, yada o size sımsıcak bakan gözleri artık uyuşmuş bakarken beni bunları yazmaya itende bu kanser.
  • bugün kontrol için gittiğimde mevcut tedavilerin fayda getirmediğini görünce metastaz olmadan safra kesemi aldırıp, kurtulma kararı verdiğim kanser türü.

    gerçekten tuhaf zamanlar benim için. geçen yaz prostat kontrolü için gittiğimde safra kesesindeki urlar tespit edildi. bugün safra kesesindeki urların (iki tane) kontrolü için gittiğimde ise apandisitin de patlamak üzere olduğunu ve acil alınması gerektiğini söyledi doktor. hafife aldığım o ultrasonun da hakkını yediğimi de ikinci kez deneyimledim.

    not: düzenli sağlık kontrollerini hafife almayın...

    güncelleme editi: tomografi ultasondan daha önemliymiş. birleşim kümesinde ortaya çıkan sonuç ise belirsiz. tomografi görüntülerine dayanarak yazılan raporda: "apandisit lehine bulgu ayırt edilememiştir, apandisit açısından klinik ve laboratuvar bulguları eşliğinde değerlendirilmesi önerilir." raporu yazan kişi ne mezunu bilmiyorum ama apandisitin kaç milimetre olduğuna dair hiçbir detay vermediği için doktor da kafası karışık bir şekilde, ilaç kokteylli ve ağrı kesici yüklü serumun üstüne yaptığı elle muayene sonrasında: "karnındaki ve kasık bölgendeki sancılar çok şiddetlendiğinde apandisiti alsak nasıl olur?" doktora bak, ne kadar kibar, bana soruyor bir de. ben de sordum safra kesesi ağrıları ile karıştırırsam ne olacak? "yok, ikisinin ağrısı farklı bölgelere vurur." ben de peki dedim, başka bir şey demedim. kolumda serum girişiyle 8 saat dolandığımla kaldım ve bu konuda karar verici merci sanırım apandisitin patlama sürecinde verdiği ağrılar olacak. ağrı eşiği yüksek biri olarak o noktayı nasıl ayırt edeceğimi bilmediğimi de belirtmem gerekiyor.

    edit: dışarıdan bakınca sağ yanımda küçük bir yara ile şimdilik bu illetten kurtuldum görünüyor. doğrusu ameliyatın işe yarayacağından şüphe duyduğum için başta cerrahi çözümü denemeyi bile düşünmedim. son iki ayı bana zehir haline getiren bu dertten kurtulduğuma hala inanmakta güçlük çekiyorum ve sevindiğimi de söyleyemem. bundan sonraki aşamada karaciğer bölgesi tedbir amaçlı izlenmeye devam edecek.
    umarım bu konuda girdiğim son edit bu olur: önceki ameliyattan kaynaklı komplikasyonlardan ötürü son 3 günüm müşahede altında geçti. dün safra kanalı ve apandisit için son bir ameliyat ile (yara bir idi 4 oldu) bu defteri kapattığımı düşünüyorum.
  • nadir karşılaşılan ama agresif seyir gösteren kanser türüdür. kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. hastalar çoğunlukla 65 yaş üstüdür.

    çoğunlukla hastalar ileri evrelerde doktora başvurmaktadır.

    karın ağrısı, sağ üst kadranda, sarılık en sık yakınma sebepleridir.
  • konuyla alakalı bilgi almak istediğim kanser. gözümün nuru anneannemin vücudu sapsarı. korktuğum ihtimallerden biri bu. henüz tanı konulmadı ama bilgi alabileceğim suser var mıdır?
  • (bkz: ünal aydın)
  • bugün tam 10 gün oldu. ne desem ne yazsam nereden baslasam bilmiyorum. söyleyecek çok şeyim var ama sanki sahip olduğum hic bir kelime yokmuş gibi.

    2020 kasim sonu gibi baslayan karın ağrısı. bir gun var iki gun yok. onemsemedik karin agrisi sonucta herseyden olur. o ara doktora da gitti ama bir şey yok dediler. üç farkli doktora gitti babam agri kesici verip gönderdiler.
    10 şubat memlekete geldigimde babami doktora ben götürüyorum. sebebi bulunmayan karın ağrısı icin tomografi çekilecek en kötü ihtimal fıtık bekliyoruz. iki gün öncesinden sararma oldu yüzünde doktor görünce yatis verdi hemen. üçüncü görüşüydu yatis veren doktorun bisey yok diyenlerden birisi. iki saat sonra odaya geldi beni dışarı çağırdı. safra kesesinde tümör gözüküyor bu genelde kötü huylu olur ve zor bir türdür dedi ben heykel gibi kalmışken ağzımdan sadece "kanser mi yani" cümlesi çıkabildi. doktor evet dedi çekti gitti. ben hareket edemiyorum sadece gözümden yaş akıyor. durduramiyorum ama kimildayamiyorum da. orda süreç başladı sonra biyopsi yapıldı ameliyat edilemez kemoterapi ise yararsa oyle diyip taburcu ettiler bizi. iyi bir onkolog bulduk ona kostum tabi bu surede belki 50 tane profesör ile konuştuk hepsi zor tür dediler. onkolog 4. evre karaciğer tamamen sarılmış sağ kalımı malesef düşük bir türü ama babanin yaşı genç deneyeceğiz dedi. o küçük ihtimale o kadar sarıldım ki anlatamam.
    gel zaman git zaman kemoterapi 4 kür aldik tekrar tomografi ve dediler yanit vermiyor tedaviye. baska bi kemoterapiye geçildi o agirdi bir kür alabildi. zaten enfeksiyondu direni çalışmıyordu sarilikti kontrolü derken ogrendigimiz gunden itibaren hastaneye araliksiz gitmedigimiz bir hafta nadir olmuştur.
    son hastanede kaldığımizda kanamask başladı agzindan ve makattan kan bosaliyordu bianda kan takviyesi yapıldı ama iki gune bir kanaması oluyordu. kendindeydi kanaması olduğunda biz ağlarken bizi sakinlestiriyordu. sonra yoğun bakıma alındı orada uc hafta kaldı kanamasi durmustu ama artık organlari tek tek iflas ediyordu ve sonunda kalbi dayanamadı. 12 temmuz saat 7.30da hayatını kaybetti. 45 dakika kalp masajı yapmalarina ragmen donduremediklerini soyledi doktor.

    not: uzun ve dağınık oldugunun farkındayım. umarım asla lazim olmaz ama varsa bu illetle bir sekilde tanışan yardımcı olmaya hazirim
  • sanırım safra yolları kanseri diye de geçiyor. babamı elimden alan lanet hastalık. inşallah hayatınız boyunca adını dahi duymazsınız ama eğer duyarsanız destek için konuşmaya açığım
hesabın var mı? giriş yap