sağlık raporu
-
ehliyet için yalandan alınır ya bu rapor ben bu denli beklemiyordum.
gittik, gördük, dumur olduk geldik bi arkadaşla. oraya, şuraya gittik geldik derken, duyuyom mu duymuyom mu diye bi doktor amcanın yanına gönderdiler beni.
kapıdan girdim, iyi günler doktor bey dedim. herife doğru ilerliyoz. adam kapının oraya git, arkanı dön dedi. la noluyo demeden, adam fısıldayarak;
''seekiiiizzz, üüüççç, yiidiii...''
diye sessiz sessiz konuşuyo. doktor bey noluyo demeden, duydun mu dedi. duydum duydum da amına koyiim böyle kulak mı kontrol edilir. adam kapının orada götümü dönmüş pozisyonda arkamdan fısıldayıp duruyo.
o kadar sağlıklı çıktım ki şu an araba neyin süremiyom. direkt kamyonla, tırla başladım.. -
gülmekten çeneme ağrılar girmesine sebep oldu.
iki gün süren yorucu uğraşlar sonucu aldığım raporumun tanı ve karar kısmında şöyle yazıyor:
(noktasına, virgülüne, kelime boşluğuna dokunmadan, aynen aktarıyorum)
--- spoiler ---
sağlam.memur (araştırma görevlisi) olur.
görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı yoktur.
yurdun her yerinde her iklimde çalışır her türlü vasıtayla seyahat eder. oybirliği ile.
--- spoiler ---
yurdun her yerinde, her iklimde çalışır her türlü... klima reklamı sanki. asdjhfkshdfks.. -
ise girmek icin istenilen belge. saglik ocagindaki doktor nasilsin iyimisin der , iyiyim saol dersiniz saglam raporu verir.
-
bu başlık ve bi'limum ilintili başlıkta yazılanları okudukça endişem ayyuka çıktı , ne yapacağımı pek bilemez haldeydim.
ancak üsküdar devlet hastanesi endişelerimi ortadan kaldırdı ve yaklaşık 1 saat içinde raporumu aldım.
gayet anlayışlı ve güleryüzlü bir hastane olması ziyadesiyle bünyemi sarstı.
efendim aşağıdaki an be an yapmanız gerekenleri dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
1-üsküdar devlet hastane'sinden girince danışmaya iş için sağlık raporu alacağınızı söylüyorsunuz sizi dahiliye bölümüne gönderiyor.
2-dahiliye'ye meramınızı söyleyince tek hekim raporumu sağlık kurulu'mu diye soruyorlar iş veren aksini belirtmedikçe tek hekim raporu deyin ve geçin.
3-herhangi bir doktordan size muayene için barkod veriyor ve rapor için vezneden 30 tl ödemenizi söylüyor (vezne hastanenin girişinde sağda.
4-ödemeden sonra ilgili doktorun kapısında adınızı çığırmasını bekliyorsunuz.
5-sıranız gelince doktor mesleğinizi ve işinizin detayını soruyor yani masa başı mı atraksiyonlu işiniz mi var onu sorguluyor.
masa başı ise yüksek ihtimal sadece akciğer grafisi istiyor ve şutluyor sizi grafi çektirmeniz için. grafiden başka tahlil istenebilirmiş o da duruma göre değişir.
6-doktordan sonra vezneye gidip grafi için 14 tl ödüyorsunuz ve grafi çekilcek yerde barkod için sıraya giriyorsunuz.
7-barkodu alıp röntgen kapısına gitmemle içeri almaları bir oldu ve grafi çekildiği gibi doktora gittim
8-doktor grafiye baktı sırtımı kalbimi dinledi ve raporu istediğim ibarede içinde olacak şekilde yazdı
9-sonra başhekim yrd onaylat dedi o da girişte bir oda giriyorsunuz memur kaşeliyor başhekim yrd sı da imzalıyor.
10- 44 tl ve 1 saatinizi vererek mutlu sona eriyorsunuz.
rastgele -
yeni iş yerine verilmek üzere bugün itibari ile çıkarttığım rapor,
hastane : kağıthane devlet
istenen belgeler : sağlık raporu, hemogram, odyo işitme testi, akciğer filmi, solunum testi,
ücret : 100 tl
hastane de geçirilen zaman : 1,5 - 2 saat
not : ne kadar erken gidilirse o kadar zaman kısalır.
doc : şikayetin nedir ?
me : şikayetim yok, iş yeri bu belgeleri istedi,
doc : maden de mi çalışacaksın
me : ??!!?
doc : masa başı iş ise bu kadar belgeye ne gerek var
adam haklı sanırım. -
evlenmek için başvurduğunuzda 85 tl'ye verilen formalite kağıt parçası. zira çektikleri röntgeni şahsen doktor gözüyle incelediğimde bi sikim anlamadım, bozuk solüsyondan geçmiş.
-
1 ocak 2013 tarihi itibariyle işyeri hekiminden, eğer yok ise devlet hastanelerinden alınabilen rapor. gerçi kesin değil, deneyip göreceğiz.
bugün evraklarımı tamamlamak üzere yola çıktım. önce kadıköy'deki dispansere gittim, aile hekiminden alman gerek dediler. aile hekimimi hiç görmediğim için dispanserin yakınındaki kızılay'a gittim, ancak kızılay'ın yerinde yeller esiyordu. neyse güç bela aile hekimimi öğrenip yanına gittim bakalım kimmiş neymiş diye. adam demez mi 31 aralık'ta gelseydin raporunu verirdim, hadi şimdi güle güle. o sırada şekerim düştüğü için pek hatırlamıyorum neler oldu. son duyduğum şey doktorun yüksek perdeden "hemşiree" nidası oldu. tansiyonuma bakıldı, şekerli su içirdiler. evet aile hekimim verdi, sizin sağlık politikanızı öhöm neyse. doktorum pazartesi sabah 12 saat aç gel şekerini kontrol edelim dedi. o zamana kadar ölmez sağ kalırsam giderim umarım.
pazartesi günü hastane yollarına düşeceğiz bir de. orada da aile hekimine gitmen gerekiyor derlerse hiç şaşırmam. sağlık politikanızı seveyim demiş miydim? -
diğerlerini bilmem ama işe gireceğiniz zaman almanız gereken sağlık raporu için direk aile hekiminize gidiyorsunuz, kapısını tıklatıp odasına giriyorsunuz "abi işe giriş için sağlık raporu lazım" diyorsunuz, o da size "tamam vereyim" deyip yazıcıdan çıkarttığı rapora imzasını atıp "hayırlı olsun" diyor, bütün işlem bu kadar. diyaloglar tabi farklı olabilir ama işleyiş tam olarak bu şekilde. boşuna hastaneye, sağlık ocağına falan gitmeyin diye söylüyorum, bi de sizden para falan isterlerse bunun için sert bi cisimle kafalarına vurun, veya vurmayın siz bilirsiniz, ama para vermeyin.
-
insanı ülkesinden soğutan kağıt parçası.
2019 ağustos ayında b sınıfı ehliyet almak için motorlu taşıtlar kursuna yazıldım. ilk başta yazılırken istenilen belgeleri toplamaya başlamıştım. bunlardan birisi de sağlık raporuydu. ben de sağlık ocağına gidip aile hekimimden alırım diye düşünmüştüm. sağlık ocağına geldiğimde doktorumun yıllık izne çıktığını öğrendim. bu durumu kursumdaki yetkiliyle paylaştım. onlar da hekim değiştirmemi söyledi, ben de e-nabız üzerinden, ertesi güne nöbetçi olan hekimi seçtim. seçtikten sonra e-nabız uygulamasında 5-21 ağustos tarihleri arasında hekim değişikliği yapıldığında bir ay sonra resmi olarak değişeceği uyarısını verdi. ben de bu durumu tekrar kursa ilettim. onlar da 20 tl karşılığında belediyenin hekimimden alabileceğimi söyledi. ben de aldım.
sınava girdim çıktım, direksiyonu da geçtim ve gün geldi ehliyet bastırmaya. ancak direksiyon sınavım eylül ayına sarktığı için ve aynı zamanda okulum da açıldığı için bursa'ya döndüm. (sınava balıkesir'in bir ilçesinde girmiştim.) vizelerden sonra eve geldiğimde bastırırım acelesi yok diye düşündüm.
ve kutsal gün geldi. vizelerim bittikten sonra ailemin yanına döndüm. nüfus müdürlüğünün internet sitesinden randevumu aldım ve hükümet konağına geldim. oradaki memur vermiş olduğum sağlık raporunun geçersiz olduğunu, aile hekimimden almam gerektiğini söyledi. ben de sebebini sordum. o da sizin almış olduğunuz rapor özel kişi olarak geçiyor, devlet personeli bir doktordan veyahut sağlık bakanlığıyla anlaşmalı özel hastanelerden bu raporu alabileceğimi söyledi. teşekkür edip ayrıldım. daha sonra sağlık ocağına geldim tekrardan. fakat o da ne? benim değiştirdiğim hekim izne çıkmış. sürekli bir izin silsilesi, ancak şanslıyım ki bu sefer hekimim 1 gün sonra değişti resmi olarak.
neyse efendim. yeni aile hekimimin yanına gittim. ehliyet için sağlık raporu almak istediğimi söyledim. hekimim bana önce göz testi, kulak testi, denge gibi testler yaptı. daha sonra kalbimi dinledi ve bir daha dinledi ve bir daha dinledi.
kalbimde garip bir ses duyduğunu ve kuşkulandığını söyledi, ben de kuşkulandım ister istemez ve ne olduğunu sordum. sanırım üfürüm var dedi. pekala üfürüm nedir? diye sordum. her 5 kişiden birinde olan ve 5/1 oranında düzensiz kalp atışına sebep olan kronik bir hastalıkmış. peki madem ben bunu üniversitede gösteririm, raporumu alayım gideyim dedim. hekimim vermem dedi. ille de tutturdu seni sevk yazacam. yapmayın etmeyin xxx hanım desem de dinlemedi. 1 haftalık vize tatilimi harcamak için can atıyordu adeta. bastı sevki kardiyolojiye. neyse dedim kendi kendime. belki vardır bir şeyler, ön tespit iyidir her zaman. (bu arada yaşım 21)
bu serüven salı günü yaşanmıştı. çarşamba gününe ayvalık devlet hastanesinden sıra aldım. gittim kardiyolojiye ve aile hekimimin cebime sıkıştırdığı kağıdı kardiyoloji doktoruna uzattım. bana bir sürü test yaptı. kalbimi dinledi, damar yolu açtı ve kalbime sıvı gönderdi derken sonunda toparlandık ve masaya oturduk. x hocam sizi dinliyorum dedim. y bey, sanıldığının aksine kalbinizde üfürüm yok dedi. ancak ben yine de emin olmak istiyorum bu yüzden sizi balıkesir şehir hastanesine sevk edeceğim dedi. nasıl yani dedim? sizi sevk ediyorum kalbinizde bir problem gözükmüyor ama şehir hastanesinde daha detaylı bakarlar dedi ve bastı sevki. x hocam size bir şey sormak istiyorum dedim. sorun dedi. hiç trafiğe çıkıyor musunuz? dedim. elbette dedi. peki o yaşlı amcalar cayır cayır arabayla gezerken raporu alıyorlar da ben mi sıkıntılıyım yani dedim. olay o değil olay sizin sağlığınız, ehliyeti alırsınız dedi. yıkıldım tekrardan.
sonra atladım otobüse ve istikamet balıkesir şehir hastanesi...
x hanımın yanına geldim. x hanıma tüm silsileyi anlattım.((( ayvalıktaki doktor ağzıma boru sokulacağını ve onunla kalbimin arkasına kamerayla bakılacağını söylemişti. bu işleme hede deniyor ismini unuttum.)))) o da direkt olarak "hede" işlemi bizde yapılmıyor, tıp fakültesine git dedi. ben de çarptım kapıyı hastanenin dışına çıkıp sigara yaktım. çok sinirlendim. günlerdir elimde bir kağıt parçasıyla uğraşıyorum ve kimse müdahale etmiyor. gencecik insanım ulan elim ayağım tutuyor, gözüm görüyor, kalbimden bir sıkıntım olsa çoktan belli ederdi diyorum kendi kendime.
sonra aklıma bir fikir geldi. hastanenin sağlık kuruluna çıktım ve tüm olayı anlattım. o da beni kurulun kendi kardiyoloğuna yönlendirdi. 50 tl karşılığında kurul hekimine gözüktüm. hekimde sen gencecik adamsın yok bir şeyin deyip raporuma "1.sınıf sürücü olur" kısmını işaretleyip bastı kaşeyi.
bu silsile salı günü başlamış olup bir hafta sonra salı günü son buldu. çarşamba günü (yani 8 gün sonra) hükümet konağının nüfus işlerine geldim. raporumu, dekontumu vs. zımbırtıları uzattım. artık ehliyeti bastıracaktım. kii.....
memur bey raporda yanlışlık olduğunu söyledi. ne yanlışlığı var dedim. raporda
- kurula sevk
- 1. grup sürücü olur.
- 2. grup sürücü olur.
- sürücü olamaz
şıkları vardı. hekim 1. grup sürücü olur diye işaretlemiş yani bu da " araç sürebilir ama gözlük takmak kaydıyla veya işitme cihazı bulundurmak kaydıyla " anlamına geliyormuş. sorunsuz bir şekilde araba sürebilir şıkkı "2. grup sürücü olur"muş...
o an tekrar dünyam yıkıldı ve tekrar balıkesir şehir hastanesine gidip lanet olası sağlık raporunu düzelttirdim.
sonra da gidip bastırdım.
ülkemizdeki bürokrasi maalesef beni buldu. böyle dumura uğrayan çok kişi yoktur umarım. -
bu fantastik belge icin bir hafta sonrasina gün verildigine tanik oldum su ülkede.
saglik sisteminde reform tam gaz sürüyor..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap