• baş edit: arkadaşın biri provokasyon yaptığımı söyleyip beni tehdit ediyor. bu entry'i silmememi söylüyor. hiç merak etmesin, tabi ki silmeyeceğim. erkan görüntüsünü de bırakayım da belki yüzüne tükürmek isteyen olabilir.

    edit: arkadaşlar gündemde tutabilirsek sevinirim. çok mühim bir konu.

    gençler biz ciddi ciddi maskesiz müdahale ediyoruz hastalara. maske dediğim n95. yoksa normal cerrahi maske az da olsa var. bu gün 2 adet corona belirtileri gösteren karantina altındaki hastanın kan numunelerini aldım. üzerimizde cerrahi önlük, cerrahi maske, bone ve gözlük vardı. cerrahi maskeyi 2 kat taktım korkumdan. ancak bu bir önlem değil bu durumda. biz burdan çıkıp evimize gidiyoruz, markete gidiyoruz, evimize yürürken bir sürü insanın yanından geçiyoruz. kimse düşünmüyor ancak bu şartlar altında en herkes için en büyük tehlike biziz.
    yani anlamadığım nokta, kaç gün olmuş neden maske dağıtılmıyor hastanelere? bizim hastaneye 100 tane maske gelmiş, adam diyorki sadece kesin covid tanısı konulan hastanın yanında takacaksınız. e ben o tanı gelene kadar bu şüpheli hastaya tüm tıbbi girişimleri uyguluyorum. tanı geldikten sonra taksam neye yarar? kusura bakmayın da daha sağlıkçısını koruyamayan devlet sizi sağlıkçısıyla nasıl korusun?
    bu gün gerizekalı hastanın biri de gelmiş benden maske istiyor. bizde de 15 tane falan kalmış, veremem dedim. "devletin malı değil mi niye halka vermiyorsunuz" diyo bana. bak zihniyete bak. sanki hastaneye maske halka dağıtılsın diye veriliyor. ulan biz zor buluyoruz gerizekalı... siktir git eczaneden al. "e ben şimdi cimere yazsam, sizi şikayet etsem nolacak? böyle birşey olabilir mi ya? * " diyo.
    velhasıl kelam bakan bey bizi 3 gündür alkışlatacağına koruyucu ekipman sorununu çözsün. alkışlarla yaşamıyoruz malesef. geberip gidicez en sonunda sonra gerçekten dua ile atlatmak zorunda kalacaksınız.

    edit: arkadaşın biri kanıt falan istemiş, yorumları okuyun. yeterli kanıt türkiyenin farklı yerlerinde çalışan sağlıkçıların yorumlarıdır. bir tanesi de bizde yeterli maske var dememiş.

    son edit: maske göndermek isteyip adres isteyenlere iyi niyetlerinden dolayı teşekkür ederim. ancak benim burada bir hastane ismi vermem benim başıma problem olacaktır. üstelik tek benim hastanemde değil, entrylerden gördüğünüz üzere her yerde sıkıntı var. herkes bulunduğu ile yaparsa yardımını daha makbule geçecektir. bilinçli arkadaşlara minnet duyuyorum.

    sonuç editi: hastaların sonucu pozitif çıktı. söyleyecek birşey kalmadı daha fazla.
  • bu zor zamanda büyük emek veren sağlık çalışanlarına neden yeterli maske sağlanamıyor anlam veremiyorum. sonuçta hastalarla birlikte onların da hayatı tehlikede, en başta onları korumalı devlet. umarım bir an evvel çözüm bulunur. aksini düşünmek bile istemiyorum.
  • ölmediysen maske yok , ölünce maskeye gerek yok. zaten maske de yok.

    yok
  • ayrıca halkın da hastanedeki malzemeleri yağmalamamaları için bir açıklama yapılmalı, türkiye genelinde acillerde dezenfektan, eldiven, maske çalan bir sürü vatandaş olduğunu duyuyoruz. oğlum cidden manyak mısınız siz ya... hastaneler malzeme temin yeri değildir!!!
  • gündemde tutulması gereken çok önemli ihtiyaç. özellikle şu günlerde tüm sağlıkçılarımıza gözümüz gibi bakmalıyız.
  • sağlıkçıların risk grubu olduğu ve hatta potansiyel hastalık yayabilecekleri ortada. televizyon da şovmen oytun’ları alkışlarken atlanmaması gereken arada asıl değerli acil, enfeksiyon, göğüs hastalıkları ve yoğun bakım sağlık çalışanları hasta olduğunda yaşanacak travma. bu durumda ikinci grup ve üçüncü grup devreye girecek ki müdahale de yetkin ve deneyimli ekip seyrelmiş olacak.

    sadece maske değil yaşanabileceklere dair planlanmazsa tüm ekipmanlar yetersiz hale gelecek yoğunluğa yetişemeyebilir, merkezi olarak planlanması lazım.

    5 gündür eve gitmiyorum korkudan ya kaptıysam diye, ya bulaştırırsam birilerine vb. diye. alkışta irrite ediyor açıkçası, bir talebi yoksa anlamsız.

    https://mobile.twitter.com/…tus/1241427651081969664
  • sağlıkçılarla ilgili şöyle bir endişem var. tabii bu endişemin ötesinde, dünyanın birçok ülkesinde, istisna ülkeler hariç eksik malzeme ile salgına karşı verdikleri mücadele zaten herkesin malumu. belli yaş grubunun daha fazla risk altında olmasının dışında kronik hastalıkları olan kişilerin de yaşları ne olursa olsun risk altında olduğu anlaşılmıştır. 65 yaş üstünün sokağa çıkmasının yasaklanması gibi kronik hastalığı bulunan kişilerin de acil olmayan ameliyatların dahi ertelendiği bu zamanda çok elzem olmadıkça hastaneye gelmesinin oldukça sakıncalı olduğu da ortadadır. endişem kronik hastalığı bulunan sağlık personelinin salgınla mücadelede hastalığının dikkate alınıp alınmadan çalıştırılıp çalıştırılmamasıdır. zira umreden gelenler yüzünden son anda boşaltılan öğrenci yurtları olayı salgınla mücadelede geç kararlar alınabildiğini göstermektedir. kronik hastalığı bulunan çalışanların sağlıklarını kaybetmesi diğer sağlık çalışanlarını da maddi-manevi olarak olumsuz etkileyebilecektir. şimdi ekşideki bazı arkadaşlar sağlığı yerinde olan ama yıllardır sigara içen sağlıkçılar var ciğerleri kötü olabilir o zaman onlara da kronik hastalığı var muamelesi yapılsın diyebilir bunun cevabını ben de bilmiyorum. salgınla mücadelede yaşı ne olursa olsun rahatsızlanan, kaybedilen her insan bizi üzmektedir. aynı hassasiyeti hastane ortamında çalışan başhekiminden çaycısına kadar kronik hastalık sahibi insanlar için de fazlasıyla düşünmemiz gerekir kanaatindeyim zira onlarda yüksek risk grubunda olabilirler. kamuda yanılmıyorsam bazı hastalıklar için idari izin uygulamasına gidildi ancak sağlıkçılar için (onlarda kamu elemanı biliyorum) aynı uygulama yapıldı mı? bilmiyorum.
  • n95 solunum izolasyonu gerektiren durumlarda koruma sağlaması için geliştirilmiş bir maskedir. yani corona'nın bulaştığı 5 mikrometreden büyük damlacıklara karşı koruma sağladığı gibi, havada asılı kalan küçük damlacıklara karşı da koruma sağlar.

    ancak coronavirüs için sağlık bakanlığınca damlacık izolasyonu ve temas izolasyonu yeterli görülmüştür. bu demektir ki ağız ve burunu korumak için tek kullanımlık cerrahi maskeler yeterlidir.
  • her akşam alkış kampanyası yerine korunma ekipmanı için bağış kampanyası yapılsa ya. bu ekipmanları sağlamak esasen devletin görevi tabi. ama devlet sağlamıyor ya da sağlayamıyorsa, neden koç, sabancı gibi zenginler el atmıyor? ya da , bu akşamları yapılan alkış organizasyonlarını “doktorluğumla gurur duydum vs” diye insta hesaplarından paylaşan estetik doktorları nerde? bu tatlısu salon doktorları birer günlük kazançlarını bağışlasa risk altındaki tüm meslekdaşlarının ekipman ihtiyaçları giderilebilir.
hesabın var mı? giriş yap