• ölen devlet büyüklerinin ardından "yuğ" denilen yas törenlerinde söylenen ve ölen kişinin yiğitliklerini, üstün yönlerini, onun ölümünden duyulan üzüntüyü anlatan şiirlerdir. dörtlükler halinde, 7'li hece ölçüsüyle söylenirler. halk şiirindeki karşılığı "ağıt"tır.
  • meb mufredatinin bir getirisi olarak; bu turun ilk ve tek orneginin alper tunga sagusu oldugundan suphelenmek isten bile degildir.
  • anadoluda halen kullanıldığına şahit olduğum, yaşayan bir kelimedir.. sadece g si yumuşamış "sağu" olmuştur.ölenin ardından sağu yakılır.
  • divan edebiyatinda mersiye olarak gecer.
  • eskiden (sene 97 ya da 96) doors bar daki bir konserlerinde sahneye türk bayraği asmiş bir grup , ( eurovisiona katilirmis gibi ne o öyle ya). ancak müzikleri gayet başarili idi. 2 elemani (gökhan , uğur) moribund oblivion a geçtikten sonra , ne yapiyolar ne ediyorlar bilgim yok.
  • palmiyelerin, ekmek ağacı veya sagu ağacının özüyle hazırlanan kök nişastası.
    oval biçimli, beyaz ya da pembe çok sert ve yarı şeffaf, küçük, tatlı tanecikler şeklindedir.
    şekerli suda haşlanırsa tatlı jöle elde edilir. hindistancevizi sütü ve tanesiyle ezilerek püre halinde pastalara, tatlılara eklenir. pudinglere renk ve tat vermek için katılır.

    hatta "doğada herşey var, neden yapayını kullanırız ki diye de" sordurur.
  • orta asya turklerinde olen kişinin arkasından uzuntuyu anlatan şiir. müslüman türklerde ağıt.
  • ozturkcede agit. (bkz: ozturkce kelimeler)
  • bazi hurma agaclarinin özünden çikarilan ve pirinc gibi kullanilan nisastali bir madde.
  • (bkz: saga)
hesabın var mı? giriş yap